Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, MİT'in Sarallar'la olan ilişkisini araştırmak üzere bir ekip kuracağı yönündeki iddiaları gündeme getirdi. Hacıosmanoğlu, bu durumu FETÖ'nün etkisiyle bağlantılı olarak değerlendirdi ve MİT Başkanı İbrahim Kalın'a "Beni mi araştırıyorsunuz?" sorusunu iletti.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, beIN Sports’a verdiği röportajda, Türk futboluna adil bir yönetim anlayışı getirmek istediklerini belirtti.
Hacıosmanoğlu, Türk futbolunun düzgün bir yönetim anlayışına ihtiyaç duyduğunu vurgularken, “Kaypak olmak kargaşayı tetikler, bazılarına yaranmaya çalışırsanız karmaşa ortamı doğar” dedi. Hacıosmanoğlu, Vincenzo Montella'nın durumu ve Bayram Saral'ın istifası hakkında da bilgi verdi.
Tarafsız bir yönetim sergileyeceklerini ifade eden Hacıosmanoğlu, "Türk futbolunun adil yönetilmeye ihtiyacı var. Bunu sağlamak zor değil. Kaypak olursanız, Ahmet’e Mehmet’e yaranmaya çalışırsanız kaos ortamı oluşur. Kaypak olmaya gerek yok. Renk ayrımı yapmayıp herkese eşit yakınlıkta olmamız gerekiyor" dedi.
SAHA DIŞINDA MANİPÜLASYON UYARISI
İbrahim Hacıosmanoğlu, saha dışındaki manipülasyonlara karşı sert bir duruş sergileyeceklerini vurguladı: "Saha dışında manipülasyonla başarı yakalamak isteyenler, geçmiş hayatımda verdiğim tepkilerden neyle karşılaşacaklarını anlarlar."
"MONTELLA, MİLLİ TAKIM'IN BAŞINDA"
Türkiye A Milli Futbol Takımı Kaptanı Hakan Çalhanoğlu'nun kendisini aradığını anlatan Hacıosmanoğlu, "Beni İtalyan bir numara aradı ama kayıtlı olmayan numaraları açmıyorum. Sonra bir mesaj geldi, ‘Başkanım ben Hakan Çalhanoğlu, arayabilir miyim?’ yazıyordu. Kaptan aradığında ilk söylediği söz ‘Gözümüz aydın’ oldu. Bir takımın kaptanı gözümüz aydın demez, hayırlı olsun der. Burada bile mesaj var. Bu futbolcuların öz güvenini yerine getireceğiz. Milli Takım'da sıkıntılar var. Bizim olduğumuz yerde takımda bütünlük olacak. Vincenzo Montella, Milli Takım'ın başında. Bundan sonra da beraber devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
“TEK TALİMAT VERDİM”
Hacıosmanoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Futbol ailesinin içinden geliyoruz. Daha önce Kulüpler Birliği toplantısında Sayın Ahmet Nur Çebi, o dönem Beşiktaş başkanıydı, ‘adayı Hacıosmanoğlu’ dedi. Ben o dönemde futbolun içine girmek istemiyordum. Ancak süreçte Türk futbolunun bir güvensizlik ortamına sürüklendiğine hep beraber şahit olduk. İnsanlar adil ve adaletli bir ortam istiyor, güven ortamı istiyor. Biz de futbol ailesinin içinden geliyoruz ve kalbimizde taşıyoruz her şeyi. Servet Yardımcı adaylığını açıkladı, Büyükekşi de milli takım sonuçlarını bekliyordu adaylık için. Türk futboluna hizmet edecek irade bizde olduğunu çevremiz, ailemiz, kulüp başkanları söylüyordu. Tarafsızlığımıza inanan sağduyulu insanlara teşekkür ediyorum. Ben Avusturya’yı yendikten sonra şampiyon olacağımıza inanıyordum, öyle bir inancım vardı. Adaylığımı açıklamadım, milli takıma zarar vermemek için. Hollanda'ya elendikten sonra adaylığımı açıkladım. Doğu, Güneydoğu, İç Anadolu, Ege, Akdeniz, Karadeniz tüm bölgelerden, adaletsizlikten ezilen Anadolu diye tabir edilen, haksızlığa uğrayanlar bizi umut ışığı olarak gördü. Sonuçta Türk futboluna adil ve adaletli bir yönetim anlayışı ile sportif başarıların sahada kazanılacağı konusunda teveccüh gösterdiler. 12 günlük çalışma sonunda sağduyulu insanlar bize güvenerek bu görevi tevdi ettiler. Tek talimat verdim, renk ayrımı yok, güçlü ayrımı yok. Tek durum var, haklı olan güçlüdür."
“KAYPAKLIK ZORDUR”
Hacıosmanoğlu, "Herkes şunu bilsin. Tarihinde ilk kez, yönetim kurulu oluşurken dahi bu şunun çocuğu, bu monşerin çocuğu, bu beyaz yakalı diye bakmadık. Hiçbir TFF yönetiminde bu kadar futbolun içinden gelenler yoktur. Kurullar oluştururken de hiç kimsenin tavassutuna bakmadık. Kendi irademizle, adil ve adaletli yönetim gösterecek arkadaşlardan oluşturduk. Söylediğim tek şey var tüm kurullara: vereceğiniz kararlar sizin, ailenin, camianızın, kurumun haysiyeti ve şerefidir. Haysiyet ve şeref meselesi. Buna dikkat edeceksiniz. Çizginin dışına çıkarsanız en büyük hakaret bana yapılmış olur. Öyle bir unsuru içimizde barındırma şansımız yok. O zaman ilkelerimizle hareket edemeyiz. Türkiye'de Merkez Hakem Kurulları konuşuluyor. Türkiye'de oyunun manipüle edildiği yer, kararlarıyla sahadaki hakem yönetimleri. Sahadaki hakemlerin insani hata yapma hakkı vardır dedim. Farklı hatalar olursa... Kulüp başkanlarına söyledim, PFDK'ya sevklerini yasakladım biliyorsunuz. Onu niye yaptım, önce kendimize sonra hakem arkadaşlara güveniyoruz. İlk tepkiyi ben göstereceğim dedim kulüp başkanlarına, bu hatayı ben soracağım. Burada kasıt varsa bizle yürüme şansları yok. VAR'da insani hatayı kabul etmiyorum dedim. İki sefer pozisyonu seyredince ben bile görüyorum, orada hata yapma şansı yok. Önce haysiyetinizi, şerefinizi koruyacaksınız dedim, sonra Türk futbolunun marka değerini yükseltmek için güç, renk ayrımı yapmayacaksınız dedim. Böyle bir iklim yaratırsanız Türk futboluna barış, kardeşlik getirirsiniz. Bunu yapmak zor değil. Kaypaklık zordur. Viraj alacaksınız, köşe döneceksiniz, karanlık yere gireceksiniz. Adil adaletli olan dosdoğru gider. Sizin doğru gidişinizden rahatsız olan varsa, üzerinden geçer gidersiniz" şeklinde konuştu.
"MİT BENİ ARAŞTIRMAK İÇİN EKİP KURACAKMIŞ"
Hacıosmanoğlu, yönetiminde yer alan Bayram Saral'ın başkanlığa seçildikten sonra istifa etmesinin 'FETÖ'nün kliklerinin harekete geçmesiyle ilgili olduğunu iddia etti. Bayram Saral ile TFF yönetimi için beraber yola çıktıklarını kaydeden Hacıosmanoğlu, şu sözleri kullandı:
Alçak bir terör örgütü var. Fetöşün köpekleri var, bu ülkeyle ilgili sürekli video yayınlıyorlar. İlk günden başladılar. Bizim TFF Başkanı olmamızdan rahatsız oldular. Osmanlı'dan beri yaşadığımız bölgede çok büyük sülaleler var, Of ilçesinde Çakıroğulları, Saraloğulları, Ağaoğulları, Hacıosmanoğulları var. Osmanlı'nın da orada içinde çalışan, Cumhuriyet kurulduktan sonra siyasetçisini, sporcusunu, bürokratını yetiştirdiler. FETÖ'nün köpekleri saldırınca 'Sarallar TFF'yi ele geçirdi' diyorlar. Nereden varıyorsalar o kanıya... O ailenin büyükleri, 'Siz Cumhurbaşkanını çok seviyorsunuz, bunlar durmayacak, bu yazılanların arkası var, Türkiye'de de klikleri var, Cumhurbaşkanına size bize zarar verir' dediler. Bu nedenle Bayram Bey ayrılmak zorunda kaldı. Yine deneyimlerden faydalanacağız.
Fetöş'ün aşağılık elemanlarının hala Türkiye'de klikleri var. Geçen hafta bana bilgi geldi, Milli İstihbarat Kurumu toplantı yapıyor, Hacıosmanoğlu ile Sarallar'ın ilişkisi için ekip kuracaklarmış. Tahmin ediyorum ki onun içinde de klikler var. Sayın İbrahim Kalın'ı tanırım, haberi yoktur diye düşünüyorum, varsa vahim bir durum. İnanıyorum ki haberi yok, ilk sefer buradan dillendiriyorum, gereğini yapar o. Biz kadere iman etmiş insanlarız. O toplantıyı yapıp bana sızdırıyorlar ki korkarım diye düşünüyorlar.
Türk Ceza Kanunu'nda Sarallar ile dostluk yapmak suç mu? Bunlar iş adamı, bu ülkede üretim yapan vergi ödeyen insanlar. Başlarına bir kaza geldiği zaman buradan uzaklaşalım mı diyeceksin. Hukuk içinde kalarak her türlü yardımı yaparım, dün nasıl dostumsa yarın da öyle olacak. Bu adamlığın gereğidir."
"BİZ 12 KARDEŞİZ, 300'E YAKIN YEĞENİM VAR"
Bayram Saral'ın TFF yönetiminden istifa etmesi ile ilgili de açıklama yapan Hacıosmanoğlu, şunları söyledi:
"12 gün çalıştık, bizi başkan seçtiler. Bayram Saral arkadaşımız, 30 yılın üzerinde hukuk deneyimi olan, hem spor hukukunda derin bilgileri olan aynı zamanda amcasının oğlu Ecmel Faik Sarıalioğlu ile birlikte İstanbulspor'u yönetiyorlar. Beraber yola çıktık. Türkiye'nin yüzde 90'ı kazanmamıza sevindi, bir umut ışığı olduk. Ne hikmetse, alçak bir terör örgütü var. Fetöşün köpekleri var, bu ülkeyle ilgili sürekli video yayınlıyorlar. İlk günden başladılar. Bizim TFF Başkanı olmamızdan rahatsız oldular. Osmanlı'dan beri yaşadığımız bölgede çok büyük sülaleler var, Of ilçesinde Çakıroğulları, Saraloğulları, Ağaoğulları, Hacıosmanoğulları var. Osmanlı'nın da orada içinde çalışan, Cumhuriyet kurulduktan sonra siyasetçisini, sporcusunu, bürokratını yetiştirdiler. FETÖ'nün köpekleri diyorum onlara, köpeklere hakaret ediyorum aslında ama misal olarak veriyorum, sayın hayvanseverler sakın yanlış anlaşılmasın. Onlar saldırınca Sarallar TFF'yi ele geçirdi diyorlar. Nereden varıyorsalar o kanıya? O ailenin büyükleri var, yıllardan beri akrabalık ilişkilerimiz, dostluğumuz var. Aile büyükleri, 'Siz Cumhurbaşkanını çok seviyorsunuz, bunlar durmayacak, bu yazılanların arkası var, Türkiye'de de klikleri var, Cumhurbaşkanına size bize zarar verir' dediler. Bu nedenle Bayram Bey ayrılmak zorunda kaldı. Yine deneyimlerden faydalanacağız. Türk kamuoyuna seslenmek istiyorum, geçen hafta bana bilgi geldi, Fetöş'ün köpekleri demeyeyim aşağılık elemanlarının hala Türkiye'de klikleri var hala devam ediyor. Bu mesajı bana ulaştırıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir kurumu var, Milli İstihbarat Kurumu, dünya konuşuyor. Tahmin ediyorum ki onun içinde de klikler var, geçen hafta toplantı yapıyorlar, Hacıosmanoğlu ile Sarallar'ın ilişkisi için ekip kuracaklarmış. Sayın İbrahim Kalın'ı tanırım, haberi yoktur diye düşünüyorum, varsa vahim bir durum... İnanıyorum ki haberi yok, ilk sefer buradan dillendiriyorum, gereğini yapar o. Biz kadere iman etmiş insanlarız. O toplantıyı yapıp bana sızdırıyorlar ki korkarım diye düşünüyorlar. Biz 12 kardeşiz, 300'e yakın yeğenim var. Bir Allah'tan korkacaksın bir de yanlış yapmaktan. Biz kaderine iman etmiş insanlarız. Bu çok çirkin bir olay. Sayın Kalın, klikler varsa gereğini yapar. Aksi durumsa bizim milli duruşumuzu, devlete bağlılığımızı kimse teraziye koyamaz. Dostlarımızla ilişkilerimiz dün nasılsa bugün de devam ediyor. Bizim sevdiğimiz insanlar, bizi de severler. İnsanların başına kaza da gelebilir. Bizim yörenin insanında var, gözümün gördüğü yerde birisi mağdur oluyorsa gücüm yettiğince ona müdahale ederim. Bu bizim değerlerimiz. Bu adını saydığım dostlarım böyle bir durumdan sıkıntı düşüyorsa, Türk Ceza Kanunu'nda Sarallar ile dostluk yapmak suç mu? Bunlar iş adamı, bu ülkede üretim yapan vergi ödeyen insanlar. Başlarına bir kaza geldiği zaman buradan uzaklaşalım mı diyeceksin! Hukuk içinde kalarak her türlü yardımı yaparım, dün nasıl dostumsa yarın da öyle olacak. Bu adamlığın gereğidir."