Kolajen takviyeleri reklamlarından sıklıkla gündemde olan kolajenin ne işe yaradığı, yararlarının ne oluğu büyük merak konusu. Birçok besin ürününün içeriğinde yer alan bu maddenin vücudumuza etkisi inanılmaz. Kolajen peptitin ne anlama geldiği, kilo yapıp yapmadığı, zararının olup olmadığı haberimizin detaylarında yer alıyor. İşte, kolajen bakımından yaşlanma karşıtı ürünlere kadar bu mucize maddeye dair her şey...
Cildi, dış ve iç tehlikelere karşı koruyan ve vücudun dayanıklılığını artıran bir protein olan kolajen, bedenimizdeki tüm proteinlerin yaklaşık üçte birini oluşturur. Cilde ve vücuda esneklik veren bu protein, sağlıklı kemik ve kas dokusu oluşumunda önemli rol oynar. Eklemlerin, kemiklerin, saçın, cildin, tırnakların, dişlerin temel içeriklerinden biridir.
KOLAJEN NE DEMEK?
Bunların yanında kolajen; damarların, atardamarların ve kılcal damarların duvarlarını oluşturur. Kelime, Yunan kökenli 'yapıştırıcı' anlamına gelen 'kolla' sözcüğünden türemiştir. Hücreleri bir arada tutmayı, vücudumuzu tek bir bütün halinde bağlamayı ve dokuların gerilmeye dayanmasını sağlarlar.
İlerleyen yaşla birlikte kolajen depoları tükenmeye başlar. Doğal nedenlerle kolajen sentezi yavaşlarken, lifler daha hızlı parçalanmaya başlar. Böylece yaşlanmanın ilk belirtileri oluşur. Cilt incelir ve elastikiyetini kaybeder, kırışıklıklar oluşur, kemikler daha kırılgan hale gelir ve eklemler daha az hareketli hale gelir. Cildin nemini, genç dokusunu ve kemiklerin de gücünü yeniden kazanması için dışarıdan kolajen takviyesi almak önemlidir.
Kolajen yapısı gereği vücut tarafından sindirilemeyecek kadar büyüktür. Bu sebeple 'kolajenaz' enzimleri tarafından parçalanırlar. Kolajenlerin parçalanmış haline 'kolajen peptit' denir. Her kolajenin içerisinde üç adet kolajen peptit bulunur.
KOLAJENİN FAYDALARI
Kolajenin en bilindik faydası, cildi sıkılaştırıp kırışıklıkları olabildiğince önleyerek cilt dokusunu pürüzsüzleştirmesidir. Bununla birlikte damar esnekliğini artırarak dolaşım sisteminin niteliğini kuvvetlendirir. Kolajen, zaman içerisinde zayıflayıp incelmiş dökülen saçları uyararak daha sağlıklı, gür ve parlak saç görünümü sağlar. Bu proteinin bir başka özelliği de yaralarda hızlı iyileşme süreci oluşturmasıdır. Yapısında bulunan 'glisin' maddesiyle sindirim sistemine de destek olan kolajen, kilo aldırıcı bir özelliğe sahip değildir. Ekseriyetle kadınların muzdarip olduğu selülit görünümün azalmasında da etkilidir.
KOLAJEN KAYBI NEDEN OLUR?
Uzmanlar kolajen eksikliğinin en büyük belirtisinin eklem ağrıları olduğunu söylüyor. Kolajen kaybına sebep olan faktörler ise şöyle:
* Aşırı alkol, şeker, sigara tüketimi
* Dengesiz beslenme
* Çevre, hava kirliliği
* Düzensiz uyku
* Güneş ışınlarına koruyucusuz ve uzun süre maruz kalma
* Paketli ve rafine gıda tüketimi
* Hareketsizlik
KOLAJEN İÇEREN GIDALAR
* Kemik suyu
* Yumurta beyazı
* Sığır jelatini
* Et ve tavuk
* Balık ve diğer deniz ürünleri
Bu gıdaların yanında son dönemde eczanelerden sıklıkla temin edilen şase ya da tablet halinde satılan kolajenler de takviye gıda olarak tercih ediliyor. Ayrıca bol bol sebze meyve tüketimi kolajen üretimine destek verir.
KOLAJEN TÜRLERİ
Kolajenlerin 20'den fazla tipi vardı, ancak en önemlileri; tip 1, tip 2 ve tip 3 olarak isimlendirilen kolajenlerdir.
Tip 1 Kolajen:
* İnsan vücudunda en çok bulunan kolajen tipidir.
* Elastikiyeti çok az olduğu için dayanıklılık ve destekleyici olarak kilit rol oynamaktadır.
* Başlıca deri, kemik, tendon ve bağ dokusunda bulunur.
Tip 2 Kolajen:
* Kırkırdaklar tip 2 kolajen açısından oldukça zengin yapıdadır.
Tip 3 Kolajen:
* Tip 1 kolajen ile birlikte deride bulunur ve cildin elastikiyetinden, dayanıklılığından sorumludur.
* Cilt gerginliğine yardımcı işlevi vardır.