Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Sekreter Yardımcısı Akif Demirbaş, sanayi ve hizmet sektörlerini içeren Satınalma Müdürleri Bileşik Endeksi'nin (SAMEKS), Haziran ayında önceki aya göre 7,06 puan azalarak 50,49 değerine gerilediğini bildirdi
Demirbaş, MÜSİAD'ın oluşturduğu SAMEKS verilerinin Haziran ayı sonuçlarını Kocaeli şubesinde açıkladı.
SAMEKS verilerinin Türkiye ekonomisinde aylık olarak işlerin nasıl gittiğini gösterme açısından önemli bir gösterge olduğunu belirten Demirbaş, endeksin amacının Türkiye ekonomisindeki gelişmelere ilişkin zamanında, revizyona gerek duyulmayacak veri aktarımı sağlamak olduğunu söyledi.
Akif Demirbaş, bin 100 işletmenin yer aldığı bir havuza sahip olduklarını ve endeksi Türkiye'nin her yerinde yaptıkları anket çalışmasıyla hesapladıklarını anlatarak, "Sanayi ve hizmet sektörünü içeren SAMEKS Bileşik Endeksi, Haziran ayında önceki aya göre 7,06 puan azalarak 50,49 değerine düştü" dedi.
Bileşik endeksin Mayıs ayında tepe noktasına çıktığını hatırlatan Demirbaş, "Seçimden az evvel tek partinin olacağı fiyatlanmıştı, ondan dolayı seçimler sonrası netti ama seçim sonuçlarıyla beraber koalisyon kurulacağına yönelik beklentiler artınca iş adamları daha çok 'duralım, bekleyelim' noktasına geldiler. Bu da ekonomiyi önceki aya göre durgunlaştırdı. Bu sebeple de 50,49 seviyesine düştü ama 50 puanın üstünde olması birazcık hareketliliğin devam ettiği anlamına geliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Yüzde 3,5'luk büyümeye ilişkin tahminimizi koruyoruz
Demirbaş, haziranda sanayi endeksinin bir önceki aya göre 7,81 puanlık azalışla 51,69 değerine, hizmet endeksinin de 6,75 puan azalarak 50 puana indiğini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yani ne iyi ne kötü, geçen ayla aynı durumda anlamına geliyor bu iki rakam. Bu seviyeye inmesinin altındaki etkenlere baktığımız zaman, sanayi sektöründe yeni siparişlerin 7,48 puan hız kaybetmesi, üretim ve istihdamdaki azalışlar hız kaybının asıl sebepleridir. Yeni siparişlerde azalma varsa bir sonraki ay üretim olmayacak anlamına gelir. Haziran ayını genel olarak toparlarsak bileşik endeks azalmış, 50'nin üzerinde minicik bir hareketlilik var ama hizmet sektörü durgun. Sanayi sektörü hareketli olsa da önceki aylara göre o kadar da canlılık yok anlamına geliyor. 7 Haziran'da gerçekleşen genel seçim sonrası siyasi belirsizlik ortamı, hız kaybının arkasındaki temel psikolojik etken olsa gerek. Bu belirsizlik ortamı şu an piyasada bir bekleyişe kendini bıraktı."
Türkiye ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde beklentilerin üzerinde yüzde 2,3'lük bir büyüme sergilediğine dikkati çeken Demirbaş, "2009'un dördüncü çeyreğinden itibaren her çeyrek Türkiye ekonomisi büyüdü, bu da 22 çeyreklik dönem boyunca büyümeye işaret ediyor. Yüzde 2,3'lük ilk çeyrek büyümesi ve Nisan, Mayıs, Haziran aylarında SAMEKS'teki artış, artı sanayi üretimindeki artış ikinci çeyrek büyümesinin ilk çeyrekteki kadar olacağını bize gösteriyor. Bu sebeple MÜSİAD olarak 2015 yılındaki büyüme tahminimiz yüzde 3,5, bunun yakalanacağına ilişkin beklentimizi koruyoruz" ifadesini kullandı.
MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Nazım Özdemir ise 7 Haziran sonrası oluşan siyasi belirsizliğe rağmen Türkiye ekonomisinin 13 yıldır katettiği mesafe sayesinde bir sıkıntı yaşamadığını söyledi.
Türkiye ekonomisinin yoluna sağlıklı bir şekilde devam ettiğini ancak bazı parametrelerde çevre ülkelerden ve kur baskısından kaynaklanan nedenlerden ötürü istedikleri seviyeyi tutturamadıklarını dile getiren Özdemir, özellikle FED kararlarının gelişmekte olan ülkeleri ciddi şekilde etkilediğini kaydetti.
Özdemir, FED'in 2015 büyüme beklentisini yüzde 1,8 ile 2 aralığına çektiğini açıklayarak, "Bu da faizleri yükseltmeyeceği anlamına geliyor. Bir süre daha Amerika'da faizlerin yükselmemesi nedeniyle Türkiye'de dolar kurunda bir yükselmenin olmayacağı gibi bir tahmin var. Amerikan ekonomisi faizleri yükselttiği anda hızla yabancı sermaye Amerikan ekonomisine kayıyor. Gelişmekte olan ülkelerin en büyük problemi sermaye ve tasarruf. Biz kalkınmamızı büyük çapta ihracata ve tasarrufa, yabancı sermayeye dayalı yapmak durumundayız. Yabancı sermayenin Türkiye'den çekilmiş olması ciddi anlamda bizi sıkıntıya sokar" diye konuştu.
KOCAELİ/AA