HDP Eş Genel Başkanı Temelli, "2020 bütçesi, halkın ihtiyaçlarından çok müteahhitlerin, aile efradının, silah tüccarlarının ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanmış." dedi.
Sezai Temelli, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, bugün bir kez daha demokrasi, hukuk ve insan haklarına sahip çıktıklarını savunarak, "Hukuksuzluğun, adaletsizliğin kol gezdiği bir ülkede yaşıyoruz." ifadesini kullandı.
Hukuksuzluğun en önemli göstergelerinden birinin bazı belediyelere atanan kayyumlar olduğunu ileri süren Temelli, "OHAL'siz yapamayanlar, bu ülkeyi yönetemeyenler, bu tükenmiş iktidar 31 Mart seçimlerinden sonra yine kayyumlara başvurmaya devam ediyor." diye konuştu.
Kayyum atamalarının Anayasa'ya aykırı olduğunu öne süren Temelli, "Bu döneme ait ortaya çıkan Sayıştay denetim raporları yolsuzluğun büyüklüğünü teşhir etti ve Sayıştay Başkanı bunu açıkça dile getirdi. Şu ana kadar 16 belediyemize kayyum atandı. 16 belediyemiz gasbedildi. Kürt halkının iradesini kayyum atayarak yok saymak, siyaseten tükenmişliğin, aczin ve Kürt düşmanlığının itirafından başka bir şey değildir." dedi.
Hukuksuzluğun ve adaletsizliğin her geçen gün arttığını savunan Temelli, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'a tecrit uygulandığını iddia etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyareti öncesi yaptığı açıklamaları hatırlatan Temelli, "Gitmeden önce acaba mektubu yanına alacak mı, almayacak mı diye dinledim. Almadı, alamadı, alamaz. Burada Cumhurbaşkanını her eleştirene bir tazminat davası açıyor. Bundan sonra tazminat davalarının da artık bir hükmü yoktur. Bu mektuptaki hakarete ses etmeyenin kimseye tazminat davası açacak hali de yoktur. Gündem nedir? Aslında kendisini kurtarmaktır. Elindeki dosyalarda Kürtlerin fermanı, Halkbank bir de tabii ki kişisel malvarlığı var." diye konuştu.
Temelli, 2020 Yılı Bütçesi görüşmelerine değinerek, "2020 bütçesi, bundan önceki bütçelerde olduğu gibi halkın ihtiyaçlarından çok iktidarın, müteahhitlerin, aile efradının, silah tüccarlarının ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanmış." ifadesini kullandı.
Bütçe açığının artığını ve Türkiye'nin giderek borçlandığını belirten Temelli, iktidarın borçlanarak ve açık vererek kendisini ayakta tutmaya çalıştığını, bunun bedelinin de halka ödetildiğini savundu.
Temelli, geçtiğimiz hafta peş peşe intihar vakalarının yaşandığını anımsatarak, son beş yılda geçim sıkıntısına bağlı olarak intihar vakalarının yüzde 300 arttığını öne sürdü. Temelli, "11 Milyon Ağaç; Bugün Fidan, Yarın Nefes Ol" kampanyası kapsamında 11 Kasım günü 11 milyon fidan dikildiğini hatırlatarak, "Ormancılık Günü niye 21 Mart diye sormuyor, fidan niye o zaman dikilir diye sormuyor. Bu milletin kaynağıyla aslında şov peşindeler. Aslında yapmış oldukları doğa katliamını örtbas etme peşindeler." dedi.
"SİYASİ ÇÖZÜMDE ISRARCIYIZ"
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin siyasetin ve ekonominin iflası olduğunu savunan Temelli, çözümün ise "demokratik cumhuriyet mücadelesi" olduğunu söyledi.
"Demokratik cumhuriyetin kaçınılmaz bir seçenek olduğunu dile getiren Temelli, şöyle konuştu:
"Biz HDP olarak demokratik cumhuriyet diyoruz. Cumhuriyetin demokratikleşmesi ve halklarla buluşması artık kaçınılmaz bir ödev olarak önümüzde duruyor. Demokrasi ittifakını şimdi genişletmeliyiz. Türkiye halkları, 7 Haziran, 24 Haziran ve 31 Mart'ta Cumhuriyeti halkla buluşturmuştur. Alternatifi Türkiye halkları yaratmış, HDP bunu 31 Mart'ta bir seçeneğe dönüştürmüştür. Siyasete düşen görev bu seçeneği hayata geçirmektir. Siyasi çözümde ısrarcıyız. Bu ülkenin demokratik siyaseti esas alarak çözemeyeceği sorun yoktur. Suriye'de de siyasi çözümde ısrarcıyız. Suriye anayasası görüşmelerinde Kürtler olmalıdır."