Aşk olsun şu Genç İmam Hatiplilere!
Kılıçdaroğlu’na geçmiş olsun dileyenlerden kime yetişilebiliyorsa, dileği geri aldırılıyor. Dişe diş amansız bir propaganda savaşı var. Bir tek Genç İmam Hatipliler Derneği’ne henüz geri adım attırılmadı.
Hiçbir çatlak sesi es geçmeyen Anadolu Ajansı, Genç İmam Hatiplilerden düzeltici bir pişmanlık demeci almayı nasıl atladı, anlamış değilim.
Gözden kaçtı desem, kaçırılacak gibi değil. Göstere göstere Kılıçdaroğlu’nun ziyaretine gittiler.
Salı günü makamında CHP liderine, üzüntülerini ve rahatsızlıklarını bildirirken heyet halinde destek fotoğrafı dahi verdiler.
Başkan Muhammet Akkaya, okkalı bir açıklamayla kınadı da. Şehit cenazelerine katılmak herkesin hakkıyken kimsenin birilerince alıkonamayacağını söyledi.
Osman Amcacı medyanın dalgınlığına mı geldi, nasıl oldu da bu arkadaşlara ağızlarını toplattırmadılar, hayret.
Akkuzulu muhtarı Halil Kökmen mesela. İki ateş arasında kaldı biçare.
Tam ‘köy halkı üzgün, kapımız herkese açık, bu provokasyonu dışarıdan gelenler yaptı, ziyaretine gidip özür dileyeceğiz, köyümüze yakışmadı, utanç duyduk’ türü sözlerini okurken yeni bir haber düşüyor. Anadolu Ajansı, kendilerinden önce HDP heyetiyle görüştüğünü TV'de izleyen köylülerin yıkıldığını, muhtarın Kılıçdaroğlu’na bozulduğunu, bir açıklamayla randevu talebini geri çektiğini duyuruyor. Geri çekti mi, çektirildi mi, artık her ne caydırdıysa... Bugünkü randevudan vazgeçiliyor.
Üstelik aynı muhtar, “Dışarıdan gelen yoktu, hepsi köyümüzün halkıydı, neden asker yerine teröristlerle bir olunuyor diye galeyana geldiler, o anki öfkeyle oldu, cenazeye gelmesini beklemiyorduk” diye lafı çevirmeye başlıyor.
Baş döndürücü bir ağız değiştirtme trafiği!...
Şehitle bir yakınlığının olmadığı hem saldırganın, hem şehit babasının, hem de muhtarın beyanına dayandırılarak yayıldı diyelim. Anında karşı atak geliyor; ‘Osman Amca şehidin akrabası, acısının etkisiyle öfkeye kapılmak onun en doğal hakkı, yanlış bir şey yapmadı’ dedirtiveriliyor.
Tek tek köylüleri konuşturuyor Anadolu Ajansı. Şehit yakını Osman Amca’ya neden kelepçe vurulduğu, kanun gereği de olsa hoş karşılamadıkları, bu muamelenin yakışmadığı, ona yapılanı görünce çok üzüldükleri ve kınadıkları, hemen bırakılmasını istedikleri, o kelepçeyi kendilerine takılmış saydıkları, hepsinin birer Osman olduğu, Kılıçdaroğlu’nun gelmesinden hiçbirinin hoşlanmadığı söyletiliyor.
Hatta “Anarşistler askerimize tabanca çekerken Kılıçdaroğlu’nun gözlüğü kırılmış, çok mu” lafları da ettiriliyor.
Aldatılmış hissediyorlar, kızgın ve içerlemişler ya; onların ağızlarından ne çıktığını bilmeleri, ajansın da suç fiilinin övülmesi, teşviki ve propagandasına alet olmama özeni göstermesi gerekmiyor artık.
Savunma Bakanı Akar, sığındığı evden Kılıçdaroğlu’nu sağ salim çıkarma kaygısıyla hareket ettiğini anlatmadı mı!
Evin tutuşturulmasına, içindekilerin yakılmasına o kadar yaklaşılmış, cana kastedilmiş, basit bir tartaklama değil.
Osman Amcacı mecralar, ucuz ajitasyon ve popülist dolduruşlarla linci alkışlatmaktan çekinmiyor yine de.
Olay günü “Başsavcılık terör ve organize provokasyon soruşturması başlattı” anonsu geçen gazete bile, dün “Şehit yakınlarına terörist nitelemesi tepki çekiyor” spotuyla kendi kendini ayıplıyordu.
Halkı muhalefete karşı veryansın dolduran Osman Amcacılar, ‘halkı niye bu kadar kendine karşı doldurttun, ne yaptın da kendine vurdurttun’ diye kabahati Kılıçdaroğlu’na bulmuyor mu?
Sorguda 'çok pişmanım' dediğine salıverilince gördüğü ilgiyle pişman edilen saldırgan, pişkin çark pozları kesmiyor mu?
Bu şartlarda nasıl oldu da Genç İmam Hatipliler hala ağızlarına kendi elleriyle biber sürme eylemi yapmadı, hiç değilse içlerinden ayartılmış birileri çıkıp ziyaret heyetini hedefe koymadı, gel de şaşma!