Oyuncu Tamer Levent, Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’i makamında ziyaret etti. ‘Sanatçı İnsan Mahalle Festivalleri’ projesinin Esenyurt’ta hayata geçirilmesi amacıyla gerçekleşen görüşmede memnuniyetini dile getiren Başkan Özer; “Bizim amacımız, Esenyurt gibi farklı kültürlerin bir arada yaşadığı bir kenti, bir arada yaşamanın güzelliklerini sergileyen bir merkez haline getirmek.” dedi.
Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer ünlü oyuncu Tamer Levent’i makamında ağırladı. Esenyurt’ta mahallelerin sorunlarının drama ve tiyatro ile anlatılması projesinin hayata geçirilmesi amacıyla gerçekleşen görüşme sonrası ortak çalışmalar için harekete geçildi. Oyuncu Tamer Levent’in önerisini çok beğendiğini ve desteklediğini ifade eden Başkan Özer; “Kapitalist düzen, insanın maddi ihtiyaçlarıyla ilgilenirken, kültürel ve sanatsal yanlarını ihmal eder. Bu da toplumda yabancılaşma yaratır. Esenyurt’ta kentleşme süreçlerinde insanlar unutulmuş, onların sağlıklı bir çevrede yaşama hakları göz ardı edilmiştir. Bu ihmaller, bugün yaşadığımız kadın cinayetleri, mafya çatışmaları gibi sosyal sorunlara yol açmıştır. Biz bu sosyal çöküşü durdurmak için kültür ve sanatı merkezde tutarak harekete geçiyoruz” ifadelerini kullandı.
Başkan Özer’in sosyolog kimliğini ve tespitlerini çok takdir ettiğini belirten oyuncu Tamer Levent, Özer’e bu projeye duyduğu ilgi ve alakadan dolayı teşekkür etti.
ÖZER: “HEDEF ESENYURT’U SANAT BAŞKENTİ YAPMAK”
Hedefinin Esenyurt’u kültür sanat ve sporun başkenti yapmak olduğunu ifade eden Başkan Özer, şu ifadeleri kullandı; “Esenyurt'ta hedefimiz, burayı kültür ve sanatın başkenti yapmaktır. İstanbul’un en zayıf halkalarından biri olan Esenyurt, 40 yılda dramatik göç dalgalarıyla karşılaşmış ve çarpık kentleşmenin kurbanı olmuştur. Buraya gelen insanlar umutla gelmiş, ancak karşılaştıkları beton bariyerler hayallerini tuzla buz etmiştir. Esenyurtlular, köylü olmaktan çıkmış ama kentli de olamamıştır. Bizim hedefimiz, bu insanları kentleşme sürecine dâhil etmek ve bunu kültür ve sanatla başarmaktır. Sanat, yalnızca resim, müzik ya da tiyatro değildir; her işin titizlikle yapılması, insanın doğasını geliştiren bir olgudur.”
“BU KENT BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE YAŞAYACAK”
Sanatın bir kent için çok büyük önem teşkil etiğinin altını çizen Başkan Özer konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Kültür ve sanat insana özgüdür. Kapitalist düzen, insanın maddi ihtiyaçlarıyla ilgilenirken, kültürel ve sanatsal yanlarını ihmal eder. Bu da toplumda yabancılaşma yaratır. Kentleşme süreçlerinde insanlar unutulmuş, onların sağlıklı bir çevrede yaşama hakları göz ardı edilmiştir. Bu ihmaller, bugün yaşadığımız kadın cinayetleri, mafya çatışmaları gibi sosyal sorunlara yol açmıştır. Biz bu sosyal çöküşü durdurmak için kültür ve sanatı merkezde tutarak harekete geçiyoruz. Esenyurt'ta da Kardeş Kültürler Festivali düzenledik ve farklı etnik grupların bir arada kardeşçe yaşayabileceğini gösterdik. Herkes kendi dilinde türkülerini söyledi, danslarını yaptı. Bu, kültürel çeşitliliğin bir zenginlik olduğunu ortaya koydu. Bizim amacımız, Esenyurt gibi farklı kültürlerin bir arada yaşadığı bir kenti, bir arada yaşamanın güzelliklerini sergileyen bir merkez haline getirmek.”
LEVENT: “HER MAHALLE KENDİ KÜLTÜRÜNÜ TANITACAK”
Sanatçı Tamer Levent ise konuşmasında, Esenyurtlular için hazırladıkları projeden bahsederek şunları söyledi: “Mahalle festivalleri düzenleyerek, her mahallenin kendi kültürünü tanıtmasını ve bu festivallerin kültürel entegrasyona hizmet etmesini amaçlıyoruz. Bu festivaller, mahalle sakinlerini bir araya getirerek onların birbirlerini tanımasını sağlayacak. Drama çalışmaları da bu sürecin önemli bir parçası olacak. İnsanlar birlikte çalışarak, sorunlarını sahneye taşıyacak ve bu süreci deneyimleyerek birbirlerini daha iyi anlayacaklar. Esenyurt'un kültür ve sanatla yeniden inşa edilmesi, kentleşme sürecine en büyük katkı olacaktır.”