‘Tövbe’cilerin AK Parti’den tasfiyesi

Ahmet Taşgetiren önceki gün haklı olarak sormuştu; "Tövbe işi ne oldu, hani Numan Kurtulmuş söz vermişti" diye...

Bir cevap da dün geldi; tövbe beklentisi, tövbeye çağıranlardan Davutoğlu ve arkadaşlarıyla birlikte AK Parti'den istifa etti. İstifa etmese de zaten ihraç edilecekti.

Kurtulmuş'un seçim vaadi, az kalsın unutuluyordu bile. Taşgetiren hatırlatmasa kimin aklına gelirdi.

Önce Babacan ve arkadaşları, umut kalmadı diyerek istifa etmişlerdi. Şimdi de Davutoğlu ve arkadaşları pes ettirildi, ayrılmaya zorlandılar.

Hatalardan tövbeye, iç muhasebeye, yanlışlardan dönmeye çağıranlar bir bir terk ediyor partiyi. Etmeyene de kapı gösteriliyor.

Bir nevi 'tövbe' talebinin tasfiye sürecine tanık oluyoruz.

Yanlışların düzeltilmesini isteyenler, kendilerini düzeltmeye davet ediliyor. Parti yönetiminden uzatılan karşı tövbe teklifini kabul edilemez mi buldunuz! Tek seçenek bırakılıyor; yolunuza gitmek...

Babacan gibi Davutoğlu da 'düzelme ve düzeltme imkanı kalmadı' diyerek ayrılmaya mecbur tutulduklarını söylemediler mi?

Ama sorsanız; uyarı ve özeleştirilerini geri çekmedikleri, tövbeye yanaşmadıkları için asıl onlar düzelecek ya da düzeltilecek halden çıktılar. AK Parti'ye başka seçenek bırakmadılar.

Oysa İstanbul tekrar sandığa götürülürken, iki seçim arasında söz vermişti Numan Kurtulmuş.

“Biz de siyaseti biliyoruz, eksikleri hataları görüyoruz, önce 23 Haziran’ı geçelim, ondan sonra gerekirse siyasi bakımdan tövbe istiğfar ederek yanlışlarımızdan kurtulup yola devam ederiz" buyurmamış mıydı?

'Şimdi ders vermenin sırası değil, siz sandıkta bizi düzeltmeyin, seçimi alalım biz kendi kendimizi düzeltiriz, merak etmeyin' taahhütleri verilmemiş miydi rahatsız seçmene?

Seçim atlatıldı ama gidici oyları tutmaya yetmediği için midir, her nedendirse geriye dönüp o sözlere bakan yok.

'Nasılsa işe yaramadı, etkili olmadı, gayrimemnunları ikna etmedi' diye mi pabucu dama atıldı 'tövbe'nin?

'Giden gitsin, kalan sağlar bizimdir' şeklindeki açık kapı politikasına bu yüzden geçildi muhtemelen.

Öyleyse, verilen o sözleri unutmak ve 'tövbe'den vazgeçmek durumu iktidar için iyileştirir mi, daha da mı kötüleştirir, soru bu.

Benim bir cevabım var, aslında seçimden önce de yazdım durdum, fakat beğendiremedim.

Dedim ki 'hele bir kazanalım, önce ödülü alalım, sonra yarışırız' mantığıyla siyaset yapılmaz...

Dedim ki 'önce oy verin sonra hatalarımı düzeltirim' demek, 'önce geçer not alayım sonra sınavı veririm, önce cennete gideyim sonra günahlarımdan arınmaya bakarım' demekten farksızdır...

'Avans ister gibi, böyle absürt pazarlık olmaz. Seçimin doğasına aykırı. Sandıkla birlikte tövbe kapısı da kapanır, madem hataları biliyorsunuz ve tövbe edeceksiniz kapanmadan edin bari, elinizi tutan mı var, ertelemek de niye' bile dedim.

Dedim ama dinletemedim, kulak asan olmadı.

'Tövbe' vaadi, sonucu değiştirmedi diye askıya alınmıştı, şimdi buzluğa da kaldırıldı. Bir dahaki seçimin ertesine kadar mı? Aynı şeyi deneyip bu kez farklı sonuç almayı umarak mı?

YORUMLAR (46)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
46 Yorum
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 20:36

    Cumhurbaşkanlığı, bizi fena halde kıskanan Almanya’dan, 80 milyon liraya, her biri 5.5 ton ağırlığında, 9 kat zırhlanmış, dört adet Mercedes- Maybach S 600 Pullmann Guard satın almış. Yavuz'un, Fatih'in, Kanuni'nin atları da, aşağı yukarı bu fiyata yakındı. Anlaşılan başkomutan ordunun başında Fırat'ın doğusuna girecek. Hadi hayırlısı...

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 18:59

    Kurtulmuş ne demek istiyor, fuhuş yapan kadın tövbe etmeden namaz kılacak ve oruç tutacak sonra tövbe yaparız diyor. Reis İslamı güncelleyeyim derken bunu kastederek söylemişse artık yeni bir mezhep olması lazım adı numanizm.

    Yanıtla (0) (0)
  • kaan / 14.09.2019 18:34

    Tövbeden önce yapılması gerekenleri sıralanması lazım.Halkta kabul görmesi lazım.İnsanlarımızı sevindirmek lazım.Dilimize çeki düzen yapmak lazım.Hakkı geçenlerle helallaşmak lazım.Çucukları sevindirmek lazım.Güvercin uçurtmak lazım.Lazımda .Lazım.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 17:41

    Ayıp ve haksızlık davutoğlunun ayrılacağını sağır sultan bile biliyordu görünen köy kılavuz istemez hem kazan kaldıracaklar sonrada ihrac edildiler diyeceksiniz chp mantığımı kaçtı içinize

    Yanıtla (0) (0)
  • Mehmet / 14.09.2019 17:13

    Erbakan hocam giderken de siyonizme hizmet demişti haksız mi çıktı.Ekonomi,adalet ve ahlak biterse iktidarda biter

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 15:21

    Herşey Erdoğan a odaklı ise kapatalım çok partili sistemi o da rahat etsin. Çok partili sistemi Erdoğan dan kurtulmaya indirgemek olayı anlamamak oluyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • Yusuf İbrahimoğlu / 14.09.2019 14:46

    Siyaset, son tahlilde çıkar tartışmasına dönüşüyor. Rahmetli Durmuş Hocaoğlu 'nun güzel bir sözü vardı: "Dünyada kırk gün haram yenmesin, yalan söylenmesin; ticaret de biter, siyaset de."

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 14:45

    O zaman %51'in altında oyu olan partilerin hepsini kapatalım. Nasıl olsa alma şansları yok.

    Yanıtla (0) (0)
  • konuk1 / 14.09.2019 13:50

    birazcık dikkat edelim ihale iptalleri yapan yeni seçilen belediye başkanları var ve hoşafın yağı kesildikçe kazan kaldıranlarda çoğalacaktır diye düşünüyorum

    Yanıtla (0) (0)
  • misafir / 14.09.2019 13:12

    gitmeleri çok iyi oldu.bir de arınç gitse.

    Yanıtla (0) (0)
  • Raşit / 14.09.2019 12:50

    Türkiye hiçbir partinin veya kişinin tapulu malı değildir. Ondan bundan kurtulmak diye birşey yok. Ülkemizde belli aralıklarla seçim yapılır. Kim kazanırsa Parti veya kişi İktidar yada başkan olur. Tıpkı AKP nin 2002 de iktidar olduğu gibi.2018 haziran ayında yapılan başkanlık seçimi gibi...

    Yanıtla (0) (0)
  • Mustafa Soylutürk / 14.09.2019 12:46

    karar okuru'na Onların adı sanı yokken Erdoğan İstanbul büyük şehir belediye başkanı seçilerek CHP nin ve benzerlerinin sırtını yere getirerek Tuş etmişti..o kaleyi kapı açarak teslim edenlere şimdi de ülkenin iktidar kapılarını mı açacaklar..

    Yanıtla (0) (0)
  • BAHÇELİ MATEMATİĞİ BİLE ERDOĞAN’A ŞANS TANIMIYOR / 14.09.2019 12:21

    2014 cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP ile ittifak yapan Bahçeli, “Twitter kapatandan cumhurbaşkanı olmaz, adaletten kaçandan, rüşvetçilere kol kanat gerenden cumhurbaşkanı olmaz, evdeki paralarını sıfırlarken haysiyeti sıfıra düşürenden cumhurbaşkanı olmaz. İki yanlıştan bir doğru çıkmaz, tekeden süt sağılmaz, balda tuz bulunmaz, suda ateş yanmaz, Recep Tayyip Erdoğan'dan da Cumhurbaşkanı olmaz." demişti. Sonra onu tek adam yaptı. Şimdilerde CHP’ye aynı şiddetle saldırıyor. Demek ki, ilk seçimde, CHP ile, yeniden, işbirliği yapacak.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 11:48

    Erdoğan da onların sayesinde herşey oldu. Sorun yok. Demokrasi işliyor. Dert etme.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 11:33

    8:21 Önemli olan hep kazanacak diye yanlışa destek vermek değil. Önemli olan prensipli yaşamak, doğru olan için çalışmak ve doğru insanlara destek vermek. O yüzden oy hesabıyla bu işlere bakarsanız başınıza gelenlere razı olup oturmanız gerekir.

    Yanıtla (0) (0)
  • Mustafa / 14.09.2019 11:20

    Biraz kafası çalışan yada öngörüsü olan partiden kopanların kuracakları partilerin yeni sistemde %51 alma şansı olmadığını iyi biliyor. Bu durumda tek amaç Erdoğan'dan kurtulmak. Bu proje kimlere hizmet eder belli. Yağmurdan kaçarken doluya tutulmak bu olsa gerek. İşin acı yanı bu girişimde kimler var? Biri Erdoğan'ın izniyle 18 ay başbakanlık yapmış, diğeri Erdoğan'ın izni ile C. Bşk. nı olmuş, diğerlerinde 1 veya 2 dönem m. v. Olmuş şahıslar. Son soru: Kendi şahsi ihtirasları'nı ön plana çıkaran bu insanlarmı samimi, Erdoğan mı?

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 09:38

    Davutoğlu sadece ülkemizin deği dünyamızın beklenen lideridir. Getireceği olumlu hava ile Trump bile Meksika sınırına duvar yapmaktan rücu edecektir.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 09:25

    tövbe etmesini kazanması şartına bağlamıştı. Bu elbette iyi bir şey değil ama şu aşamada tövbe beklemek de tutarsızlık. Adamın istediği şart yerine gelmedi ki.

    Yanıtla (0) (0)
  • Vatandaş Adem / 14.09.2019 09:11

    Akpartinin en son yerel secimlerdeki vaatleri;öğretmen,polis,hemsirelere 3600 ek gösterge,öz elestiri yapma vb.Secim sonrası unuttular.Bu durum bana bir çocuk şarkısını hatırlattı"Yalancı yalancı sana kimse inanmaz."

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 08:36

    İstanbul 'da seçim kazanılsaydı tövbe işi olurdu, ama seçim kazanılmadığı için gerek kalmadı....

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 08:29

    İktidar yozlaştırır mutlak iktidar mutlaka yozlaştırır der LORD ACTİON.. Bu gücü eline geçirenin ( referandum denildiğine bakmayın, PROF:Kemal Gözler hocamın dediği o aslında plebisiter bir oylamaydı,inanılmaz bir güç yaratıldı )yozlaşmıyacağına inanmak ,iktidarın metafiziğini bilmemek demektir.AKP nin açtığı travma sadece yozlaşması değil ,İslami değerleri de tüketmesidir.Cami lerin ,diyanetin aşırı siyasallaşması ,Fıkıh Profösörünün AKP lehine içtihatta bulunması vs .vs .

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 08:28

    Asgari ücretli bu ülkede en az kazandı. Geçen hastaneye gittim. 2013 -2014 aldığım maaşa yakın veriliyor. Hemşire ebe vs 2200-2500. Ülkede bu iyi maaş veriliyorsa. Damat paşa sayesinde 800 TL kira 500 TL fatura servis kışın gaz yakarsa gazda onu yakar. Simit çay hesabıyla gelen simit çay hesabıyla gider. Hadi gidersin birgün o kadar vebal var. Elektrik çalma bedeli sayende meşrulaşti, feto sayesinde bir sürü kişi senin iftiraların yalanların sayesinde mağdur oldu, ümmet bölündü hacı babam senin o yalanlarına iftiralarina ortak oldu. Cehennemin odunu olarak birinci sıraya yazdım.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 08:21

    hocayı severim ama realite de karşılığı yok.Mecliste 1 milletvekili bile desteklemedi.1 kişi bile koparamadı.varsa yoksa aday yapılmayan eski milletvekilleri ,çok yazık ettin hoca artık abdullatif şenerle birlikte chp den konya 1.ve 2.sıra milletvekillikleri kaldı.Babacan da aynı.artık kullanıldığınızı, düşmanımın düşmanı dostumdur diyenlerin kovasını doldurduğunuzun farkında mısınız. Karşı tarafın demokrat olduğunu mu zannediyorsunuz sadece % 1' oy tırtıklasın bize yeter diyen chp li il başkanının sözlerini de mi duymadınız. Çok yazık oldu kaliteli,sevdiğimiz insanlardınız ama öngörüsüzlük ya

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 06:28

    Gurur kibir hiçbir zaman insana hatasını günahını göstermez hep tehir eder Tevbe etmeyi sanki Allah u Teala ile arasında ölmemek için senet var bir de bakarsanız yolun sonuna gelmişsiniz The End

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 06:28

    ...uslanmayanın hakkı kötektir. Sayılı gündür gelir geçer. Sandığın dersi belli ki az gelmiş. Kendileri bilir tabi ki de! Vatandaşın canı burnun da. Kötü soluyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 06:18

    Ödül değil de borç ister gibiydiler. Seçmen o borcu vermediği için gerek kalmadı diye de düşünüyor olabilirler. Açıkçası alsalardı da ödemezlerdi, kendi hakları olarak görürlerdi. Ne düşündüklerinin de bir önemi yok artık. Artık seçmenin ne düşündüğü önemli. Kibirden ve içe kapanmaktan bu gerçeği göremiyor olmalılar.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 05:00

    Akif abi ellerine sağlık çok güzel bir yazı olmuş zevkle okudum...

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 02:26

    Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste daha birinci adım yüzbinler kapı önüne koyup insanları sayı ve rakamdan ibaret görenler tövbe etmeye vakit ve fırsat bulamazlar . çünkü tövbe etmeye kurtulmuş niyetlenmişse partide böyle bir genel kanaat yokki tövbeyi ancak parti dışında yapar . Bir defa bahçeli ve Perinçek müsade etmez parti niyeti gizli bir avuç azınlığın elinde kurtulmuş kurtuluşu ancak yeni parti kurarak bulabilir vesselam

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 01:36

    Günahı başkasına yüklemek tövbe etmek hangisi erdemli? Erdemli olmak zor be Akif Bey. Hep bir günahkâr bulunur. Kolayı bu! Ancak yalan dünyada...

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 01:25

    TASFİYE EDENLER DE BİR GÜN TASFİYE OLUR. RABBİM BÜYÜKTÜR Gün olur devran döner. TROLLERİN MAŞALARI PELİKANCILARDA YARGILANIR BANİLERİDE HÜSRANA UĞRAR. ALLAH DOĞRULARIN YANINDADIR. DAVUTOĞLU AHMET BEY ÇİZGİSİNİ MUHAFAZA ETTİĞİ TAKDİRDE HAK DA HALKTA HEP YANINDA OLUR.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 00:42

    Türkiye’de demokrasi sorununun altında parti içi demokrasinin olmaması yatar. Bir ülkenin nasıl yöneltildiği aslında iktidar partisinin nasıl yöneltildiğinin bir yansımasıdır. Sen parti içinde demokrasiyi kabullenmişsen bu dolayısı ile dışarıya da yansıyacaktır. Tartışmanın, eleştirinin olmadığı her şeye tek kişinin karar verdiği bir partiden ülke genelinde demokrasi beklemek bu yüzden ahmaklık olur.

    Yanıtla (0) (0)
  • musto / 14.09.2019 00:31

    12 yıldır refah içinde yaşarsan tatmadığın tatları,gece kondulardan çıkıp sarayları, eskiden binemediğin yerli arabaları, alelade uçakları beğenmezken nasıl tövbe tutacaksın.Allah kimseyi gördüğünden eksik bırakmasın.Bizler için nefsinizi terbiye etmeye kalkmayın sonra düşmanlarımız ne,der itibarımız yerle bir olur.kışın battaniye ile oturur elektiriği yakmaz sigarayı 2 paket içeriz 2 öğün yemek yer ramazana hazırlık yaparız.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 14.09.2019 00:20

    ÖZ ELEŞTİRİNİN YASAK OLDUĞU BİR ORTAMDA TEVBEYE CAGİRMAKTA SUÇ OLUR. ÖNCE PELİKANIN SOPASI, SONRA TASFİYECİLİK GELİR. Halbuki DAVUTOĞLU ve arkadaşları hep ÜNSİYET çağrısı yaptılar. Bölünmeyi istemediler. Ama esas bölen kendileri oldu. Ama ÜNSİYET çağrıları karşılık bulacak millet vahşetin değil ünsiyetin arkasından SEL GİBİ AKACAK.

    Yanıtla (0) (0)