Türk Hava Kurumu Başkanı Ahmet Bertan Nogaylaroğlu, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin tamamının istifa etmesine rağmen genel kurula karşı tedbir kararı aldırarak direniyor.
Türk Hava Kurumu'nda yapılması beklenen genel kurul, adeta muammaya döndü. Yinetim ve denetim kurulları istifa etmesine rağmen Başkan Ahmet Bertan Nogaylaroğlu, direnmeye devam ediyor.
THK Merkez Denetleme Kurulu'ndan yapılan basın açıklamasında yaşanan süreç ele alınırken Başkan'ın istifa etmesi istendi.
Kurul üyelerinin ortak imzasıyla yayımlanan bildiride büyük umutlarla başkan olan Nogaylaroğlu'nun kurumu derin borçlara sürüklediği belirtildi.
İşte bildirinin tam metni:
Değerli Başkanlarım, Kıymetli Dostlar,
Hatalar, bedeller ödenmeden ortadan kaldırılamıyor…
Aylardır korkunç bir felakete sürüklenen Türk Hava Kurumumuzu sizlerle birlikte uçurumun kenarından çekip kurtarmaya çalışıyoruz. Devletimizin yasaları ve tüzüğümüze göre bugün, 46. Olağanüstü Genel Kurulumuzu toplayıp şanla, şerefle yeniden başlayacaktık. Olmadı, olamadı… Ne büyük yazık ki iş başına geldiği ilk günden beri THK’dan faydalanmak ve sonunda THK’yı yok etmek üzere olan zat buna mani oldu.
Nasıl olduğunu anlatacağız.
Ümit ederiz ki bazı arkadaşlarımız; kötü gidişatı fark ettiği halde biraz daha beklemeyi tercih etmenin nelere sebep olduğunu böylesine acı bir tecrübeyle anlamış olsun…
Sevgili dostlar ‘geciken adalet, adalet değildir’. Şöyle ki…
THK Genel Başkanlığı olarak açılan davada Mahkeme, Çarşamba günü olağanüstü genel kurul yapmamızın önünde engel olmadığına hükmetti. Biz de hazırlıklarımıza son şeklini verdik. Perşembe günü başka bir mahkeme yine THK Genel Başkanlığı tarafından yapılan aynı müracaat üzerine ‘tedbiren’ genel kurul yapılamaz kararı verdi. Hukukçu Şube başkanlarımız ile THK sevdalısı kurum dışı avukat ve gönüllülerimizle giriştiğimiz destansı savunma maalesef sonuç vermedi. Hâkim, açıkça suç işlediği anlaşılan genel başkanın, olağanüstü genel kurul talebi içeren raporumuzun gereğini yerine getirmemesini, Genel Yönetim, Disiplin ve Merkez Denetleme (yedek) kurullarının olağanüstü genel kurula gitme amacıyla istifalarını dikkate almadı.
Kararın dayanağı,
Merkez Denetleme Kurulu’nun OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL ÇAĞRISINDAN ÖNCE, sözde genel başkan tarafından 28 Haziran tarihinde görevden alındığı iddiasıydı. Halbuki Merkez Denetleme Kurulu 11 Haziran’da derhal Olağanüstü Genel Kurul’a gidilmesini talep etmiş, Genel Yönetim Kurulu üyelerinin çoğunluğu gereği yerine getirilmeyince 26 Haziran’da istifa etmiş ve MDK zorunlu olarak süreci üstlenmek zorunda kalmış 27 Haziranda Genel Kurulu yapacağını Genel Başkanlığa bildirmişti.
Hayretler içinde bırakan ve herkesin şaşıracağı bu karar, hukuk tarihimizdeki yerini büyük soru işaretleriyle alacaktır. Öte yandan genel başkan sıfatını taşıyan kişinin böyle bir yetkisi olmadığı, bu yetkinin sadece olağanüstü durumlarda GENEL YÖNETİM KURULUNDA olduğu tüzüğümüzün 21 (g) maddesinde yazılıydı.
Hangi dereden su getirdiysek sayın hâkimin kararını değiştiremedik. Bu ilginç,tuhaf ve hayret verici karar tıpkı, yetkileri düşmüş ve tutuklanması gereken bir amirin, tutuklamaya yapacak memuru görevden almasına ve bu görevden almanın aynı mahkeme tarafından kabul edilmesine benzer. Bu husustaki gerçek yargıyı siz THK mensupları ve istinatgâhımız olan yüce Türk Milleti verecektir.
Biz yine de ”Ankara’da hakimler vardır” inancımıza gölge düşürmeyelim…
Üzüldük ama bilinçlendik. Zulüm gördük ama eninde sonunda yurdumuzda iyi
insanların kazanacağına inancımızı yitirmedik. Hafta başında yeniden
harekete geçecek ve en kısa sürede bütün kötülükleri THK üzerinden ilelebet
def edeceğiz. Çünkü iyi biliyoruz ki; “bir ülkede namuslular da namussuzlar kadar cesur olmazsa o memleket batar”…
Aslında kâbus, 9 ay evvel Türk Hava Kuvvetleri delegesi olarak bizlere dayatılan hiç tanımadığımız birini seçmek zorunda kalmakla başladı. O gün THK’nın ikiz kardeşi
olan Hava Kuvvetlerimizin komutanı Hasan KÜÇÜKAKYÜZ Paşa bu kişiyi göklere çıkaran bir konuşma yapmıştı. Umutlanmıştık. İçinde bulunduğumuz mali zorluklardan bizi kurtaracak kişi bu olabilirdi. Öyle olmadığı gibi mevcut işlerimizi de kaybettirdi ve bizleri bizim yıllarca mücadele ettiğimiz yolsuzluklarla suçlama sefilliğine saptı. Hakikat, er geç ortaya çıkacaktır.
Eminiz ki, Hasan Paşa bu zatın güzide kurumumuzu böylesine büyük bir felakete sürükleyeceğini bilemezdi. Bugün bu şahıs, 94 yıllık THK’mızı yanındaki suç ortaklarıyla beraber günden güne yok olup kapanmasına çalışıyorlar. Yanındaki sözde hukukçuyla bütün şubeleri kapatacak vahim bir planın son aşamasına geldiği konuşuluyor.
Şu anda halen kuvvet komutanı olan Sayın Küçükakyüz Paşa, o gün yaptığı konuşmasının sorumluluğunu almalı ve bu beladan THK’yı kurtarmalıdır.
En kıymetli varlığımız olan Laleli Otelinin kapalı kapılar ardında peşkeş çekildiği, bu amaçla ulusal basında büyük paralar karşılığı yalan haberler
yaptırtıldığı bilgisi ayyuka çıkmış durumda. Basından takip ediyorsunuzdur. Maalesef bir partinin eski milletvekili kimliğini kullanan bir zat da bu duruma katılmış yapılan hatalara destek vererek,yapılan bu yanlışların içerisine girmiştir.
Kendi içimizden bildiğimiz Erzurum gibi şanlı bir ilimizin şube başkanı bu art niyetli kişilerin kılavuzu olmuş.Yani işimiz çok zor. ‘Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürecek’ ve Allah’ın izniyle başaracağız. THK, helal emekler ve alın teri üzerine bizzat yüce Atatürk tarafından kurulmuştur. Çapul peşinde olanlara terk edilemez.
Sözde genel başkan, şubeler bazında tek bir kişinin desteğine bile sahip olmadığı halde, Kurumun kurtuluşu için olağanüstü genel kurul yapmak amacıyla istifa eden
arkadaşlarımızı sözde görevden el çektirmiş. Gülümseyerek mukabele ediyoruz. Malum şahsa tavsiyemiz, uhdesindeki bu fevkalade güç ve yetkiyle, ABD Başkanı Trump’a hatta Şeytan’a görevden el çektirmesidir. Eminiz yapar. Belki böylece Dünya ve insanlık rahat yüzü görür. Allah hiç kimseyi akıl sağlığından mahrum etmesin.
Yine de yarınlarda THK üzerine araştırma yapanlar,“hezeyan neticesi olan bu sözde el çektirme listelerinde adları geçen mensuplarımızı, bu dönemin göğüsleri şeref madalyalı gözü kara kahramanları olarak anacaktır”.
Biliyoruz ki, Kurumumuzun bekası ve büyük Türk Milletinin selameti dışında amaç gütmeyen sizler, katılımcı bir yönetim ve sorumlu bir yaklaşımla bu felaketin tekrarlanmasına izin vermeyeceksiniz. Bu süreçler bizleri daha da biledi daha da bilinçlendirdi. Dostu da düşmanı da daha iyi seçer olduk. Birbirimizi daha iyi tanıdık,
daha çok sevdik. Birbirimizden farkımız olmaksızın, kol kola ve hayır umarak hedefe yürüyoruz. Günden güne büyüttüğümüz fırtına, karşımızdaki örümcekleri ağlarından söküp atacaktır. Tarihin THK için üzerimize yüklediği büyük misyonun farkındayız: Bizler için THK, Millet kadar, vatan kadar yücedir. Yegâne dayanağımız olan Milletimiz ve THK mensupları önünde söz veriyoruz ki; düştüğümüz yerden şanla, şerefle kalkacak ve bir daha ASLA ama ASLA böyle acemi hatalara düşmeyeceğiz.
THK’nın göz kamaştırıcı yarınları önünde umutla gülümsüyor ve her birinizi sevgiyle,saygıyla kucaklıyoruz.
TÜRK HAVA KURUMU MERKEZ DENETLEME KURULU
