Günlük vaka sayısının 30 bini aştığı Türkiye'de, Sağlık Bakanlığı'nın yakın temaslılar için getirilen 14 günlük karantina süresini 10 güne düşürmesi tartışma yarattı. Prof. Dr. Hakan Oğuztürk ise '10'uncu günden sonra bulaş riski sıfırlanıyor' dedi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında günlük vaka sayısının 30 bini aştığı Türkiye'de, Sağlık Bakanlığı'nın Kovid-19 hastası kişilerle yakın temaslılar için getirilen 14 günlük karantina süresini 10 güne düşürmesi tartışma yarattı.
Bakanlığın dün güncellediği Kovid-19 ile mücadele rehberine göre "yakın temaslı" olup herhangi bir semptom geliştirmeyenler artık 14 gün karantina değil 10 gün karantina uygulamasına tabi tutulacak. Bunun yanı sıra çalışanlar, PCR testlerinin negatif çıkması durumunda yedinci günün sonunda karantinayı bitirilebilecek. Böylece çalışanlar yedi günlük karantinanın ardından sekizinci gün işe dönebilecek.
'14 GÜN KARANTİNA PSİKOLOJİK OLARAK GEVŞEMEYE NEDEN OLUYOR'
Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, karantina sürelerinin 14 günden 8 ila 10 gün arasına düşürülmesini değerlendirdi. Prof. Dr. Oğuztürk, hastalığın kuluçka döneminin 2 ila 5 gün olduğunu, yapılan araştırmaların 10’uncu günden itibaren bu hastalığın bulaştırıcılığının azaldığını ortaya koyduğunu kaydetti.
Oğuztürk, "Bu anlamda siz 14 gün bu kişileri karantinada tuttuğunuz zaman hem karantinanın süresinin uzaması kişilerde psikolojik olarak izolasyon tedbirlerine uyma konusunda bir gevşemeye sebebiyet veriyor hem de 10’uncu günden sonra bulaş riskinin de çok düşük olması hatta sıfırlanması nedeniyle gereksiz bir 4 günü ortaya çıkarmış oluyor. Kısa süre önce dünyada da bazı ülkeler bu tarz kararlar aldı. Türkiye de bunu vatandaşlarına uygulayacak şekilde hayata geçirdi. Bu anlamda benim şahsi kanaatimce izolasyon süresinin kısaltılması; vaka sayısının azaltılması ve virüsle mücadelede katkı sağlayacaktır düşüncesindeyim" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Hakan Oğuztürk
'HER GRUPTAKİ VATANDAŞ İÇİN GEÇERLİ DEĞİL'
Oğuztürk, asemptomatik olan bireylerde karantina süresinin kısaltılmasının önemli olduğunu belirterek, "Eğer bir asemptomatik durum varsa yani belirti ve şikayetlerin olmadığı bir süreç söz konusuysa test yaptırmadan dahi izolasyonun sonlandırılması durumu söz konusu. Ama bu ülkemizdeki her gruptaki vatandaşlar için geçerli değil" diyerek sözlerine şöyle devam etti:
"Yüksek riskli işlerde çalışanlar kapsam dışı diye kabul edildi. Koronavirüsle ilgili geçen sürede önemli ölçüde bilgiye sahip olundu. Hastalığın 10’uncu günden itibaren bulaştırıcılığı anlamında bize negatiflik sunduğunu gördük. Herhangi bir şikayeti olmayan, semptomu olmayan kişilerde 10 günlük karantina süresi durumu söz konusu. Daha sonra izolasyon tedbirleri ortadan kalkıyor; tedbirlere uymak şartıyla. Bir diğer husus da 7’nci güne kadar temaslının herhangi bir şikayeti, semptomu yoksa bu kişiler PCR testi yapılıp da negatif çıktıysa bunların da yüksek riskli işlerde çalışmıyorlarsa görevlerine dönmeleri söz konusu. Yüksek riskli çalışanlar grubundan olanlar Yaşlı Bakım Evleri’nde çalışanlar, hapishane gibi toplu yaşam alanlarında çalışan kişilerin riskli durumları olduğundan dolayı bunların kapsam dışında kaldığını ifade edebiliriz."
TÜRKİYE'DE SON DURUM
Sağlık Bakanlığı'nın son açıkladığı 24 saatlik verilere göre; 10 Aralık'ta 5 bin 918'i semptomatik olmak üzere toplam 30 bin 424 yeni vaka tespit edildi. Vefat sayısı ise 220 olarak gerçekleşti. Böylece Türkiye'de koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 15 bin 751'e, toplam hasta sayısı ise 564 bin 435'e yükseldi.
