“İslamcı erkekler...” meselesi

"Susma hakkınızı kullanabilirsiniz, konuştuğunuz her şey aleyhinize delil olarak kullanılabilir.”

Bu cümleyi tanırsınız. Amerikan filmlerinin klasik polis – sanık ilişkisidir. Bu söze “Kimi zaman susmak da aleyhinize delil olarak kullanılabilir” diye ilave etmek lazım. İlk cümleyi Kani Torun için yazdım, ikincisini kendim için.

Malum Karar tv’de Yıldıray Oğur ve Elif Çakır’la birlikte mülakatlar yapıyoruz. Geçtiğimiz pazartesi günü de Gelecek Partisi Dış Politikalar Başkanı Kâni Torun ile konuştuk.

Kâni Torun İstanbul Sözleşmesi ile ilgili soruyu cevaplandırırken şunları söyledi:

“1980’lerden sonra Türkiye’de kadın hakları yavaş yavaş konuşulmaya başlandı. Konuşuldukça din ile geleneği birbirine karıştıran kesimler, feodal aile yapısını ‘dinin’ kendisi zannettikleri için, onların gözünde ‘feodal aile’ yıkıldıkça ‘din’ yıkılmış oluyor. Halbuki burada bir değişim var ve maalesef değişime yine erkekler ayak uyduramıyor. Türkiye’de erkekler, en başta dindar erkekler olmak üzere kimse bu değişime ayak uyduramıyor.

“Ne yapıyor? Karısı ile eşit paylaşımı kabul edemiyor. Karısı ile eşit hakları kabullenemiyor. Ondan sonra şiddet uyguluyor... Şiddet uygularsan; kusura bakma sonucuna da katlanırsın. İstanbul Sözleşmesi de bunu diyor. Hani diyorsunuz ya “İslami çevre”, bizim arkadaşlarımız... Bunlar, bütün bu süreçleri yok farz ediyor. Bu arkadaşlarımız ‘Kızlar okusun ama çalışmasın’ diyor. Bu mümkün değil; okuyan kız çalışır. Ya da ‘Çalışacak ama eve geldiğinde; erkek yatacak kadın yine çalışacak’ diye düşünüyorlar. Böyle bir dünya yok.
“Türkiye’de İslami kesim dediğiniz; bu zihniyetin uç noktası Afganistan’daki Taliban’dır. Taliban ‘Kadınlar okumasın’ diyor aslında ‘Türkiye’deki İslamcılar’dan daha dürüst ve daha iç tutarlılık var. Taliban diyor ki; okursa çalışacak. Çalışmasını istemiyoruz okumasın, otursun evde. Türkiye’nin böyle olmasını istiyorsa bu arkadaşlar, aslında böyle bir örnek var. Ama yok okuyorsan, çalışacak. Böyle bir dünya yok. Tıp okuyorsa doktor olup çalışmayacak, hukuk okuyorsa avukatlık yapmayacak. Kadın, çalışınca eve geldiğinde kocasından eşit haklar isteyecek. Burada çağa ayak uyduramayan ve dediğim gibi feodal gelenekleri ‘din’ zanneden ve çağ dışı bir İslami kesim var. Türkiye, bu kesimle yüzleşmeli, bunlar bizim arkadaşlarımız... Bunlarla yüzleşerek, bu sorunları aşmamız gerekiyor.
“Bu değişim kaçınılmaz; bu arkadaşlar seli durdurmak istiyor, önüne duvar örmek istiyor. Geçmiş olsun artık o sel duvarı delip geçer. Feodal zihniyeti ‘din’ olarak verirsen; onunla beraber ‘din’ de gider… Böyle bir değişim var. Bizim yapmamız gereken değişimi; doğru düzgün, aileyi parçalamadan ve öncelikle erkeklerimizi eğiterek yapmamız lazım.”

“Dindar erkekler, İslamcılar, İslami kesim, çağdışı İslami kesim, İslami çevre….” Bu ifadeler, Kâni Bey’in “çağa ayak uyduramıyorlar, feodal yapıyı din zannediyorlar, kadınlar okusun ama çalışmasın eğilimindeler, uç noktası Taliban olan ama dürüstlük ve açık sözlülük itibariyle Taliban’dan daha geride olanlar…” değerlendirmelerine eşlik ederek suçladığı grupları ifade ediyor. Kâni Bey “Bizim arkadaşlarımız” da diyor bu gruplar için…

Bunu dediğine ve gerçekten de o kesimlerle mesela Yeryüzü Doktorları bünyesinde uzun süre beraber olduğuna, en önce Ahmet Davutoğlu ile çok uzun bir yol arkadaşlığı bulunduğuna göre, bu ifadelerin çok “kategorik” çok “maksadını aşıcı” olduğunu da biliyor olmalıdır. Yani Türkiye’deki kadına şiddet olgusu, ya da ailedeki sancı “Dindar, İslamcı erkeklerin çağa ayak uyduramıyor olması”na mı bağlanıyor? Benim bildiğim Gelecek Partisi’nde de onlarca dindar, İslamcı erkek var, kaç tanesi evinde söylenen şiddet ortamını gerçekleştiriyor?

Bence talihsiz ifadeler bunlar. Bu sözler, GP’nin sitesinde de paylaşılıyor, parti görüşüymüş gibi. O da talihsiz bir tavır.

İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışma, o sözleşmeden çok daha geniş bir sancı alanını ilgilendiriyor. Kamuoyunda kıran kırana bir savaş iklimi var. İktidar ne yapacağını şaşırmış durumda. Tam da böyle bir kaos ortamında tartışmanın bir ucuna tutunmak bana göre her iki yeni parti (GP ve DEVA) için de ciddi bir handikaptır.

Sürecin başlangıcında Kâni Bey’in kamuoyuna yansıyan bence maksadını aşan ve bence talihsiz ifadeleri problemi en baştan görme imkânı versin diye ümit ediyorum.

Mülakat sırasında “benim suskunluğum” ya da “mülâkatı tartışmaya dönüştürmeme” nezaketi ile karşı görüş belirtmemem de eleştiri konusu oluyor ki, bunları haklı bulurum. O da “susma”nın aleyhte anlam ifade ettiği noktadır.

Bu arada şunları da sormam gerekiyor: “İslamcılar” yani bizim kesim, tartışmada kamplaşılırken doğru yerde mi duruyor, illa da kamplaşmanın kutbu olmak mı gerekiyor, Kâni Torun”un “Feodal zihniyeti ‘din’ olarak verirsen; onunla beraber ‘din’ de gider” şeklindeki değerlendirmesinin “kaygı” niteliğinde hiçbir değeri yok mu?

Bana göre bu tartışmada “islami camia”nın ilk cümlesi “Kadına ya da her türlü şiddete sıfır tolerans” ifadesiyle başlamalı.

YORUMLAR (99)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
99 Yorum
  • KARAR OKURU / 02.08.2020 21:18

    ne istnbul sözleşmesi ne de başka bir sözleşme kategorik olarak alınmak ya da bırakılmak zorunda değil. o sözleşmeleri yazanların herşeyi yanlış yazmış olmaları da mümkün değil. o halde mesele ne? kendi aklımızı kullanmak, kendi halkımızla ilgili derin bilgiye sahip olmak. nesiller boyu dinleştirilmiş bir kısım örfün ürettiği zulümden arınmak. bütün bunları yapacak entellektüaliteyi ve cesareti ben bu ülkede görmüyorum. akp ise 18 yıldır yalnızca ihaleler ve rant için heyecan duydu. istanbul szleşmesini kabulu ise meseleyi anladığı için değil batı dünyasından onay almak içindir.

    Yanıtla (0) (0)
  • Enes Alper Tunga / 30.07.2020 22:36

    Bir şeyi çok merak ediyorum. Sabahın köründe kalkıp, hele kışın işe gitmek erkekler için istenmez bir durumken (istisnalar kaideyi bozmaz) kadınlardaki bu çalışma aşkı nereden geliyor? Kocasının sert bir sözüne canı pahasına çıngar çıkartırken müdüründen bazen hakarete varan boyutta azar işitiyor. Hele erkeğin yaptığı her işi kadın da yapar deyip oto tamirciliğine soyunanları aklım almıyor. Mazoşist mi bunlar diyorum, evde sıcak yuvasında oturup keyfine bakmak varken. Bunlara rağmen sadist erkek yok mu? Onları da ağır cezalandırmak, erkeklik taslamasını yerle yeksan etmek gerek.

    Yanıtla (0) (0)
  • Enes Alper Tunga / 30.07.2020 22:23

    Problem ilk sırada kim olacak kavgasıdır. Feministler eşitlik diye yola çıktılar, İslamcılar(!) pozitif ayrımcılıkla depar attılar. Müslüman erkeği bir tarafa bırakalım. Kuran'daki "Erkekler kadınlar üzerine kavvamdır" ayetini görmezden geldikçe, erkeği ikinci plana atmaya çalıştıkça, genlerindeki liderlik özelliği kadına itaat ettirmeyeceğinden şiddete dönüşüyor. Yasalar kadının lehine çoğaldıkça ölüm olayları azalıyor mu yoksa çoğalıyor mu? Nehri tersine akıtamazsınız. Sosyolojik bir incelemeye ihtiyaç var.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 22:11

    o bir iki kelime zannettiğin kadar basit değil, serkeş mücrim erkek zulmediyor, ist. sözleşmesi neden koruyamıyor? Kadını meşru konularda isyana sürüklemeyin, ömür boyu nafakadan vazgeçin, delilsiz beyana istinaden erkeğe ceza vermeyin, kadını korumaya alın, aile arasına müdahalede mahremiyeti mahkemeye taşımadan önce uzlaştırmada mahrem hakemlere verin, sözleşmede din, milli değerlere aykırı maddeleri çıkarın, cezalarınız korkuluk gibi caydırıcı değil, kısas cezasını getirin, bakalım kalıyor mu şiddet, birini vuruyor diğer ikisinin peşinde nasıl olsa yakalanınca yaşayacak, sonu ölüm değil ya

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 21:59

    Feodalitenin yıkılışı kadının ev hanımlığı, annelik ve meşru itaat vasfını zayıflatarak dumura uğratmak nuşuza sevketmekse bunu iblis de yapıyor, başıbuyruk evden çıkararak kocasına meşru konularda isyana başkaldırmaya sürüklemekse, kraliçeyi saraydan kovandan çıkarmaksa, anneyle çocuğu ayırmaksa, kutsal bağı zedeleyerek dilsiz masum çocukların hakkını zayi etmekse, bu aile kurumunu iyi niyetle dinamitlemektir. Erkeklerin serkeşliği sorumsuzluğu gerektiğinde eşlerine yardımcı olmalarıysa feodalitenin böylesi 1400 yıl önce yıkılmıştır,dini değil kadını köle gören hastalıklı geleneği sorgulayın

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 21:43

    Olayı çalışma-ev işi denklemiyle dine mal etmek, dini feodaliteyle eleştirmek, feodalite yıkılıyor, dindarlar bırakmıyor algısıyla dindarlara, oradan iktidarı hedef göstererek kadın oylarıyla tehdite dönüştürmek, siyasetin aile kurumuna zarar vermesiyle sonuçlanıyor. Dine göre kadın çalışabilir, çalışmasa bile ihtiyaç halinde erkek kadına yardımcı olur. Din bu kardeşim, bozuk gelenekleri dine mal etmeyin. Şiddet konusunu çalışmayla, kadınla, evlilikle sınırlayarak bilmediğiniz dini düşünceye mal etmeyin. Feodalite nedir? Yıkılışı nedir? Aile kurumu için son derece yuvarlak tehlikeli kavramlar

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 21:40

    Ahmet bey GP'li Kani beyin görüşleri çok yerindedir, tespitleri maalesef doğrudur. Maalesef diyorum çünkü bizim cenahtaki görüş budur. Kani bey oy kaygısı ile ne şiş yansın ne kebap tarzı cevaplar da verebilirdi. Böyle yapınca hastalığa çare olmuyor, hastalık daha depreşiyor. Zaten bu koltuk/oy kaygısı yüzünden toplum sorunlarına çözüm bulamıyor. Gelen iktidarı bırakmamaya yemin etmiş gibi davranıyor. Başlangıçta umut verir gibi oluyorlar sonra herkes gibi kurulu düzene ayak uyduruyorlar. Ülkemizdeki siyaset sorunu Türkiye'mi önemli yoksa partilerin çıkarlarımı önemli? Ülke çıkarı hep ikinci p

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 21:35

    Bu mu marifet bu mu ideal? Din çalışmasın demiyor, anneliği daha cazip hale getiriyor, kadının çalışma şartlarını aileye zarar vermeyecek şekilde düzenliyor, erkeği piyasaya sürerek zor işlerde çalıştırarak nafakayı temin ettiriyor. Ancak dünyevileşme arzına bağlı olarak çalışmak kadınlar için cazip bir talebe dönüştürülüyor, çalışma şartlarının kadına yeterince uygun düzenlenmemesi aileye zarar veriyor. Her iki taraf yorgun, ev işlerini kim yapacak, kadın çalışmasa bile erkeğim ev işlerinde yardımcı olması dini ahlaki nir görevdir, Hz. Peygamber in sünnetidir.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 21:28

    Meşru şartlar varsa, ortam iffet maneviyatına zarar vermiyorsa kadının çalışmasına ihtiyaç varsa -mecbur olmadığı halde dilerse- çalışma şartlarının aileye çocuğa zarar vermeyecek kadını annelikten uzaklaştırmamak zavallı çocukları kreşlere mahkum etmemek şartıyla dinen çalışabilir. Eğitime mecbur, ancak çalışmaya mecbur olmadığı halde çalışmak kadınlara cazip ideal olarak sunuluyor, erkekler iş bulamıyor, sabahın köründe bırakılan çocuklar kreşlerde ağlıyor, çocuğu bırakan anne çıkarken ağlama sesinden yüzüne vurarak yürüyor, vidanen perişan, rastladım kardeşim be, annelik duygusu zedeleniyor

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 21:22

    Kadına şiddet konusu siyasi malzemeye, oy devşirme aracına dönüştüğü sürece sağlıklı bir çözüme ulaşılamaz.

    Yanıtla (0) (0)
  • Acil! Önce can! / 30.07.2020 19:15

    Dinle de görenekle de alakası olmayan, cahil, vahşi, şehvet düşkünü, mücrim "erkekler" eliyle hergün biçare kadınlar katlediliyor. İstanbul sözleşmesinin gayesi bunu önlemektir. Sözleşmede varsa mahzurlar giderilmeli. Bazıları maşallah bir iki kelimeye takılıp hergün yaşanan bu cinayetleri görmezden geliyor. Önce kadını korumalı. Ondan sonrası bireysel tercihe giriyor. Her kadın ve erkek kendi meşrebine göre bir araya geliyor. Hayatın normali kendi mecrasında akıyor. "Canı korumayı" öncelik yapmayanın müslümanlığı sınıfta kalmıştır.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 17:47

    Merhaba Ahmet Bey, olmamış. Kanı Bey doğru söylüyor. Fetocu gibi kendini müslüman ilan edip mide bulandırıcı bir durumdan geçince, insan güzel bir İslam referansı arıyor. Onu da sizlerden bekliyoruz. Böyle çıkışlar olunca, yokmuş bunların farkı ya da zaten yıllardır duzelmemis, şimdi mi düzelecek diye düşünüyor insan. Bütün dünyaya güzel örnek olacak referans bulamıyoruz malesef. en başta insana saygı görmek istiyoruz ama kılıç görüyoruz, kadın cinayetleri karşısında buyuklerimiz çıkıp da bunlar yanlış demiyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • OkurM / 30.07.2020 17:42

    Kadını kafes arkasında tutan çağ dışı yaklaşım diyerek, eskiden laik kesimin kullandığı argümanı bugün islamci and edilen bazi şahıslar kullanıyor. Kadını her yerde görmek istiyoruz diyorlar. Ortaya çıkan migde bulandıran sonuçları islam imajını kirletmek için kullanıyorlar. İslamci partilerdeki islamci şirketlerdeki kadın erkek ilişkilerindeki basına sızmayan kısmı, olayın farkındaki saf müslümanlari her şeyden nefret eder hale getiriyor. Düşülen gayya'nın dibine bakmadan yeni gayyalar açmaya, açtıkları gayyalara yeni kurbanlar sevk etmeye çalışıyorlar.

    Yanıtla (0) (0)
  • OkurM / 30.07.2020 17:35

    islamcilar islamdan vaz geçti gibi. Alisiz alevilik deniyordu, şimdi kitapsız islam yayılıyor. Islamda mahremiyet var, kadının çalışması hakkında hükümler var, ilmi feraiz var. Bunları dikkate almak artık gereksiz detay sayılmaya başlıyor. Taliban ve isid ile paralel görüntü verme korkusu Allah korkusunu aşmış gibi. Maalesef isasiz Hristiyanlık, alisiz alevilik derken, bizde de yavaş yavaş kitapsız Islam kaniksaniyor. Böyle olmamakta direnenler sosyal ve medyatik linc ile sindiriliyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • Halil / 30.07.2020 16:14

    Çağdaş algılar ve sekülerizm,"dindar" kişilerin de düşünce ayarlarını iyice bozmuş.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 15:59

    Doğru tespit yoksa çözümde yoktur. 23 tem 2020 tarihli Prf.S.Seyfi Öğün yazısı bu konuyla ilgili ufuk açıcı bir yazı.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 15:59

    Feodal zihniyeti din olarak vermek erkeklerin işine geliyor ve kadının kabullenmesi daha kolay oluyor. Ahmet Bey lütfen Yazınızın son bölümlerini, yok sayıyor ve sizden yeni bir yazı bekliyorum.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 15:42

    Kani bey doğru söylüyor.Kadınlarıkızın,analarımızın, kızkardeşlerimizin haklarını enfazla İslami cemaatler ve lümpen takımı gasp etti.Bugün bazı müslüman demokrat insanların kadın haklarını savunması bu gerçeği değiştirmez.Kadının sadece evde oturduğu,bulaşık yıkadığı,ütü yaptığı,yemek pişirdiği devir kapandı.Türkiyede bazı erkeklerin varlığı,yokluklarını aratıyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • HACI MURAT / 30.07.2020 14:36

    Karar Tv'nin Davutoğlu ve Kani Torun'u konuşturması çok iyi oldu.Çünkü Gelecek Partisi tabanı dahil,muhafazakar seçmenden İstanbul Sözleşmesi üzerinden Ak Parti'ye çok yoğun bir eleştiri yöneltiliyor, bir çok kötülüğün sebebi alakalı alakasız bu Sözleşme gösteriliyordu.Şimdi Ak Parti Sözleşmeden çıkmayı gündeme getirince Gelecek Partisi'nin yetkilileri,başkanı dahil Sözleşmeyi savunmaya geçtiler.Sözleşme savunucuları arasında Davutoğlu yanlısı olduğu bilinen Karar yazarlarının çoğunluğu da var.Bu da Sözleşmenin asıl sahibinin kim olduğunu gösterdi.Ak Parti Sözleşmeden bir an önce çıkmalı.

    Yanıtla (0) (0)
  • Bilal Arıoğlu / 30.07.2020 14:14

    İslami kesimimin bu tartışmayı çoktan aştığını düşünüyorum. Bu arkadaş herhalde islami kesim diye Anadolu'nun herhangi bir yerindeki aşiret ağasını (o da varsa) algılıyor. Ne kadar yanlış bir zihin bulanıklığı. Bunca zaman verilen mücadelenin hiç farkında olmayan yaklaşım. Tavsiyem bu konuda bir Almanya'ya bile baksa nerede durduğunu anlayabilir.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 14:08

    Klasik modern cahiliyenin karanlıklı, skolastik, hastalıklı bataklığına mahkum edilen kadınların faturası dine dindarlığa kesilemez. Kuralı ihlal eden hakim felsefeniz neyse, bu ortamın mimari projesi kime aitse, bu tasarrufların faili aitse, kadın haklarını belirleyen, kadını korumakla mükellef yaptırım ve sözleşmeleriniz neyse onları sorgulayın. Din ve din adamı sahipsiz, memleketin yumuşak karnı ya, tembellikten dolayı geri kalmanızdan tutun bütün günahlarınızı vebalinizi dine yükleyerek kendinizi temiz çıkarmaya çalışın. Ancak bataklık yine aynı bataklık bocalamaya devam.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 14:08

    Klasik modern cahiliyenin karanlıklı, skolastik, hastalıklı bataklığına mahkum edilen kadınların faturası dine dindarlığa kesilemez. Kuralı ihlal eden hakim felsefeniz neyse, bu ortamın mimari projesi kime aitse, bu tasarrufların faili aitse, kadın haklarını belirleyen, kadını korumakla mükellef yaptırım ve sözleşmeleriniz neyse onları sorgulayın. Din ve din adamı sahipsiz, memleketin yumuşak karnı ya, tembellikten dolayı geri kalmanızdan tutun bütün günahlarınızı vebalinizi dine yükleyerek kendinizi temiz çıkarmaya çalışın. Ancak bataklık yine aynı bataklık bocalamaya devam.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 14:00

    Modern özgürlükçü eşitlikçi cahiliye kadını neden koruyamıyor? Eşitlik özgürlük anlayışı mı problemli yoksa cezaları mı caydırıcı değil? Kadın sahipsiz sorumsuz bir şekilde özgürlük ado altında cani, katil tecavüzcülerin kol gezdiği sokağa sürükleniyor, cinayet işleniyor verilen ceza caydıramıyor, kısas uygulayalım kadına şiddete karşı adalet sağlansın kökten son bulsun desen erkek kesilip gerici diyorlar. Gericilik kadını koruyamamaktır, İslamın kadına verdiği üstün değer, adil haklar ve şiddete karşı tedbirleri kadını cahiliyeden kurtardı, modernizm onu cahiliye dönemine gönderdi.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 13:52

    İslamın miraz dağılımı eşitliği değil adaleti esaa alıyor, eşitlik bazen adaletsizlik ve zulümdür. Kadın ile erkeği hee konuda eşitlemek hem kadına hem erkeğe zulüm ve haksızlıktır. Eşitliği kendiniz bile inkar ediyorsunuz. Kız erkeğin mirastan eşit pay alması eşitsizlikle erkeğin mağduriyetiyle sonuçlanıyor. Doğum yapan kadına 6 ay, çocuğu plan erkeğe 5 günlük izin veriyorsunuz? Nerde eşitlik? Din hakim olduğu dönemlerde kadını korumuştur. Feodalist modernizm olarak önünüzde kadın erkek eşitliği özgürlük adına hiç bir engel yok, kadına şiddet konusunda cahiliyeyi de aratmıyorsunuz.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 13:47

    Mirası da bilmiyorsunuz. Kadın bir yerde üçte bir alıyorsa, en az yedi yerde erkekten fazla pay alıyor. Bir çok durumda mirasın yarısını, üçte ikisini alıyor. Kız çocuğu babasından üçte bir miras, kalanını evlenirken kocasından mehir olarak alıyor, nafakası kocasına ait. Erkek çocuğu aldığı mirasın bir kısmını mehir olarak veriyor, düğün masrafı tamamen, düğün sonrasında ailesinin, anne babasının nafakası kendisine ait, aldığının bir yarısı elinden çıkıyor. Bu paylar bacılarını, mirası yabancıya yedirecek hainler olarak görmesine engel oluyor, merhamet duygularını güçlendiriyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 13:45

    İstanbul ve imparatorluğun bir çok kentindeki köle pazarları Osmanlı yakılana kadar devam etmiştir

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 13:44

    İslamın köleliliği kaldırdığı büyük bir yalandır

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 13:38

    Kadınların eğitim görmesi, eğitim sürecinde ahlak, iffet ve namusu korumak şartıyla farzdır. Esir pazarında satma vs. daeş gibi din görüntüsü altındaki siyonist projesi terör örgütlerinin dini realiteyi çarpıtmasından ibarettir. Dinin kendisiyle alakası yoktur. Feto ya da başkaları dini kullandığı için dinden mi çıkmak gerekiyor? Mukaddesatı ve bayrağı da kullandılar mukaddesatı terk etmek bayrağı değiştirmek yakmak mı gerekiyor? Bir hastanede doktor katil çıkınca bütün hastanelerin kapanması mı gerekiyor? Dini daeşin hastalıklı dinin kendisinden uzak anlayışına mahkum etmek mi gerekiyor?

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 13:31

    İslam kadın bir erkek ile kıyaslanamaz şekilde insan yerine konulmamaktadır. Hukuken kadının insan olarak ele alınmadığı sadece erkeğin bir malı hükmünde olduğu nettir.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 13:31

    İnsanlık köleliğin cariyeliğin kalkmasını İslamın yaktığı özgürlük meşalesine borçludur. Memurluk işçilik sistemi ne derece normalse o dönemde o derece normaldi, ortadan kaldırılması için her türlü önlem alınmış, karşı durulmuş, özgürlük kapıları açılmış, köle azat etmek ibadet kefaret sayılmış, emredilmiş, bu sistemin kaldırılması hedeflenmiş ve nihayetinde tedrici olarak kaldırılmıştır.

    Yanıtla (0) (0)
  • Sarp / 30.07.2020 13:28

    Kani bey gibi aynı cenahtan biri doğruları cesaretle söyleyince tu kaka mı yaptınız hemen. Feodal Arap geleneklerini din diye yutturmak yakışıyor mu hiç siyasal İslamcı arkadaşlar.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 13:26

    Ortalıkta -hatta neyse- katil, cani tecavüzcüler dolaşırken, İslam kadını korumak için kadının gece vakti, ya da güvenilir olmayan ortamlarda yalnız korumasız dolaşmasına tabi ki izin vermez. Güven ortamı var mı? Hangi dünyada yaşıyorsun? Ehliyet alamaması dinin değil Suud araplarının problemidir, din kadını kölelikten cariyelik statüsüne oradan da özgürlüğe kavuşturmuştur. İnsanlık tarihinde her taraf köle kaynarken İslam özgürlük meşalesini yakmış, kadınların, özgürlük arayışı içindeki kölelerin, zayıf ve mazlumların sığınağı kurtuluşu olmuştur. Amacı köleliği devam ettirmek değil kaldırmak

    Yanıtla (0) (0)
  • tt / 30.07.2020 13:18

    Gelenekçi dindarlık tarihselci metodu ezerek itibarsızlaştırarak başından atmaya çok uğraştı ama işte meseleler gelip gelip kendini dayatıyor. Kadınla ilgili pek çok konuda dindar hayat moderniteyle uyum sağlamış durumda. Yani tarihselci metod hayatta kazandı. Şekilsel dindarlık 1. meselesi olan ve geleneği naslaştırarak asrısaadette yaşadığını zanneden gelenekçi kesim iktidar şehvetiyle bunları görmüyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • Şaşırdın gidiyorsun... / 30.07.2020 13:06

    Mevzunun dindar erkekle ne alakası var?

    Yanıtla (0) (0)
  • peyami / 30.07.2020 12:52

    Taliban , yeni ismi ile afganistan islam emirligi nato emrinde afganistanı isgal eden 100 den fazla ulkeye karsı mucadele veren musluman, ornek bir topluluktur.islamın yukselen yıldızıdır.cia,mossad ve suud istihbaratı taliban gibi yapıların dunyada cogalmasını engellemek icin proje orgut isidi icat ettiler. diktator trump bile talibanla ateskes yapmak zorunda kaldı.global kapitalizm ve emperyalizme karsı mucadele eden bu toplulukları elestirmek degil,desteklemek gerekir. Allah korkusu olmayan,zalim insanların isledigi cinayetleri islam dini ile iliskilendirmek insanlıga sıgmaz.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 12:42

    11:32 dini yanlış anlamışsın, kadın erkek eşitliği üzerinden sosyalist bir denkleme mahkum ediyorsun. Etrafına bak eşitlik varlığın özünde yok. Adalet, denge, ölçü ve düzen var. Bu iddiaların çok basit, cevaplamış, adaletin sağlandığı ispatlanmış. Meselenin özünü bilmiyorsun kardeşim, biraz araştır, afaki hamasi gerçekten kopuk ideolojik önyargılı bir yaklaşım doğruyu görmeye engel olur, misafir kalem kısmı yok, burası dar, Ahmed hoca bunu izah eder.

    Yanıtla (0) (0)
  • Sorgulayıcı / 30.07.2020 12:41

    Bana göre din adı altında kadını sosyal hayattan tecrit edip dört duvar arasına hapsetmeye çalışan dinbaz yobazlarla çağdaşlık adı altında kadın bedenini teşhir ederek onu metalastiran ve ticaretine süs yapan (ki gonullu olarak israrla bedenini teshir eden kadinlar- kendilerini erkeklere begendirmeye calisan-kadinlar) cagdas yobazlar arasinda fark yok. iki taraf da kadini kullaniyor. iki kadin da bunun farkinda degil.

    Yanıtla (0) (0)
  • Sorgulayıcı / 30.07.2020 12:41

    Bana göre din adı altında kadını sosyal hayattan tecrit edip dört duvar arasına hapsetmeye çalışan dinbaz yobazlarla çağdaşlık adı altında kadın bedenini teşhir ederek onu metalastiran ve ticaretine süs yapan (ki gonullu olarak israrla bedenini teshir eden kadinlar- kendilerini erkeklere begendirmeye calisan-kadinlar) cagdas yobazlar arasinda fark yok. iki taraf da kadini kullaniyor. iki kadin da bunun farkinda degil.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 12:35

    Sn. Taşgetiren anlamamışsınız neden toplumun bir kesimi İstanbul Sözleşmesine karşı çıkıyor!!! Özür dilerim ama Macaristan, Polonya vs. gibi ükeler de kadınlar evde otursun, çalışmasın vs. gibi sözde İSLAMİ DUYARLILIKTAN DOLAYI MI KARŞI çıkıyorlar bu sözleşmeye? Ki bunlar İslami kurallar da değiller. Hz. Hatice çalışan ve çalışarak zengin olmuş Müslüman bir kadınken kim Müslüman kadın çalışmaz derse elinizin tersi ile silin atın onu... Bizde dahil tüm bu saydığım ülkeler İstanbul sözleşmesine cinsiyet eşitliğinden değil insanın cinsiyet anlayışını bozmaya çalışmasından dolayı karşı çıkıyor

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 12:34

    İncezeka, yazar düşünürler yanlış bile yapsa ifade düşünce özgürlüğü kısıtlanamaz, herkesin hatası olabilir, fikir alışverişinde doğruları alır, yanlış varsa izah edilir düzeltmesi için sahibine iade edilir. Tahammül edin, sabırla dinleyin insanlar fikirlerini özgürce açıklasın, yanlışsa düzeltirsiniz, siz yanlışsanız kendinizi düzeltirsiniz. Bir düşünce yanlış görülüyorsa baskı, tehdit, karalama aşağılamayla karşılık vermek, verilecek bir cevabı olmayan basit zayıf insanların işidir. Fikirler ancak karşıt fikirlerle dengelenir, ortak amaç doğruyu bulmaktır.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 12:26

    İncezeka, aktardığın dini gruplar doğrudan ve dolaylı da olsa kadın şiddete karşı mücadele ediyor. İman, ahlak, iyilik, merhamet ve insanlık duygusunu güçlendirmek için durmadan çaba sarf ediyor. Bunlar da olmasaydı emin olun şiddet bir kaç katına çıkardı. Daha fazla çalışmaları, kadın şiddeti karşısında ortak bir platform oluşturmaları tavırlarını tepkilerini daha net bir şekilde ortaya koymaları gerekirdi. Ahmet hocaya maksadı aşan bir niyet okunmasıyla karşılık vermişsiniz ki bu konuda yanılıyorsunuz, çok ayıp etmişsiniz, kul hakkına girmişsiniz hocadan özür dileyin ve helallik isteyin.

    Yanıtla (0) (0)
  • Demokrat hukukçu / 30.07.2020 12:18

    Sn Tasgetiren sizde gecmiste aldiginiz klasik dini eğitimin ve bulunduğunuz camianın etkilerinin halen devam ettiğini ve hala bazı konularda arafta kalarak her an eski mahallenize dönme riskini taşıdığınızi görüyorum.Bu da gayet normal.Her şey bir anda olmaz.Ama reform ve yenilikle eski hatalı yolu düzeltmek işte böyle bir seydir.Kendiniz bile bazen emin olamazsiniz.Bugünkü konu tam da böyle ve maalesef siz haksizsiniz Kani Bey haklı.Özeleştiri yapmamiz lâzım. Aksi halde her şey eski tas eski hamam olmaya devam eder.İslamı yeniden yorumlama zamanı geldi de geçiyor bile.Aklın yolu bir.

    Yanıtla (0) (0)
  • karar okuru / 30.07.2020 11:42

    kök sebebi anlamadan bu sorun çözülmez. bizim toplumumuzda kadınların hikayesini erkekler yazar, bunun kısa sürede degişmesi çok zor. öte yandan modernizm kadınları dışarıya davet ediyor. bunu engellemekte çok zor.çözüm, bırakın herkes kendi hikayesini kendisi yazsın.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 11:32

    Ortacag dini, kadinlari esit insan saymiyor !! Miras, mahkeme sahitligi, hukuk gibi konularda kadinin degeri %50 - %25 arasinda degisiyor... Kadinlar evden tek basina cikamaz, okula gitmemeli, araba surucusu olma yasagi, esir kadinlar pazarda satilabilir...gibi kutsal emirlerin... allah ile ne alakasi var ?? Bu dinin talihsiz kadinlara genelde ongordugu ise : Cagdisi ve buna karsi savasilmasi gereken, baski ve zulum statukosudur !!

    Yanıtla (0) (0)
  • Muhtefi. / 30.07.2020 10:57

    Nerde o Erkekler..!..Mum alip sokaga çıkacağım..cili,culu Erkek tipini bulmak icin...:))..

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 10:54

    Kanı beye tam destek...ne kadar da doğru söylemiş...

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 10:50

    Sorun bizden kaynaklanan değil bize sirayet etmiş bir sorun. Gözlük değiştirip sosyolojinin, psikolojinin, medeniyet tarihinin penceresinden de baksak nasıl olur?

    Yanıtla (0) (0)
  • İbrahim Ünlü / 30.07.2020 10:42

    Sayın Taşgetiren Kani Torun ortaya yeni çıkan bir siyasetçi. Kalkmışsın bu adamın saçma sapan ifadelerini makalene sanki kabul ediyor uslubla aktarmışsın. Sen de değişen siyaset havası paralelinde bayağı değişime uğramışsın. Sen İslami değerlere sahib bir yazar bilinirken o değerlerden uzaklara savrulmaya başlamışsın. Allah'a hak getire.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 10:37

    Erkekler evde otursun. Bir işe yaramıyor kar zaten.

    Yanıtla (0) (0)
  • CUT / 30.07.2020 10:26

    Ahmet bey, çok zorladığınız için cümleniz imla hatalı çıkmış. Doğrusu "Her türlü şiddete sıfır tolerans" olmalı. Böyle olunca şiddetin kaynağında yalnızca erkek olmadığı şiddetin kurumsallaşmış bir yapı olduğu daha iyi görülecektir.

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 30.07.2020 10:26

    Akşam geç saatte yalnız sokakta yürürken darp edilip tecavüze uğrayan kadınin ifadesini alan polis " o saatte cikmasaydin sen de" diyor, buna sebebiyet veren düşüncenin , inanışın , törenin , anlayışin kaynağının kökü kurusun. Bunu savunanlari da Allah kahretsin diyorum.

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 30.07.2020 10:20

    Mesele harem meselesi. Oranın kontrolü elden gidecek. İslamcı adam ev icinde kadının kendisine itaat etmesini dizini kırip oturmasini ister. Bunu dinin emri olduğunu söyler. İşte bunun için eşit insan olmak istemez, üstün olmak ister. Horoz tavuk muhabbeti de buradan geliyor. Sözleşme karşıtı olmalarinin sebebi budur. En aciz kendini ifade edemeyen erkek modeli de bu camiada var farkındaysanız. Ahmet hocanın söylemi yetersiz bu vaziyete, zaten haklı olarak ne diyebilir ki, düşünceler yanlışsa...

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 10:19

    o zat aklına yatanları din olarak kabul edip bu çizgi dışını hep hatalı görüyor bu kişinin hayatında din nerede duruyor uzaktan ahkam kesiyor gibi geliyor benden başka herkeş hatalı mantığı en absürt mantık

    Yanıtla (0) (0)
  • Turgay / 30.07.2020 09:55

    Rehber yanlış olunca hüküm de yanlış oluyor. Her şeyi erkek egemenliği üzerine kurmuş bir dinden bahsediyorsunuz. Cennet bile erkekler için zira kadının o dönemdeki Arabistan'da değeri yoktu gelenek böyle idi din de bu geleneği yıkmadığı gibi daha da tahkim etti. Cariyeliği meşru yapan bir anlayışı bugünkü nesillere nasıl anlatabilirsiniz veya hatta 4er 4er kadın ile evlenebilmeyi. Bugünün iletişim çağında bu tartışmalar Türkiye'de en fazla 3 nesil daha devam eder biz görmeyiz ama olacağını bilmek bile bizi mutlu eder. Nehirleri tersine akıtamazsınız.

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar Okuru / 30.07.2020 09:53

    Kadina yonelik siddet her gorusteki erkekten gelebilr ve fakat bu iktidar doneminde kadina siddet suclularina yeterince caydirici cezalar verilmedigi ve hukukun arka kapisindan saliverildigi icin bu yanlis tavir hakli olarak islamcilara mal olmaktadir. Islamci iktidarin hukuku kadini koruma niyetinde degil.

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar Okuru / 30.07.2020 09:48

    Agzina saglik Kani Beyin, bin yasasin.

    Yanıtla (0) (0)
  • dursun baltacıoğlu / 30.07.2020 09:48

    Ahmet Bey, üstadım sizi uzun yıllardır takip eden birisi olarak buradaki itirazınızı oldukça zayıf bulduğumu belirtmek isterim. Lakin bunun bile yorum yapan okuyucu tarafından fazla bulunması da insanı şaşırtıyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 09:47

    Yaaa di mi ama! Böyle hain sözleşmeler yüzünden karılarımızı evire çevire dövüp , yüzlerine kezzap döküp sadist ruhumuzu tatmin edemiyoruz. Bizi dünyaya rezil eden hunhar davranışlarımızdan vazgeçmek kendilerini müslüman diye tarif edenlere niye bu kadar zor geliyor? Medeni olmak, bir hristiyan kadar olsun insani olabilmek bu kadar kötü bir şey mi?

    Yanıtla (0) (0)
  • Takipci / 30.07.2020 09:40

    Lutfen gercekci olalim, Islamda bir Kadin Sorunu var. Bin yil oncesinin Col Toplumu sosyolojisine gore sekillenmis olan Kadin Algisi, gunumuz dunyasinda cok egreti duruyor, Suudi Arabistanda bile...

    Yanıtla (0) (0)
  • oldu mu yani / 30.07.2020 09:33

    Burada çağdaş yaşamı ve onun dindarı aşağılayan tavrını ‘din’ gibi yaşayan ve seküler kesim var. Türkiye, bu kesimle yüzleşmeli, bunlar bizim arkadaşlarımız... Bunlarla yüzleşerek, bu sorunları aşmamız gerekiyor. NOKTA

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 09:29

    Son cümle ile üstteki bütün anlatılan cer çöp olmuş.

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 30.07.2020 09:27

    Toplum Egitimini hep Laik sisteme göre alıyor ilkokuldan Üniversiteye kadar.. islam bu Egitim sürecindeki oranı yüzdelik dilimde % 1 bile fazla.. Ama bütün sorunların kaynağı ya islam ya Müslümanlar olarak ifade edilir, burda maksadı aşan ideolojik hainlik vardır. Özellikle ölüm ile sonuçlanan kadın cinayetlerine baktığımızda orda İslam ve Dindar kavramını ifade edecek bulguyu göremezsiniz.

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar Okuru / 30.07.2020 09:13

    KUR'AN KADIN VE ERKEĞE BİR TAKIM SORUMLULUKLAR YÜKLEMİŞ. DİNDAR MÜSLÜMAN ERKEK, EŞİNE ŞİDDET UYGULAMAZ. KADIN ERKEĞİN KÖLESİ DEĞİLDİR. AİLE TOPLUMUN TEMELİ OLAN EN ÖNEMLİ MÜESSESEDİR. BİR MÜESSESENİN BAŞIMDA BİR KİŞİ OLUR.İKİ TANE BAŞ OLMAZ. OLURSA KARGAŞA ÇIKAR.AİLEDE GÖREV PAYLAŞIMI VARDIR. KARI VE KOCA SORUMLULUKLARININ FARKINDA OLUP, SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRİRSE HİÇ BİR SORUN YAŞANMAZ. KADININ FITRATIYLA, ERKEĞİN FITRATI AYNI DEĞİLDİR.FITRATINA UYGUN DAVRANMALIDIRLAR. ADALETTE EŞİTLİK OLUR, FITRATTA EŞİTLİK OLMAZ. KADIN TAKVASIYLA ERKEKTEN ÜSTÜN KONUMA GEÇEBİLİR. ÜSTÜNLÜK TAKVADADIR.

    Yanıtla (0) (0)
  • Mustafa Koçak / 30.07.2020 09:12

    Sayın yazar "Benim bildiğim Gelecek Partisi’nde de onlarca dindar, İslamcı erkek var, kaç tanesi evinde söylenen şiddet ortamını gerçekleştiriyor?" demişsiniz. Doğrulama içih hepsinin mi şiddet uygulaması gerekiyor. Siz hepsinin evinde ne olup bitiyor biliyor musunuz? yorumunuzu tutarsız buldum. Bence Sayın Kani amacını aşmamış gerçeklere işaret etmiş.

    Yanıtla (0) (0)
  • Toplu İğne / 30.07.2020 09:08

    İslami kesim önce "adalet" için cırpınsa mücadele etse anlarim. Ama önce uçkurunu ilgilendiren konuyu (İstanbul sozlesmesi) mücadele alanı yapması aslında derdinin kadinin güvenliği ve hakları olmadığını gösteriyor. Erkek baskın aile rolünü ve cinselliği korumak ve hükmetmek çabası. İslamcıların zihninin altında bu var. Hadi itiraf edin.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ahmet GÜLÇUBUK / 30.07.2020 09:02

    Kani beyin yaklaşımı doğru.İstanbul sözleşmesi hiçbir şeyi çözmedi ,çözemedi bu doğru.ama en azından bazı yanlışlar için uyarıcı özelliği nedeniyle kalmalı.Sahi ne kaybettirdi.Saygılar...

    Yanıtla (0) (0)
  • Hazan / 30.07.2020 08:51

    GP ve DEVA ne yapsaydı? Çürümüş ve köhnemiş bir iki tarikatın oyuna talip olmak için taliban zihniyetine prim mi verseydi?

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 08:36

    inananlar olarak birinci sırada Allah ne diyor diye bakamazsak kendimize göre din üretmiş oluruz Muhterem ağabey bilirizki gerçeten yükünüz ağırdır ancak ehli sünnetin emanetini taşımaktasınız

    Yanıtla (0) (0)
  • Orkun / 30.07.2020 08:20

    Ahmet Bey, Kani Bey yerden göğe kadar haklı. Zaten yazınızda da söylemlerin doğru olmadığı dışında bir cevap vermemişsiniz. Burada bu işi köpürten cemaat ve islamcı erkekler ve sözleşmeden neden çıkılması gerektiğine dair bir tane tutarlı bir şey söyleyemediler. Hepsi karından konuşuyor, Kani Bey’in dediği gibi Taliban en azından dürüst.

    Yanıtla (0) (0)
  • Bilgili / 30.07.2020 08:17

    Sayın yazar ilk kez İslam camiaya genelleme yaparak hata olan bir yoruma geç olarak olsa da karşı çıkmış, Bu da bir şeydir mahallesi'ni hatırlamış

    Yanıtla (0) (0)
  • Ali Guruoğlu / 30.07.2020 07:32

    Boşa koysam dolmuyor, doluya koysam almıyor. İstanbul sözleşmesi muhafazakar kesimin adeta kimyasını bozdu. Karşı çıkanlar net bir şey söyleyemiyor. Çökmüş hukuk sistemi hak ihlallerini önleyemedi ve bunun faturası sözleşmeye kesiliyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • R.b / 30.07.2020 06:49

    Hocam sizi çok seven ve yazılarınızı takip eden biri olarak, ona gereken cevabı vermelisiniz.dogrusu size yakıştıramadım. Susmak dediklerini kabul etmektir

    Yanıtla (0) (0)
  • İncezeka / 30.07.2020 06:10

    Yahu Ahmet Bey sürekli vurguladığınız bu “sizin” İslami keskim kim Allah aşkına? Sizi çıkardığınız dergiden kovan, radyo programınızı bitiren kesim mi? İsmailağa mı? Menzil mi? Nurcular mı? İskenderpaşa mı? Bu grupların hangisi bugünkü ahlaki yozlaşma karşısında sesini yükseltiyor? Yarın sizin yazdığınız gazete kapatılsa yine bu kesimlerden hiçbir ses gelmeyecek? Onları aklama çabası neden? Oğlunuz Sabahattin Zaimde devam edebilsin diye mi çabanız?

    Yanıtla (0) (0)
  • Mustafa Hafidi / 30.07.2020 05:55

    Girişiniz çok güzel olmuş. Uslubunda güzel. Kani beyin beyanlarına kani olamadım. Halka ve hakka rağmen ifadeler kullanmış. Kendisi ve partisi adına talihsiz ifadeler. Toplumun hakikatin talepleri meyanında iktidara muhalefet yapması lazım ki hükmü elinde bulunduranlar problemleri düzeltsin. Eğer düzeltmesse sizin düzeltmeniz için imkan olsun. Ayasofyanın cami yapılmasının arkasında durmaları gerekirdi. Aileyi bozan konunların tağyiri, adeletin tatbiki. Gelirlerin tevzii, Meşveretin icrası, neslin gençliğin ihyası, emniyetin tesisi, teavünün teshili, mesailerin taksimi gibi.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 05:49

    Kötü Niyetten başka bir şey değil. Özelde kadına şiddet genelde insanlığa şiddet istatistiklerine bakarsak asıl şiddetin kaynağını anlarız zaten.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 05:47

    Neden, kadına şiddet sadece müslümanların sorunu gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. İslam, şiddetin (güçlünün zayıfa uyguladığı zulüm) her türlüsüne karşı olan bir inanç sistemidir. Elbette müntesipleri arasında buna riayet etmeyen,edemeyenler olacaktır. Bu bir inanç değil kişisel ahlaki bir sorundur. Genelleme yaparak, sanki sadece müslümanların içinde bu sorun yaşanıyormuş ve sorunun kaynağı İslam mış gibi bir algı oluşturmak kötü niyetlendi

    Yanıtla (0) (0)
  • Gayrimuslum Vatandas / 30.07.2020 05:22

    Sayin Torun gercekleri soylemis. Sayin Tasgetiren'in hosuna gitmemis. islamcilar gerceklerle yuzlesemedigi icin islam guncellesemiyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • Academia / 30.07.2020 04:28

    Tebrik ederiz, o tartışmayı dinledik, ne yazık ki maksadı aşan, istatistik verilere dayanmayan, şiddeti dine dindara mal eden çalışan bayanlara tahsis eden, toptancı ve gerçekten kopuk talihsiz bir açıklamaydı. Düşüncelerinize tercüman oldunuz, içimize su serptiniz size teşekkür ederiz. Umarım bu uyarınız dikkate alınır. Önemli bir tespit

    Yanıtla (0) (0)
  • İdeoloji hastalıktır / 30.07.2020 02:47

    Arkadaşın feodallikle (İslam dünyasının olgusuymuş gibi!) ne kastettiğini bilemem ama İslam'da ataerkil aile yapısı esastır. Bu fıtrattan gelen bir durum ve buna karşı çıkmak fıtratla savaşmak ve şiddete kapı aralamak demektir. En huzurlu aileler erkeğin hak ve sorumluluklarıyla evin reisi olduğu ailelerdir. Eşitlik isteyen ne dediğini bilmiyor. Hiçbir kadın (ki kadın duygusal olarak -fikrî değil- daima fıtrata daha yakındır) eşit bir ilişkide bulunmak istemez, kendisiyle eşit konum alan (örneğin ailesini kadınla eşit düzeyde savunacak) bir erkeğe asla saygı duymaz. Allah bunları ıslah etsin!

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 02:31

    Kani bey eveleyip gevelemeden gercegi ifade etmis...

    Yanıtla (0) (0)
  • Orhun / 30.07.2020 02:20

    Evet ifade dogru sayın taşgetiren,dindar demiyelimde dinci erkekler çağa ayak uyduramıyorr,bu ifade akparti örneği olarak karşımızda ayna gibi duruyor,akp nin çağa ayak uydurduğunu yada uydurmaya çalışıŕ gibi bir çaba sarfettiğini söyleyebilirmisin bana,işte istanbul sözleşmesini tartıstıran sebep de buu

    Yanıtla (0) (0)
  • Çorumlu / 30.07.2020 02:13

    Kanı Bey İstanbul sözleşmesini savunmak zorunda görüyor kendisini. Bunu yapabilmek için de hayalgücünü epeyce zorlamış anlaşılan. Tıp okuyan ama çalışması istenmeyen hayali müslüman kadın üzerinden yapmaya ćalışmış bunu. Öyle bir kadın olduģunü sanmam. Talibana kadar gitmiş iş. Vay be Gelecek Partisi ne boş beleş partiymiş. Fikir diye savundukları şey liberallere şirin gözükme gayreti. Biz yobaz değiliz çırpınması. Kapatın kardeşim o partiyi.

    Yanıtla (0) (0)
  • İbrahim DİRİ / 30.07.2020 02:01

    İslamcısı,Türkçüsü hatta solcusu,lümpen vatandaşı adam gibi BOŞANAMIYOR.

    Yanıtla (0) (0)
  • Liberty / 30.07.2020 01:58

    Artık yazmak istemiyorum ama bazen dayanamıyorum. Ahmet hocam, sizin de Kani beyin de hareket noktası yanlış. Islâm dini feodal dönemin değil, köleci dönemin ürünüdür. Kendisini yenileyemedigi için günümüzdeki kapitalist sistemin değer yargılarıyla çatışıyor. Sorunlar buradan kaynaklanıyor. Sürekli tekrar ediyorum: Marks okumadan, toplumların tarihini bilmeden bu tür sorulara yanıt veremezsiniz. Marks'i marksist olmak için değil, kapitalizmi anlamak için okuyun. Ya da köşenize çekilin ona buna akıl vermeyin. Çünkü temel bilgilere sahip değilsiniz. Artık yeter diye bağırasım geliyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 01:51

    köylülüğünü islam diye sunanlar...sağda solda köylülüğünü halk adamı olmak,anadolu insanı olmak diye sunanlar...kadını da ,islamı da,batı karşısında geri kalmanın sebeplerini de anlamadı,anlayamıyor..köylülüğünü örgütlerine,siyasetlerine ve yasalara yansıtıyorlar...ama iletişim çağında iflas ettiler..çocukları torunları bile çağdışı olarak görüyor...

    Yanıtla (0) (0)
  • kahya resul konuk / 30.07.2020 01:50

    maalesef teşhis doğru feodal yapıyı din diye bize dayatıyorlar............ aile elden gidiyor ......... din elden avuçtan gidiyor....... sığınak ne cehalet....imam hatip...kurankursu....hilafet...vatan elden gidiyor.....bir kişi varsa herşey var ...o yoksa bittik tükendik....vs vs.....eski değerlerle....yeni evrensel değerler çatışıyor dinden imandan zannettiklerimiz bir bir yıkılıyor.....hazmedemeyen silaha bıçağa sarılıyor......namusda elden gidiyor kadınlarımızın canıda.....beyni aç ,ruhu aç,karnı aç kadın ne yapmaz sayın yazar.....işte sonrası felaket...müslüman erkek ya çeker vurur yada

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 01:44

    Amma eyyamcı çıktın dede yaa. Adam delikanlı gibi doğruyu söylemiş sen hala algı peşindesin

    Yanıtla (0) (0)
  • KARAR OKURU / 30.07.2020 01:35

    adamı hiç tanımıyorum. söylediklerine de yazınızla vakıf oldum. laz mı diye baktım. artvinliymiş.

    Yanıtla (0) (0)