Soylu’nun devleti

“Devletin nötrlüğü”nün en hayati anlam taşıdığı alan güvenlik ve yargı olmalıdır.

Önüne gelen davaya ideolojik gözlükle bakan bir yargıç kaos işaretidir. Aynı şekilde ideolojik parçalanma sebebiyle insanların hangi muamele ile karşılaşacağını bilmediği bir güvenlik örgütü, cehennemi bir kaygının kaynağıdır.

12 Eylül öncesinin Pol-Der ve Pol-Bir parçalanışını yaşadı Türkiye.

Bizde Yargının bir misyonla hareket ettiği dönemler ise çok gerilerde kalmış değil.

Amerika’da polisle siyahlar arasındaki gün ortasında işlenen polis gaddarlığı ile somutlaşmış gerilim tam da devletin nötrlüğü ile ilgilidir. Liberal devlette içselleştirilmemiş nötrlük, devlet adına işlenmiş cinayetleri önleyemiyor.

Güvenliğinizi emanet ediyorsunuz, mahremiyetinizi emanet ediyorsunuz ve o yapıdan emin değilsiniz. Kimliğinize göre davranıyor. Korkunç bir şey. Asıl endişe verici yanı, fiilen ayrımcı bir muamele ile karşılaşmanız değildir, o tehdidi hissetmektir.

İdeolojik ayrımların yaşandığı Türkiye’de yargı ve güvenlik birimleri de ideolojik hüviyet kazanmışsa yargı yargı olmaktan çıkacak, güvenlik birimi güvenlik birimi olmaktan çıkacaktır.

Diyelim “terörle mücadele” diye bir gündemi var ülkenin. Hiç şüphesiz hayati bir mesele. Ama terörle mücadele ile görevlendirilen kişilerin sahada silahı gelişigüzel kullanamayacağını da öğretmemişseniz, ortaya, köy yakmalar, köy ortasında insanları çırılçıplak soymalar, pislik yedirmeler, cezaevlerini cehenneme dönüştürmeler dahil birçok cinayet çıkması kaçınılmazdır. Türkiye’nin “terörle mücadele” geçmişine baktığınızda böyle pek çok cinayet bulursunuz. Neden? Çünkü “terörle mücadele”nin her şeyi meşrulaştıracağı gibi bir psikolojik donanım verilmiştir o işle görevlendirilenlere.

Bu anlamda yargı alanı da sorunludur ülkemizde. Geçmişten bugüne sorunludur hem de. Sami Selçuk “Yargıç kendisine karşı da bağımsız olmalıdır” der. Devlet misyon yükleyemez yargıca, kendi kendisi de misyon yükleyemez. “Adalete ulaşmak” başlı başına kutsaldır, yeterlidir. Ama bu alanda sorun yaşadığımız da bir vakıa. “Adamına göre yargı” gerçeğini kim görmezden gelebilir?

Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığı üslubu. Gazeteciye “namussuz” diyen bir İçişleri Bakanı. Ve Anayasa Mahkemesi Başkanı’na Bakan’ın hoşuna gitmeyen bir karara imza attığı için “Gel de sokaklarda bisikletle dolaş bakalım, ben varım sen de var mısın!” üslubunda konuşan bir bakan. Böyle bir üslup hangi bakanlıkta olsa sorunludur da, İçişleri Bakanlığı’nda olduğunda ürküntü vericidir.

Genelde değerlendirmeler Bakan’ın sözlerini “Ülkenin sokakları güven verici değil” boyutunda aldılar ve “Bunu sağlamak senin görevin değil mi? Bu aczin itirafı değil mi?” şeklinde okudular. İşin bu tarafı da var elbette, ama ben asıl bir İçişleri Bakanı’nın AYM Başkanı’na bile bu üslupta konuşuyor olmasını, Bakan’ın güvenlik biriminin başındaki bir insan hüviyetiyle birlikte düşündüğümde ürküntü verici buluyorum. Şimdi AYM Başkanı sokağa çıktığında nasıl emin olsun İçişleri Bakanı’nın herhangi bir yaptırımı ile karşılaşmayacağından? Asıl soru bu değil mi? Bakanın emrindeki güvenlik güçlerinin kendisini taciz etmeyeceğinden nasıl emin olsun? Dev bir yapı İçişleri Bakanlığı… Bu dev yapıyı yöneten insan, herhangi bir vatandaşa öfke duyabilir mi? Herhangi bir vatandaşı hedef haline getirebilir mi? Her vatandaşın özgürlüğünü, güvenliğini, mahremiyetini korumak onun görevi değil mi?

Bazen ne dediğinin farkında mı değil sayın bakan diye düşünmeden edemiyor insan. Bir gazeteciye “Namussuz” diye hitap ediyor mesela. Akıl almıyor, nasıl olabilir bu? Ama bir başka yönden baktığınızda da “seçerek” yaptığı anlaşılıyor yaptıklarını. İçişleri gibi bir bakanlığı yöneten insanın yaptıklarını “seçerek” yapması çok tabii, çok gerekli de, seçimin “devlet adabı” içinde olması da gerekli. “Devlet adabı”nın en önemli özelliğinin ise, insanların hukuku noktasında hassasiyet olduğu kesin.

“Racon kesen bir üslup” değildir devlet adamının üslubu.

Bu üslubun belli dönemler alıcısı bulunabilir. Çarpık yargının da alıcıları olmuştur belli dönemlerde.

Ama o dönemler kalıcı olmuyor. Bir gün geliyor herkes yanlış güvenlik anlayışını, yanlış yargı tavrını dışlıyor. Çünkü bir de bakıyorsunuz çarpık anlayışlar herkesin ayağına basmış, herkesi yaralamış.

Ne denir? “Bir gün gelir sizin de güven veren bir yargıya, güven veren bir güvenlik teşkilatına ihtiyacınız olur.” O günler o kadar çok insanın aradığı günler olmuştur ki…

Yapmayın sayın bakan. Özellikle sizin boğazınızın dokuz boğum olması lazım.

YORUMLAR (95)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
95 Yorum
  • Omer IREZ / 04 Ekim 2020 07:07

    Mükemmel ve cesurane bir yazı. Teşekkürler Sn. Tasgetiren

    Yanıtla (0) (0)
  • Omer IREZ / 04 Ekim 2020 07:06

    Mükemmel bir yazı. Cesurane bir beyan. Devleti stratejik bir makamda temsil edenler icraatlarini çok daha titiz adil ve güven verici usluplarla devam ettirirlerse itibarlarını artırmış olurlar. Devlet baba unvanı atmosferini özümsemiş olurlar.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ahmet Çelik / 19.09.2020 09:52

    Fazilet hissi yani güzel ahlak insanda Allah korkusundan dır.diyor Mehmet Akif Rahmetlik

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 19.09.2020 00:23

    "Yurek sogutan bir icisleri bakani".. yorumculardan biri oyle demis.. yapilanlardan yuregi soguyan varsa, hak ettikleri yonetimle yonetiliyorlar, sonunda da hak ettikleri sonsuz bir hayat onlari bekliyor.. belki de dogru yolda miyim diye tekrar dusunmek, yurek sogutmamak, sozsuza kadar yasayacagi gelecegini simdi olusturan insan icin daha hayirlidir.. bir de Kur'an'i Turkce, uzerinde dura dura, dusune dusune okumak.. Allah hepimizi islah etsin insallah..

    Yanıtla (0) (0)
  • mesut / 18.09.2020 23:33

    siyasetçi ya toplumu dönüştürür ya da suyuna gider. bizim toplum yapısı cemaat tipi doğu toplumu. lider kültü ağır basıyor. liderde aranan özelliklerden biri de kaba tabiri ile "posta koymak"

    Yanıtla (0) (0)
  • Mehmet Dinçer / 18.09.2020 23:30

    Teşekkürler Taşgetiren.

    Yanıtla (0) (0)
  • İzollu / 18.09.2020 22:48

    Herşey kurtlar vadisiyle başladı

    Yanıtla (0) (0)
  • İbrahim kahraman / 18.09.2020 22:16

    Önemli ve yerinde bir uyarı...dilerizki anlaşılır ve güvenlik ile adalette güven çıtası yükseltilir

    Yanıtla (0) (0)
  • Koçoğlu / 18.09.2020 22:00

    Öncelikle AKP oy vericisi değilim. Soylu bakanın bu ülkenin güvenliği için nasıl çalıştığı herkesin malumu. Takdire şayan. Bu konuda yanlış anlama geliyor bana. Bakanın dediği kişinin özgüelükleri benim özgürlüğümü engellediği yerde biter. Kafana göre ana arter yollarda eylem yapalım. Böyle bir kural olabilir mi Allah aşkına. Soylu bakan son derece haklı. Zaten trafik felç. Lütfen empati yapalım. Sizede doğruyu yazmak düşmeli. Esenlikler dilerim...

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 18.09.2020 21:28

    tabiki gün gelecek güven veren yargıya ihtiyacı olacak.

    Yanıtla (0) (0)
  • Muhtefi. / 18.09.2020 21:23

    Haci herseyi birbirine katmışsin,,hicbirsey belli olmuyor..:))..tek kelime yeter Ahlak ve yine Ahlak..konu kapanir..Ahlaksizdan bi cacik olmaz..Hepimizin cok ihtiyaci var.ekmek,su.misali..

    Yanıtla (0) (0)
  • Ahmet Akar / 18.09.2020 20:42

    Yüreğine sağlık Ahmet Augustınus'un dediği gibi,"Adaleti çıkarırsan devlet büyük bir çeteden başka nedir?"

    Yanıtla (0) (0)
  • Durmuş körpe / 18.09.2020 20:12

    Ahmet bey sizin eski yazılarınızda hem davuluna hem kasnağına vururdunuz yani her iki tarafı da gözden geçirirdiniz şimdi görüyorum ki tek taraflı yani burada anayasa mahkemesinin verdiği karara hiçbir şey söylemiyorsunuz bunlar size yakışmıyor

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 18.09.2020 19:36

    3- Bu siyaset uğruna dini değerler de,vatanı (milli degerleri) da "araç" olarak kullanılmaktan öteye gitmiyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 18.09.2020 19:29

    2- Ama ülkemize baktığımızda bunun tam tersi söz konusu. Kendine ve topluma güvenmeyen, özgüveni yetersiz insanlar refah ve özgürlükler üzerine devleti inşa etmek yerine bütün hasletini devletin varlığı ve bekası üzerine yoğunlaştırarak,siyasilerin yönetsel gücü ellerinde toplayarak ülkeyi kapalı kapılar ardında yönetmesini görmezden geldiği gibi hukuksuzluga ragmen bu güce dayanarak masaya yumruğu sert vuranı ve sesi gür (tehditkar) çıkanı da "haklı" ve "adil" olduğunu sanıyor. Işte bizim ülkemizin açmazı bu. Insanlarımızın bilgisizliği ve eğitimsizliği üzerinden yapılan siyaset.

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 18.09.2020 19:13

    1- Bence asıl üzerinde düşünülmesi gereken iktidardakilerin hukuka aykırı söz ve davranışları değil.Bu söz ve davranışların halkta karşılık bulması. Bazı okurlar gelecek adına insanı kaygılandırıyor. Gelişmiş batı toplumlarında kendine ve topluma güvenen, özgüveni yüksek halklar siyasilerin güçlerinin ve yetkilerinin denge ve denetim mekanizmaları ile sınırlandırılarak insanlarin girişimci ruhunun teşvik edilmesini,ekonomik refahlarının artırılmasını, mülkiyet haklarına saygı duyulmasını ister ve devlet karşısında insanların ekonomik ve siyasi özgürlüğünün hukuken garanti edilmesini talep eder

    Yanıtla (0) (0)
  • Gayrimuslum Vatandas / 18.09.2020 19:09

    Cumhurbaskani Sisi'ye yillarca hakaret ettikten sonra dun ansizin "Yunanla alastiniz, cok uzulduk, neden boyle yaptiniz guzel kardesim" mealinden bir mesaj yollamis. Demek ki Akdeniz konusunda vuracak baska kapi kalmadi. Dis politikada hakaretlerin bedeli var.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 18.09.2020 18:45

    Sayın Bakan sıradan bir insan gibi diline geleni söylemeyi bir kenara bırakmalı. Böyle yapmaya devam ederlerse mahiyetindeki memurlar daha fazlasına cüret ederler. Tamam birileri Sayın Bakanı başarılı bulabilirler ve böylede sevebilirler. Ama bu Sayın Bakanın sözüne dikkat etmesine engel teşkil etmez. Doğrusu Anayasa Mahkemesi Başkanına söyledikleri söz hiç de doğru değil.

    Yanıtla (0) (0)
  • turgut ertav / 18.09.2020 18:37

    Deva,Gelecek,ve SP nin ittifakına isim koydum:'Vicdan İttifakı''.AKP içindeki merkez sağ seçmen bu ittifaka buyursun.Saygılar.

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 18.09.2020 17:52

    ahmet çelik senin gibi konuşan bakanı seviyorsan sana da yazık. sokak ağzıyla konuşan bir bakan olamaz. üst düzey kişiler, sorumlu kişiler devlet adabı ile konuşmalıdırlar sokak ağzıyla değil. sen bilmiyorsun anlaşılan devlet adabını, devlet adamının sorumluluğunu. bu satırlarda sana anlatmaya çalışmıyorum da zaten bunu boşa kürek çekmek olur. belki aradaki farkı anlamaya çalışan birileri vardır

    Yanıtla (0) (0)
  • Ahmet Çelik / 18.09.2020 16:08

    Dün dündür bugün bugündür verdiysem Ben verdim. Yollar yürümekle aşınmaz.Ahmet bey abi size Demirel gibi bakan başbakan İçişleri bakanı mı lazım. Biz bizim duygularımıza hitap eden bizim gibi konuşan iç işleri bakanını seviyoruz

    Yanıtla (0) (0)
  • cumhur / 18.09.2020 15:54

    Konfüçyüs'ün bir sözü"kendi kusurlarını anlayanın bütün günahları affedilir".Kabahati ve kusuru söylemek dahi günümüzde suç olarak algılanıyorsa yapacak hiç bir şey yok!Bitmişiz demektir!Hatalar söyleniyor fakat tepki yok!Yani sukutun ikrardan geldiği doğrudur.Yani kabulleniyorlar! Ama müdahale edilmiyor!"Müsamaha kapılarınını aralarsanız sonuna kadar açılı verir" C.Şahabettin...

    Yanıtla (0) (0)
  • turgut ertav / 18.09.2020 15:08

    Deva,Gelecek ve Saadet Partilerinin birlikte ittifak edeceklerine dair haber okudum.Kendilerine başarılar diliyorum.Saygılar.

    Yanıtla (0) (0)
  • Asım serhend / 18.09.2020 14:55

    Ülkede iktidar değişmemelidir.,iktidar değişikliği ülkeyi yapboz tahtasına çeviriyor...! Istikrar devam etmeli....ülkede hain emeli olanlara fırsat verilmemelidir..!daima milli devlet...güçlü iktidar lar ülkeyi yükseltmiştir...!

    Yanıtla (0) (0)
  • yamtartonyukuk / 18.09.2020 14:48

    süleyman soylu en başarılı iç işleri bakanı

    Yanıtla (0) (0)
  • Öğretmen / 18.09.2020 14:29

    Bir bayan olarak uğradığım haksızlığı ve yenen hakkımı yazmak istiyorum. sadece bankasyadaki kapalı bir hesabım yüzünden işimden atıldım ve 9 ay cezaevinde yattım.adalete zerre kadar güvenim kalmadı.sadece çocuklarımın varlığı beni ayakta tutuyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 18.09.2020 14:01

    Soylu gibi politikacıların 10 sene sonra bu ülkede yaşadığını kimse bilmeyecek.Tarihin sayfalarında da kendisine yer olmuyacak.Şansı yaver gitmez ise bugün hiç tanımadığı,varlığını reddettiği,yargı margı hepsi benim dediği yargının karşısına çıkabilir.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 18.09.2020 13:54

    Bre Semih Selaldı! "Çünkü dert başka, öfke başka kin başka, bu tam da derviş ayağında bir kin!" Bu sözlerinizi birkaç on yıl sonra tekrar düşünmenizi temenni ederim. Kinli olduğunu iddia ettiğiniz yazarların kalplerini açıp okuma özelliğiniz olsa bile, yetkiniz yok. Kin hususunda, aynı dünya görüşünde olduğunuz kimselerin de düşünce potanızda sorgulanmasını dilerim.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 18.09.2020 13:47

    Semih Selaldı'ya hitap! "İçişleri bakanı kaçışı kapatan meydan okuyunca sesi sizden geliyor..." demişsiniz. AYM İçişleri Bakanlığı'nın hasmı mıdır ki, ona meydan okunsun?! Eğer öyleyse hasımları artırma çalışmaları devam ediyor demektir. Nereden nereye?! Dış hasımların artması yetmez, iç hasımlar da artsın ki, o hasımlarla daha kolay baş ederiz mi denmek isteniyor? Bre insan! Hasımlarının çok olmasını ister misin?

    Yanıtla (0) (0)
  • Najaz / 18.09.2020 13:19

    Çok uzağa gitmeye gerek yok. Daha birkaç gün önce, içişleri bakanının hedef gösterdiği bir milletvekili, durumdan vazife çıkaran "zinde kuvvetler" tarafından sokak ortasında darp edildi. Dün çıkan bir kararla, eğer duruşmaya katılmazsa Can Dündar'ın malına-mülküne el konulacak. Ülke yönetiminde mafya-çete sistemi hüküm sürüyor. "AYM kararını tanımıyorum, saygı duymuyorum" diyen bir cumhurbaşkanının, AYM başkanına racon kesen içişleri bakanının ülkeyi getirdikleri noktada kimsenin can-mal emniyeti kalmamıştır.

    Yanıtla (0) (0)
  • adem / 18.09.2020 12:59

    Allah'tan bir rahmet dolayısıyla, onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılır giderlerdi. Öyleyse onları bağışla, onlar için bağışlanma dile ve iş konusunda onlarla müşavere et. Eğer azmedersen artık Allah'a tevekkül et. Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever. (Ali İmran süresi 159. ayet)

    Yanıtla (0) (0)
  • Semih Selaldı / 18.09.2020 12:48

    AYM kaos için alan meşruiyeti sağlıyor... Buna bir refleksiniz yok! İçişleri bakanı kaçışı kapatan meydan okuyunca sesi sizden geliyor... şunu demeden olmuyor. Nereden nereye? Ülke ilk defa yürek soğutan bir İçişleri bakanı görmüş...ama size yaranamıyor. Çünkü dert başka, öfke başka kin başka, bu tam da derviş ayağında bir kin!

    Yanıtla (0) (0)
  • ziya / 18.09.2020 12:32

    buyuk resmi iyi okumak lazım. şuanda dunya genelinde vahsi,somurgeci kapitalizm hakim. ,trump,putin,macron,selman,merkel vb. kapitalist,faşist diktatorler tarafından yonetilen bir dunya var.partiler,secimler palavra,gostermelik.simdi birde corona senaryosu uydurarak baskıyı arttırıyorlar.bu kapitalist diktatorlerin seytani planlarına ,dsö nün isbirlikci devletlerin sadakat,itaat performansi cok yuksek."maske ,sosyal mesafe,evde kal" gibi tuhaf kurallarla milyarlarca insana cehennem hayatı yasatıyorlar,isler kotuye gidiyor.boyle bir ortamda iyi seylerin olmasını beklemek bir hayal olur.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 18.09.2020 12:17

    Balık baştan kokar ama koku maalesef kuyruğa kadar gelmiş.Devlet adamı devlet adabının olduğu yerde olur.Ortada neyin devlet neyin yürütme olduğunu belli değil artık.Yeni Türkiye bunu gerektiriyor galiba.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 18.09.2020 12:12

    Kanuna ve kanunları uygulayan en üst kuruma riayet en Üst'ün olmazsa olmaz görevidir. Bu görev savsaklanır veya yapılmaz ise toplumda düşünce anarşisi doğar. Düşünce ve eylem anarşisini engellemekle yükümlü ve sorumlu olanlar bizzat düşünce anarşisine davetiye çıkarırlarsa sade vatandaş onların peşinden giderek ilk önce düşünce anarşisini sahiplenir ve daha sonra eylemsel anarşinin yolunu açarlar. Düşünce anarşisine davetiye çıkaranlar bilerek mi, bilmeyerek mi bunu yapmaktadırlar? Bilmeyerek ise azledilme, bilerek ise istifa ettirilme erdemi bizim ülkeye ne zaman uğrayacak?

    Yanıtla (0) (0)
  • karar okuru / 18.09.2020 11:58

    uzun süre iktidarda kalmak gücü pekiştiriyor ve bana bir şey olmaz güveni yaratıyor. hiç bir iktidar iki dönemden fazla kalmamalıdır.

    Yanıtla (0) (0)
  • konuk1 / 18.09.2020 11:54

    akpnin bütünüyle ilgili isimle ayrıştırma cbnin talimatıyla cbnin emriyle diye başlayan cümleler konuyu özetler boş yere alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste denmemiştir şimdi vatandaşa bir dokun bin ah işit sonrası aheste aheste vakti oluyor yani iktidar gözü var görmez kulağı var duymaz vaziyetlerinde

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 18.09.2020 11:52

    Sayın yazar,bu konu bir sistem sorununu açıkça ortaya koyuyor.Denetimsizlik,hesap vermezlik TBMM devre dışı kalması,milletvekillerinn soru önergelerıni kaale alınmaması, ve güçzehirlenmesi.Ölçü olarak sadece sandıksonuçlarıniñ esas alınması,yargıniñ ikdidara bağlanması .İşte dünyada bir eşinin olmayan TÜRK TİPİ BAŞKANLIK SİSTEMİ.İceriğinin ne olduğu tambilinmeyen nasıl uygulanacağı bilinmeyen bu UCUBE SİSTEMDEN VAZ,GEÇİLMIDİR.ÇÖZÜM:DEMOKRATİK PARLEMENTER SİSTEM.YENİBİR ANAYASA, DAN Z YE DEĞİŞTİRİLMİŞ

    Yanıtla (0) (0)
  • gg / 18.09.2020 11:40

    Erdoğan'dan rol çalıyor... Eskiden Erdoğan'ın çok yaptığı gibi yargıyla kavgaya tutuşup ordan bir mağduriyet çıkarmanın peşinde... Acemilik işte... Ustasından iyi öğrenememiş...

    Yanıtla (0) (0)
  • Kaan / 18.09.2020 11:33

    Tatlı söz, güler yüz, anlayan insan, çözen adam, empati yapan davranışlar varken neden kırıyoruz birbirimizi... Bugün varız, yarın yokuz.... İyilik hep var olacak... Önce insan... Adil adalet.....

    Yanıtla (0) (0)
  • Yüksel Akca / 18.09.2020 11:31

    Sizin de bahse konu bakanı bu şekilde eleştiriyor olmanızdan hareketlesize ve fikirlenize aşırı bağlı biri bu yazınızdan tahrikle adı geçen bakana bir gezisinde fiziki saldırıda bulunursa....Olamaz mı? yani.Böyle boş şeyleri zorla mı yazdırıyorlar size..

    Yanıtla (0) (0)
  • samilhas / 18.09.2020 11:01

    Kurumlar kendi başına hareket ediyorsa devlet çarkında çomak var demektir çarkın dişlilerinden biri kırıldımı ya tamir ya değiştirme gerekebilir fakat önce DYP genel başkanı sonra Ak Parti ve sonra kabine dışı bakan çok bilinmeenli denklem değil ben önce acaa ERDOĞAN 'ın velihaddı mı ? diye zanederek damat Berat gibi oda Ak partiy'e nokta nokta anlamına gelir ki sanırım 2023 den sonra nokta konulacak gibi

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 18.09.2020 10:26

    Üzüm üzüme baka baka kararır. Lider, devlet adamlığını değil de kabadayılığı özümsemişse, liderliğe oynayan da aynı metodu uygular. Erdoğan da istifa etmeli Soylu da. Ülkeye tek sundukları şey hukuksuzluk.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 18.09.2020 09:54

    Sayın bakan daha dün (partiye geçmeden) cumhurbaşkanı hakkında söylediklerine bakınız. Olayı anlarsınız. Kalite problemi

    Yanıtla (0) (0)
  • Murat / 18.09.2020 09:52

    Bütün karar vericiler kararlarını verirken biraz empati yapmalı, bakanın bunu isteme hakkı yok mu. Üslub yanlış olabilir.Ancak muhalefet partisi temsilcileri herkese racon keserken hakaretler ederken, buna el koyacağız, o gazeteleri kapatacağız derken kimse eleştirmiyor. Ahmet abi önceden eleştirilerin tek taraflı değildi. evet yine eleştirirdin ama empati kurarak. artık tek taraflı insafsızca eleştiriyorsun.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 18.09.2020 09:16

    Şu devletin haline bak kimler bakan olmuş. Emin olun sokaktaki çocuk dili...

    Yanıtla (0) (0)
  • Oğuz Han / 18.09.2020 09:09

    Tebrikler. Güzel bir yazı.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 18.09.2020 09:06

    Sayın Taşgetiren, bu üslupta bir kişiyi üniversitenin açılışı için davet ettiler. Düşünebiliyor musunuz? İlk dersi bir akademisyen hocanın vermesi beklenirken herkes bu racon kesen şahsı dinledi. Daha ne diyeyim?

    Yanıtla (0) (0)
  • hakan heben / 18.09.2020 08:59

    sayın taşgetiren sanırım içinden geldiğiniz siyasal akımın(siyasi islam) sizleri demokratik anlayışdan uzak düşüncelerin karmaşası ve etkisinden dolayı evrensel geniş perspektifden bakmanız sorunlu bir hal alıyor.Soyluya dair analiz ve söylemleriniz konusunda haklısnız ,başlangıçta vurgu yaptığım gerekçeler nedeniyle göremediğiniz mesele şu:AYM Başkanı parti başkanının(aynı zamanda CB(GARABET BİR DURUM BU AYRI)) el pence ,önünde eğilirse onun memuru doğal olarak o eleştirdiğiniz cümleleri pişkin utanma ihtiyacı duymadan rahatlıukla söyler.MADDE 138 kimin umrunda ,siyasal islam hukuk tanımaz.

    Yanıtla (0) (0)
  • Slm / 18.09.2020 08:57

    Devlet veya kurum kaldımı ortada. Üslubu olsun. Başında Erdoğan bakanı Soylu olan bir devlet ne vaadedebilir.

    Yanıtla (0) (0)
  • İnci Çapan / 18.09.2020 08:45

    Bir devlet adamı,bu kadar nobran,üstten bakış,önüne çıkan herkesi paylamayi,azarlamayı görev edinen ,çok çalışıyor olmasinı vatandaşın kafasina çaka çaka anlatan ,nobran olabilir mi?Olabiliyormuş gördük.Alicısı vardır ama ben izninizle almayayım.Bana göre çok itici,sevimsiz uslüp. Bana kendisi adına utanma duygusu yaşatıyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • Hekim / 18.09.2020 08:39

    Farklı açıdan bakıldığında bir doktor hastasının düşüncesine göre tanı koyabiliyor mu? Kimse telkinde bulunabiliyor mu?

    Yanıtla (0) (0)
  • Bilgili / 18.09.2020 08:25

    Sayın yazar, bir de sokaklara kahve, cami vb yerleri bir çıksanız Onların ne diyor acaba? siz ne kadar uzak düştünüz halktan ve haktan!

    Yanıtla (0) (0)
  • M.NURI GOREN / 18.09.2020 08:08

    ‘Racon kesme üslubu’ denkler arasında adaleti sağlayabilir belki fakat ‘kamunun gücünü kullanarak’hitap edilen topluluğun da uyandırdığı heyecanla politikacının şirazeden çıkması çokça rastlanan bir durumdur.Herkes hata yapabilir,bu insani bir zaaf olsa da ‘erdem’ özür dileme kültürünü gerçekleştirmektedir.Bu,birey için geçerli olduğu kadar,asıl toplumun herkesimiyle bunun talep etmesi ve ısrarcısı olması gerekiyor! Meydan okuma,dayılanma,omuz atma ‘yukarı’dan aşağıya,hatta ‘yandaş’lara varıncaya kadar mevcut iktidar partisinin zaafı.Kendilerine ‘Soylulu’ğun tevazuda olduğunu hatırlatmalı!

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 18.09.2020 08:04

    Yarabbi, zülüm ahlaksızlık ve ırkçılk üzeri kurulan bu düzeni ZİR U ZEBER EYLE, ZİR U ZEBER EYLE, ZİR U ZEBER EYLE...

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 18.09.2020 07:49

    Böyle kabadayı ukala üslup ülkenin huzurunu kaçırır. Gerçeği akp li yöneticilerin büyük çoğunluğu bu üslupta.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 18.09.2020 07:45

    BİR BAKAN ÇIKIYOR AKLIMIZLA ALAY EDİYOR. VERİLERİN İNANDIRICILIĞI NE ÖLÇÜDE. Diğeri sokak kabadayılarının diliyle konuşuyor. Yürütmenin yargıya bu şekil hitabı doğrumu. Bu yüzden tüm hukukçular kenetlendi. 50.000. üyesi olan İstanbul barosunda Ancak. 1,600.üye buldular. Yeni baroyu kuramıyorlar. Bu hezimetin baş sorumluları bu bakanlar.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 18.09.2020 07:37

    Devletimiz Bahçeli ve soylu söyleminde bir yola everildi. AKP buna bir çözüm yolu bulmalıdır.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 18.09.2020 07:29

    Ne diyor şeyh Edebali kızmak onlara hilm bize yani halkın kızmak hakkıdır yönetici olaylara sakinlikle yumuşak bir şekilde karşılık vermelidir lakin bu bizde ters anlaşılıyor herhalde

    Yanıtla (0) (0)
  • musto / 18.09.2020 03:07

    Geriye dönüp bir bakın.Bizim halkın anlayacağı raconda konuşacaksın.Soylu ve Numan kurtuluş muhalifken Erdoğan bir söylerse beş cevap veriyorlardı bam telinden vuruyorlardı halk da karşılık buluyordu.Erdoğan baş edemeyeceğini anladı bir şekilde partisine transfer etti.Sonra hitabeti yüksek olan Bahçeli ve diğerlerini yanına aldı.Bundan sonra Soylunun gidecek yeri kalmadı mecburen patron ne derse yerine getirecek.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 18.09.2020 02:25

    En çok da Allah'ın adaletinin onun için BU DÜNYADA tecelli etmesini diliyorum. Bir de bahçeli için, bir de...

    Yanıtla (0) (0)
  • tr / 18.09.2020 01:31

    HERKESİ, HERKESİMİ TEHDİT EDEN CUMHURBAŞKANININ.....BAKANININ BÖYLE OLMASINI.....YADIRGAMAMAK LAZIM....KONU MİLLİYSE...REFLEKS YERLİ OLMALI..................

    Yanıtla (0) (0)