Birkaç yıl önce 20 milyar dolar olan ticaret, geçtiğimiz yıl 14 milyar dolar olan Türkiye-İran arasındaki ticaret hacminin ambargonun kalkması ile hedeflenen rakama, yani 30 milyar dolara yaklaşması bekleniyor
Gübretaş Genel Müdürü ve Razi Petrokimya Yönetim Kurulu Üyesi Şükrü Kutlu, "Birkaç yıl önce 20 milyar dolara ulaşan, geçtiğimiz yıl ise 14 milyar dolar olan Türkiye-İran arasındaki ticaret hacminin ambargonun kalkması ile hedeflenen rakama, yani 30 milyar dolara yaklaşması artık daha olası" dedi.
Kutlu, İran'a uygulanan ambargonun kalkmasının ekonomi ve güvenlik perspektifinden bakıldığında Türkiye açısından pozitif sonuçlarının olacağını kaydetti.
Çünkü İran'ın Türkiye'nin en eski sınır komşusu olmasının yanı sıra önemli bir ticari partner olduğunu aktaran Kutlu, iki komşu ülke arasındaki ticaret hacminin bundan sonraki süreçte daha hızlı artacağını tahmin ettiklerini dile getirdi.
Birkaç yıl önce 20 milyar dolara ulaşan, geçen yıl ise 14 milyar dolar olan Türkiye-İran arasındaki ticaret hacminin ambargonun kalkması ile hedeflenen rakama, yani 30 milyar dolara yaklaşmasının artık daha olası olduğunu vurgulayan Kutlu, "Ayrıca son yıllarda yurtdışında inşaattan sanayiye, perakendeden hizmet sektörüne birçok alanda önemli bir çıkış yaşayan Türk şirketleri yeni dönemde İran'da başarılı yatırımlara imza atabilir. Özellikle uluslararası finans sistemine entegrasyon açısından Türkiye'nin bankacılık alanındaki birikimi de İran konusunda fırsat olabilir" dedi.
Kutlu, İran'la ilişkilerin gelişmesinin Türkiye'deki sanayinin enerji ihtiyacının daha ekonomik şartlarda karşılanması ve karşılıklı turizm hareketliliği ile bu sektörlere de olumlu olarak yansıyacağını ifade etti.
İran'daki ortaklıklarımızın karlılığına katkı yapmasını bekliyoruz
Kutlu, Razi Petrokimya bağlamında değerlendirildiğinde anlaşmanın İran'daki bağlı ortaklıklarının ürünlerini uluslararası piyasalarda daha rahat ve rekabetçi fiyatlarda satılmasında kendilerine güç katacağını söyledi.
Yeni pazarlara ulaşmanın yanı sıra ihracattaki taşıma maliyetlerinin düşecek olması ve para transferlerindeki kolaylıkların satışlarına pozitif katkı sağlamasını umduklarını belirten Kutlu, ambargo döneminde en çok karşılaştıkları problemlerden ikincisinin Razi Petrokimya ürünlerinin ihracında gemi temini ve navlun maliyetlerinin yüksekliği ile sanayi üretiminin sürdürülebilirliği açısından ihtiyaç duyulan yedek parça ve ekipmanın karşılanmasındaki zorluklar olduğunu kaydetti.
Kutlu, lojistik ve navlun gibi taşıma maliyetlerindeki düşüş ile yedek parça teminindeki kolaylıkların tesislerindeki üretim verimliliğini yükselteceğini dile getirdi.
Bu pozitif gelişmenin İran'daki bağlı ortaklıklarının ciro ve karlılığına olumlu katkı yapmasını beklediklerine işaret eden Kutlu, İran'la ilgili risk algısının değişecek olmasının dolaylı Razi Petrokimya'nın değerini artıracağını ifade etti.
Kutlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Elbette bu durum, 2008 yılında gerçekleştirdiği bu uluslararası girişimle ne kadar isabetli bir yatırıma imza attığını geçtiğimiz 7 yıl boyunca üretim, finans ve yönetim başarılarıyla ortaya koyan Gübre Fabrikaları için de mutluluk ve umut veren bir gelişmedir. Nitekim geçtiğimiz yıl yüzde 82 olan Borsa İstanbul'daki (BİST) GÜBRETAŞ'ın şirket değeri, İran'la ilgili olumlu gelişmelerin de etkisiyle 2015 yılının başından bu yana yine önemli bir artış yaşadı. Bunun yanında hisselerimizdeki yabancı yatırımcı payı yüzde 65 seviyelerine yaklaştı. Bu da yatırımcıların değişen risk algısının ardından şirketimize duyduğu güveni göstermektedir. Razi Petrokimya yatırımının yanı sıra her alandaki girişimleriyle yatay ve dikey büyümesini sürdüren GÜBRETAŞ, son 7 yılda Türkiye'nin en hızlı büyüyen şirketi olmuştu. Son gelişmelerin ardından BİST'deki şirket değeriyle Gübre Fabrikaları T.A.Ş. 'milyar dolarlık şirketler' arasına katıldı."
Verimliliği artırmak için çok sayıda tesis yatırımı gerçekleştirdik
Kutlu, 2008 yılında 656 milyon dolar değerindeki Razi Petrokimya yatırımıyla Türkiye'nin yurtdışındaki en büyük sanayi yatırımına imza attıklarını, o yıldan itibaren oradaki verimliliği artırmak için çok sayıda tesis yatırımı gerçekleştirdiklerini söyledi.
Burayı satın aldıklarında tesisin kapasite kullanım oranlarının düşük olduğunu ve bazı ünitelerin faal olmadığını bildiren Kutlu, tesisi devraldıktan sonra önemli bir rehabilitasyon faaliyetine giriştiklerini, çalışmayan bazı bölümleri rehabilite ederek işletmeye aldıklarını ve kapasite kullanım oranını yükselttiklerini kaydetti.
İran'da 2012 yılında tesislerinin yanı başındaki Arya Phosphoric firmasını satın alarak Razi Petrokimya'nın bünyesine kattıklarını anımsatan Kutlu, Arya firmasının yıllık 126 bin ton fosforik asit üretim kapasitesine sahip bir şirket olduğunu dile getirdi.
Ayrıca Razi Petrokimya bünyesinde üretim kapasitesini güçlendirmek amacıyla amonyak tankı inşası ve DAP tesisinin NPK ürünlerinin de üretilebilir hale dönüştürülmesi ile tesislerin rehabilite edilerek proses ve karlılık artışına yönelik yatırım çalışmalarının devam ettiği bilgisini veren Kutlu, "Bunun yanı sıra GÜBRETAŞ olarak 2006'da başlattığımız 'hammadde kaynağına sahip ülkelerde yatırım yapma' stratejisi doğrultusunda, Razi Petrokimya ile gerçekleştirdiğimiz uluslararası yatırımı, fosfatlı gübreler için de yeni bir adımla sürdürülebilir hale getirmeyi hedefliyoruz" şeklinde konuştu.
Razi Petrokimya'nın yüzde 75'ten fazlası ihraç ediliyor
İran ve Ortadoğu'nun en büyük gübre üretim tesislerinden biri olan Razi Petrokimya'nın üretiminin yüzde 75'ten fazlası ağırlıklı olarak yurtdışına ihraç ediliyor.
Yaklaşık 3,6 milyon ton civarında kurulu kapasiteye sahip Razi Petrokimya'da amonyak, kükürt, sülfürik asit ve fosforik asit gibi gübre hammaddeleri ile DAP ve üre gibi gübreler üretiliyor.
GÜBRETAŞ, İran Özelleştirme İdaresinin açmış olduğu Razi Petrochemical Co. (Razi) şirketinin özelleştirme ihalesinde yüzde 50 pay sahibi olduğu ve liderliğini yürüttüğü konsorsiyum olarak Razi hisselerinin yüzde 95,62'sini 656 milyon 427 bin 275 dolara satın almıştı.
İhale sonucu GÜBRETAŞ başlangıçta Razi Petrokimya şirketinin yüzde 47,81'ine, nisan 2010'daki yüzde 1,07'lik hisse devri sonrasında ise toplam yüzde 48,88'ine sahip oldu.
İSTANBUL/AA