İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, İstanbul'da doğurganlık oranlarının düştüğüne dikkati çekerek, "Bu konuda herkesin kendi üstüne düşen görevi yapması gerekiyor" dedi.
İstanbul'daki kamuya bağlı sağlık hizmetlerinde eksiklerin giderildiğini ve imkanların arttığını belirten İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, İstanbul'un verilen hizmetler noktasında adeta bir sağlık başkenti olduğunu söyledi.
"İSTANBUL'DA NÜFUS AZALIYOR"
İstanbul'da doğum oranlarının düştüğünü kaydeden Prof. Dr. Memişoğlu, "Bunu ifade ettiğim için insanlar eleştiriyor ama doğurganlık oranı şu anda İstanbul'da 1.71. Bu, 'nüfusunuz azalıyor ve yaşlanıyor' demektir.
Bu gelecek bir 10 sene sonra risk haline gelecek. Bu konuda herkesin kendi üstüne düşen görevi yapması gerekiyor. Sezaryen oranlarımız yüksek. Doğurganlık dediğimiz oranları 2'nin altına düşürmememiz lazım.
Şu anda hele Kovid-19 ile beraber hareketsizlik daha çok artınca genç nüfusta obezite risklerimiz artmış durumda. Şu anda toplumuzun en büyük risklerinden bir tanesi 'kilo'.
Herkes Kovid'den korkuyor ama dolaşım sistemi dediğimiz sistemlerden ölen insan sayısı senede Kovid'in çok çok üzerinde. Hızlı ve karbonhidrat ağırlıklı beslenirseniz kilo kaçınılmazdır, kilo bu toplum için en büyük risklerden bir tanesi" şeklinde konuştu.
İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu
"KORONAVİRÜS VAKALARINDA ARTIŞ SÖZ KONUSU DEĞİL"
İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, pandemi sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak şöyle konuştu:
“Kovid-19'da, başladığından beri en düşük seviyelerinde hastalık tanısını koyuyoruz. Şu anda da Kovid, mevsimsel olmasa da belli dönemlerde yükselecek bir hastalık gibi gözüküyor.
Bazı ülkelerde yükseldiği söyleniyor ama şu anda İstanbul'da herhangi bir yükseliş trendinde değiliz.
Hava sıcaklıklarının düşmesiyle beraber özellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarının yükseleceğini öngörüyoruz bu her sene olan bir şey.
İstanbul'da hem başarılı bir süreç yönetildi, hem de sadece Kovid döneminde 8 tane hastane açıldı.
Ne olursa olsun yükselse de başka hastalıklar olsa da Türkiye'nin sağlık sistemi bunların üstesinden gelecek hem insan gücüne hem alt yapıya sahip."
"İSTANBUL'DA 'DOKTORA ULAŞAMIYORUM' DİYEN KİMSE YOK"
Vatandaşların, hastaneye başvurmadan önce aile hekimine gitme alışkanlığının artması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Memişoğlu, şunları söyledi:
"İstanbul için söylüyorum özel sektör, vakıf ve devlet üniversiteleri İstanbul'da önemli bir sağlık hizmeti alanını kapsıyor.
Yüzde 55-60 oranında bütün İstanbul'daki sağlık hizmetlerini kamu tarafından yönetiyoruz ama diğer yüzde 40-45 anlamında da özel sektörü var.
Bazı branşlarda olan sıkıntılarımız inşallah çözülecek, özellikle cildiye kulak burun boğaz, onkoloji gibi plastik cerrahi gibi branşlarda kamu biraz sayısal anlamda azalmıştı, inşallah toparlayacak.
Mesai dışı da çalışabilir artık hekimlerimiz onlara mesai dışı da imkan sağlıyoruz.
Hastaneye gitmeden evimizin yakınındaki, mahallemizdeki aile hekimlerine gitme alışkanlığını kazanmamız gerekiyor. Bugün baktığınız zaman İstanbul'da 'Ben doktora ulaşamıyorum, sağlığa ulaşamıyorum' diyen kimse yok.
Hastanelere gerçekten hastanede çözülmesi gereken hastaların başvurması çok daha rahat ve doktorun da onunla birebir ilgileneceği ortamlar oluşturur."
İSTANBUL'UN NÜFUSU KAÇ?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 31 Aralık 2021 tarihi itibarıyla, İstanbul'un nüfusu, bir önceki yıla göre 378 bin 448 kişi artarak 15 milyon 840 bin 900 kişi oldu. Bu sayıya, kayıt dışı mültecilerin ve ikametgahı İstanbul'da olmayan fakat İstanbul'da yaşayan kişilerin dahil olmadığını belirtelim.
Türkiye nüfusunun yüzde 18,71'inin ikamet ettiği İstanbul'u, 5 milyon 747 bin 325 kişi ile Ankara, 4 milyon 425 bin 789 kişi ile İzmir, 3 milyon 147 bin 818 kişi ile Bursa ve 2 milyon 619 bin 832 kişi ile Antalya izliyor.
İstanbul, kilometrekareye düşen 3 bin 49 kişi ile nüfus yoğunluğu en yüksek olan il konumunda.
İstanbul'dan sonra 563 kişi ile Kocaeli ve 368 kişi ile İzmir nüfus yoğunluğu en yüksek olan iller olarak yer aldı.