Neden bu kadar gecikti ki?
Abdulhamit Gül’de ilk istifa arzusu ne zaman oluşmuştur?” sorusunu siz de soruyor musunuz?
Mesela ben kendi kendime “Abdulhamit Gül neden hala duruyor ki bakanlıkta?” sorusunu çok çok önceden sormuşumdur.
Şöyle bir durum oldu çünkü: Bir yandan peş peşe “Yargı reformu” belgeleri açıklıyorsunuz ama bir yandan da hukuksuzluğu apaçık olan işlemler sizin bakanlığınızın ilgi alanında ortaya çıkıyor. Hadi bir reform belgesi, iki reform belgesi, üç, dört…. İlan etmişsiniz ve bir gün en tepeden açık açık “yargıya müdahale” girişimi olmuş. Üstelik ülkeyi bütün dünyada hukuk sınavına sokan sembolik olaylarda.
En tepenin bu müdahalelerine mani olabiliyor musunuz? Bunu ifade edebiliyor musunuz? En saygılı dille “Olmuyor efendim” diyebiliyor musunuz? Böyle bir itirazı seslendirme imkanınız mesela bu vakitte değil de şu vakitte ortaya çıkabilir gibi bir umudunuz var mı? Reform paketlerinin öncelikle sistemin tepe noktalarını eğiteceğini ve bir gün işlerin rayına gireceğini mi düşünüyorsunuz?
Denebilir ki, hiç kabul etmeseydi Adalet Bakanlığını. Olacakları önceden tahmin edip, hem hukuksuzlukları görüp hem de onları içe sindirme işinin kendisine göre olmadığını düşünerek bu yükün altına girmeseydi. Denecek ki hangi siyasetçi öyle bir yolu seçebilir ki. Herkes “Bir şeyler yaparım” elbet heyecanıyla yola çıkar, ama bir süre sonra görülür neyin nasıl ilerleyeceği.
Neyse Abdulhamit Gül, içine yüklendi yüklendi ve sonunda “Benden bu kadar” noktasına geldi. Bugün herkes bu istifa olayını değerlendirirken, yürüyen yapıya herhangi bir fazilet izafe etmeyi aklına getirmeyecek. Son Sedef Kabaş tweetinde “genel iktidar ahlakı”na uyum arz etme çabasının sakilliğine rağmen “Abdulhamit Gül taşıyamadı hukuksuzluğun egemenliğini” diye yorumlayarak “istifa”yı olumlayacak. Ya, beklese, beklese, beklese ve bütün ses çıkarmazlıklara rağmen görevden alınsaydı…
Sayın Gül’ün “keşke şunları da söyleseydim, şunları görmezlikten gelmeseydim, şunlara orada bulunmak adına tahammül etmeseydim, şunun benim dönemimde yaşanması içimi acıtıyor” şeklindeki “iç sesleri”ni duymak isterdim.
Diyorum ki, “Başkalarına ders olsun! Statülerin üç gün daha devam etmesi adına yanlışlıklara ses çıkarmayanlara, ‘Emir kuluyum’ sendromuna teslim olanlara, misyonu yaralar kaygısıyla yanlışların üstünü örtenlere ders olsun.” Çünkü bir gün olanlar “tahammül-fersa – tahammül edilmez, dayanılmaz” noktasına gelebilir. Yüreğiniz “Artık yeter” diyebilir.
Tabii ki hala yürek diye bir şey kaldıysa… Çünkü bazen o bile bastırıla bastırıla işlevsiz hale gelmiş olabilir.
Çok şey oldu çok. Özellikle yargı alanında… Bu dönemin hukuksuzluğunun tarihi ayrıca yazılacak. Sadece KHK operasyonları bile dosyalar dolusu hukuksuzluğu ve dayanılmaz insan hikayelerini içinde barındırıyor. “Dindarlık” misyonunun yargı alanında nasıl yara aldığı, sadece Adalet Bakanlarının değil iktidara destek veren kitlelerin duyarlılık kapasitesi açısından da ayrıca değerlendirilecek. “Bunca zulüm icra edilirken neredeydiniz?” diye sorulacak.
ÇOCUK OLAYI – BU KADAR MI?
Siyaset kürsüsünde bir çocuğa rakip siyasetçiye küfrettirmek… Bu da mı olacaktı? Buralara mı geldik biz ülke olarak? Cumhurbaşkanı’nın gölgesinde?
Böyle bir görüntü Cumhurbaşkanlığı hukuku ile bağdaşıyor mu? Ama Sayın Cumhurbaşkanı kendisi gülüyor olan bitene… Allah Allaaah!.
Çocuk hangi küfür sözcüklerini seslendirseydi “Bu olmaz” derdi oradaki devlet kadrosu?
Siz, ekranda olayı seyreden herkes, bu ülkenin sağcısı, solcusu, dindarı, laiki sizler ne yaptınız, keyifle güldünüz mü, çocuğun küfürleri sizleri de mest etti mi? Karnınızın şişini indirdi mi? İçi acıyan var mı?
Aman Allahım. Ne günlere kaldık!
Siz de Sedat Peker’in sonradan “nasıl yaptım o işi” diye pişmanlıklar sergilediği “kan banyolu” meydan nutkundan esintiler gözlemlediniz mi şu olayda? O çocuğumuz sergipip gelişince öyle nutuklar atmaya mı namzet yoksa?
Bakın şimdi aklım yeniden Abdulhamit Gül’e gitti. Acaba kaç kişinin aklına “Bu kadarı da siyaset ahlakının içinde olmaz” deyip istifayı düşünmüş olabilir iktidar cenahında. Yoksa küfürler yukardan aşağıya herkes için normalleşti mi? “Çocuğunki daha ne ki… Biz onların çok daha sunturlusunu kürsülere taşıyoruz. Çocuk bizden öğrenmiştir ve biraz da süzerek kürsüye taşımıştır” mı deniyor kulislerde?
Seçim sath-ı mailine (sath-ı mahalline değil) girdik ya… Anlaşılan seviye buralarda olacak.
Bence kaybeden seviye bu seviye. İnanmayan İstanbul seçimlerini bir kere daha okusun.















Yusuf İslâm: "İyi ki Müslüman ülkeleri görmeden Müslüman olmuşum" diyor. Her sakallıyı Müslüman sanma. Anlayana.
Yanıtla (26) (1)Müslüman olmuş da lütufda mı bulunmuş? Müslüman ülkeler için mi müslüman olmuş. Müslüman olmuş, kendisi kazanmış, ne var bunda?
Yanıtla (1) (17)Bunu anlamak bu kadar zor mu? "Halkı müslüman olan ülkeleri görseydim İslamla nasiplenemezdim" demek istiyor. "Şükür ki bu yola onların halini görmeden girebilmişim" diyor, birilerine lütfetmek nerede bu sözde? Her şeye olumsuz bakmak bazılarının tabiatı olmuş maalesef.
Yanıtla (2) (0)Bir kimsenin İslam'la şereflenmesi değil peygamberimizi, Allah'ı bile ne kadar hoşnut ettiğine dair dini anlatılar hikaye mi diyorsun Ziya? Biz müslümanlar peşin satan -esnaf fotoğrafları vardı eskiden : veresiye ve peşin- esnaf gibi kibirli yerimizde oturup milletin İslam'ı seçmesini mi bekleyeceğiz.Gerçi sizler müslümanları bile kâfir, münafık, hain, terörist...diye yaftalamaktan, İslam'dan uzaklaştırmaya çabalamaktan...
Yanıtla (1) (0)Satıh: yüz, yüzey.
Yanıtla (1) (0)Mâil : eğilimi olan, eğilmiş olan anlamlarına gelir.
Seçim sath-ı mâiline girildi dendiğinde,
eğimli düzeyde nasıl ki maddeler; zorunlu olarak yokuş aşağı gider, sürecin artık zorunlu olarak seçime doğru gittiğini, seçim zamanının geldiğini anlatır.
Eğimli düzeyde yokuş aşağı giden maddeler gibi herşeyin seçime yönelik olacağı, siy seçime yönelik konuşacağı, her şeyi seçim için yapacağı, seçmenini konsolide etmeye yönelik hareket edeceği de anlatılır dolayısıyla.
Ak parti lütfen dinler misin? :Kendin aldatıldık, kandırıldık dedin.. Artık şu KHK ile ilgili toplumun taleplerine kulak veriniz. insanlar gerçekten yoruldu, toplum bu konudaki uygulamalarinizdan hoslanmiyor. 2 milletvekili görevlendirip bir sorun şu millete. Millet ne diyor?
Yanıtla (25) (2)Dur kardeş! haksızlıklar dindar (!) kesimin vicdanını değil sizlatmak....bile. Bu durumda da oylar daha CHP'ye milim gitmiyor. CHP'nin başa gelip koyu LAİKLİK İLKESİNİ UYGULAMASI İÇİN belki de sen ULUSLARARASI GÜÇ ODAKLARININ BİR YEMİSİN...Baksana KHK çözülür diye muhalefetin ödü kopuyor. İnanmıyorsan yeni Adalet Bakanının gelişine muhalefet cenahinda verilen tepkileri oku/dinle/seyreyle....
Yanıtla (1) (19)Kendisi ABD istihbaratının bir organizasyonu olduğu belli bir cemaatin dindar olup, dış güçlerin katı laikliği uygulamak isteyenlerle mücadele ettiğinine inanabilenlerin varlığı zaten dış gücün kullanması için fırsattır. O dış güç olmasa ülke bu halde olmazdı!
Yanıtla (4) (1)KHK'lı herkes haketti mı diyorsun?
Yanıtla (5) (1)15 Temmuzdan 1 gün önce devletin vergisini aldığı bankaya para yatıran suçlu mu diyorsun?
Mevzuata uygun açılan , yasal sendika üyeliği suç mu diyorsun?
Bir din adamı olduğunu düşündüğü birini 15 Temmuz öncesinde bir ortamda savundu diye işten atılmak çok doğru bir uygulama mı diyorsun?
Yazık...Çok yazık...
Ali Babacan, Mansur Yavaş, Davutoğlu, İmamoğlu, Gültekin uysal bu ülkede siyasetin bağırıp çağırmadan, hakaret ve küfür etmeden yumuşak nazik bir üslupla, uhulet ve suhuletle yapılabileceğini gösteren yeni nesil siyasetçiler. Millet artık Erdoğan, Bahçeli tarzı sivri herkese batan herkese çatan bir siyaset istemiyor. 2023 seçimlerinde Ilımlı, olumlu, uzlaşmacı, uyumlu, temiz dilli siyaset kazanacak. Millet DSP ANAP MHP ye yaptığı gibi yine yeni bir süpriz yapacak!
Yanıtla (5) (1)Trollarin isi giderek zorlasiyor. iktidar oyle seyler yapiyor ki, dunyanin en iyi avukati bile savunamaz....Adalet Bakani Gul'un iyi niyetli oldugunu sanmiyorum. Kac yildir olup bitenleri gorup istifa etmemesi kabul edilecek bir davranis degil. Yargida reform yapacagiz diyerek umut tuccarligi yapmak icin bu goreve atandi. Buyuk ihtimal kendisi istifa etmedi, kullanim suresi bitti gorevinden alindi. Sedef Kabas hakkinda soyledikleriyle "ben gorevime devam etmek istiyorum" mesajini vermisti.
Yanıtla (4) (1)Aslı hanım Abdülhamit Gül ismi unutulmaz Onun döneminde o kadar çok insan hukuksuzluğa haksızlığa uğradı ki Bu yapılan her şeyin altında bu ismin imzası vardır.
Yanıtla (10) (3)Ya sen ne iftiracısın be kardeşim.sen nerde yaşıyorsun?hiç haber okumiyormusun?sanırım kafanı dizilerle bozmuşsun.Abdülhamit gülün bakan olduğu dönemde kimlerle nasıl mücadele ettiğini hiç okumiyormusun?
Yanıtla (1) (3)Bravo Ahmet abi.Tam duygularımızı paylaşmıssın.Teşekkür ederim.
Yanıtla (1) (0)Yazının ikinci bölümü ile ilgili sayın yazarın, ali ihsan karahasan beyin “Çocuklara koro halinde Vahideddin’e ‘hain’ dedirten kim?” yazısını okumasını tavsiye ederim.
Yanıtla (1) (13)Ziya!!! Bir yanlış başka bir yanlışla düzelmez.
Yanıtla (13) (2)Senin öğretmenin kim? Bizim öğretmenimiz
Hz Muhammed (asm) yanlışı yanlışla mı düzeltti?
Aliye Izzetbrgoviç 'e askerlsrinin biri demiş;
Yanıtla (1) (0)-Efendim sırplar bizimkilere(esir müslüman bişnaklara) işkence ederek öldurdüler.
demiş.
Bilge Başkan/Başkomutan demiş;
-"Onlar bizim hocalarimiz değil .Bizim siyasi düşmanlarımız"
-"Esirlerinde hukuku var" demiş.
Savunabilecek bir tarafı olmayınca, son çare olarak bulunan yol "siz de Vahdettin'e hain dediniz" oluyor tabi. Olmadı demek yanlış oldu demek çok mu zor, hatayı kabul etmek büyüklüktür.
Yanıtla (2) (0)Adalet bakani adaletten cok bahsederdi. Ama adalet yoktu. Bakan tribunlere oynadi. Bu gun bu sistemde hic bir bakanin yetkisi yok. Hatta bu sistem de hic kimsenin bir degeri yok. Normalde bu hukumette kimsenin bakanlik gorevini kabul etmemesi gerekirdi.
Yanıtla (3) (1)İmraliyi gundeme tasima,
Yanıtla (20) (2)Sezene linc olayi,
Ekreme savas acma,
Trabzon hadisesi..sirada ne var acaba..
İktidarin sirazesi kaymis ,basireti dirayeti bitmis ,haktan ve halktan kopmus tukenmislik sendromu icinde tribunlere oynamaya devam ediyor.lakin tribunun ayak demirleri curumus uzerlerine cokmek uzere ama gormezden geliyorlar.
Erdogan denize dustu imralinin koluna sarildi.kayikta bahceli bekliyor.onlari kayiga alirsa ucu birden sahile nasil varacaklar.
Yanıtla (1) (1)Hani meshur kurt,kuzu,ot hikayesinde birbirini yemeden kopruden gecirme hikayesi.
Burda kim kimi denize atacak acaba?
Bahçeli, İBB başkanı derhal görevden affını istemeli, demiş. Erdoğan-Bahçeli-APO üçlüsü ele ele verdiler İmamoğlu'nun seçilmesini engelleyemediler. Şimdi de görevden alamıyorlar. Güçleri yetmiyor. Affını istesin, kendisi gitsin, dedikleri, Saray'ın atadığı memur bakan değil, halkın seçtiği başkan. İmamoğlu birinden affını isteyecekse o merci millettir, Bahçeli ve ortakları değil. Keşke Bahçeli Erdoğan'ı ikna etse de İmamoğlu'nu görevden alsalar...
Yanıtla (10) (3)Asil bahceli milletten afini isteyip cekip gitmeli. Bahcelinin bu toplumda hic bir degeri yoktur. Bahceli erdogana destek vererek bu ulkeyi batiriyorlar.
Yanıtla (2) (0)Yaklaşıyor gelmekte olan...Oy farfara farfara ateş düştü şalvara... Yaptıkları ZAM larla sandığa gömulecekler... Hani Filistin Kudüs davası ve emsalleri ...Yalan söyleme ve halkı kandırma üstadı olmuş lar... Amma mazlumların ahları indirecek onları.
Yanıtla (14) (3)OY farfara , muhalefet için seçim şarkısı olabilir...
Yanıtla (0) (0)Oy farfara farfara
Oylar düştü zamlara
Ağzım dilim kurudu
Bu soğuk havalarda.
Yazar hala bir beklenti içinde. Bence artık siyasal İslamın bu ülkeyi düşürdüğü uçurumu görmelisiniz.
Yanıtla (0) (0)Çok uyanık bir çocuk...işi biliyor..bir iki haftaya babasına kavuşur..ver gazı al istediğini..
Yanıtla (0) (0)Cumhurbaşkanı kendi torununun eline mikrofon alıp bu sözleri söylemesini istermiydi.
Yanıtla (30) (2)Istemezdi.başkasının çocuğu torunu bunu yaparken neden gülüyor.
Yakışıyormu oradaki devleti yönetenlere.
Matah bir şey söylenmiş gibi ağizları kulaklarında.
Eden bulur.birgün kendi çocukları torunlarıda karşılarına geçip tetbiyesizce konuşurlarsa bugünü hatırlarlar belki.
Ne biliyorsun istemeyeceğini? Bence her gün alıştırma yapıyorlardır, dede torun: Hain Kemal, hain Kemal...
Yanıtla (7) (2)Bence de. Hatta dahası bile vardır: Dede-torun hain Kemal derken iki Kemal'i kastettiklerini birbirlerinin sırrı olarak saklayacaklarına da sözleşmiş olabilirler.
Yanıtla (10) (1)O belki de Türkiye'nin en büyük hipnoz ustası, beyin yıkamacısı. Kendi torunlarının beynini yıkamadan bırakır mı? Özel bir çaba sarf etmesine bile gerek yok aslında. Torunlar rol modelleri dedelerini ahaberden takip ediyorlardır. Zillet, hain, terörist, torunların dağarcıklarında en önlerde yer alan kelimelerdir.
Yanıtla (11) (1)Bir toplulukta çocuk çocukluğnu yapıp.
Yanıtla (1) (0)Ailenin lakap taktığı bir komşuya lakabiyla hitab etse , çocuğun anne babası bırakin gülmeyi utançlarından yerin dibine girerlerdi.
Aşağıda yorumları okuyorum Yahu bu iktidara İslamcı demeyi bırakın lütfen..İslam güneş gibi dosdoğru bir din..İslam'ı ağızlarına almaları onları iman etmiş yapmaz... kalpleri ve dilleri ikrar etmiş olmalı yani tahkiki iman etmiş olmaları lazım. Dilleri ile söyleyip arkadan çalıp çırpan hak yiyen haram yiyen münafıklık yapan sözde müslümandır.Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez..O yüzden İslam'ın adını iktidarla yanyana söylemeyin..Hakiki İslam insanı mamur eder,adaletli yapar..
Yanıtla (12) (4)Hakiki İ slam herkesin ağzında, kimsenin görmediği bir hayal kurgusu. Yahuş hayalleri bırakıp, hakiki insan olun,yeter.
Yanıtla (10) (2)İnssn olmak da hayali bir idealdir sonsuzluk yolunda.
Yanıtla (0) (0)Kin ve nefret sarmaşik gibi ülkeyi sarmış, arsız bir bitkidir, kontrolü saglamazsan duvara bile yapışır. Kinin olduğu kalpte sevgi olur mu? Sevginin ,hoşgörünün olmadığı kalpte Allah sevgisi de olmaz, adalette ,ancak birilerini korkutmak için sebep olur sayın yazar.
Yanıtla (3) (0)Siz daha önce Erdoğan için olan iyi niyetlerinizi bu kez Abdülhamit Gül için de taşıyorsunuz sanırım. Ama artık bütün iyi niyetlerinizi bir bir yargılayıp asmanız lazım. Artık bu son olsun demeniz lazım. Çünkü Abdülhamit Gül'ün sizin düşündüğünüz kadar iyi niyetli biri olmadığnı söyledi dün Gergerlioğlu. Her şeyi bildiğini, ama sustuğunu, görmezden geldiğini... Biz Gül'ün bu zulümler karşısında iç sesini değil, dış sesini duyacağımız günleri bekliyoruz.
Yanıtla (10) (2)Yazınız doğruları göstermişte Akpden kaç kişi uyanır dersiniz .
Yanıtla (2) (0)Çürüme sadece iktidar cephesinden ibaret midir? Toplumsal çürümenin faturası sadece iktidara mı kesilmelidir? Her birimizin toplumsal çürümede payı ne kadardır? Bunları kendimize soruyor muyuz? Takım tutar gibi, fanatik bir biçimde parti tutuyoruz. Kaset komplosuyla bir partinin lideri olmak ne kadar ahlâkidir? Hiç düşündünüz mü? Karar gazetesinin sayın yazarları, daha önceden AK Partiye methiyelerde bulunurken, şimdiki beyanlarındaki samimiyetlerine nasıl itimat edelim?
Yanıtla (1) (7)Bugun savcisi ,hakimi akp ile iltisakli hukumetin agzina bakiyor.Bu tablo,hsyk secimlerinin kazanilmasindan sonra cizilmeye baslandi.
Yanıtla (5) (0)Geldigimiz nokta,vurun,kirin mahkeme arkadan gelsin.arkadan gelene mahkeme denirse tabi.bu cercevede adalet bakani koltukta bir figuran.yani ha kel hasan!ha hassn kel!
Artık hiçbirşey beni şaşırtmıyor,bu kadar da olmaz noktasını geçeli epey oldu. Kim kime ne demiş,hangi hakareti savurmuş, sonra insanların yüzüne nasıl bakabiliyormuş teaccüp edemiyorum, adeta yol olmayan bozuk satıhlı arazide yapılan yarışlar gibi (Off Road) aracını yürütebilen kazançlı kabul ediliyor hak hukuk adalet insaf,vicdan ırz, namus aranmadıktan sonra dünya birincisi olsan ne yazar. Allah (cc) sonumuzu hayreylesin,adaletiyle değil merhametiyle muamele eylesin. Amiin.
Yanıtla (4) (0)Sayın Abdülhamit Gül, harama el uzatmamış, vicdan, merhamet, feraset sahibi, edep erkan bilen, alçak gönüllü bir değerli kişilikti. Sayın gülün bakanlıktan ayrılması akp içinde yeni bir hesaplaşmaya sebep olacaktır. Sezen Aksu olayı, Trabzon’daki o çocuk olayı ve en son sayın Abdülhamit Gül olayı akp’den çok şey götürecek.
Yanıtla (4) (2)Tüm bunların üstüne Fatih Kısaparmak tan gelsin:
Yanıtla (18) (1)"Ar damarı ar damarı
Şimdi olmuş kar damarı"
Youtubdan bulup dinleyin.
Adam bu şarkıyı yazdı okudu.
Yanıtla (8) (1)Ondan sonra bir daha gören olmadı.
Ekranları adama dar ettiler.
Halbuki öncesi ekran ekran gezerdi.
Eee! Nede olsa zülfiyare dokundu...
Sayın Taşgetiren, bu yazınızı Gül istifa ettikten sonra, onun adına içsel okumalar yaparak değilde o göreve başlamadan ya da görevdeyken "Adalet yok edilmiş, yargıya güven bitmiş, bu kadar haksızlık ve zulüm yapılırken nasıl o makamda durabilirsiniz, istifa edin" diye yazsaydınız köşenizin hakkını bilfiil vermiş olurdunuz ama buna da şükür. Elinize, kaleminize sağlık.
Yanıtla (7) (0)En tepedeki; hukuku, demokrasiyi,kuvvetler ayrılığını,edep söylemlerini içtenlikle benimsemiş görünmüyor.Hal böyle olunca geleceğe dair umutlu olmak mümkün görünmüyor.Bize mutlu olmayı çok görenler ömür boyu mutsuz olsunlar inşaallah!
Yanıtla (11) (0)İleride bugünlerin tarihi yazılıp belgesellere konu edilirken; "yahu tüm bu zulümler, haksızlık-hukuksuzluklar olurken adalet bakanı kimdi?" sorusunun cevabına ismi yazılacaklardan birisidir kendisi.
Yanıtla (15) (0)Atalarımız en zor olan"kula kullukculuk
Yanıtla (7) (0)yapmaktır" diyor."ormanlar gibi birlikde,
ağaçlar gibi hür yaşamak" varken bizle
re ne oluyor ki?
Yaşananlara bir de olumlu taraftan bakalım: sizce dini alet ederek iktidar olmak mümkün olacak mıdır? Suriyeli sığınmacılar bunu garantilemek için alınmış olsa bile, onlar dahi bunu tekrar sağlamaya yeterli olamayacaktır. Yaşanan acılar ve zulümler devasa, ama din ve diyanet hatırına demek ki bu bedelin ödenmesi gerekiyormuş. Millet kafasına vurula vurula, aç kalarak, fakirleşerek bu dersi alacakmış meğer...
Yanıtla (10) (1)Adam peynir fabrikasında 10 yıl gıda mühendisi olarak çalışıyor. İşten ayrılınca aman kaşar yemeyin aman şöyle kötü böyle kötü... Bre adam madam yanlış bulduğun bir iş var ortada neden 10 sene çalıştım bu yanlışa ortak oldun. Hayattan anladığım doğru bulmadığın işin içinde olmayacaksın .
Yanıtla (15) (1)"Ne zaman bitecek tanrım bu azap/Yarını olmayan günlere kaldım/Dünyamı ben yıktım kendi elimle/Aşkıma bir yuva kuramıyorum." (G.Karaböcek)
Yanıtla (32) (1)Duymasın lar bu şarkı sözünü. Şimdi de birkaç gün bu sözler üzerinde tepinirler.
Yanıtla (9) (0)Bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur...İsmet İnönü...
Yanıtla (19) (1)Bu dönem hakim ve savcıları, mülakat bahanesiyle düşük puanlı oldukları halde göreve atanan kişiler. Başkasının hakkını alarak mesleğe başlayanlardan adalet beklenir mi ki?
Yanıtla (20) (2)Ben gül e hiç şaşırmadım. Hukukun işlemeyeceğini bilmiyomuydu. Madem adaletli birisiydi hiç bakan olmayacaktı. Yıllar sonra davut başkan gibi istifa etti. Neye yaradı?
Yanıtla (6) (2)Başka bakanlıklar ve idari kademeler neyse de ismi "Adalet" olan bir bakanlığa avare kasnak olacak kişiler gelmiyor mu, utanıyorum. Kardeşim; ya adaleti tesis edersin, ya çekip gidersin. Toprağın altı var, hesap var, mizan var. Bunca vebal, aldığın üç kuruşa, bakanlığın sağladığı üç paralık menfaate değer mi? Özellikle son on yılı tarih çok kötü yazacak, zamanın yöneticileri Allah indinde hesabını verecektir. Gönül isterdi ki "adalet" bu dünyada da gerçekleşsin. Ama her zaman öyle olmuyor.
Yanıtla (8) (1)Abdülhamit gül saydığınız vasıflarının üstüne sünger çekmiş ve hain/çocuk fotoğrafında gülenler yer almış
Yanıtla (3) (1)YÖNETİCİ/SORUMLU makam ve mevkilerde görev yapmış/yapmakta olan kimilerinin övünerek;
Yanıtla (6) (0)☆"..KURSAĞIMDAN HARAM PARA GEÇMEMİŞTİR."
☆"..YASA ve MEVZUATA AYKIRI İŞİM OLMAMIŞTIR."
türü açıklamalar yaparlar da...
Ancak, "ÇALMADIM ve ÇALDIRMADIM, YAPMADIM ve YAPTIMADIM." demezler/diyemezler ya...
Müstafi bakan GÜL de "YAPTIRMADIM.." diyebilecek durumda olmadığı için İZ BIRAKMADAN, TOZ OLUP unutulacaktır.
neden istifa ettiğini nereden biliyorsunuz ? sadece tahmin bu ama doğruymuş gibi sunuyorsunuz
Yanıtla (3) (2)CB hariç, Bakanlar için defalarca değiştirmeleri için suyunun suyu diyorduk.
Yanıtla (4) (1)CB zaten ilk gununde suyunun suyuydu, hala sürüyor. Danışmanları, kolluk, adalet, baskı sistemleri boşuna mı hemen devreye giriyor?
Son olarak da aslında biraz olsun güvendikleri bizden sağlık bakanı saçmalama konusunda devreye girdi, sayılar rekora koşsa da "Hastalık gücünü kaybetti" açıklaması yaptı.
İlginç olan ciddiye alan olmadı. Çünkü saçmalığı herkes görüyor.
Ciddiye alınacak sizce kim var ki?
Utanmak , arlanmak, yüzü kızarmak gibi duyguların dışa vurumu vicdan sahibi olan insanlara aittir. Böylelikle siyasal islamcılarımızın kasa, masa ve nisa'dan sonra vicdan meselesinde de sınıfta kaldıklarını gördük. Gördük dememe bakmayın ben kendi adıma bunu yıllar önce görmüştüm.
Yanıtla (8) (1)Ne zaman Abdülhamit Gül ismini görsem hakim savcılık sınavlarında hakkı gasp edilen gençler geliyor aklıma. Yüksek puan alan çocukların hakları ellerinden alınarak daha düşük puan alanlara verildi. Kriteri ne idi bilmiyoruz. Hiç şeffaf olmadı. İsmi Adeleletsizligin zirveye çıktığı dönemi hatırlatıyor bana. Ben her gün evladımı teselli etmeye çalışıyorum. Hakkımı helal etmiyorum.
Yanıtla (27) (0)Güçlü Akp referansın yoksa, çocukların o sınava niçin girmişler ki? Boş yere moral bozukluğu. LÂ Tâhzen, 10 yıl içinde belki iyi ki hakim savcı olmamışız diyecekler
Yanıtla (8) (1)Geleceği düşünerek yaşayanlar geleceği belirler geçmişi düşünerek yaşayanlar geçmişin kölesi olurlar
Yanıtla (2) (0)Teşekkürler sayın Taşgetiren.
Yanıtla (0) (0)Müslüman dindar bir kadro insanlığa böyle mi örnek oluyor. Yazık yeter insanları dinden soğutmayın.
Yanıtla (6) (0)Bunlardan en çok bizar olan Allah'ın dini. Bu dünyada FETÖ taktikleriyle, atı çalıp Üsküdar'ı geçebilirler, aynı zarftaki dört oydan kazandıklarını geçerli, kaybettiklerini geçersiz saydırabilirler, Bir takım katakulliler ile halkı kandırabilirler; ama Allah fidye kabul etmez. Rabbimin yakalarına sarılacağı gün, onların sömürülerinin ortakları hacımuratgil familyası,
Yanıtla (2) (1)Makam bazılarına şeref verir bazılarıda makama şeref verir.
Yanıtla (0) (0)İdarecilerimizdeki darü'l harp zihniyeti ülkeyi daha nereye götürecek korkuyla izliyorum.Kendilerini cihatta sanan,haramı günahı meşru sayan,hesaba çekilmeyeceklerine inanan bu tayfa, 7'den 70'e herkesi yoldan çıkarmak üzere.Anlamadığım şey darü'l harp olgusuyla geleceğimiz karartılırken, ilahiyatçılarımız neden bu konu da yorum yapmazlar,yazarlarımız gündeme getirmezler.Bunun büyük bir milli güvenlik sorunu olduğu neden ısrarla görülmez hayretler içerisindeyim.
Yanıtla (3) (0)Yaşananları analiz ve
Yanıtla (2) (0)mütaala ettikten sonra bunlar daha iyi günlerimiz diyorum.
Seksen öncesine döneceğiz galiba
Seksen öncesinin kazanani olmadı yine olmayacak herkes aklını başına alsın
Evet nadiren de olsa adalet, hukuk diyen bakan gitti, eh bir kere ve laf icabı da olsa 84 milyonun hakkını savunurum diyen TÜİKci de gitti. Şubat enflasyonu düşürülür, hak hukuk tam gak guguk olur, İmralı kozu oynanır, öyle anlaşılıyor ki bir kısım fetöcülerle barış süreci (af süreci) başlar, zaten reis de elektrik faturalarında tam 41 TL indirim yaptı (210 kwh geçenler için, davul-zurna ve halay zamanı!!!) Tam seçim ortamı, vakit tamamdır.
Yanıtla (41) (1)Iftira kötü bir huydur.
Yanıtla (2) (4)Açılım da başlayabilir. Şaşırmamak gerek ne de olsa aynı adamlara defalarca dolandırılmış bir toplumsal kalte düzeyimiz var
Yanıtla (1) (0)Ahmet Abi elinize sağlık her şeyi o kadar güzel özetlemişsiniz ki, teşekkür ederim. Gelecekte, bütün bu olanlardan dolayı iktidara destek veren insanlar mutlaka utanacak, utanmak zorunda kalacak, inanmayan Alman tarihine baksın.
Yanıtla (14) (0)Utançları pişmanlıklarından çok daha daha büyük olunca pişmanlığı bile itiraf edemiyorlar!
Yanıtla (2) (0)Bu ülkede kurucu parti başkanı bir inek hırsızı tarafından linç edildi ve kahraman ilan edildi.akp başkanına bırak saldırıyı biri eleştirse hapse atılıyor bu ülkede adalet yok geçmiş olsun.
Yanıtla (5) (0)Şunu deseydim bunu deseydim diyorsunya mesela açılım ürecinde doğu ve güneydoğuda halka oranın önderlerine en azından elektriği çalmayın yetimin hakkı var dedinmi, devletin arabasına taş atmayın dedinmi, marketi yağmalamayın dedinmi, postaneyi yakmayın dedinmi, elektriği çalıyorsunuz bari tellerini çalmayın dedinmi. yok öyle üç kuruşa beş köfte önce sen dedinmi hele söyle bakalım. DEMEDİN DEMEDİN DEYİMEZDİN DİYEMEZDİN ÇÜNKÜ ÇÜNKÜ ÇÜNKÜ .... HADİ NOKTALARI SEN DOLDUR
Yanıtla (0) (2)Hocam garibimize gidiyor üzülüyoruz , doğru , fakat geniş düşününce hiçte yanlış bir durum olmadığı görülür , bu güne kadar ,Meral hanıma , bay Kemal’e , Ahmet Takan , sevgili Yavuz Demirağ , ve Orhan Uğuroğlu ‘na yapılanlara millet olarak tepki verdikmi , yok , şura suresi 30 da başınıza gelen yaptıklarınızın sonucudur der , e şimdi sızlanıyoruz , ne ekersen onu biçersin , eğitimde üç kişiden biri imam olunca böyle olur hocam , biat kültürü , düşünmek, konuşmak yassak , bunu en iyi siz biliyor
Yanıtla (10) (0)Abdulhamit gül'ü oraya getirin de alanda Tayyip Erdoğan asıl alkışlanması gereken Tayyip erdoğan'dır . Sayın taşgetiren'in Tayyip Erdoğan'a teşekkür ettiniz mi Abdülhamit gül gibi bir bakan var diye ben rastlamadım
Yanıtla (1) (21)İstifa eden bakan göreve geldiğinde ülkemiz hukuk kalitesi bağımsızlık, tarafsızlık ve kuvvetler ayrılığının önemli bir unsuru olarak çok iyi bir seviyede miydi? HAYIR. Neden adalete güven yerde sürünüyor diye sordu mu?
Yanıtla (13) (1)Makamlara balıklama atlayanlar, sonradan istediğim olmadı diye mazeret üretemezler. Bir kişinin padişahlık hevesiyle yönettiği ülkede bağımsız yargı olur mu?Bunu göremiyorsan nasıl bakan olacaksın?
Bakanlık makamı nutuk atma değil icraat mamkamıdır. Yapamıyorsan hiç bekleme
Yola dindar gençlik diye çıktılar, hakaret eden, küfreden gençlik ile devam ediyorlar
Yanıtla (51) (2)Kindar nesil miydi?
Yanıtla (8) (0)Bana göre soruyu şöyle sormak lazım; sayın Gül, bakanlık teklifini neden kabul etti? Bir insan bir makama doğru şeyler yapmak için gelir. Emirkulu olacağını, düşüncelerinin öenmsiz olacağını, her konuda yukarının ağzına bakacağını bilerek gel otur, sonra da istediğim olmadı de. Kimse yemez.
Yanıtla (14) (2)Bahçeli bana vekillik teklif ettiğinde aynen şunu dedim; siz beni tanıyorsunuz ben de sizi. Ben çok özgür bir adamım, Başbuğa bile zaman zaman karşı çıktım. Sizinle çatışırız ve kötü oluruz gerek yok!
Sayın yazar birçok konuda farklı düşünsek de sizi severek okuyorum. Bakınız ne reisin davranışında gariplik var ne eski bakanın haksızlık karşısında susmasında... Siz bir fabrikaya bez üretecek hammadde koyup, sonunda mutfak robotu imal edilmesini bekler misiniz? Bekleseniz de olmaz, üretim bandından bez çıkar. Müritlik kişiliğin, aklın ve vicdanın bir başkasına teslimidir. Bu iklimde yetişenden özgür tavır beklemek hayaldir.
Yanıtla (24) (1)Çocuk bu sözleri dindar, nassı önceleyen, bir haziran önünde söylüyor ve bu olayı tebessümleriyle"İşte yetiştirmek için yıllarımızı verdiğimiz nesil(asla Asım'ın nesli olmayan) diye sevinçlerini izhar ediyorlar. Yürek mürek dayanmaz buna. Allah sonumuzu hayreyleye Amin
Yanıtla (43) (0)Kazım! 'haziran' değil Hâzırûn.
Yanıtla (2) (2)Kelimedeki 'z' harfinin Arapçada hiçbir dilde olmayan
bir ses 'Dad' harfi olduğunu belirtelim.
Menfaat çıkar koltuk davası güç ihtiras para insana neler yaptırıyor.
Yanıtla (4) (0)Çocuktan medet bekleyen ....Lider öylemi?
Yanıtla (7) (0)Bu ülkede en büyük sorunumuz kimliklerini saklayan insanlar kimse kimseyi tanımıyormuş onu anladım .Ülke aslında iki yüzlüler ülkesi gibi burada bir insanı tanımak için ona makam vermek güç vermek para vermek gerekiyor yazılarınız söyledikleriniz tekrardan başka bir şey değil....Yazık güzel ülkemin güzel geleceğine ...
Yanıtla (2) (1)Allah insanlara zulmetmez! İnsanlar kendi kendilerine zulmeder. İnsanlar kelimesi yerine toplumu koyarsak yaşadığımız olay bu! Biz iyiyiz demekle iyi olunmuyor. Pasaportumuz dünyada ne kadar itibarlı paramız ne kadar değerli. Herkes vicdanı ile helalleşsin!
Yanıtla (6) (0)Allah verede, seçim zamanı okulların tatil olduğu zamana denk gelmese..
Yanıtla (5) (1)Niyemi, evdeki yada mahalledeki sabiler,
Babacığım, dedeciğim yada amca dayı her neyse işte,
beni seçim meydanına götür, orada da otobüsün üstüne çıkar diye tuttururlarsa..!
Abdülhamit Gül döneminde de haksızlık hukuksuzluk zirve yaptı. Arkasından güzelleme yapılacak bir dönem değil.
Yanıtla (11) (0)Çokcok gerçekleri söyleyince sizde mi üzerinize alındınız
Yanıtla (0) (7)Mutlaka oradaki herkes utanmış mahçup olmuştur...çocuklar kürsüye ülke vatan bayrak şiirleri için çıkardı bir zamanlar bayramlarda...gül ve fetö bunu ne yaptı etti kaldırdı...şimdide akp o kürsülere çocukları bu şekilde çıkarıyor...çocuklar siyaset üstü yetişmeli..cami kışla okul derken geldik ÇOCUK DÜNYASINADA SOKTUK SİYASETİ.....bunlar çok yanlış şeyler..akp kaybetme korkusundan sıyrılmalı..demokrasi bu kazanmakta var kaybetmekte...bu korku onlarıda değerlerimizide halkıda yordu bitirdi..
Yanıtla (3) (1)Ahmet bey siyasal islamcıların en merhametlisi sizsiniz. Sizin de haliniz ortada. Bence fazla zorlamayın
Yanıtla (33) (14)Aynen, mahallenin özu bu zaten.
Yanıtla (26) (7)Muhteşem bir tespit. Ancak, Ahmet Bey’in vicdanına ve kalbine inanıyoruz…
Yanıtla (10) (1)Geçti Bor'un pazarı. Sür eşeğini Niğde'ye.
Yanıtla (0) (1)Daha önce mağdur olanların yaptığı zülümlere bak, Allah dinbazlardan bizi korusun.
Yanıtla (3) (0)Siyasete âlet edilmeyen bir şey kaldı mı?
Yanıtla (1) (0)Duygu selinde yuvarlanan dünyalar güzeli bir küçük çocuk,etrafını sarmalamış onu ve yaşıtı bütün çocuklarımızı küçücük hedefleri için o yaşta travma ve kutuplaşmalara iteleyen kocaman görünümlü adamlar.
Yanıtla (3) (0)Biz Yaratanın hep sevgi barış ve şefkat veren olduğunu bildik yine öyle bileceğiz inanacağız
Sabahın bir sahibinin olduğunu da bilir inanırız.
Mutlak sorar hesabını kimseyi ayırt etmeden.
Aslolan yaratılan her şeydir sevgidir şefkattir en çokta çocuklardır.
Kin ve nefret bizde olmaz olamaz.
Ahmet bey, keşke bakanın döneminde hangi adaletsizlikler yapıldı onu işleseydiniz.Hani rahip meselesi,Almanya’nın yazarı Denizi alıp götürmesi ,gergerlioğlu, Kavala ve Demirtaş siz hiç böyle adalet bakanı gördünüz mü ? Bir şey demeye gerek yok çünkü bakanların hepsi bu halde Abdülhamit’çilik osmancılık.......
Yanıtla (2) (3)Sayın Tasgetiren! demedi deme:" Yarın birgün Abdülhamit Gül, sizin; 'onun sanki reise rağmen adalet konusunda bir şeyler düşünüyordu...bazı iyi şeyler yapmaya çalışıyordu...' şeklindeki bu yorumunuzu boşa çıkaracak bir açıklama yapar:" Sayın Başkan Erdoğan ile hiç bir sorunumuz, fikir ayrılığimiz yoktu, yoktur da.." OLAN Abdülhamit Gül'ün farklı olduğunu anlatmaya çalışan SİZİN BU UĞRAŞINIZA, EMEĞİNİZE olur...
Yanıtla (7) (2)Ahmet bey, biz: "olmuyor efendim” diyebiliriz demesine de bizim yetişme tarzımız bir şey dediğimizde meclisteki herkesin kafa sallayıp takdir etmesi, olumlaması dediğimiz şeyleri...Öyle olmadığı zaman hakikatleri söylesek bile o ortamdan huzursuz oluruz...Bakan "olmuyo efendim" deseydi o kurultaydaki kaç kişi sahip çıkacaktı? Ya da itiraz etmeyen tek kişi olur muydu?
Yanıtla (2) (0)Aşırı hırs ve gücün sonu yoktur: Mazhar Osman'a falanca arkadaş şehremini olmak istiyor...Olabilir her gönülde bir aslan yatar.Ama,onunla yetinmez milletvekili olur.Onunla da yetinmez bakan,başbakan ve cumhurbaşkanı olur.Hırsına ve nefsine gem vuramaz, Allah ve peygamber olmaya kalkar,sonunda bana getirirler.İnsan duracağı yeri bilmeli olduklarına şükretmeli.
Yanıtla (28) (0)Aman dikkat et söyledikierine. Bu memlekette alıngan çoktur.
Yanıtla (4) (0)Devletin ciddi sorunlarını bıraktılar. Sorun çözebilecek politikaları yok
Yanıtla (32) (0)Magazin siyasetle algı oluşturma çabasında, halkı oyalama derdindeler.
-Sanatçıyı tehdit gündemi
-Mobese ile takip gündemi
-Muhalefete çocuk ağzından hakaret gündemi
Devamı kurgulu bir şekilde gelecek gibi.
Allah bir insanı yada insanları şaşırtacaksa ancak böyle bir pozisyona düşürebilir. Gülüşme ile içine düştükleri durum, siyaseten harakiri yaptıklarının resmidir. Bugüne kadar hislerim beni hiç yanıltmadı. Bu tablo onlara çok ama çok pahalıya mal olacak gibi. Beşer zulmeder, kader adalet eder.
Yanıtla (52) (0)ben de diyordum; hala ne duruyor diye... meğer, dayanmaya devam et demek gerekiyormuş. geleni duyunca...
Yanıtla (9) (0)Gergerlioğlu'nu karar tv'de dinleyince, Gül'ün de daha iyi olmadığını anladım. Çok yazık.
Yanıtla (22) (1)Artık dayanma noktasını geçti,geçti tahammül noktasını bunların küfürleri,hakaretleri,aşağılamaları,inanın hergünümüz mutsuzluk ve huzursuzlukla geçiyor,hangi markete alısverise girsek yüzümüz asık,canımız sıkkın olarak çıkıyoruz,rabbim biz ne yaptıkta sana bu işkenceyi reva gördün bize,birde islam adına yapmazlarmı,tümden deli ediyor beni,nefretin en derinini duyuyorum bunlara,kurtar bu milleti bunlardan rabbim,biran önce kurtar,,ki bizimde beynimizdeki islam düşüncesine halel gelmesinn.
Yanıtla (26) (0)“Bence kaybeden seviye bu seviye. İnanmayan İstanbul seçimlerini bir kere daha okusun.” . Okudular tabi şimdi ya serbest seçimi manuple ederler, ya da ortalığı karıştırırlar. Sevmediğiniz İnönü kaybetti ve bıraktı! Davanızın gerçek yüzü ile yüzleşiyorsunuz şaşırmayın!
Yanıtla (36) (1)Hocam boşa yazıyorsun yezid iktidarında bu beklenir.Lütfen dini kelimeleri bunlar için kullanmayın dinim de soğuyorum.Emevilerde cami hutbelerinde Efendimizin soyu icin edilen köfürle camiden dil kapartmanın ne farkı var.Bunların yüzünden müslümanım demekten utanıyorum.
Yanıtla (16) (3)Bu olaylar, seçim sürecinde seviyenin nerelere düşeceğinin işaretleri...
Yanıtla (35) (0)İcraat,halkın refahı, huzuru,gençliğin ülkede rahat iş bulma gibi, iki-üç maaşından arttırdığı para ile araba alan Avrupadaki insanların refah seviyesi gibi konular gündem olmuyor. Varsa yoksa algı.(bu arada Avrupa bizi kıskanıyor)
En son çocuktan medet umar hâle gelmek.Yazık ki çok yazık....
Bence bu bir çocuk işi değil. kurgulanmış oldugu belli. sonrası atılan tivitler de kurgu oldugunu gösteriyor.
Yanıtla (23) (0)Ahmet abi önünde sonunda benim dediğim noktaya geliyorsunuz.Bu yazınızla biraz daha yaklaştınız.Tebrik ediyorum.Yazınızın başlığı adeta kendiniz için de.Lütfen ağır eleştirilerim için kusuruma bakmayın.Ben içi dışı bir olan ve sözünü sakınmayan birisiyim.Yoksa sizin bu dönemde hak ve adalet namına yaptıklarınızı çok takdir edenlerdenim.Ama gönül bu işte.Tam tatmin olmak istiyor.Biraz da haksızlığa,adaletsizliğe ve zulme doğrudan maruz kalmış ve damdan değil gökdelenden düşmüş biri olduğumdan.
Yanıtla (20) (1)İnanmayan İstanbul seçimlerini bir kere daha okusun.
Yanıtla (14) (0)Bunu okuma basiretine sahip olaar okuyabilir.Basireti baglananlar nasil okusunki Üstad...
Her şey;
Görene,görene...
Köre ne,Köre ne?..
Gecikti...Torbasini anca doldurdu.
Yanıtla (18) (3)Hani parsel. parsel dagitiyorlardi ya.
Kimileri gecikiyor.
Torbasini dolduran kaciyor.