Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek,"Döviz kurundaki son dalga tamamen küresel piyasalardan kaynaklandı. Önceki hem para politikası belirsizliği hem de küresel endişelerden" dedi. Şimşek, Türkiye'de OHAL için artık bir sebep kalmadığını ve Türkiye'nin terör koridorunu yıktığını da belirtti.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Habertürk TV'de gündemdeki konuları değerlendirdi. Şimşek'in açıklamasının satırbaşları şöyle:
Döviz kurundaki son dalga tamamen küresel piyasalardan kaynaklandı. Önceki dalgalanma hem para politikası belirsizliği hem de küresel endişelerden kaynaklanmıştı.
Eğer Cumhurbaşkanımız seçimi kazanırsa, ki biz buna inanıyoruz, eğer güçlü bir Meclis olursa, o zaman ne olur? Seçime ilişkin belirsizlik kalkar. Zaten para politikasını sıkılaştırdık. Geriye reformların hızlandırılması kalıyor. Üçüncü olarak ekonomide yeniden dengelenme başladı.
İç talep biraz yavaşlayacak ama dış talepte büyümeyi destekleyici bir dönem yaşayacağız. Cari açık azalacak ve enflasyon düşmeye başlayacak.
Gerek Türkiye'deki yerleşik yatırımcılar ve gerekse küresel yatırımcılar için Türkiye iş yapma kolaylığı endeksinde 60'ıncılığa kadar yükseldi. Artık yarım saatte şirket kuruluyor. En ileri ülkelerde bile yarım günde tamamlanıyor bu süreç.
Büyüme toplumun tüm kesimlerine yansıdı. Mesela çiftçiler. Büyüme yansımasa 2020 yılında 6300 traktör alan çiftçiler geçen sene 73 bin traktör alır mıydı?
Vatandaş yurtdışına tatile gidiyor... 2020 yılında 3 milyon kişi yurtdışına giderken, bu sene 9 milyona yakın kişi gidiyor. 2002'de 91 bin otomobil almıştı vatandaşlar. 2017'de 721 bin adet otomobil satıldı.
EN BÜYÜK 8'İNCİ EKONOMİ OLURDUK
Büyüme güçlü, Cumhuriyet kurulduğundan AK Parti dönemine kadar yüzde 4.7 iken, bizim dönemimizde yüzde 5.7 oldu. Eğer Türkiye, cumhuriyetten bu yana yüzde 5.7 büyümüş olsaydı şu anda dünyanın en büyük 8. ekonomisi olacaktık.
AK Parti dönemine kadar, tüm OSB'lerde çalışan sayısı 500 bin bile değildi. Şu anda ise 1.8 milyon kişi. Biz sanayileştik, şimdi de ileri teknoloji diyoruz.
Tüm savunma sanayi ihtiyaçlarımızın yüzde 75'ini ithal ederken, şu anda bu oran yüzde 40'a indi. En önemli ihracatçılardan biri olduk.
Şu anda benim bir ekibim bir Asya ülkesinde 1.5 milyar dolarlık kendi üretimimiz olan ileri teknoloji savunma sanayi ürününü satmak için müzakereler yapıyor.
Türkiye şu anda hızla sanayileşiyor. Geçen sene dünyaya 28.5 milyar dolarlık otomotiv sattık. Hangi alana bakarsanız bakın hiç bir dönem AK Parti dönemi kadar başarılı olmadı.
Şimşek, "Muhalefetin borç batağı demesi için olayları saptırması lazım. Türkiye'nin borcunun milli gelire oranı yüzde 142. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 390." derken dış borca değindi. Şimşek sözlerine şöyle devam etti:
Dış borcun tamamının milli gelire oranı yüzde 53. 2001'de yüzde 55'ti. Mutlak rakam olarak artmış ama oransal olarak artış yok. Bu borcun çoğu özel sektöre ait. dolayısıyla Türkiye borç batağında değil. Yarı doğru yarı yanlışlarla milletin kafasını karıştırma batağındalar.
TÜRKİYE'DE ARTIK OHAL İÇİN BİR SEBEP KALMADI
Türkiye 15 Temmuz'dan sonra mecbur kaldı ve OHAL dönemine geçti. Biz bir gün daha istemiyoruz. OHAL'in kaldırılacak olması muazzam olumlu bir gelişme. Allah cumhurbaşkanımızdan razı olsun, bu taahhüdü verdiler. Bu çok önemli bir gelişme. Çünkü biz ne kadar OHAL teröre yönelik desek de, dışarıda manşetler üzerinden bakılıyor.
Türkiye zaten terör koridorunu yıktı. Afrin, Münbiç... Şimdi terör koridoru yıkıldığına ve FETÖ ile mücadele konusunda başarılı olunduğuna göre Türkiye'de OHAL için bir sebep kalmadı.
Türkiye'de OHAL'in kalkması yatırımları, fon akışını ve algıyı olumlu etkileyecek. Zaten kurdaki değer kaybı önemli ölçüde algı bozulması ve bunun fon akışına olumsuz yansımasından kaynaklanıyor.