Ankara’nın büyük tehdit olarak gördüğü Sincar’daki PKK varlığı her geçen gün artarken KARAR’a konuşan bölgedeki bir askeri kaynak çarpıcı tespitler yaptı: Kandil’in yüzde 60’ı Sincar’a taşındı. ABD’nin yoğun desteğiyle PKK’ya güvenlik noktaları inşa edildi.
ÖZEL HABER / HİLAL ÖZTÜRK
Türkiye ve Erbil yönetiminin sert tepkilerine rağmen Irak’ın kuzeyindeki Sincar’a yerleşmeyi sürdüren PKK bu bölgeyi adeta ikinci Kandil haline getirdi. ABD desteğiyle Ağustos 2014’te bölgede konumlanmaya başlayan PKK’nın Kandil’in yüzde 60’ını buraya taşıdığı öğrenildi. Bölgedeki askeri bir kaynak, ABD ve PKK’nın Sincar planı ile son aylarda TSK’nın PKK’ya vurduğu ağır darbeyle ilgili KARAR’ın sorularını cevapladı.
PKK’nın Sincar’a yerleşmesi Türkiye için neden kritik?
Sincar Türkiye’nin burnunun dibinde diyebileceğimiz bir bölgede. Zaho’dan girilirse 100, Kamışlı’dan da yaklaşık 65-70 kilometre. Elbette Irak-Suriye sınırının en kritik birleşim yerinde stratejik öneme haiz bir bölge.
Türkmen ve Arapların yoğun olarak yaşadığı Sincar, nasıl oldu da PKK’nın yeni Kandil’i haline dönüştü?
Aslında bölgenin genelinde oynanan oyun aynı. DEAŞ ele geçiriyor daha doğrusu oradaki büyük devletler, yani müttefiklerimiz DEAŞ’ın bu hamlesine sessiz kalıyor ve DEAŞ’ın buraları ele geçirmesini bekliyorlar. Ayn el Arab, Kobani, Münbiç ve benzeri örnekleri çok. Sonra da PYD/YPG/PKK’yla işbirliği yaparak buraları DEAŞ’tan alıyorlar. Ama ne gariptir ki buralara yerleştirilen insanlar, buraları terk etmek zorunda olanlar değil de, PKK’ya yakın halk kesimi oluyor ve bölgeler demografik bir cinayete kurban ediliyor. Bölgenin tamamına PKK sahip oldu. Türkmen ve Araplar ise sürüldü.
Neden Sincar seçildi?
Türkiye-Suriye-Irak sınır hattında stratejik önemi haiz. Arazi genelde dağlık ve teröristler için doğal koruma sağlıyor. Güvenlik olarak Kandil kadar olmasa da konumu açısından PKK için Kandil’in çok ötesinde. Etnik ve mezhepsel ayrılıkların bulunduğu bir bölgede merkez üssü durumunda. Terörist devşirme sıkıntısı da yok. Kandil’e gitmeye korkan bazı ‘terörist adayları’ burayı kendilerine daha yakın görüyorlar. Niye? Ulaşımı göre daha kolay. Kafasına uymazsa kaçması daha kolay. Türkiye’nin neredeyse tamamen etki alanı dışında. Savaş uçakları bölgeye gelemez, operasyon düzenlenemez. Zira açık bir şekilde ABD korumasında. Şimdi bu bölgede ABD’nin de yoğun desteğiyle PKK’nın güvenlik noktaları inşa edilmiş durumda. Ayrıca ABD’nin dizayn ettiği eğitim kampları da burada. Ve ABD bunu kapalı kapılar ardında değil açık açık yapıyor. Operasyon haritalarında PKK diye yazıyorlar ve Sincar’ın ele geçirilmesi operasyonunda PKK’ya nasıl destek verdiklerini anlatıyorlar.
Bu operasyon planını hayata geçirenler kim?
ABD’li stratejist subaylar. ABD Ordusu Eğitim ve Doktrin Komutanlığı’nda (TRADOC) görev yapan askerler. Haritalara baktığınızda herşey apaçık ortada. DEAŞ’ı bölgeden temizliyoruz bahanesiyle ABD bölgeyi kendi listelerinde bile terör örgütü olarak tanımlanan PKK’ya teslim ediyor. PKK ismine açıkça resmi belgelerinde yer veriyorlar.
Türkiye’nin PKK ile mücadelesinde son günlerde etkili olmasının nedeni ne?
Bunun arkasında 15 Temmuz sonrası hem FETÖ’ye hem de TSK’yı düşürdükleri duruma karşı bir refleks var. Hedef PKK’yı marjinalize etmek. ABD desteği oldukça PKK’yı bitirme imkanımız olmayacak ama bir an önce marjinal hale getirebiliriz.
ARTIK TÜRKİYE İÇİN KIRMIZI ÇİZGİ
Karar’a konuşan kaynak, “PKK’nın Sincar planı nasıl ortaya çıktı?” sorusunu şöyle yanıtlıyor: “Bu bölge çok fazla tanınmıyordu, ta ki DEAŞ’ın bölgedeki Ezidilere saldırısıyla dünya gündemine oturana kadar. Ancak Ezidi olayları başlamadan önce DEAŞ’lı teröristler bölgedeki önemli nüfusa sahip Arap ve Türkmenlere de çok sayıda saldırıda bulunmuş ve yüzlere varan sayıda masum insanı katletmişti. Haritaya bakılacak olursa Türkmen kenti Tel Afer de hemen Sincar’ın dibinde, Musul yolu üzerinde. Fakat her ne hikmetse DEAŞ Yezidilere saldırıncaya kadar uluslararası kamuoyundan bölgede Türkmen ve Araplara yönelik yapılan katliama ses çıkarılmamıştı. Son dönemlerde bölge bir başka şekilde anılır olmaya başladı; yeni Kandil. Türkiye, bunu sıkça gündeme getiriyorlar ve buna müsaade etmeyeceğinin de altını çiziyor. Bu da bir “kırmızı çizgi” artık.”
