Olmaz olsun böyle vergi adaleti

İktidar, memlekette vergi adaleti olmadığını 22 yıl sonra fark etti, şimdi düzeltecekler.

Varlık Barışı düzenlemeleriyle kayıt dışı kazancın, kara paranın, rüşvet ve yolsuzluk gibi suç gelirlerinin kaynağı sorulmuyordu. Maliye’nin önerisiyle ‘nereden buldun’ diye sorulacaktı.

İktisatçı Mahfi Eğilmez’in de kulağına gelmiş, tasarıdan çıkarıldığı konuşuluyor. Beyan ettiği gelirden fazlasını harcayanlara, nereden bulduğu yine sorulmayacak yani. O villayı, o lüsk arabayı yahut o yatı ve o jeti hangi parayla aldığıyla ilgilenilmeyecek. Gelirle gider arasındaki kallavi fark, vergilendirilmeyecek de.

Maliye; Hazine garantili yol, köprü, havalimanı ve hastane yapan firmaların kurumlar vergisini de yüzde 5 artırmaktan yanaydı. Bu öneri, yukarıdan veto edilmemiş çok şükür. En azından öyle bir duyum yok henüz.

Fakat gelin görün ki, bu sınıfta 44 şirket var ve 37’si zaten zarar bildiriyormuş. Kâr etmiyorlarmış ki vergisini ödesinler, canlarını mı alacaksınız!

Meclis’e gelene dek tıraşlana tıraşlana vergi reformundan geriye ne kaldığını, yakında görürüz.

Bu gidişle reform, yurt dışına çıkacakların harcıyla garsonların bahşişine gelirse şaşırmayın.

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek; garsonlara yeni vergi koymadıklarını, hatta KDV’den muafiyet getirdiklerini açıkladı. Demek, var olan ama kayıt dışı bahşişlerden alınamayan vergiyi, garsonlardan nasıl alacaklarına bakıyorlar.

Peki, önlesinler tabii de vergide kayıp kaçağı önlemeye niye garsondan, motokuryeden başlıyorlar?

Bu yıl da patronlara indirim, teşvik, muafiyet diye 2 trilyon liralık vergiden vazgeçilecek. Oradan başlamak niye gelmiyor akıllarına? Geldiyse bile lâfı edilmiyor, ona dair planlarını da açıklasalar ya!

İndirim, muafiyet, teşvik diye her yıl kepçeyle vazgeçtiği trilyonlarca liralık vergiyi iktidar; garsonlardan, harç pullarından kaşıkla toplayacaksa olmaz olsun böyle vergi adaleti.

Yurt dışı çıkış harçlarını, 150 liradan 3 bin yerine bin 500 liraya çıkarırlarsa... 20 kat bindirimden yapılan bu indirime sevinecek mi millet?

Kodamanların yatından, mazotundan şimdiye dek alınmayan verginin acısı, çiftçinin gübre ve yeminden çıkarılarak mı sağlanacak vergi adaleti? Gübreyle yeme, yüzde 10 ila 20 arasında KDV planlanıyormuş.

Vergiyi tabana yaymaktan anlaşılan bu mu, üç vakte belli olacak.

Ücretlilerin vergiden kaçınma şansı mı var, vergi uzmanlarının tabiriyle kümesteki tavuk zaten onlar. Asıl vergiden kaçınanlara, kaçınabilenlere tedbir bekleniyordu.

Gözü yine kümesteki tavuklara diken, onları yolacak bir düzenlemenin adaleti yok.

Vergilendirme için kazı bağırtmadan yolma sanatı, derler. Oysa kaz yerine konan halkın bağrışları da umursanmıyor artık.

Duyulmasa da seslenelim, bağrılmıyor sanılmasın:

Kasadaki kara deliğin sorumlusu, kötü ekonomi yönetimi ve onun rantını yiyerek semiren mutlu azınlıktır. Acımasız vergi yükü altında ezilen halk değil.

MEMLEKETİMDEN VERGİ MANZARALARI

İktidarın vergiyi tabana yaymaktan anladığı, Osmanlı’nın son ve Cumhuriyet’in ilk dönemindeki Yol Vergisi’ni hatırlatıyor. Gelirini ayırmadan, her sağlıklı erkeğe eşit uygulanırdı. Parası olan nakden, olmayansa yol yapımında çalışıp bedenen öderdi. Ya da hapsi boylar...

Bunun nasıl trajedilere yol açtığını tahmin edersiniz. Çok şiirlere konu olmuştur. Biri de Nazım Hikmet’in Memleketimden İnsan Manzaraları...

“Acından değil kahrından ölen” bir köylü, şöyle geçer orada:

“Bu sabah üçüncü koğuşta, gusülhanede/ köylü bir mahpus astı kendini/ Yol parasından yatıyordu/ Onlara tayın çıkmaz/ Bu üçüncü yatışıydı vergi borcundan/ Meydancı haber verdi/ Ölüyü indirdiler kuşağının ucundan...”

Halk vergilerden bunalırken vurguncuların tıkırı yine yolundaydı. Nazım Hikmet, “okuması yazması yok” Ali Çaviş portresinde onu da anlatır:

“Korsanlık, kaçakçılık ve eşkıyalık etmiş/ seferberliğin sonuna kadar/ Ve Cumhuriyet’te açmış ilk yazıhanenin kapılarını/ Şimdi Maliye’ye vergi ödendiği sıralarda/ kâtipleri heybeyle taşırlar emlak ve arazinin tapularını...”

Bozuk düzenler böyledir. “Eyeri kaltak, şalvarı saltak, ekende biçende yok, yiyende ortak” gibi dörtlüklerde de söze dökülür. Türküleri var; zenginimiz ayrıcalıklı olur, vergiden kaçınamayanlarımız fakirdendir.

YORUMLAR (57)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
57 Yorum