Cambridge Analytica skandalı Facebook’tan sızdırılan milyonlarca verinin nasıl manipülasyon aracına dönüştüğünü gözler önüne sermişti. İngiltere’de yayınlanan son rapor siyasi partilerin verileri seçmeni manipüle etmek için hala kullandığını ortaya koydu.
ÇEVİRİ: SELMAN CÖMERT / KARAR.COM
Cambridge Analytica skandalı, milyonlarca Facebook verisinin nasıl toplandığını ve bir mesaj gönderme aracına nasıl dönüştüğünü gözler önüne sermişti. Bu skandal dünyanın dört bir tarafında her kesimden politikacı tarafından eleştirilmişti. Ancak, parlamentoya bağlı kuruluş olan Bilgi Temsilcisi Ofisi’nin (ICO) son yayınladığı rapor, Birleşik Krallık’taki veri simsarları ve politikacılar arasındaki ilişkiye ışık tuttu.
ICO raporunda, sınırlı bilgilerin bile şaşırtıcı yöntemlerle kullanıldığı anlatılıyor. Mesela insanların yalnızca ismini satın almak; onların geliri, çocuk sayısı ve etnik kökenleri hakkında tahmin yürütmek için yeterli olabiliyor. Daha sonra bu bilgiler, insanları siyasi açıdan manipüle etmek için kullanılabiliyor.
Raporda, Muhafazakar Parti’nin 'onomastik veriler'i, yani etnik kimliği veya dini tanımlayabilecek kişi isimleri üzerine çalışarak elde edilmiş bilgileri kullanarak tam da bunu yaptığı öne sürülüyor. Birçoğu verilerinin ne amaçla kullanıldığından habersiz 10 milyon seçmen, isimleri üzerinden siyasi manipülasyona maruz kaldı.
KİŞİYE ÖZEL SİYASİ MANİPÜLASYON
Siyasi partiler, kampanyalarını daha etkili kılabilmek için kişisel verileri ellerinde tutabilme konusunda yasal haklara sahip. Ancak, gelişmiş veri analizi yazılımları artık, birçok kaynak üzerinden edindiği seçmenler hakkındaki bilgileri birleştirerek onların oy verme eğilimlerini ortaya çıkarıyor. Siyasi partiler seçim kampanyalarında bu verilerden elde ettikleri analizde, “kişisel eğilim”lere göre insanları ikna etmeyi ve manipüle etmeyi kolaylaştıracak politikalar izliyor.
Privacy International (PI)’dan Lucy Purdon veri toplamanın kontrol dışına çıktığının altını çizerek, “… (buna) limit koymamız gerekiyor” dedi.
Bir kişiye ait verilere sahip olmak demek, siyasi mesajların o kişiye özel üretilebileceği anlamına geliyor ve bu durum insanların herhangi bir siyasi meselenin yalnızca onları manipüle eden kısmını öğrenmelerini sağlıyor. PI’ya göre bu tür verilerin siyasi manipülasyon amacıyla kullanılması; yankı odalarının oluşmasına, oyların kutuplaşmasına ve siyasi tartışmaların kısıtlanmasına neden oluyor.
İngiltere merkezli Serbest Haklar Grubu’nun (Open Rights Group - ORG) yöneticisi Jim Killock, “Örneğin, adı Muhammed olan birinin göçmen bir aileden geldiği sonucuna varılarak göçmenlikle ilgili mesajlar bu kişiye sunulabilir” dedi.
SİYASİ PARTİLER SESSİZ
Kendi soruşturmasını yürüten ORG, insanlardan siyasi partilerden sahip oldukları verileri talep etmelerini istedi. Çok az yanıt alan ORG’a verilen bilgilerin bazıları şunlardı:
- İşçi Partisi, kişi başına 100 sayfaya kadar veri toplamış ve kişileri 80’den fazla kategoriye ayırmıştı.
- Muhafazakar Parti, bir bireyin Daily Mail’i zevkle okuma olasılığını ve gelirini tahmin etmeye çalıştı.
Soruşturmanın bir parçası olarak ORG, ayrıca Birleşik Krallık’taki bütün partilere, 2019 seçimlerinde veri komisyoncularıyla iş yapıp yapmadıklarını sordu. Liberal Demokrat Parti, Genel Veri Koruma Yönetmeliğine uymadığını düşündüklerini belirterek, veri simsarlarıyla iş yapmadıklarını söyledi. İşçi Partisi soruyu yanıtsız bırakırken, Muhafazakar Parti ticari olarak erişilebilir verileri satın aldıklarını söyledi. Ancak bu verilerle ne yapıldığını açıklamadı.
ICO’nun onomastik verilerle ilgili açıklamalarının ardından Muhafazakar Parti’ye bu verileri hala kullanıp kullanmadıklarını soran ORG, henüz herhangi bir yanıt almadıklarını söyledi.
'FİŞLENDİĞİNİZİ BİLMİYORSANIZ HAKLARINIZI NASIL KORUYACAKSINIZ?'
ICO, kişisel verilerin kullanımı konusunda siyasi partilerin daha şeffaf olması gerektiğini savunurken, ORG daha sert eylemlere ihtiyaç olduğunu söylüyor.
Veri komisyonculuğu sektörünün çok karmaşık olduğunun altını çizen Lucy Purdon, “Genel Veri Koruma Yönetmeliği insanlara verileri üzerinde daha fazla hak veriyor, ancak bir şirketin sizin verilerinizi topladığını ve sizi fişlediğini bile bilmiyorsanız bu hakları nasıl kullanacaksınız?” dedi.