Ankara Büyükşehir Belediyesi Ulus Tarihi Kent Merkezi'nde başlattığı Arkeopark Projesi ile kentin tarihi ve kültürel mirasını yeniden gün yüzüne çıkarıyor.
17 bin 500 metrekarelik bir alanda yürütülen proje, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait izleri bünyesinde barındırırken, bugüne kadar gerçekleştirilen bilimsel kazılarda Osmanlı dönemine ait hamam yapısı ve mahalleri açığa çıkarıldı. Projenin tamamlanmasıyla Ulus Tarihi Kent Merkezi, turistler için önemli bir cazibe merkezi haline gelecek.
Ankara Büyükşehir Belediyesi, kentin tarihini koruma, tanıtma ve geleceğe aktarma hedefiyle yürüttüğü çalışmaları tüm hızıyla sürdürüyor.
Ulus Tarihi Kent Merkezi’ni kültür ve turizmin önemli simgelerinden biri haline getirmeyi amaçlayan Büyükşehir Belediyesi, tarihi eser ve kalıntıların gün yüzüne çıkarılması amacıyla Arkeopark’ta yeni sezonun kazı çalışmalarına başladı.
ARKEOPARK’IN YÜZDE 85’İ TAMAMLANDI
Arkeopark Projesi’nin yüzde 85’ini tamamladıklarını belirten Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanlığı Proje Koordinatörü Bekir Ödemiş, Antik Roma Tiyatrosu’nda ise çalışmaları tamamladıklarını söyledi. Arkeopark Projesi’nde sürpriz olarak Osmanlı dönemine ait buluntular çıkmasıyla projede değişikliğe gitmek zorunda kaldıklarını aktaran Ödemiş, “Aslında projemiz bugüne kadar biterdi. Bitmeme nedenini belki kamuoyu merak eder diye paylaşmak istiyorum. Burada arkeolojik buluntular çıkınca, projede ciddi anlamda değişikliğe gittik. Tüm projeyi buna göre revize ettik ki doğrusu da oydu zaten. Üzerini kapatıp, yok saymak yerine, ‘Ne bulursak ortaya çıkaralım ve kentimize kazandıralım’ dedik. Bundan dolayı biraz gecikti ama bu yılın sonunda tamamlanıp Türkiye’nin kültür turizminin, Ankara’nın da tarihsel kimliğinin emrine girmiş olacak” diye konuştu.
OSMANLI DÖNEMİ’NE AİT HAMAM, DEBBAHHANE AÇIĞA ÇIKARILDI
17 bin 500 metrekare alanda gerçekleştirilen arkeolojik kazıların, Ankara Büyükşehir Belediyesinin sponsorluğunda, Anadolu Medeniyetleri Müzesi ile Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanlığı uzmanları tarafından devam ettiğini belirten Ödemiş, “Kazılarda Osmanlı dönemine ait hamam, yol, debbahhane yani deri işleme atölyesi bulundu. Çok sayıda levha ve seramikler bulundu. Onların hepsini temizliyoruz, özenle saklıyoruz” dedi.
Arkeopark Projesi tamamlandıktan sonra da bölgede bilimsel kazı çalışmalarının devam edeceğini belirten Ödemiş, “Çünkü burada Osmanlı, Selçuklu, Roma dönemlerine ait çok sayıda eser bulundu. Bilimsel kazı uzun yıllar devam edecek. Gelen misafirlerimiz sadece Arkeopark’ı, 2 bin yıllık Roma Tiyatrosu’nu gezmekle kalmayıp aynı zamanda bilimsel bir kazıya da tanıklık etmiş olacak ki bu çok değerli” diye konuştu.
ROMA TİYATROSU 2 BİN YIL SONRA ETKİNLİKLERE AÇILIYOR
Ödemiş, Arkeopark Projesi içerisinde yer alan Antik Roma Tiyatrosu’nu da 2 bin yıl sonra yeniden etkinliklere açacaklarını ifade ederek Arkeopark Projesi’nin tamamlanmasıyla, Hacı Bayram-ı Veli Camii ile Ankara Kalesi arasında yaklaşık 40 bin metrekarelik bir rekreasyon alanını kente kazandırmış olacaklarını kaydetti. Projede yapılan değişiklikle Ankara Kalesi sur duvarlarında özgün dokuyu bozmadan onarım çalışmaları gerçekleştirdiklerini de anlatan Ödemiş şunları söyledi:
“Sadece çevre düzenlemesi ve 2 bin yıllık Roma Tiyatrosu düzenlemesi diye çıktığımız yolculukta, hiç ummadığımız ve bizi de mutlu eden böylesine ciddi bir arkeolojik eserle Ulus Tarihi Kent Merkezi’ni buluşturmanın mutluluğunu Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak yaşıyoruz. Ankara, maalesef yapılaşmadan dolayı pek çok eserini kaybetmiş. Var olanları ortaya çıkarmamız da hem Ankara’nın kent kimliği açısından hem de Ankara’nın tarih, kültür ve arkeolojik turizminin değer kazanması açısından çok önemli.”
OSMANLI HAMAM YAPISI VE MAHALLERİ GÜN YÜZÜNE ÇIKARILDI
Ulus’ta 17 bin 500 metrekarelik alanda devam eden Arkeopark Projesi kapsamındaki arkeolojik kazı çalışmaları, Ankara Büyükşehir Belediyesinin sponsorluğunda, Anadolu Medeniyetleri Müzesi ile Kültür ve Tabiat Varlıkları Daire Başkanlığı uzmanlarınca gerçekleştiriliyor. Farklı uygarlıklara ait birçok mimari yapı ile eser buluntusunu içeren Arkeopark Projesi’nde açığa çıkan eserler, tamamen özgün dokularında korunuyor. Şu ana kadar Osmanlı dönemine ait bir hamam, antik bir yol ve debbahane (deri işleme atölyesi) gibi yapılar ortaya çıkarılarak, restorasyon uzmanları tarafından onarıldı. Yapılan kazılarda gün yüzüne çıkarılan Osmanlı ve Selçuklu dönemine ait seramik parçaları ve lüleler de konservasyon çalışmaları için Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne teslim edildi. Konservasyon çalışmaları sonucunda iyileştirilen buluntular, Arkeopark alanında sergilenecek.
ROMA TİYATROSU YENİDEN HAYAT BULDU
Cavea, orkestra, sahne binası ve parados girişleriyle birlikte tamamen tahrip edilmiş olan milattan sonra 1. ve 2. yüzyıla ait Antik Roma Tiyatrosu da Arkeopark Projesi kapsamında restore edilerek yeniden hayat buldu. Yapılan titiz restorasyon çalışmalarıyla oturma birimlerinde tamamlama çalışmaları bitirilirken, sahne binası ve orkestra alanında koruma çalışmaları gerçekleştirildi. Parados duvarı giriş tonozları çelik profillerle güçlendirilerek herhangi bir can ve mal kaybı yaşanmaması adına güvenlik önlemleri alındı. Venedik Tüzüğü kapsamında yapılan konservasyon çalışmaları sonucunda, Ankara Roma Tiyatrosu, “Tarihi Kentler Birliği Koruma Büyük Ödülü”ne layık görüldü. Ayrıca, alanın akşam saatlerinde de ziyaret edilebilmesi için tarihi dokuya zarar vermeyecek özel aydınlatma elemanları kullanıldı.
Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait kalıntıları bünyesinde barındıran Arkeopark Projesi’nin tamamlanmasıyla Ulus Tarihi Kent Merkezi, hem yerel halk hem de turistler için önemli bir cazibe merkezi haline gelecek.