Bu ne yaman çelişki anne!
Trump, Rahip Brunson için “Bu masum adam hapiste çürüyecekti, bir telefonum kurtarmaya yetti” dediğinde Dışişleri ayağa kalksa, lafını bilmeye çağırsaydı...
Gazeteci Deniz Yücel’i, Alman hükümetinin devreye girerek serbest bıraktırdığı haberleri, “ne münasebet” diye terslenebilseydi...
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Brüksel’de bir basın toplantısında, ‘gazeteci kılıklı casuslar’ yakaladığımızı ama ülkelerinin ricası üzerine salıverdiğimizi ağzından kaçırmasaydı...
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni iç hukukumuzun üstüne çıkaran 90. maddeyi tarihi bir reformla Anayasa’ya AK Parti koymayasaydı, sonra da beğenmediği AİHM kararlarını tanımama, uygulatmama tavrı sergilemeseydi...
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını AK Parti getirmişken ve kararlarının herkesi bağladığı Anayasa’da emredilirken, ‘uymak zorunlu değil’ diye istemediği AYM kararlarına uymamaya mahkemeleri siyaset yönlendirmeseydi...
Erdoğan’ın şiir mahkumiyetinden AK Parti’ye kapatma davasına, AK Partililer geçmişte yargı süreçlerine ve kararlarına karşı ABD’den, AB’den gelen açıklamaları, aldıkları dış destekleri bağımsız yargımıza kabul edilemez baskı ve müdahale saysaydı, uluslararası toplumun demokratik dayanışması kabul edip teşekkürle karşılamasa, bundan memnuniyetle yararlanmasaydı...
AK Partililer, haksız buldukları iç yargı kararlarını geçmişte AİHM’e götürmemiş olsa, uğradıkları hak ve özgürlük ihlallerini dünyaya şikayet edip Avrupa Konseyine taşımaya hep karşı dursaydı...
Kurucu üye olarak Türkiye, Avrupa Konseyinin AİHM kararlarını uygulatmada denetim ve yaptırım yetkisini, yargı süreçlerimiz üstünde söz hakkını tanımamış olsaydı...
Osman Kavala davasında, yargımızı uluslararası hukuka, AİHM kararlarına uymaya çağıran ABD, Almanya ve Fransa dahil 10 ülke büyükelçisine Ankara’nın tepkisi tartışılmazdı.
Sosyal medyadaki ortak bildirilerinden dolayı Dışişleri’ne çağrılmalarına, “hadsiz ve kabul edilemez” diye uyarılmalarına o zaman kim, ne diyebilirdi?
Bağımsız yargımıza baskı girişimlerine had bildirilmesi, inandırıcı dahi görünürdü.
Yaptıklarının, diplomatik teamüller kadar hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığına da aykırı düştüğü beyanı, su götürmezdi.
Adalet Bakanı Gül’ün, büyükelçileri bulundukları ülke hukukuna saygıya daveti de cuk otururdu.
AK Parti Sözcüsü Çelik’in, “Ülkemizin egemenliğine, Türk yargısının bağımsızlığına saygı duymaları, etkilemekten ve iç işlerimize müdahaleden kaçınmaları zorunludur” sözleriyle büyükelçilere çektiği ayar, o zaman anlam kazanabilirdi.
Hatta İçişleri Bakanı Soylu’nun, “Herkes aklını başına alsın, haddini bilsin, Türk yargısı bitti demeden bitmez, Türkiye artık o dışarıdan parmak salladığınız ülke değil, Batı Türk yargısına talimat veremez, Türkiye iki açıklamayla yönetebileceğiniz bir ülke değil” yollu kostaklanmaları da havada kalmazdı.
Ve fakat, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
Hafıza Odası: Doğru bilinen yanlışlar
Ahmet Güneştekin’in Diyarbakır Keçi Burcu’ndaki sergisine diş gıcırdatanlar, tantana koparıyor. Halaya durma suçu bile buldular.
Neresinden düzelteceğini bilemiyor insan.
Galada, halay çekilmez değil. İtalyanca büyük, gösterişli şölen demek, nasıl çekilmez!
Ve hayır, yas veya anma töreni değil sergi açılışıydı.
Diyarbakır’da, Kardeş Türküler’in sahne aldığı bir galada halaya durmak değil durmamak kabahattir.
Sergi, acı bir geçmişin hatıralarıyla yüzleştiriyor, bu doğru.
Fakat hayır, kimse acıların üstünde tepinmedi. Süslenip püslenip tabutların arasında saygısızca, alay eder gibi moda resimleri de çektirilmedi.
“Yoktunuz” gibi enstalasyonların önünde “Burdayım” demeye çekilmiş resimlerdi onlar. Yoklamada tanıklık bildirmek, duyurmak için verildi o pozlar.
Hem bir sanat sergisinde resim çektirmek, densizlik değildir. Galaya, özene bezene giyinip gelmek de...
Ancak Hafıza Odası’na proje odası demek, densizce uydurulmuş bir yavedir. İmamoğlu, gazetecileri ve İstanbul sosyetesini yanına alıp HDP Eş Başkanı Mithat Sancar’la adaylık pozu versin diye, siyaseten tam da şimdi planlanmadı.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, 2 yıl öncesinden teklif etmiş, daha önce açılacakken salgın ertelemeleriyle bugüne kalmıştı.
Ve hayır, halay fotoğrafında yoktum. İstemediğimden değil bilmediğimden, beceremediğimden.
Yine hayır, Ertuğrul Özkök’ün halay gecesi için bir araya gelinmedi. Evet, performansı başarılıydı, gayreti takdire şayan. Fakat koca serginin, galasındaki bir halay karesine indirgendiği nerede görülmüş!
Galasından magazinel ayrıntı çıkarılması ise sanatı bozmaz, yanlış bilgi.
Çok doğru; fırsat bu fırsat, katılanlara kişisel yahut siyasi hıncı olanlar, acısını sergiden ve Güneştekin’den çıkarmak istiyor. Güneştekin’in özel diş bileyenlerini de katın üstüne.
Sanatı eleştirilmez mi, eleştirilir, onu ayrı tutuyorum. Ama haklılık içerse bile başka neden yahut kişisel garezle bir sergiyi tu kaka etmenin neresi hakkaniyete sığar! Kişisel hırslarına sanatsal kritik maskesi giydirenleri de ayrı tutamıyorum.
Hem içeriden aldığım bilgidir; Diyarbakırlılar görmek için kuyruğa giriyor. Bu sergi, Diyarbakır’a büyük moral oldu. 2015’ten beri içine kapanmış bir şehre nefes aldırdı. Daha ne!
Fatih Altaylı hakkaniyetle yaklaşanlardan, doğruya doğru. Maksat şamata olsun, bir düzeltme de ona: Feryal Gülman’ın ayakkabısı Louboutin, çantası Hermes değildi. Markaları tutturamamış vesselam.















Sevgili Beki sondaki muzip sözleriniz bizleri de güldürdü. Teşrif etmiş olduğunuz sergi ülkede vaktiyle Kürt sorununun üzerinden gidildiğinin ancak mevcutta bunun olmadığının en güzel kanıtı.
Yanıtla (0) (0)Rahip Brunson,Türk yargısı tarafından yargılandı,mahkum edildi,2 yıl kodese tıkıldı,sonra salıverildi.Dolayısı ile Trump'ın övünebileceği bir durum yok ortada.
Yanıtla (2) (39)Rahip Brunson "saliverilmedi" serberst kalmasi icin "Dostum Donald Trump" Türkiye'yi tehdit etti,ABD seciminde koz olarak kullandi. D.Trump'un elinde iki tane "Jocker"vardi. Ekonominizi mahvederim dedi ($) firladi,ikinci kozu Erdoğan'a. Mal varligini arastiririm dediginde Erdoğan'dan "ses cikmiyor" istek-emirleri kayitsiz sartsiz yerine getiriliyordu..
Yanıtla (22) (2)Gazeteci Deniz Yüksel icin,Almanya Basbakani Angela Merkel'in bir telefonu yetti ..Serbest birakildi,giyabinda mahkemesi devam etti, Ülkede yargi varmis,hepsi "Tiyatro"..Kendimize yalan söylemekte de cok maharetliyiz..
Yanıtla (18) (1)Yabancı ülke vatandaşlarını yargılamak,kendi vatandaşlarımızı yargılamaya benzemez.Arada pazarlıklar olabilir.Nitekim zaman zaman 2 ülkenin karşılıklı olarak mahkumları takas ettiklerini bile görürüz.
Yanıtla (1) (19)ABD'yle takas-makas olmadi.."Al papazi,ver papazi" dedi Erdoğan. Onlar papazi aldilar, sana ne verdiler "nasihat".
Yanıtla (15) (1)Neden, yabancı ülke vatandaşlarına ayrı hukuk mu uygulanıyor ya da TC vatandaşlarına uygulanan hukuk onlara uygulanamıyor?? Ya da biz onlara uygulanan hukuka layık değil miyiz?
Yanıtla (4) (1)Söyledikleeinizle çelişiyorsunuz.
Yanıtla (3) (0)Peki neden Fetö ile takas yapmadık.
Yıkamacı yağlamacı temizlikçi dibek dövücünün hık deyicisi seni hacı emmi bozacı şıracı nın şahidi senii
Yanıtla (0) (1)Bak yine saçmaladın işte.
Yanıtla (0) (1)Trump "Yaw,bu Türklerin adamımı 2 yıl
Yanıtla (1) (13)kodeste tıkmalarına mani olamadım"
diyemediği için öyle konuşuyor.Onu da anlayışla karşılamak lazım.
HACI MURAT birkaç gün önce Merkel'in ziyareti nedeniyle reisine güzellemeler yapmıştı. O zaman susmuştum. Ama madem papazı gündeme getirdi iki konuyu hatırlatayım: 1) Reisi papazı vermeyi papazı alma şartına bağlamıştı. Trump tükürdüğünü yalattırdı. 2) Binali Yıldırım Almanya ziyaretinde Merkel'le görüşmesinden sonra daha orada iken Türkiye'deki tutuklu Alman gazeteci salıver(dir)ildi. Erdoğan Merkel'le görüşmesinde Can Dündar'ın iadesini gündem bile yapamadı. Kim kimin dengi?
Yanıtla (18) (2)Hacım artık seviyen eksilerde oldu.Hep bizmi düzeltecez yazdıklarını.Biraz araştır be yav.
Yanıtla (0) (0)Ver papazı,al papazı dedik.Dedik amma papazı verdik,papazı vermediler elin gavuru bi aşağılayıcı mektup yazdı, bizimkilerde tık yok.
Yanıtla (0) (0)Hani benim sevincim nerde?
Yanıtla (6) (0)Bilyelerim topacım,
Kiraz ağacında yırtılan gömleğim,
Çaldılar çocukluğumu habersiz..
***
Hani benim sevincim nerde?
Akvaryumum kanaryam,
Üstüne titrediğim kaktüs çiçeği,
Aldılar kitaplarımı sorgusuz...
(Merhum Ahmet Kaya-Alıntı)
Mezin, me dîsa Ahmet kaya anî bîra xwe. ( harika, ahmet kayayı hatırladık tekrar..)
Yanıtla (0) (0)iktidara hakli elestirilerde bulunan muhalefet liderlerine de, baska devletlere de verilen cevap ayni "haddinizi bilin".,,..Turkiye'de hukuk yok....biz hukuk devletiyiz haddinizi bilin......AiHM Kavalayi serbest birakin, iddianamede suc unsuru, delil, ispat yok dedi....icislerimize karisamazsiniz, haddinizi bilin...Anlamadigim birsey var: Madem AiHM kararlarina uymuyorlar, neden AiHM uyeligimize son veriyoruz demiyorlar?
Yanıtla (0) (0)Bu günlerde bizimkiler abd ye avrupa büyük elçilerine Kavala Demirtaş için iç işlerimize yargımıza karışamazsınız diye rest çekip gürlüyorlar muhalefet de böyle dış politika olmaz diye eleştiriyor. Fakat yunan işgali adalardan tık yok, Suriye ile barışamıyor akdeniz de gemi çıkaramıyor hep anlaşmalı tavşan kaç tazı tut taktiği.
Yanıtla (7) (2)Insanlari cok hafife alıyorsunuz..!..Seçmen hepsini görür..Muhalefete yardımcı olmak icin,,tek tarafa bakmakla olmaz..Sokaga çıkalım..herkesle Objektif konuşalım..terliyelim biraz..Muhalif politikacının arkasından yuruyerek inandırıcı olamayiz..!..:)..
Yanıtla (4) (1)Diyarbakır etkinliği harika, imrenilecek bir etkinlik olmus. Çeşitli renklerin birarada olmasi ise moral veriyor ve Gunestekin kutlanmali bu girişiminden dolayı. Eleştirileri önemsemeyen, biraz kıskançlık, biraz da orada olamamanin kırıklığı deyip geçin...
Yanıtla (6) (2)Yazının Kavala bölümü ise mükemmel, soylenecekleri ifade etmişsiniz.
En büyük papaz, Rahip BRUNSON, dur.Brunson denilince akan sular durmuştur. Papa olamıyorsa sebebi Protestanlığıdır, o da kendi suçudur.
Yanıtla (5) (0)Haci Murat bugunlerde fazla mesai yapiyorsun. Hayirdir insallah?...Rahip Brunson'un hicbir sucu olmadigi basindan beri biliniyordu. Rehin alindi. "Ver papazi, al papazi. Biz yarginin seyini yapariz" sozunu hatirliyor musun Haci? Biz yarginin seyini yapariz ne demek? Yargi bizim elimizde oyuncak, biz hukuk devleti degiliz demek. Sonra neden alelacele serbest birakilip ulkesine gonderildi? Neden papazi almadan verdik papazi?
Yanıtla (8) (1)Hacı murat rahip muebbetle yargilaniyordu niye unutmuş gibi yapıp bağımsızlığımızı balta vuran buolayi carpitiyorsun .trampin sarikafanin tehdit dolu mektubunu ve doların firlamasini necabuk unutuyoruz .adalet güçlüden yana olduğunu herkes biliyor siz hariç
Yanıtla (12) (1)"1998 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başörtüsü yasağı nedeniyle başvuran İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi öğrencisi Leyla ŞAHİN’in davası sonuçlandı. Mahkeme, 29 Haziran 2004 günü açıkladığı kararda, Leyla ŞAHİN’in başvurusunu red etti."
Yanıtla (2) (16)Yani AİHM,devlet başörtüsü yasağı getirebilir,başörtülü bir tıp fakültesi öğrencisini okuldan atabilir diyor.
Durum böyle olunca Akif Beki haklı.
Bence böyle bir mahkemenin kararlarını uygulama taahhütü altına girmemek gerekirdi.
Burada cevaplamışsınız.
Yanıtla (0) (0)Dünün yanlışlarına sığınarak bu günü kurtarma........değişen bir şey yok.Hepimiz aynıyız.
Yanıtla (2) (0)Yazınız harika olmuş tebrikler. Soylu dışarıdan parmak sallanacak ülke değiliz demiş, parmağı içerdeki biri sallıyor istediğini içeri, istediğini dışarı salıyor buna da hukuk diyorlar.
Yanıtla (8) (2)Dış politikanın aynası iç politikadır. İç politika da hak, hukuk, adalet tek kişinin ağzına bakarak uygulanıyorsa, dış politikada da aynı uygulama yapılıyor. Şaşırmıyoruz artık. Monşerler devri bitti derken, tecrübe ve liyakatı dikkate almayıp yandaşlığı dikkate alacağız dediler ve geldiğimiz nokta afedersiniz, ak ım derken, b.. um demek oldu. Her alanda bu gerçek sırıtıyor, sanat a ve spor a ve bilim e de aynen yansıyor, kalite dip yapıyor. Ülkem adına üzgünüm, 2023 ü sabırsızlıkla bekliyorum.
Yanıtla (4) (1)O zaman Darülharp ti mi diyorlar acaba
Yanıtla (0) (0)Sayın Beki, bu cennet ülkemin sıkıntı ve azapları Sayın Meral Akşener'in cesur çalışmalırı ile yakın gelecekte yapılacak seçimlerle Millet ittifakı ile kesin olarak çözülecektir. Yolsuzluklar, yoksulluklar, yasaklar ve yalanlar son bulacaktır.
Yanıtla (8) (3)Aferin. Durumu kurtardın.
Yanıtla (2) (4)Deveye boynun niye eğrı demişler.nerem eğri değil kı demiş.isté baski altindaki türk yargisi
Yanıtla (9) (1)O sözün günümüz Türkiyesine uyarlanışı şöyle , deveye niye boynun eğri demişler o da eğri değil ki , sen terörist misin demiş.
Yanıtla (20) (1)Özet olarak geldiğimiz nokta belli
Yanıtla (14) (4)Ticaret için elimizde Afrika, Dostluk için taliban kaldı
Durum ciddi,Durum vahim beyler kimse gemiden kurtulacağını sanmasın
Sayın Beki;
Yanıtla (6) (2)Futboldaki tabiri ile "tam doksana çakmalık" bir yazı, elinize aklınıza sağlık. Ancak sizler, bizler bugün ne anlatırsak anlatalım şimdilik sadece kayıt altına almak yaptığımız. Şunuda unutmamak gerek; rahmetli Akif"in dediği gibi "Yakındır sana vaad ettiği hakkın, Belki yarın, belki yarından da yakın."
Başkanlık, meclis başkanlığı, şeyhlik, şıhlık yapmadı, yollar, köprüler, havaalanları da yapmadı, cumaları cami çıkışlarında dini hayatına alet de etmedi, bugünün en kudretlilerinin hısım akrabalığınlada zerre gündem olmadı, şu mahalledenim, bu mahalledenim bi yana sokağından bile haber olunmadı, benim diyen kibir abidelerini nasıl ki bu ülke yedi göbek sülaleleriyle hayırla yadetmeyecekse, rahmetli Özdemir Bayraktar örnek kişiliği ve muhahafazakarlığıyla daima bu ülkenin kalbinde yaşayacaktır
Yanıtla (6) (5)Osman Kavala,diğerleri gibi başka ülke vatandaşı olsaydı,mesala İngiltere vatandaşı olsaydı ve İngiltere Başbakanı serbest bırakılmasını isteseydi,bu arada Londra merkezli finans kuruluşları hızla USD alarak kurun daha yukarı gitmesini sağlasaydı,sonuç aynı mı olurdu?
Yanıtla (18) (2)Son yıllarda özellikle gençler dahil,vatandaşlarımızın neden büyük oranda Avrupa ülkeleri vatandaşı olmayı istedikleri anlaşılmıyor mu?
Başkalarına ‘EYYY !’böbürlenmesi gösterenler,bunu yiğitseniz kendi nefsinize de göstersenize!
Ellerine, aklına sağlık. Ömrüne bereket inşallah.
Yanıtla (5) (2)Ben AKP güdümündeki . mahkemerin adaletinin verdiği kararı değil, buyukelcilerin bildirisini haklı buluyorum
Yanıtla (15) (2)T.C.` ni yasalara uymayan korsan devlet durumuna düşüren bu zihniyeti, bu anlayışı kınıyorum. Devlet adamı, devletinin altına imza koyduğu her anlaşmayı baba yadigarı gibi değil, kendi canı, namusu gibi koruması, gözetmesi gerekir.
Yanıtla (15) (2)Ben dalgama bakarim diyen Tophaneli bile verdiği söze sadıktır. Devleti tarumar ettiniz. Artik yok olun sahneden.
Yiğitler destan yazıyor, Ver kahramanlık türkülerini!. Birisi, duvardan atlayıp, Türk Yargısının bağımsız olduğunu, diğeri kapıyı kırıp Türk Yargısına kimse talimat veremez derken. bir diğeri, galiba en büyükleri pencereden aşağıya seslenip, elçileri hukuka davet ediyor! AMA hukuka davet edenler, AİHM kararı ve anlaşmaya uyun hatırlatması yapanlar elçilerdi!!
Yanıtla (7) (2)Bizim trio`ya ister yavuz hırsız de, ister ağır abiler de, istersen Körler sağırlar birbirini ağırlar de.. nasıl istersen, hepsi uyar.
İstikrar, istikrar, istikrar "Upon in time Türkiye" altın kelimeydi seçimlerde Bir zamanlar Türkiye de.... Şimdi ise tezat,tezat,tezat ülkemiz oldu pazar - mezat.... Bağımsızlığımızın sembolü Paramız değer kaybettikçe mallarınızı kıymetide düşüyor... Söylenenler ve vaad edilenler icraat ile uyuşmuyor...
Yanıtla (4) (2)Altına imza attığın karara uyma karara uyun diyenleri hadsizlikle suçla burada bir yanlışlık yok mu
Yanıtla (6) (2)Bir devletin adaleti yoksa hic bir kurumu duzgun calisamaz.
Yanıtla (25) (2)Oyle gunahlar islediler ki, ekonominin de sanayinin de dogru islemesi mumkun degildir.
Hic bir uyariyi hic bir farkli fikri dinlemediler, sonuc perisanlik oldu.
Bu ekol hem egitimsiz hem de son derece iletisime kapalidir, gelismeleri imkansizdir malesef…
Güneştekin'e dair değerlendirmenize katılmamak imkansız. Elinize sağlık. Çocukluk hastalıklarından kurtulamayan bir toplum. Sanat daveti, düşünmeyi değiştirmeyi de içermiyor muydu yahu? Acılara, dertlere, özgürlüğe dikkat çekmek, toplumun her kesimini buluşturmak neden eleştirilir bu ülkede? Normatif, basit, sığ bir algının içine hapsolmak nasıl bir anlayıştır.
Yanıtla (15) (2)milli görüş akp bir zamanlar aykırı hatta haindi.devlet düşmanı hatta.bize aykırı gelen ne varsa hain,dış güçlerin adamı,terörist yaftası...tarih anlatısı her kesime bunu da ezberletmiş.düşünemeyen,özgür olmayan kafa bu.aynı tip olacak herkes değil mi.bu kafayla ne gelişme ne bilim olur.eğitim de yerlerde...üniversiten de...farklılıklara farklıya tahammül bile yok bırakın eşit bakmayı.farklı düşünceler olmasa o kadar icat olur muydu..kime ne anlatıyoruz ki..inandığı ne varsa onu okumayana
Yanıtla (13) (1)Başkalarının Türk yargısına saygı duyması için önce kendimizin saygı duyması lazım.
Yanıtla (28) (4)