Son dakika! Ahmet Davutoğlu: Milletvekili adayı değilim, olmayacağım

Son dakika! Ahmet Davutoğlu: Milletvekili adayı değilim, olmayacağım

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, 24 Haziran seçimleri için milletvekili adayı olmayacağını belirterek "AK Parti dışında herhangi bir siyasi faaliyet içinde bulunmam. Cumhurbaşkanı Erdoğan hepimizin adayıdır" dedi.

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Burada önemli açıklamalarda bulunan Davutoğlu, 24 Haziran'da yapılacak olan Cumhurbaşkanı ve milletvekilş genel seçimlerinde milletvekili adayı olmadığını ve olmayacağının altını çizdi.

Davutoğlu, AK Parti dışında herhangi bir siyasi faaliyet içerisinde olmayacağını ifade ederek, "Erdoğan hepimizin adayıdır" dedi.

Davutoğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

Birkaç gün içinde şahsımla ilgili yapılan yorumlar konusunda kanaatimi paylaşmak isterim. Her zaman ilkesel davrandım. Akademik hayatta da, devlet hayatında da. 

Her şeyden önce herhangi bir fikrin ya da siyasi tavrın meşru olması için insanoğlunun onurunun, canının, düşünce ve inanç özgürlüğünün korunması esastır. Hukuk ve adaletin tesis edilmedi. Liyakatın ve hliyetin, şeffaflığın ve hesap verilebilirliğin gerçekleşmesi anlayışı içinde olduk. Siyaseti ve fikri faaliyetleri anlamlı kılan bu ilkelerdir.

HER TÜRLÜ HAKARETE SABRETTİM

AK parti'nin bu kurucu ilkelerle birlikte tarih sahnesine çıkması Türkiye için bir dönüm noktası. Yolsuzluğa, yoksulluğa ve yasaklara karşı başlayan bu hareket büyük ümit kaynağı olmuştur. Ben de bu ilkelerin hayata geçmesi için gece gündüz çaba sarf ettim. Biz millete borçluyuz.

Bu siyasal varoluşu anlamlı kılan hareket olarak gördüğüm AK Parti için hiçbir faninin terk etmeyi düşünmediği makamları bıraktım. Yapılan hiçbir fedakarlıkta da tereddüt göstermem. Her türlü hakarete sabırla mukabele ettim. 

SPEKÜLASYONLARA İZİN VERMEM

Bu çerçevede 3 hususun çok net şekilde bilinmesini isterim...

Sayın Abdullah Gül'ün daveti üzerine birçok spekülasyon üretildi. Birlikte çalıştığım cumhurbaşkanları ve başbakanlar benimle görüşme davetinde bulunduğundan bunu yerine getiririm. Bununla ilgili spekülasyonlara da prim vermem.

AK PARTİ DIŞINDA...

Biraz önce zikrettiğim temel kurucu ilkeleri ile bütün enerjimi vakfettiğim AK Parti hareketine canı gönülden teşekkür ediyorum. Bu yola katkıda bulunmuş kimsenin emeği diğerinden üstün değildir. Bu bağlamda AK Parti aidiyetim sürerken AK Parti dışında herhangi bir siyasi faaliyet içinde bulunmam.

ERDOĞAN BENİM DE ADAYIM

Böyle bir şey yapacaksam bu kimliğimi bırakarım. Bırakmaya da niyetim yok. Bu bağlamda AK Parti'nin kararı benim de kararımdır. Sayın Cumhurbaşkanımız benim de adayımdır.

ADAY DEĞİLİM, OLMAYACAĞIM

Önümüzdeki seçimler için milletvekili adayı değilim ve olmayacağım. Herhangi bir makam beklediğim için de değil. 

Kaygılarımı gerekli gördüğüm zaman Sayın Cumhurbaşkanı ile de, kamuoyu ile de paylaşacağım.

Başta FETÖ, PKK, DEAŞ ve hangi isim altında olursa olsun bütün terör örgütleri ile verilecek mücadelede en ön safta olmaya devam edeceğim. 

GÜL İLE GÖRÜŞMÜŞTÜ

Öte yandan Ahmet Davutoğlu, hafta içinde 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile İstanbul'da bir araya gelmişti. Gül ile Davutoğlu'nun görüşmesine ilişkin bir açıklama yapılmamıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, Abdullah Gül ile Ahmet Davutoğlu'nun görüşmesinin ardından sürpriz bir şekilde Bülent Arınç ile Beştepe'de bir araya gelmişti.

DAVUTOĞLU'NUN AÇIKLAMASININ TAM METNİ ŞÖYLE:

Yüce Meclis tarafından almış olduğumuz erken seçim kararının ülkemiz, milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum.

Tarihin kritik eşikleri vardır ve bu kritik eşiklerde sergilenen tavır büyük bir önem taşır.

Başbakanlığım ve Genel Başkanlığım döneminde oluşmuş olan, 1 Kasım seçimleriyle oluşmuş olan 26 dönem Meclis yapısı çok çetin bir tarihi sınavı başarıyla geçmiş bir yapıdır. Her şeyden önce 15 Temmuz gecesi o hain FETÖ terör örgütünün milletimize karşı kurduğu büyük tuzağa karşı omuz omuza direnen bu Yüce Meclisin aziz üyelerini, milletvekillerini tebrik ediyorum.

Ben de şahsen böyle bir heyetin parçası olmaktan büyük bir gurur duyuyorum. Torunlarımıza intikal ettireceğimiz en büyük miras, o gece Meclisimiz ve bütün millet olarak bu hain terör örgütüne karşı sürdürdüğümüz mücadeledir ve demokrasimizi koruma irademizdir.

Ayrıca, birlikte aynı listede milletvekili seçildiğim partimin değerli milletvekillerine de teşekkürü bir borç biliyorum. Gerek Başbakanlık, gerek Genel Başkanlık dönemimde onlarla birlikte omuz omuza çalışmak da büyük bir gurur vesilesidir.

Yine arkadaşlarımın ortaya çıkan zaruretler dolayısıyla 1,5 yıllık bir milletvekilliği süresinden feragat ederken hiçbir tereddüt göstermemiş olmaları da her türlü takdirin üzerindedir. AK Parti Meclis Grubu her zaman olduğu gibi omuz omuza yeni bir erken seçim kararını almıştır, hayırlı olmasını diliyorum.

Bu bağlamda özellikle son birkaç gün içinde şahsımla ilgili ve Türkiye’nin genel siyasi gelişmelerle ilgili yapılan bazı yorumlar konusunda kanaatlerimi sizlerle ve aziz milletimle paylaşmak isterim.

Akademik hayatta da, devlette hayatımda da her zaman ilkesel davrandım ve ilkesel olmayan hiçbir tutumun içinde, yanında, arkasında, önünde yer almadım. Akademik hayatta da, devlet hayatında da bütün davranışlarımı şekillendiren, söylemlerime yön veren bazı temel ilkeler vardır, bunları kısaca hatırlatmak isterim ki siyasi duruşum da netlik kazansın ve hiçbir spekülasyona mahal bırakılmasın.

Her şeyden önce herhangi bir fikrin ya da siyasi tavrın meşru olabilmesi için etnik, mezhebi veya dini herhangi bir ayrım gözetmeden insanoğlunun onurunun, canının, aklının, malının, neslinin, düşünce ve inanç özgürlüğünün korunması esastır. Bunun korunmadığı hiçbir yapı kalıcı olamaz.

Yine hukuk devleti ve adaletin tesis edilmesi, kaim kılınması, devlet idaresinde liyakatin ve ehliyetin, nepotizmin değil liyakatin ve ehliyetin, şeffaflığın ve hesap verilebilirliğin yerleşmesi, gerçekleşmesi, ekonomik anlayışta rant ekonomisinin değil verimliliğe dayalı ve adil paylaşıma dayalı bir ekonomik anlayışın ve dış politikada da çok boyutlu ve insani diplomasinin öncüsü olma çabası içinde olduk. Bu temel ilkeler benim için olmazsa olmaz ilkelerdir. Siyaseti anlamlı kılan da bu temel ilkelerdir, fikri faaliyetleri anlamlı kılan da bu temel ilkelerdir, var oluşumuzu anlamlı kılan da bu temel ilkelerdir. Herhangi bir tavır bu temel ilkelerle çeliştiğinde siyaset de, fikir de, akademik faaliyet de anlamını kaybeder.

Bu bağlamda AK Parti’nin kurucu ilkelerinin bu temel ilkelerle birlikte tecessüm etmiş bir yapı olarak tarih sahnesine çıkması Türkiye için bir dönüm noktasıdır. O zaman temel kurucu ilke olarak benimsenen üç şeye, yolsuzluklara, yasaklara ve yoksulluğa karşı mücadeleyle başlayan, Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde başlayan bu hareket Türkiye için büyük bir ümit kaynağı olmuştur. Ben de Başdanışman olarak, Dışişleri Bakanı olarak, Başbakan olarak ve onur duyduğum Konya Milletvekili sıfatıyla bu ilkelerin hayata geçmesi için gece-gündüz çaba sarf ettim, hiçbir fedakarlıktan kaçınmamaya çalıştım, bu yolla da milletime olan borcumu ödemeye gayret ettim. Biz millete borçluyuz, milletten alacaklı değiliz. Bu borcu ödemek için de her şeyi yaparız. Nitekim bu siyasal varoluşu anlamlı kılan hareket olarak gördüğüm AK Parti’nin birlik ve beraberliği için Başbakanlıktan ayrılmadan önceki son Meclis grubunda hiçbir faninin terk etmeyi düşünmeyeceği makamları elimin tersiyle iter, ama bu milleti mahzun bırakmaz, bu hareketin birliğine ve beraberliğine zarar verilmesine izin vermem diyerek Başbakanlık makamını da bıraktım.

Her daim söylerim, 26. Dönem Meclis Grubu için de söylüyorum; Allah izzetle başladığımız görevleri izzetle tamamlamayı nasip eylesin. Bu konuda tereddüt göstermedim. Yapılacak hiçbir fedakarlıktan da tereddüt göstermem.

Yine bu çerçevede Başbakanlığı bıraktıktan sonra 2 yıl boyunca her türlü hakarete, her türlü iftiraya, sosyal medya operasyonlarına sabırla muamele ettim. Mukabelede bulunmayı dahi düşünmedim, çünkü benim için önemli olan, sosyal medyadaki, ortamdaki algı değil Konya sokağına, Diyarbakır sokağına, Trabzon sokağına, Edirne sokağına, İstanbul sokağına, ülkemin her bir köşesindeki sokağa çıktığımda halkımın gözünün içine baka baka yaşayabilmektir. Bundan daha üstün bir makam, bundan daha yüce bir mevki olamaz.

Bu çerçevede 2 yıl boyunca da bu temel ilkeler konusunda gördüğüm her türlü aksaklığı, bu konularda oluşabilecek kaygıları Anayasa paketi çerçevesinde de özellikle vurguluyorum, çünkü Anayasa paketi Türkiye’nin geleceğini şekillendiren pakettir ve milletimizin şu anda onayıyla da yeni hükümet sistemini oluşturur, bu konudaki kanaatlerimi ve kaygılarımı, düşüncelerimi de Sayın Cumhurbaşkanımızla her vesilede paylaştım. 15 Temmuz sonrası Anayasa oylaması öncesi ve son olarak da hepinizin takip ettiği şekilde son 3-4 ay içinde de iki kez kapsamlı görüşmelerle düşündüklerimi ve bu ilkeler çerçevesinde doğru olan hususları kendisine arz ettim. Yine bu ilkeler çerçevesinde 15 Temmuz Darbe Girişimin Komisyonunun sorduğu sorulara cevap verdim ve siyasi perspektifimi, duruşumu ortaya koymaya çalıştım. Burada da tek bir gayem vardı, kendimle tutarlı olmak, milletimle yüz yüze geldiğimde onun hakkını savunduğumu ve ilkeli bir tutum sergilediğimi gösterebilmek.

Bu genel bağlamda benim için siyaseti anlamlı kılan bu ilkelerdir, bu ilkelerin olduğu her yerde her türlü fedakarlığı yapmaya, gece-gündüz çalışmaya, milletimize hizmet etmeye devam edeceğim. Olmadığı durumlarda da kanaatlerimi, kaygılarımı yine her türlü kanalla en yetkili mercilere aktarmayı da sürdüreceğim.

Bu çerçeve içinde 3 hususun çok net şekilde bilinmesini isterim.

Birincisi; geçtiğimiz günlerde 11. Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül’ün davetiyle biraraya gelmemiz ve sohbet etmemiz üzerine birçok spekülasyon üretildi.

Şunu açık ve net söylüyorum: Benim için insani ahlak, devlet ahlakı önemlidir. Birlikte çalıştığım cumhurbaşkanları ve selefim olan başbakanları benimle görüşme talebinde veya davetinde bulunduklarında ya da sohbet imkanı bulunduğunda bunu yerine getiririm, bunu bir devlet nezaketinin gereği olarak görürüm, bu konuda yapılacak spekülasyonlara da bir nebze dahi prim vermem. Kimsenin bunu sorgulamaya da hakkı yoktur, bu konuda herhangi bir fikir beyan etmeye de hakkı yoktur. Bizler Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanları, başbakanları, bakanları, devlet görevi üstlenenler her birimiz millet meseleleriyle ilgili bir araya gelir konuşuruz, kanaatlerimizi beyan ederiz.

İkincisi, biraz önce zikrettiğim temel kurucu ilkeleriyle bütün enerjimi son 16 yıl içinde vakfettiğim AK Parti hareketi kuruluşundan beri vakfettiğim AK Parti hareketi ki buna AK Parti’nin her bir neferi, teşkilatı ve AK Parti’yi ben herhangi bir milletvekili, milletvekilliği büyük makamdır, ama AK Parti’nin girdiği 5 genel seçimin ikisi benim Genel Başkanlığımda gerçekleşmiş olduğundan da hareketle. Türkiye’nin her köşesinde gerek o genel seçimlerde, gerekse bütün bu 16 yıl içinde hizmet etmiş, katkı vermiş bütün teşkilat mensuplarına, bütün AK Parti gönüllülerine canı yürekten teşekkür ediyorum. Son teşkilat değişimlerinde görevi bırakanlara da alanlara da hem teşekkür ediyor hem başarılar diliyorum. Bu yola katkıda bulunmuş hiç kimsenin emeği bir diğerinden daha üstün ve aziz değildir ve hiç kimse de bu hareketin manevi şahsiyetinden üstün ve aziz değildir. Bu bağlamda AK Parti aidiyetim sürerken, AK Parti’nin ikinci Genel Başkanı, üçüncü Başbakanı iken AK Parti dışında herhangi bir siyasal hareket, faaliyet veya siyasal organizasyon içinde bulunmam, bulunmadım, bulunmam, bunu da siyasi ahlakla bağdaştırmam. Eğer böyle bir şey yapacaksam AK Parti kimliğini bırakırım, bu kimliği de bırakmaya niyetim yok ve olmayacak. Bu bağlamda AK Parti’nin almış olduğu karar benim de kararımdır ve AK Parti’nin adayı Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan hepimizin adayıdır. Bu konuda spekülasyon yapılmasını da doğru bulmam.

Üçüncüsü, kendi siyasi geleceğim konusunda ise beni tanıyanlar bilir, aziz milletimin her bir ferdi bilir. Başbakanlığı 1 hafta içinde bırakmış olan bir siyasi kişiliğin gelecek hesabı olmaz bunun herkes tarafından bilinmesini isterim. Şu veya bu mevki ile benim şu veya bu kararı alacağımı düşünenler hep yanılmışlardır, bundan sonra da yanılmaya devam edeceklerdir. Bana teklif edilecek makam geldiğim makamdan daha üstün olamaz varsa bir teklif, böyle bir teklif de yok.

Bu bağlamda kendi şahsi siyasi geleceğim hususunda da iki konuyu vurgulamak isterim.

Bir; önümüzdeki seçimler için milletvekili adayı değilim ve olmayacağım, milletvekilliğinin önemsiz ya da herhangi bir naksı olduğundan değil. Hani bu dönemde milletvekili olunmadığı için bakan olunmayacak gibi bir beklentim de olmadığını beni tanıyanlar bilir.

İki; böyle bir algı oluşmaması için de zikrederek söylüyorum seçim sonrasında da hiçbir mevki, makam talebim, beklentim, planım yoktur ve olmayacaktır.

Bundan sonra siyasi faaliyet devam edecek miyim? Edeceğim, çünkü başta söylediğim ilkeler konusunda Türkiye de, tarih de, dünya da kritik bir eşikten geçiyor, kritik bir eşikten geçerken, tarih nehri akarken bu tarih nehrine kenardan bakmayı doğru bulmam. Her zaman teşkilatımızla yaptığımız konuşmada söylediğim, özellikle AK Parti Gençlik Kollarında söylediğim husus açık ve nettir, tarihin arkasından koşulmaz, içinde koşulur, önüne geçilir. Ama tarihin önüne geçecek olanlar önce kendileriyle barışık olanlardır, kendi ilkeleriyle tutarlı olanlardır.

Bu çerçevede de, önümüzdeki dönemde başta zikrettiğim ilkeler ve AK Partinin kurucu ilkeleri ve felsefesi bağlamında yapılacak her faaliyeti hiçbir fedakarlıktan kaçınmaksızın ve hiçbir mevki, makam, unvan beklemeksizin gece-gündüz katkıda bulunacağım. Bu ilkelerle çelişkili her tutumda da yine hiçbir kişinin kınamasından kaçınmaksızın, hiçbir dolaylı veya doğrudan tehdide kulak asmaksızın kaygılarımı, düşüncelerimi ifade edeceğim, bunları Sayın Cumhurbaşkanımla geçmişte paylaştığım gibi ilgili yetkililerle de paylaşacağım, gerekli gördüğümde kamuoyuyla paylaşacağım.

Bizim iki mercie borcumuz vardır, Allah’a ve millete. Dolayısıyla bu borçların ödenmesi için de, son nefeste bu borçların ödendiği edasıyla, düşüncesiyle son nefesi verebilmek için de bu gayreti sürdüreceğim.

Ayrıca, başta FETÖ ve PKK ve DEAŞ ve DHKP-C ve diğer hangi isim ve ad altında olursa olsun bütün terör örgütleriyle ve Türkiye’yle uğraşan içeriden ve dışarıdan kim varsa hepsiyle verilecek mücadelede en ön safta olmaya devam edeceğim.

Şurası unutulmasın: 7 Haziran günü AK Partinin Mecliste azınlığa düştüğünü düşünerek harekete geçen terör örgütlerine karşı Azınlık Hükümetinin Başbakanı olarak terörle mücadele emrini verirken 23 Temmuz 2015’te, bu çukurlar, bu hendekler kapatılıncaya kadar bu terörle mücadele sürecek talimatını verirken tereddüt etmediğim gibi, 15 Temmuz gecesi Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte, onu müteakip bütün televizyon kanallarına, ulusal ve uluslararası televizyon kanallarına çıkıp milleti direnişe, Silahlı Kuvvetlerinin şerefli subaylarının buna katılmamaya çağrısında bulunurken gösterdiğim gibi, bundan sonra da aziz şehitlerimizin bize emaneti olan bu kutsal vatanda ve tarihin bütün kritik eşiklerinde her türlü adımı cesaretle atmış bu milletin bir ferdi olarak bu emaneti hayatımın son nefesine kadar da sürdüreceğim.

Önümüzdeki seçimlerin Türkiye’deki demokratik olgunluğa yakışır bir şekilde 1946 dışında bizde herhangi bir şaibeli seçim olmamıştır, bu konuda da içeride, dışarıda spekülasyon yapılmasına zemin olacak her türlü düşünceden, yaklaşımdan kaçınmak lazım. Türkiye seçimleri demokratik olgunluk içinde yapar.

Ve inşallah, kaygılarımı ifade etmiş olduğumu söylemekle birlikte, milletimizin onanıyla geçmiş olan yeni anayasamızın öngördüğü cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi en sağlıklı şekilde ve devletimizin yeniden tanzimiyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gelecek onyıllara, yüzyıllara daha iyi taşınacağı bir tablo ortaya çıkacağı inancıyla hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Allah devletimizi payidar, ülkemizi müreffeh, milletimizi her daim muhafaza eylesin, Allah’a emanet olun.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN