104 emekli amiralinin 'Montrö bildirisi'ne sert sözlerle tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün MHP lideri Bahçeli'nin "Mavi vatanımızı bu çürüklerle nasıl savunmuşuz?" diyerek gündeme getirdiği 'Mavi Vatan' doktrinine dikkat çekti: Mavi Vatan'ı koruyan denizcilerimizi selamlıyorum. Darbecilerden temizlenen Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yanındayız. Tabii bu emekli amiraller falan bu işin dışında.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu.
Burada önemli açıklamalarda bulunan Erdoğan'ın gündeminde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan emekli 104 amiralin yayınladığı Montrö bildirisi ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu vardı.
CHP'ye, "CHP bildiriyi aklamaya çalışacak kadar şirazesinden koptu. Darbeciye darbeci dememizden huzursuzlar. Bu emekli generallerin merkezinde CHP'nin kendisi vardır. Bu 104'ün içinde şu anda CHP üyesi olanlar vardır. İncelemeler devam ediyor. Kim bilir daha neler çıkacak? Bundan sonra hesabını bu işin çok ağır vereceksiniz. Siz kaçacaksınız, biz kovalayacağız" diyerek sert çıkan Erdoğan, dün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin grup toplantısında gündeme getirdiği 'Mavi Vatan' doktrinine ilişkin de konuştu.
'MAVİ VATAN'I KORUYAN DENİZCİLERİMİZİ SELAMLIYORUM'
Erdoğan, söz konusu bildiride imzası olan emekli amirallerden Cem Gürdeniz'in 2006 yılında ortaya attığı, daha sonra da uluslararası ilişkiler literatürüne yerleşmiş, kıta sahanlığı meselesinde Türkiye’nin elini güçlendiren bir kavram olan 'Mavi Vatan'a atıfta bulunarak, "Mavi Vatan'ı koruyan denizcilerimizi selamlıyorum. Darbecilerden temizlenen Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yanındayız. Tabii bu emekli amiraller falan bu işin dışında. Bu emekli amiraller talimatı kendi başkomutanları Kılıçdaroğlu'ndan alıyor" dedi.
'MAVİ VATAN' NEDİR?
Türkiye'nin dört bir tarafında deniz yetki alanları "Mavi Vatan" olarak adlandırılıyor. Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz'i kapsayan Mavi Vatan, ilk defa 2006 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda düzenlenen sempozyumda ortaya atıldı.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda düzenlenen "Karadeniz ve Deniz Güvenliği" konulu sempozyumda emekli Tümamiral Cem Gürdeniz tarafından ortaya atılan "Mavi Vatan" emekli Tümamiral Cihat Yaycı tarafından geliştirilen kavram 2010'da Temel Deniz Hukuku kitabında kayda geçirildi.
Türkiye ile Libya arasında gerçekleşen deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşması, Mavi Vatan doktrinin somut adımlarından biri oldu. BM’ye bildirilmesiyle dünyaya ilan edilen bu anlaşma sayesinde Libya ile Türkiye denizden komşu oldu.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Cumhur İttifakı ve AK Parti olarak ülkeye verdiğimiz hizmetleri inşallah yeni ekibimizle güçlü bir şekilde devam ettireceğiz.
Yeni anayasa hazırlıkları sürecinde de ilerleyen dönemde Meclis'e ve grubumuza önemli görevler düşecektir. Kongremizde temel çerçevesini ortaya koyduğumuz 2023'e kadarki yol haritamızın hayata geçirilmesini sizlerle birlikte sağlayacağız.
AK Parti iktidara geldiğinde CHP'li Genel Başkanı herhalde 50'lerinin başındaydı. Gittiği yolar aynı yollar mı? aldığı hizmetler aynı hizmetler mi? Bir günden bir güne bu zatın ağzından 'Pek çok eksik var ama memlekette şöyle iyi bir şey yapıldı' sözünü de duymadık. Tam tersine tüm konuşmalarında yarısı yalan, yarısı yanlış bir sürü iddia ortaya atıyor. Kendisi İzmir milletvekili. CHP'nin geçmişinden bugüne İzmir'e yapılmış en ufak yatırım var mı?
BURAM BURAM DARBE İMASI KOKUYOR
Bir grup emekli amiralin buram buram darbe iması kokan açıklamalarını ekonomi ile ilgilendirerek gündem saptıracak kadar şirazesinden koptu. Yoksa bu sinsilik mi? Orasının takdirini milletime bırakıyorum. Herkesi darbeci olmakla suçluyorlar. Kendileri teröristlerle al takke ver külah ilişkisinde olduğundan terörist terörist dememizden rahatsız oluyorlar. Cudi, Gabar çökertildi, bütün bunları gördükçe rahatsız oluyorlar. Çıkmış bunlardan biri Suriye'nin sınırında bazı yerleşik durumlar olabilir, çok daha isabetli olur diyecek kadar şirazesini kaybetmiş. Kim bu? Bu da sözcüleri...
BU EMEKLİ GENERALLERİN MERKEZİNDE CHP'NİN KENDİSİ VAR
Terörist ve darbecileri aklıyorlar hem de ekonomi üzerinden gençlerimizin umudunu kırarak ülkemizi güven ve istikrar yerine kaos iklimine sürüklüyorlar. Türkiye daha 15 Temmuz acısının yaralarını saramamışken, bir grup emekli askerin aslı astarı olmayan meseleler üzerinden milli iradeyi, ülkenin seçilmiş yönetimini tehdit etmelerini küçümseyen, darbecinin ta kendisidir. Bu emekli generallerin merkezinde CHP'nin kendisi vardır. Bu 104'ün içinde şu anda CHP üyesi olanlar vardır. İncelemeler devam ediyor. Kim bilir daha neler çıkacak?
HESABINI ÇOK AĞIR VERECEKSİNİZ
Bundan sonra hesabını bu işin çok ağır vereceksiniz. Siz kaçacaksınız, biz kovalayacağız. Darbe heveslilerini bu denli hararetli şekilde savunmanıza millet müsaade etmez, biz ise hiç müsaade etmeyiz. Mesele korkaklık, yüreksizlik değilmiş. Akıl ve izan sahibi doğrudan kendi varlığını hedef alan girişim karşısında böyle bir tavır içine giremez. Bu habis zihniyeti en az teröristler ve darbeciler kadar tehlikeli görüyoruz.
O KADAR ZAVALLISIN...
Kılıçdaroğlu dün hızını alamayıp işi salgınla mücadelede en önemli referans kaynağı olan Bilim Kurulu'na saldırmaya kadar vardırdı. Vah zavallı... Biz salgınla mücadeleyi siyaset üstü milli bir mesele olarak görüyoruz. Bilim Kurulu üyelerimize kadar bugüne kadar verdikleri hizmetler için de teşekkür ediyorum. Sağlıkta bugüne kadar ölen nice kardeşlerimiz oldu. Bunlarla ilgili Bay Kemal senin bir derdin oldu mu? Kılıçdaroğlu'nun bir dakikalık şov uğruna bunca emeği silip atmasının takdirini sağlık çalışanlarımıza ve milletimize bırakıyorum.
Rabbim ülkemizi bu habis zihniyetin vereceği yıkımdan muhafaza eylesin diyorum. Sağlık Bakanımızın atılacak tırnağı olsan ne ala? Değilsin... O kadar zavallısın..
Sizin örnek gösterilecek eseriniz, dikili bir ağacınız dahi yok. Siyasi hayatınızın tamamı bizim projelerimizi engellemeye çalışmakla geçti. Yüzsüzlükte öyle tavan yapmış durumdasınız ki dün engellemek istedikleri eserleri bugün kendi projeleri gibi sahiplenmeye çalışıyorlar. İstanbul'da ne yapmışsak kendi eserleri gibi sahiplenmeye kalkıyorlar. Bu ne utanmazlıktır. En tehlikeli yalan içine doğruların karıştırıldığı yalandır.
O DAKTİLOLAR NEDEN ATILDI ACABA?
CHP Genel Başkanı çoğu kurgu olduğu açıkça belli küçük ve istisnai örnekler üzerinden bitmiş bir Türkiye fotoğrafı çizmeye kalkıyor. Bunlar Türkiye işgal edilse keyifle kadeh kaldıracak kadar kendi ülkelerinden nefret eder hale gelmiştir. Türkiye iflas etse kalkıp göbek atacak kadar kendi halkından nefret eder hale gelmiştir. Ecevit döneminde o daktilolar neden atıldı acaba? Bunun muhasebesini yap. Sana yakışır.
Türkiye böyle bir siyaset anlayışını, böyle bir muhalefet tarzını hak etmiyor. Bu ülkede tenceresini kaynatmakta zorlanan her vatandaşın derdine bugün de yarın da yine biz derman olacağız.
Türkiye böyle bir siyaset anlayışını, böyle bir muhalefet tarzını hak etmiyor. Bu ülkede tenceresini kaynatmakta zorlanan her vatandaşımızın derdine, 19 yıldır olduğu gibi bugün de yarın da yine biz derman olacağız. Yalanın en etkili panzehri hakikattir.
DÖVİZDEKİ DALGALANMALAR EKONOMİK TEMELLİ DEĞİL
Dövizdeki dalgalanmalar ekonomik temelli değil. Son dönemde bir miktar artan enflasyonu tekrar tek haneye indirmekte kararlıyız. Bu konuda kararlıyız. İhracatımız 2002'deki 36 milyar dolar seviyesinden 170 milyar dolar seviyesine çıkmıştır. Mart ayı ihracat rakamlarında tüm zamanların rekorunu kırdığımız bir dönem oldu. Salgından sonra eskisinden çok daha güçlü bir turizm gelirine sahip olacağız. Tabi bunları sayın Kılıçdaroğlu takip ediyor mu bilmiyorum. Uçuk saçık rakamlarla konuşmak ve milleti yalanla aldatmak sana bir şey kazandırmayacak. Dün Kılıçdaroğlu kürsüde rakam vererek esnaf ve sanatkarlarımızı bize karşı kışkırtmaya çalışıyor. Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz yıl 99 bin 588 esnafımızın terkin yaptığını, yani işini terk ettiğini söyledi. Hakikati ifade ediyor mu? Hayır. Çünkü aynı dönemde 365 bin 533 esnaf tescil yaptırmış, yani işe başlama bildiriminde bulunmuştur. Kılıçdaroğlu, sen ne zaman doğru konuşacaksın. Bak rakamlar ortada. Esnafın derdini dile getirmek başka şey, rakamları eğip bükerek kışkırtıcılık yapmak başka şey. Kendisini yalancı ve provokatör ilan etmekten başka çaremiz kalmıyor. Reform paketlerimizi açıkladığımız takvime uygun şekilde hayata geçireceğiz.
Eğitime ayrılan bütçeyi 20 kattan fazla arttırdık. Okullardaki derslik sayısını 343 binden 600 bine çıkardık. Almanya'dan falan öndeyiz 1.5 milyon olan üniversite öğrencisi sayımız da 8 milyonun üzerine çıkmıştır. Bay Kemal biz göreve geldiğimizde üniversite öğrencilerine verilen burs 45 liracıktı, şimdi ise 650 TL... Siz zaten bu makamlara gelecek değilsiniz. Gelseniz de bu tür destekleri verecek niyetiniz yok. Geçmişte olmadı ki şimdi olsun....
Bunlar işte Adana'da pazar yerini hastane diye, hatta sahra da demiyorlar edepten yoksun olmayalım diye, 'işte biz hastane yaptık' diyorlar. Sizin ona gücümüz yetmez, o bizim şanımızdır. İşte biz 45 günde Atatürk Havalimanı'ndaki acil durum hastanesini yaptık. Niye buraları seçtik. uçak geldi, buraya insin, 5 dakikada hastaneye geçsin. Her birinde 18 ameliyathane var. Bunu Arnavutluk gördü, bizden bunu aynısını istedi. Bir müteahhidimizi görevlendirdik, 48 günde Arnavutluk'ta acil durum hastanesini yaptı. ve Başbakan Sağlık Bakanı'nı arayıp teşekkür etti. Ben anacığım rahatsızlandığı zaman Okmeydanı SSK Hastanesi'ne sabah namazından sonra gider, numarayı alır, anacığımla orada muayeneye giderdim. Aynı hastanede benim bir dava arkadaşım eşi doğum esnasında rahmetli oldu. Ve eşini maalesef doğum esnasında çocuk ve hanımı rahmetli, ödeme yapılmadı diye vermiyorlar. Ne yapıyorlar? Rehine alıyorlar. Bay Kemal senin SSK Genel Müdür olduğun dönemde. Sen bu ülkede bunları yapmış bir adamsın.
Eser ortada, gider şehir hastanelerini gezersin. Neyin ne olduğunu beğenmediğin Sağlık Bakanımız saba anlatır. Git, gez gör.
DENİZCİLERİMİZİ SELAMLIYORUM, DARBECİLER HARİÇ
Mavi Vatan'ı koruyan denizcilerimizi selamlıyorum. Darbecilerden temizlenen Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yanındayız. Tabii bu emekli amiraller falan bu işin dışında. Bu emekli amiraller talimatı kendi başkomutanları Kılıçdaroğlu'ndan alıyor.
KANAL İSTANBUL İÇİN TARİH VERDİ
Kanal İstanbul'la ilgili hazırlıklarımızı büyük ölçüde tamamladık. Projenin ÇED raporu, 56 kurum ve kuruluşun, 200'den fazla bilim insanının, medyanın ve vatandaşlarımızın katkısıyla hazırlandı. Karadeniz'de hem biz hem de kıyısı olan ülkeler sürekli yeni ve büyük limanlar yapıyor. Bu durum gemi trafiğinin azalmak bir yana artacağına işaret ediyor. Hale bak, tehdit ediyor. Bu müteahhitlerin elinden alırız.' Ya böyle bir şey olabilir mi? Bu nasıl bir zihniyettir. Bu nasıl bir çürümüşlüktür? Kanal İstanbul'un iki yakasında kurulacak 500 bin nüfuslu şehir, İstanbul'un depreme hazırlık sürecini hızlandıracak. Kanal İstanbul, bölge için yeni bir nefes borusu olacaktır. İsteseniz de istemeseniz de biz Kanal İstanbul'a başlıyoruz, yapacağız. Projenin ihalesine yakında çıkıyoruz, yaz aylarında inşallah temelini atıyoruz."