Antalya’da özel eğitim öğretmeni Zeliha Oruç’un kiracısı, dairesini habersizce altı kişiye kiralayıp ortadan kayboldu. Oruç, tanımadığı bu kişileri evden tahliye ettirmek için büyük uğraş verdi.
Antalya’nın Kepez ilçesinde yaşayan özel eğitim öğretmeni Zeliha Oruç, evini kiraya verdiği kişiden kaynaklanan sorunlar nedeniyle hukuk mücadelesi vermek zorunda kaldı. Kira bedelinin düzenli ödenmemesiyle başlayan süreç, Oruç’un evi geri almak istediğinde karşılaştığı şoke edici olaylarla daha da karmaşık hale geldi.
HABERSİZ ALT KİRALAMA: TANIMADIĞI İNSANLAR EVİNİ İŞGAL ETTİ
Kira ödemelerinde yaşanan aksaklıklar nedeniyle mahkemeye başvuran Zeliha Oruç, yasal sürecin ardından evine bakmak için arkadaşlarıyla birlikte Özgürlük Mahallesi’ndeki dairesine gitti. Ancak gördükleri, hayatının en büyük şoklarından biri oldu. Oruç, dairesinde daha önce hiç tanımadığı altı kişinin yaşadığını fark etti.
Oruç, yaşananları şöyle anlattı:
“Apartmandaki komşularım arayıp kiracımın taşındığını ve evde başka kişilerin kaldığını söylediler. Yanıma iki arkadaşımı alıp evi kontrol etmeye gittim. Kapıyı açan kişiler bana evi satın aldıklarını söylediler. Ancak kendimi ev sahibi olarak tanıtınca, aslında kiraladıklarını itiraf ettiler. Benden habersiz, eski kiracım bu kişilere evi kiraya vermiş. Kendi rızam olmadan burada kalamayacaklarını söyledim ve bir hafta içinde evi boşaltmalarını istedim.”
POLİS VE İCRA MEMURLARIYLA ZORUNLU TAHLİYE
Verdiği sürenin sonunda eve döndüğünde hâlâ içeride olduklarını gören Oruç, polis ve icra memurları eşliğinde tahliye işlemi başlattı. Evdeki kişilerin direncine rağmen daire nihayet boşaltıldı. Ancak Zeliha Oruç’un yaşadığı kâbus bununla sona ermedi.
ERTESİ GÜN YENİDEN İŞGAL: KÖPEK SESLERİ VE KURULU EŞYALAR
Tahliyeden bir gün sonra evine tekrar bakmak isteyen Oruç, beklenmedik bir durumla daha karşılaştı.
“Evden köpek sesleri geliyordu. Hemen polisi aradım. Eve girdiklerinde eşyalarını yeniden yerleştirmişlerdi, televizyon bile kuruluydu. Gördüklerim karşısında şoke oldum. Şikayetçi olacağımı ve evi terk etmeleri gerektiğini söyledim.”
Zeliha Oruç, olayın ardından polis merkezine giderek şikayette bulundu. Ancak bu da işgalcileri durdurmaya yetmedi. Ertesi gün ailesiyle eve tekrar bakmaya gittiğinde bu kişilerin bahçeye yerleşip kamp kurduklarını fark etti.
“Bahçede sanki mülteci kampı gibi bir düzen kurmuşlardı. Hemen polise başvurdum ve uzaklaştırma kararı aldırdım. Ancak birkaç gün daha bahçede kalmaya devam ettiler. Yaşadıklarım beni çok tedirgin etti, çünkü bu insanlar bana güven vermiyordu.”
Zeliha Oruç, eski kiracısı ve evini habersiz kiralayan kişiler hakkında dava açtı. Oruç, yaşadığı bu deneyim nedeniyle hem maddi hem de manevi olarak yıprandığını belirtti.
“Eski kiracımdan da tanımadığım bu kişilerden de şikayetçiyim. Süreç devam ediyor ama bir an önce sonuçlanmasını istiyorum. Can güvenliğimden endişe ediyorum.”
