Şenol Güneş gazetecilerin sorularını yanıtladı

Şenol Güneş gazetecilerin sorularını yanıtladı

Süper Lig'e beklentilerin altında bir başlangıç yapan Trabzonspor'da Şenol Güneş, basın mensuplarıyla bir araya gelerek kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.

Süper Lig'de 5 maçta 5 puan toplayarak beklentilerin altında kalan Trabzonspor'da Şenol Güneş, dün düzenlediği basın toplantısında takımın durumu hakkında açıklamalarda bulundu. Fırtına'nın deneyimli teknik adamı, takımda bir özgüven sorunu olduğunu açıkladı.

Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde basın toplantısını düzenleyen Güneş, kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.

Güneş açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Yetenekli oyuncularımız var, taraftarın desteği ile sorunları aşacağız. Bu da mevcut durum. Biz iyi takımız, o zaman gösterelim, gösteremiyorsun, nedenlerini ve bunların karşılığında yapacaklarımı yine zaten paylaşacağım. Takımda özgüven moral sorunu olduğu bir gerçek. Bu bütün takımlarda olabilecek ama olmaması için dikkatli olunması gereken bir nokta. Özgüven sorunu var, moral sorunu var. Hatta tespitte niyetler iyi olsa bile yanlış teşhisleri de var. Takım olmak istiyoruz doğru, birlikte oynamadık doğru. Tespitler doğru ama hem bireysel olarak hem takım olarak iyi olmak durumundayız. 8 günde yaptığım 3 maçta gördüğüm tablo bu. Bu yeterli mi, değil tabi. Bazen oyuncular yetenekli ama takımda uyum ve oyun sorunu var. Bazıları tecrübeli ama beklediğimizin altında. Her ikisinin birlikte oynadığı oyun bizim amaçladığımız oyun değil. Belki algılamadığımız sorun var, takım oyununda sorun var, hücum, savunma. Bunlar hepsini konuşacağımız konular.

SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ İÇİN ÖNCE TEŞHİSİ İYİ KOYMAMIZ LAZIM

Takım oyunu, oyun disiplini oturacak tabi, ama güzel futbol oynayıp iyi sonuçlar almak için bu organizasyonun da iyi olması için önce bireysel performansların da üst seviyeye çıkması lazım. Bunun için bir zamana ihtiyaç var, doğru. Ama şu haliyle fiziksel değerleri her ne kadar eleştirsek bile bu halimizle bile fiziksel verilerimizi daha iyi kullanabiliriz. Bu konuda bir bilgi vermek istiyorum. Bugün oyuncularla bir toplantı yaptık ki yapmayacağım bir toplantıdır, 1 saati geçmez toplantılar. 15-20 dakika olur biter ama bugünkü uzun sürdü. Zaten antrenman yoktu. Başka bir toplantı vardı onun içerisinde konuştuk. Oyuncularımızın bireysel performanslarının iyi olması için çalışması lazım, tamam ama bunun da önce tespit edilmesi lazım. Oyuncunun ne eksiği var, mesela yetenekli, dripling var, fizik gücü var, iyi kullanamıyor. Yani yanlış kullanıyor. Bir diğer taraftan tecrübesi var, fizik gücü o kadar değil o düşürebiliyor. Dolayısıyla sayıları çoğalttıkça takımda bir tahribat oldu. Basit top kayıplarımız var, rakibe baskı yaparken birlikteliğimiz yok, bunlar organizasyonu gerektirebilir. İki gün önce yaptığım antrenmanda mükemmel denecek kadar seviyede yaptığımız çalışmayı sahada hiç göremedik. İlk defa gördüm. Yapılabiliyor ama bir gün sonra topu kullanırken, sahayı kullanırken, topa sahip olmada eksiklerimiz olduğunu gördük. Onun için 8 günde 3 maçta gördüğümüz tablodaki sorunlarımızın çözümlenmesi için önce o teşhisin iyi konulması lazım. Bugün paylaştım onlarla. Onlar da düşüncelerini söyledi. Ama genelde birlikte oynamamak gibi söylenen konular. Çünkü onlar da duygu olarak üzülüyorlar, bunu görüyorum. Üzülmeyi de bazen kendi içine atarak sorumluluklarını azaltıyorlar. Buradaki düzeltilmesi gereken konu takımın oyuncularının bu olmalı. Yani bunun dışındakileri hiç gündeme getirmek istemiyorum. Sadece oyuncu ben birlikte bu işi çözeceğiz.

SUSMAYI VE KONUŞMAYI BİLMİYORUZ

Teslim olmak yok, pes etmek yok. Susmayı ve konuşmayı bilmiyoruz mesela. O da var bizde. Bazen çok gereksiz konuşuyoruz dinlememiz gereken yerde. Bazen konuşmamız gerekiyor, düşüncemizi söylememiz gerekiyor içimize atarak kapalı duruyoruz. Bu bize çözüm getirmez. O yüzden kamuoyunda Trabzonspor’un bir dinamizmi var. Bazen yanlış da konuşulur. Ama saygısızlık da yapılmadan karşı tarafa kaktı yapması için bunun konuşulması gerekiyor. Neyi gizliyoruz ki? Ben bir yanlış yapmışsam onu bana söylediğin zaman niye bozuluyorum ki? Bana bir ayna tutuyorsun. Aynı şey oyuncu için de geçerli. Tespitleri yapmak, eleştiri yapmak doğru ama emeğe saygısızlık doğru değil. Sizin işiniz gibi, siz de gördüklerinizi paylaşıyorsunuz, hakaret olmadıktan sonra bu iş katkı yapar bize. Zaman zaman biz de biliyoruz ki oyuncuların şikayetleri kamuoyuna yanlış aktarıyor veya onlar yanlış söylüyorlar veya söyleme ihtiyacı duyuyor sonra başka boyuta giriyor. Bu kaoslara izin vermek istemiyoruz. Çok açık ve samimi olarak söyleyeyim, tespitleri yapmak oyuncuların verimini artırmak için onları koruyacağız, yanlışlarını korumak için değil.

OYUN FELSEFEMİZ OTURMADI

Oyun felsefemiz oturmadı. Bir defa en büyük rahatsızlığım o. Hücumda da savunmada da rakipten üstün olmam gerekiyor, Trabzon’un kendi DNA’sında olan oyuncuların da dinamizminde olan futbolu sahada görmek istiyorum. Birebirle 11 11’de eşit olmak istiyoruz ama en azından 6-7 oyuncuyla üstün olup 2-3 tane 4 tane oyuncunun da kötü oyununu zaman zaman kabul edebilirim.

OYUNCULAR SORUNLU DEĞİL, EKSİKLİKLER VAR

Taraftarın üzüldüğünü biliyoruz ama bu üzülmek bize teslimiyet değil. Biz de üzülüyoruz, hep üzülmekle hayatımızı geçirmeyeceğiz, çözüm için onların desteğine bizim de çok çalışmaya ihtiyacımız var, bunun başka bir yolu var. Öteki türlü sadece kısır döngü olur. Oyuncularımızın sorunu yok, onu söyleyeyim. Ben geldiğim ve gördüğümde çalışma ortamı çok iyi. Tesisler için bir futbolcu için gelişmek için en iyi ortam var, imkanlar var. Beslenme, dinlenme, çalışma. Kulüpten kaynaklanan bir sorun yok. Ama oyuncular da sorunlu oyuncular değil ama eksiklerinin olduğunu kabul etmek lazım. Bazen sorun çıkarmaz ama kendisi kendi sorununun farkında olmaz ve verimi de düşer. İşte orada bize görev düşüyor. Bu bir zamana ihtiyaç duyar. Ama tecrübesi olan, yeteneği olan, oyuncu kalitesi güçlü olanın da biran evvel devreye girmesi gerekiyor. Onu da diğer kırılganlıkların sebebi sezon başından beri veya şampiyonluktan beri gelen görünen başarıdan sonra görünmeyen beklentiler başarısızlık duyguları oyuncuları daha fazla yetkili ve sorumlu olmaktan uzağa tuttu. Bugün sahaya baktığın zaman ‘takım kötü oynuyor bir oyuncu da çok iyi işler yapıyor’ dersin.

Mesela Uğurcan çıktığı zaman. Bu oyuncuların kötü olduğunu değil eksik olduğunu anlatmaya çalışır. Onlar da biliyor, ‘biz iyi oyuncularız’ diyor. İyiysek o zaman göstereceğiz. Nasıl etkilenmeyecekler, onu şu anda yapıyoruz. Bu kısa süre bize bunu gösterdi. Yani biz 3 maçta Beşiktaş, Kayseri ve Antep maçında. Birinci maçın bazı değerlendirmelerini yaparım. Beşiktaş maçında özellikle direnç olarak iyi başlamıştık 10 kişi kaldıktan sonra o oyun onu gerektiriyordu orada hücumcu da savunma yaptı. Hücumcunun savunma yaptığı yerde hücumcunun hücum edeceği yerde daha iyi olmasını beklersiniz. O ışığı verdi sana. Takımın yüzde yüzünü vermeye çalıştığını gördüm bu da bir umut verdi. Ama Kayseri maçında hücum etmeden, yanlış hücum, dönen toplarda rakibin gelmesi ki bunu Antep’te de gördük burada da gördük ama koşulara ve verilere bakarsak aynıyız ve birçok alanda da iyiyiz. Ama geriye doğru koştuk. Topu kaybedip geri koştuğunuz zaman rakipte de geride koştuğun zaman temaslı oynamadığın zaman sizin etkiniz azalıyor. Onun için oyun felsefesini rakip sahaya yığan orada daha fazla oynayan hale dönüştürdüğünüz zaman bütün bunların ters döneceğini düşünüyorum. Hücumda top kaybı sonrası baskılar da daha iyi.

TRABZONSPOR’UN SADECE SAHADA DEĞİL SAHA DIŞINDA DA GÜÇLÜ OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM

Başkanla ilgili, her gün arıyor. Tabi üzülüyor, morali bozuluyor. Çok şey yapmak istiyor geldiğimden beri. Bana söyledikleri anlattıkları, o heyecanla anlattığı konuları hayata geçirebilirse Trabzonspor’un sadece sahada değil saha dışında da güçlü olacağını düşünüyorum. Ama saha sonuçları bizim olduğu kadar Trabzonspor’u seven herkesi üzüyor ve etkiliyor. Onu da etkilediğini görüyorum. O yüzden ne yaparız diye bir heyecanı var. Şu anda yapacak bir şey yok zaten. Geldiğimdeki süre kısa, orada da yapacak bir şey yoktu. Transfer çok konuşuluyor. Transfer bazen çözümdür. Bugün eksikleri tespit ettiğiniz zaman da bir sorunu çözemiyorsunuz. Bu devre arasına kadar devam edecektir. Ama şu anda yaptığınız transfer fazlalıkları da bazen sıkıntı olur. Ama bazen de ihtiyaçtır. Onun için eleştiriler gelecek burada. ‘Niye yaptın?’ yapmasan niye yapmadın? Bunlar konuşulacaktır. Ama bunlar yıkım için tek sebep değil. İster oyuncu az alalım ister hiç almayalım bizim oynayacağımız oyun bunun üstünde. Dışında etkilenmeler var, başkana da söyledim. Alacaksanız devre arasında. ‘Alırsak iyi olur, bunun yerini kapatır’ değil. Bir mi olur, iki mi olur, üç mü olur, dört mü olur? Bize uyabilecek tecrübesi, yeteneği, marka değeriyle, oyunculuğuyla, futbolcu felsefesi ile oyuncu almayı düşünüyoruz. Bunu bir kenara atıyorum.

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN