Faturaları klima çarpmıyor mu artık?
Acıtan elektrik faturalarının sorumlusu, Türkiye Yüzyılı'ndan önce klimaydı.
Yazın 1 derece az soğutursan faturada yüzde 7 tasarruf sağlıyordu. Kışın da 1 derece az ısıtırsan yine yüzde 7 kâr...
Elektrik faturalarını düşürmenin reçetesi çıkarılmıştı. Mucizevî formül, az çalıştırmaktı.
Çok değil, 3 sene öncesinden bahsediyorum. Enerji Bakanı hesap kitap edip açıklıyor, Sabah gazetesi ise daha az nasıl fatura öder, vatandaşa yolunu gösteriyordu.
Türkiye Yüzyılı'nda bu öğütler bıçak gibi kesildi.
Temmuzda elektriğe, ağustosta doğal gaza yüzde 38'er zam gelmemiş; faturaları yazın sıcaklarla kışın soğuklar artık çarpmıyor sanki.
Yapılan çok zammı az harcayarak, kombiyle klimadan, buzdolabından kısarak dengeleme akılları verilmiyor nedense şimdi.
Taksiciler Odası Başkanı Eyüp Aksu, o sene İstanbul'daki taksi sorununa benzer bir çözüm önermişti. "Zam yapılırsa sorun çözülür" diyordu. İki yerine bir biner, iki katı öderseniz sorun kalmazdı.
Az serinler, az ısınır, az yer, az tüketir, hatta yarıya düşürürseniz pahalılık da sorun olmaktan çıkar tabii.
Akıl küpleri, o akılları niye kendilerine saklıyor, anlamadım. İhtiyaç ortadan kalktı sanıyorlarsa kalkmadı, daha da şiddetlendi.
Faturaları hâlâ güya klima çarpıyor ama bu başlıkta haberler çıkmıyor.
“Klimanın soğutma ayarını 24 derecenin altına indirmeyin, buzdolabının kapağını sık açmayın, su ısıtıcısıyla fırın ve bilgisayarları idareli kullanın, konforunuza bunlar yeterli, tasarruf etmek şart" akıldânelikleri satılmıyor. Tam sırası oysa.
Vatandaşa, faturaları zamların değil de klimaların çarptığını anlatma gereği duyulmaması bir bana mı tuhaf geliyor?
Herhalde alıcısı yok, milletin karnı tok diyedir. Ya da belki unutkanlıktan.
Belki de o eşik geçildiği içindir. Saldılar çayıra. İpin ucu hepten kaçtı, toparlanacak yanı kalmadı. Onlar da bıraktı peşini. Olamaz mı?
Acıtan faturaların suçunu kendinde, israfa kaçmasında aramaya çağrılmıyor vatandaş. Neden acaba?
Ağır gelir, alay etmek gibi olur, tuzu kurulardan tasarruf tavsiyesi dinleyecek tahammül kalmadı millette diye değildir. Hadi canım, insafa gelindiğini sanmam.
Türkiye Yüzyılı'nda böyle bir utanma duygusu gelişti, ayıplanmaktan çekinme başladıysa başka.
Kışın kombiyle birlikte cam, kapı da açık oturup yazın buz gibi esen klimanın altında serinlerken vatandaşa tasarruf aklı vermeyi niye ihmal ediyorlar, hayret. Nasılsa bedava, seçim ikramı filan mı zannediyorlar?