YPG’ye destek nedeni ile gerilimin zirve yaptığı ABD-Türkiye ilişkileri kritik bir kavşakta. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Ankara’da ağırlamaya hazırlandığı ABD’li mevkidaşı Tillerson’a “Ya adım atarsınız ilişkiler düzelir ya da tamamen bozulur”sözleri ile net mesaj verdi.
Türkiye ile ABD arasındaki kriz iki ülke ilişkilerini tamamen kopma noktasına getirdi. FETÖ liderinin iade edilmemesi ve Sarraf davası ile yükselen tansiyon ABD’nin Suriye’de YPG’ye verdiği destek ile zirve yaptı. Türkiye’nin uzun süren ikazlarına karşın YPG’yi silahlandırmayı sürdüren Washington yönetimine en sert mesaj dün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan geldi. “İlişkilerimiz çok kritik bir noktada” diyen Çavuşoğlu “Ya ilişkileri düzelteceğiz ya bu ilişkiler tamamen bozulacak” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, bu açıklamalarını Afrika Birliği Komisyon Başkan Yardımcısı Thomas Kwesi Quartey ve Ruanda Dışişleri, İş Birliği ve Doğu Afrika Topluluğundan sorumlu Devlet Bakanı Olivier Nduhungirehe, İstanbul’da gerçekleşen “Türkiye-Afrika 2. Bakanlar Gözden Geçirme Konferansı”nın ardından yaptı. ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı koalisyonun Komutanı Korgeneral Paul E. Funk’ın, Menbiç’te YPG’lilerle çektirdiği fotoğrafın bunun yeni bir durum olmadığını kaydetti. Çavuşoğlu, Menbiç’e YPG’lileri Amerikalı askerlerin getirdiğine işaret ederek ABD’nin Menbiç operasyonunun ardından Fırat’ın doğusuna gönderilecekleri yönünde söz verdiğini fakat diğer verdiği sözler gibi bu sözünü de tutmadığını vurguladı. Çavuşoğlu, Suriye’nin özellikle çöl ve Irak sınırına yakın bölgelerinde cepler halinde terör örgütü IŞİD mevcudiyetinin bulunduğunu belirterek “(ABD güçleri) Sadece YPG ile iş birliğini devam ettirmek için bir bahane olarak buralardaki DEAŞ’lılara dokunmuyorlar” dedi.
Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın Türkiye’ye yapacağı ziyarete ilişkin sorusu üzerine şu değerlendirmede bulundu: “Bizim ABD’den beklentilerimiz açık ve nettir ve kendileriyle de bu beklentilerimizi defaaten paylaştık. Artık biz vaat istemiyoruz ve somut adımlar istiyoruz. Belli konuları ABD ile konuşabilmemiz için kaybolan güvenin tesis edilmesi gerekiyor. Kaybolan güvenin nedeni de ABD’dir. Müttefikimiz ABD’den çok ciddi hatalar, yanlışlar gördük, FETÖ konusunda, YPG ve başka konularda. Artık söz ve vaatler istemiyoruz. Tillerson’ın bu ziyaretinde de bunları değerlendireceğiz çünkü ilişkilerimiz çok kritik bir noktadadır. Ya ilişkileri düzelteceğiz ya bu ilişkiler tamamen bozulacak. Bunun başka bir seçeneği yok.”
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı H. R. McMaster’ın, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve İçişleri Bakanlığı ile istihbarat görevlileriyle bir araya geldiğini hatırlatan Çavuşoğlu, “Tillerson’ın ziyareti bu anlamda önemlidir. Perşembe akşamı Sayın Cumhurbaşkanımızın kabulüyle, ertesi gün kendi aramızda yapacağımız görüşmelerle süreçleri değerlendireceğiz” ifadelerini kullandı.
ABD’ye yönelik sert mesajlar Çavuşoğlu’nun açıklamaları sınırlı değildi. Önceki gün benzer sözleri Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ da kullanmıştı. Bozdağ “Artık Türkiye’yi sınamaktan ve sabrını test etmekten vazgeçin. Türkiye’yi iknaya gelmeyin. Gidin eğittiğiniz, donattığınız, silah verdiğiniz, lojistik destek sağladığınız terör örgütleri ile ilgilenin, onlara verdiğinizi silahları toplayın, bir daha vermeyin” diyerek Tillerson ziyareti öncesi oldukça net mesajlar vermişti.
Perşembe günü Türkiye’ye gelmesi beklenen ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’un ziyaretinden önce Çarşamba günü de ABD Savunma Bakanı Mattis’in Savunma Bakanı Nurettin Canikli ile görüşmesi bekleniyor. Bir hafta içinde ABD’nin üç kritik ismi ile yapılacak bu görüşmelerin iki ülke ilişkilerinin geleceğini de belirleyeceği belirtiliyor.
PKK ORDUSUNA 550 MİLYON DOLAR
Türkiye’nin gösterdiği sert tepkiye karşın ABD terör örgütüne silah desteğini sürdüreceğini ilan etti. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) 2019 yılı için hazırlanan bütçe tasarısında DEAŞ ile mücadele kapsamında, SDG ismini kullanan PYD/PKK’ya eğit-donat için 300 milyon, Türkiye sınırında kurulacak “DEAŞ karşıtı misyona ilişkin sınır güvenlik ihtiyaçları” için de 250 milyon dolar olmak üzere toplam 550 milyon dolar ayrıldı. ABD öncülüğündeki koalisyonun önce 30 bin kişiden oluşacak sınır güvenlik gücü olarak açıkladığı, ancak daha sonra “iç güvenlik ve istikrar gücü” olarak nitelendirdiği SDG kamuflajı altındaki PYD/PKK ordusu için de fon ayrılmış olması dikkat çekti.
