Almanya’da siyaset, din ve futbol alanında yenilikçi düşünceleri ile tanınan üç isim istifa etti. Birbirinden bağımsız bu istifalar ülkedeki yenilikçi düşünce adına umutsuz bir atmosferin doğmasına neden oldu.
MİKDAT KARAALİOĞLU / ALMANYA
Almanya, toplumsal anlamda önemli temsil ve etki kabiliyetine sahip üç ayrı alandaki istifaları konuşuyor. Önce Thüringen eyaletinde aşırı sağcı AfD’nin desteğiyle liberal bir başbakanın seçilmesiyle başlayan skandal, bu sürece destek veren iktidar partisi CDU’da da bir krize neden oldu. Ve bu kriz partinin genel başkan Annegret-Kramp Karrenbauer’ın istifası ile sonuçlandı. Karrenbauer ayrıca başbakanlığa da aday olmayacağını açıklayarak, etkileri daha da sürecek başka bir siyasi krizin işaretlerini verdi.
EFSANE HOCA KLİNSMANN’IN İSTİFASI
Almanya’da toplumsal anlamda belki siyasetten de daha önemli başka bir istifa ise futbolda yaşandı. Bundesliga takımlarından Herta BSC’nin başına sezon arasında getirilen efsane teknik direktör Jürgen Klinsmann da bu görevden isifa ettiğini bir Facebook mesajı ile açıkladı. Klinsmann bu göreve daha geçen kasım ayında getirilmişti.
Klinsman yaptığı açıklamada istifasının gerekçesi olarak kulüpteki etkin kişilerin “yetersiz güvenini“ gösterdi. Klinsmann düşme potasındaki bir takım için birlik, beraberlik, konsantrasyonun en önemi unsurlar olduğunu söyledi. Klinsmann geldikten sonra Hertha BSC düşme potasından çıkmış ancak ligin alt sıralarında bulunuyordu. Öte yandan Klinsmann kulüpteki danışma kurulundaki görevini sürdürecek.
BİR İSTİFA DA KARDİNALDEN
Almanya’nın aynı dönemde yaşadığı üçüncü istifa haberi ise diğer iki alan kadar etkisi olmamakla birlikte dini alandan geldi.
Ülkenin en büyük Katolik dini merci olan Alman Pikoposlar Konseyi Başkanı kardinal Reinhard Marx Mart ayında yapılacak seçime katılmayacağını açıkladı. Kardinal Marx bu göreve ikinci kez talip olmayacağını ve yerine genç bir kişinin geçmesinin daha uygun olacağını dile getirdi.
Almanya, en önemli toplumsal anlardan siyaset, futbol ve din sahalarından beklenmedik bir istifa zincirine sahip oldu. Karrenbauer ve Klinsmann başına geçtikleri kurumlara yenilikler getirmek ümidiyle gelmişlerdi. Marx da bir çok skandalla çalkalanan Katolik kilisesinde yeni bir öz eleştiri kültürü geliştirme çabaları ile tanınan bir kardinal. Bu üç istifa birbirinden çok bağımsız alanlarda cereyan etmesine rağmen, ülkedeki yenilikçi düşüncenin yediği ağır bir darbe.