Amerikan alternatif haber sitesi Vice News'in hazırladığı belgesel, Amerikan hükümeti ve silah şirketlerinin Ortadoğu'daki savaşlardan kazanan tek taraf olduğunu gözler önüne serdi. Mısır, en canlı örnek.
Amerikan alternatif haber sitesi Vice News, Amerikan hükümeti ve silah şirketlerinin Ortadoğu'da yaşanan savaşlardaki rolüyle ilgili bir belgesel yaptı. Birleşik Arap Emirlikleri ve Irak'taki savunma fuarlarında, silah üreticilerinin temsilcileri, askeri yetkililer ve Amerikalı emekli bir diplomatla yapılan röportajlarla hazırlanan belgesel, Ortadoğu'daki savaşlardan Batı'nın nasıl karlı çıktığını gözler önüne seriyor.
"Yeni Silahlanma Yarışı" adlı belgesele göre, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da şiddet yükselirken, Amerika bölgeye en fazla silah ihraç eden ülke konumunda. Bölgedeki silah talebi hiçbir azalma belirtisi göstermezken, Amerikalı silah şirketleri bölgede sürekli yerel ofisler açıyor.
Vice News, bu kazançlı pazar üzerinde silah üreticileri arasındaki rekabeti incelemek için bu yıl Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dabi'de gerçekleştirilen Uluslararası Savunma Fuarı ve Konferansı'ndaydı.
ABD silah alımlarını destekliyor
Vice ekibi Abu Dabi'den sonra, Amerikan silahlarının DAİŞ ve Irak ordusunun desteklediği milisler gibi devlet dışı aktörlerin eline geçtiği Irak'a gitti. ABD hükümeti, silah satışlarını engellemek için bir çaba göstermiyor. Tam tersine, bölgedeki savaşların önümüzdeki yıllarda da sürmesi için gerekli silahların sağlanması adına silah satışlarını bilfiil destekliyor.
Şu anda Ortadoğu'daki diplomasi trafiği İran'ın nükleer silahları üzerinden yürüyor; ama aynı zamanda bölgede konvansiyonal silahlar konusunda da bir yarış var. Silah talebi büyük ölçüde Amerikan şirketleri tarafından karşılanıyor, Rusya gibi başka ülkeler de silah ihracatlarını artırmaya çalışıyor.
IDEX (Uluslararası Savunma Fuarı ve Konferansı) Ortadoğu'nun en büyük silah fuarı. 20 yıldır her sene gerçekleştirliyor. Son IDEX'e 80 ülkeden 1200 firma katıldı, fuarı 80 bin kişi ziyaret etti.
En büyük alıcı Suudi Arabistan
Vice, fuarda Boeing, Colt, Lockheed Martin, Kalaşnikov, Oshkosh gibi büyük silah üreticilerinin temsilcileriyle röportajlar gerçekleştirdi. Şirket temsilcileri, fuara büyük önem veriyorlar ve Ortadoğu'nun kendileri için çok önemli olduğunu söylüyorlar. Ortadoğu, Amerikan savunma sanayii için 1970'lerden beri kârlı bir pazar, özellikle son 10 yılda daha da kazançlı hale geldi. 2013 yılında Amerikan savunma şirketleri Ortadoğu'ya 6 milyar dolardan fazla ihracat yaptı. Bu meblağ Suudi Arabistan'ın Amerika'dan en çok silah ithal eden devleti haline geldiği 2014'te 8 milyar dolara çıktı. Amerika Ortadoğu'ya silah satışında rekor kırarken, dünyanın en çok silah ihraç eden ikinci ülkesi olan Rusya da pazar payını artırmaya çalışıyor.
Vice muhabiri David Enders, silah üreticilerinin temsilcilerine bölgedeki istikrarsızlık ve savaş halinin daha çok satış yapmalarını sağladığını, bu durumdan memnun olup olmadıklarını sorduğunda politik cevaplar alıyor.
Medya birimimiz doğru cevap vermemizi istemiyor
Rus devlet şirketi Uralwagonzavot'un yöneticisi Oleg Simko, "Her şey piyasaya ve politik durumlara bağlı. Rusya'nın amacı silah satışlarını sonsuz oranda artırmak değil. Biz sadece Ortadoğu'ya çalışmıyoruz" diyor.
Kalaşnikov temsilcisi Vladimir Onokoy biraz daha çekingen: "Medya birimimiz bu sorulara doğrudan cevap vermemizi istemiyor. Ama cevabı hepimiz biliyoruz. Başımı belaya sokmak istemiyorum ama bu tabii ki iyi bir durum. Belki de çenemi kapalı tutmalıyım"
Boeing'in uluslararası iletişim sorumlusu Scott Day, sadece savunma güvenliği ve insanlık için çalıştıklarını iddia ediyor.
Amerikan Oshkosh şirketinin 29 yıl orduda görev yapmış başkan yardımcısı Bill Mooney, "Tabii ki istikrarsızlıktan yana olamayız ama dünyada pek çok zorluk var. Sadece Ortadoğu'da değil, Batı'da da pek çok zorluk var" diyor.
Herkes topu birbirine atıyor
Vice muhabiri bölgeye ihraç edilen silahların terör gruplarının eline geçmesiyle ilgili sorular sorduğunda kimse sorumluluk kabul etmek istemiyor. Rus şirketleri kendilerinin işinin sadece teknolojiyi üretmek olduğunu, silahların kime satılacağına devlet şirketi Rosoboronexport'un karar verdiğini söylüyor. Amerikan şirketleri de benzer şekilde topu ABD hükümetine atıyor. Amerikan Güvenlik ve Yardım komutanlığından Tümgeneral Mark McDonald, Irak'taki insan hakları sorunları ve gönderilen silahların teröristlerin eline geçtiği ortadayken neden hala Irak'a silah ihracatı yapıldığı şeklindeki soruyu "Bu kararları askerler değil, Dışişleri Bakanlığı veriyor" şeklinde yanıtlıyor. Dışişleri Bakanlığı ise topu Pentagon bünyesindeki Savunma ve Güvenlik İşbirliği Ajansı'na atıyor.
Silahlar nereye gidiyor, kimsenin umurunda değil
Aslında insan haklarını, terörü ve silahların kime gittiğini kimse pek umursamıyor. Irak ve Suriye'de en geniş alanı kontrol altında bulunduran grup olan DAİŞ'in envanterinin büyük kısmı Amerikan silahları ve araçlarından oluşuyor. Amerika Irak'a silah ve araç satıyor, DAİŞ bunları ele geçiriyor. Sonra Amerika bu açığı kapatmak için Irak'a daha fazla satış yapıyor.
Irak olmasaydı fabrikayı kapatacaktık
24 yıl boyunca okyanus ötesinde çalışmış bir ABD'li diplomat olan Peter van Burden, Amerikan devletinin konuya bakış açısıyla ilgili önemli bilgiler veriyor. Diplomat olarak son görevini 2009-2010 yıllarında Irak'ta yapan van Burden, "Irak'ta görev yaptığım yıllarda artık savaşın sona ereceğini görebiliyorduk. ABD bu durum karşısında kendini savaş sonrasına göre konumlandırdı. Amerikan ordusu Irak'tan çekildikten sonra da iki ülke arasında silah ve para akışının devam etmesinin yolunu yaptı. Örneğin Irak için ürettiğimiz uçaklar sayesinde Seattle'da birçok insana iş imkanı yarattık. Ohio'da M1 tanklarının yapıldığı üretim hattı kapanacaktı. Bu tankları satmamız gerekiyordu ve Irak'a sattık. Böylece hem silah sanayiimizin zarar görmesini, hem de birçok insanın işsiz kalmasını önledik. Açıkçası bu Amerikan hükümetinin pek de saklamaya çalıştığı bir şey değil. Hükümet silah ihracatını en önemli Amerikan çıkarlarından biri olarak tanımlar" diyor.
Mursi geldi silah satışı durdu, Sisi ile yeniden başladı
Vice muhabiri Enders, van Burden'a "ABD'nin silah satışını, silahların terör amaçlı kullanılmasına karşı kısıtlayan kurallar var mı?" diye sorduğunda şu cevabı alıyor:
"Tabii ki Amerikan devletinin insan haklarının ihlal edilmesi gibi bir ihtimal olduğunda silah satmasını engelleyen kurallar var. Daha önce bu yüzden Irak'a belli silahların satışı bir süre durduruldu. En yeni örnekse Mısır. Hüsnü Mübarek Arap Baharı'nda devrildikten sonra Amerika Mısır'a silah satmayı durdurdu. Sisi iktidara geldikten bir süre sonra silah satışı yeniden başladı. Ama açıkçası Amerika'nın kimin insan haklarını ihlal edip kimin etmediğine dair belirlemeleri pek güvenilir değil."