2016-2017 Adli Yıl Açılış Töreni, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapılıyor. Yargıtay Başkanı İsmail Rüstü Cirit konuştu. Cirit, "15 Temmuz, devletin tüm kurumlarında olduğu gibi yargımızda da önemli sarsıntılar meydana getirmiştir. Kişisel ve kurumsal anlamda her türlü fedakarlığa hazır olduğumuzu rahatlıkla söylemek istiyorum" dedi.
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Adli Yıl Açılış Töreni'nde açıklamalar yaptı. Yargıtay Başkanı Cirit, "2016-2017 Adli Yıl Açılış töreninde sizlerle olmaktan gurur duyuyorum" sözleriyle konuşmasına başlarken açılış töreninde 15 Temmuz 2016'da hain saldırılarda yaşamını yitiren demokrasi şehitlerini rahmetle andı. Yargıtay Başkanı Cirit, 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili yaptığı açıklamada, "15 Temmuz, devletin tüm kurumlarında olduğu gibi yargımızda da önemli sarsıntılar meydana getirmiştir. Kişisel ve kurumsal anlamda her türlü fedakarlığa hazır olduğumuzu rahatlıkla söylemek istiyorum" ifadelerini kullandı.
İşte Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit'in konuşmasından satır başları;
Bu özel ve anlamlı günün konuşmasını yapmanın gururunu yaşıyorum. Geçen yıl ki konuşmamda Türk yargısının iyi bir durumda olmadığını belirttiken sonra geleceğimiz için riskli olan ortamın kontrol altına alındığını daha iyi bir adalet sistemi olması için adımlar atıldığını belirtmiştim. Türk yargısının üzerinde olan iş yükünün ve gelecekte daha fazlalaşacak iş yükü konusunda alternatif yollar üzerinde yaptığımız çalışmaları da sunduk. Yargıtay'ın bütün kararlarını kamuoyu erişimine açtık. 15 Temmuz, devletin tüm kurumlarında olduğu gibi yargımızda da önemli sarsıntılar meydana getirmiştir. Kişisel ve kurumsal anlamda her türlü fedakarlığa hazır olduğumuzu rahatlıkla söylemek istiyorum.
Yargıtay'da görev yapan, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum. Çağdaş değerlere sıkı sıkıya bağlı kaldığımız takdirde kültürel çeşitliliğimizi büyük bir zenginliğe dönüştürebiliriz.
Uzlaşı kültürünü genişletmemiz gerekmektedir. Bizler ancak birbirimizi kucaklayarak uçabiliriz. Darbe kalkışmasından sonra toplum olarak gösterdiğimiz birlik ve beraberlik geleceğe yönelik inancımızı pekiştirmiştir.
"TERÖR ÖNCELİKLE YAŞAM HAKKINI TEHDİT ETMEKTEDİR"
Terör öncelikle insanların en temel hakkı olan yaşam hakkını tehdit etmektedir. Ülkemizde sürmekte olan terör insan hakları ve demokrasiler için tehdit oluşturmaktadır. Bir insanlık suçu olan teröre karşı birlikte mücadele etmek zorunluluktur.
"SİLAHIN SAHİBİNE SADAKATI YOKTUR"
Terör örgütlerinin kullandıkları araçların devletlerin tekelinde olduğu saklanamaz bir gerçektir. Devletler özellikle silahların terör örgütlerinin eline geçmesini önleyici tedbirler almak zorundadır. Teröre destek veren ülkelerin bu silahların bir gün kendilerine çevrileceğini de bilmelidir. Silahın sahibine sadakatı yoktur. Teröre doğrudan destek veren ülkelerin uluslararası sözleşmelere uygun davranmalarını bekliyoruz. Hukuk devleti olarak terörle mücadelenin zorluğu bilinmektedir. Devletimiz hukuktan vazgeçmeden mücadelesini sürdürmektedir. Bölge halkının teröre karşı duruşunu takdirle karşılıyoruz.
"15 TEMMUZ TÜRKİYE'NİN BÖLÜNMESİNİ DEĞİL YOK EDİLMESİNİ AMAÇLAYAN BİR SALDIRI"
15 Temmuz'da milli birlik ve bütünlüğümüze, demokrasimize, hukuk devletine tüm evrensel değerlere yönelik FETÖ tarafından gerçekleştirilen hain saldırıyı kınıyoruz. Bu saldırı sadece bir darbe olarak nitelendirilemez. Sonu gelmeyen bir çatışma içine girecek bir sonucu doğuracak bir saldırıdır. Bir anda ülkenin kan gölüne girmesine neden olacak bir eylemdir. Bitmeyecek iç çatışmalara, kardeş kavgalarını doğurabilecek bir eylemdir. Kamu düzeninin bir daha geri gelmemesi sonucunu doğuracak bir eylemdir. Türkiye'nin bölünmesini değil yok edilmesini amaçlayan bir saldırıdır.
YARGITAY BAŞKANI CİRİT'TEN BATILI ÜLKELERE ELEŞTİRİ
Bu hain örgütü ve destekçilerini etkisiz hale getiremezsek gelecekte de benzer saldırılara maruz kalabiliriz. 15 Temmuz'da yapılan saldırı batılı dostlarımız tarafından güçlü şekilde kınanmamış, hayal kırıklığı yaratmıştır. 15 Temmuz'da çok net bir şekilde anlaşıldığı şekilde sahte belge, yasadışı dinleme gibi tedbirler aracılığı ile hukuk bir silah gibi kullanılmış emniyet ve silahlı kuvvetlerde militanlar yerleştirilmiştir. Hakkında suç isnadı olan herkes gibi FETÖ üyeleri de adil ve tarafsız mahkemelerce uluslararası hukuka uygun şekilde yargılanacaklardır. Hukuk devletinin kuvvetler ayrılığı ilkesinin tam olarak uygulanmasıyla mümkün olacağından kuşkumuz yoktur.