Titremeye hazır akıl küpleri
‘Kar yağıyor’ denince ‘titremeye hazırım’ dermiş ya abdal, ateş parçası algı mücahitleri de ‘iptal geliyor’ haberi almış gibi bir çırpınış içindeler.
AK Parti’ye ders vermek için oy kullanan seçmeni zehir zemberek azarlıyor, ‘yaptıklarını beğendiler mi, İmamoğlu’nun mazbatası onların eseri, iyi baksın ahmaklar’ diye esip gürlüyor, küfür ve hakaret yağdırıyorlar.
Seçim yenilense, giden oyları böyle mi geri dönmeye ikna edecekler?
‘İktidarın haşa düzeltecek bir kusuru yok; yanlış yapan seçmen kendini düzeltsin’ fırçaları çekerek inletiyorlar ortalığı.
Kendilerine toz kondurmadıkları için aynaya asla bakmayan, hatayı daima başka yerde arayan azıtmış tribün amigoları bunlar. Kabullenemedikleri 31 Mart sonuçlarının sorumluluğunu, kızıştıramadıkları seçmene yüklüyorlar.
Oysa sandıktan iktidara çıkarılacak bir ders vardıysa onun muhatabı, afur tafur fedailik taslayan bu yaygaracılardan başkası değil.
‘Tıraşı kesin, huzuru yeterince kaçırdınız, toplumu daha fazla terörize etmeyin, toparlanıp kendinize gelin, muhalefeti aşağılayan uçuk kaçık karalamalara son verin, halka tepeden bakan buyurgan söylem ve pratiklerinizi çekidüzene sokun ve unutmayın kimsenin oyu üstünüze tapulu değil, babanızdan miras kalmadı ki milli irade sizin tekelinizde olsun’ mesajı vermediyse...Ne mesaj vermiş, oyunu böyle dağıtarak ne demek istemiş olabilir ki giden seçmen?
Aklı ve mantığı zorlayarak seçmeni kaçırtan onlar, mesajı almamak için binbir inatla direnen de...
AK Parti medyasının bir gün sandıkla kavgaya tutuşacağını, bin dereden su getirerek milli iradeyle zıtlaşacağını söyleseler, kim inanırdı 10 yıl önce?
Ya ‘tutturmuşlar bir demokrasi teranesi, sandık da neymiş arkadaş, kafa bırakmadılar mazbata da mazbata diye, kulağımızı götürdü dırdırcı fetişistler’ türü pervasızlıkları bu taraftan işiteceğiniz aklınıza gelir miydi hiç?
Daha fenası, çıkardıkları sesle anlattıkları görüntü birbirini tutmuyor. Seyircileri farkında ama onlar ne senkron bozukluklarının farkındalar ne de seyircilerinin bunu artık fark ettiğinin farkında.
***
Alın size iyice sırıtan acıklı bir tutarsızlık...
Bir yandan ‘Sandıkta bize ders yok, çünkü biz kaybetmedik, hileyle aldılar’ savunması geliştiriyorlar. Bir yandan da sandıkta kendilerine ders vermeye kalkan şuursuz, densiz ve hainlerden söz ediyorlar.
Hem ders yok, hile var, sandıkta darbe var, örgütlü hırsızlık var, oyları çalma var...Hem de ilk zorlukta sırt dönüp satan, nankör ve vefasız seçmenler...İkisinin aynı anda doğru olması mümkün mü?
Hem kişisel tahminlerine göre 24 Haziran seçimlerinden önce başlayan bir kurgu var, adeta FETÖ’cülerle ağız ve amaç birliği içinde oylar çalındı, sanki tam anlaşılmayan organize bir şeyler oldu, örgütlü bir seçim yolsuzluğu var gibi ama galiba kendi kusurları da olmuş olabilir, CHP kurguladı iddiası yok, ileri sürdükleri her iddia doğru olmayabilir, sadece sonuçlara bakıp akıl yürüterek ne düşündüklerini açıklıyorlar....Hem de iktidarı eleştiren muhafazakarların ihanetiyle İstanbul Haçlılara teslim edildi, ülkenin eşit haklara sahip vatandaşlarına değil yabancıya ve düşmana gitti belediye, terör şebekeleri kazandı...
Hem ona hem buna inandırmaya uğraşıyor herzevekiller.
Sonuçları inkar ve gerçekliğini retle küçümseme, aşağılama ve seçmeni suçlama aynı rafta satılıyor. Giden, hiç böyle usandırıcı mazeretler uydurarak geri getirilebilir mi?
Tam da seçmeni bunaltan ayrıştırma cinnetini daha da körükleyerek, komplocu dolduruş ve paranoyaları daha beter kaşıyarak, aynı hataları fazlasıyla tekrarlayarak mı kaybettirdiklerini kazandıracaklar iktidara? Hadi canım!