Uluslararası Suç ve Ceza Festivali’nin açılışı online platformda yapıldı. Etkinlikte konuşan festival başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer “Adalet güvencesinin olmadığı hiçbir ortamda ne salgınla ne yoksullukla ne savaşla ne ayrımcılıkla uğraşmak mümkün” dedi.
SALİHA SULTAN / KARAR
Adalet arayışını konu edinen filmlere yer veren Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali salgın nedeniyle çevirimiçi başladı.
Masumiyet ilkesini yansıtan onlarca filmin gösterileceği festivalin açılışında konuşan festival başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, salgın sürecinde bütün dünyada özgürlüklerin kısıtlandığını dile getirerek “Adalet güvencesinin olmadığı hiçbir ortamda ne salgınla ne yoksullukla, ne savaşla, ne ayrımcılıkla uğraşmak mümkün değil” dedi.
Bu yıl 10’uncusu düzenlenen ‘adalet’ temalı Uluslararası Suç ve Ceza Festivali başladı. Festivalin açılış töreni önceki gün çevrimiçi gerçekleşti.
Açılışta konuşan Festival Başkanı Prof. Dr. Adem Sözüer, dünya hangi felaketi geçirirse geçirsin değişmeyen tek ihtiyacın adalet olduğunu vurgulayarak “Adalet ama herkes için adalet.
Adalet güvencesinin olmadığı hiçbir ortamda ne salgınla ne yoksullukla, ne savaşla, ne ayrımcılıkla uğraşmak mümkün değil. Biz o nedenle 10 yıldır ‘herkes için adalet’ diyerek bugüne vardık” dedi.
Sözüer, festivalin bu yılki konusunun ‘masumiyet ilkesi’ olduğunu söyledi.
Salgın ortamında özgürlüklerin çeşitli bahanelerle kısıtlandığı görünüşü de aktaran Sözüer “Biz buna karşı adalet bayrağını kaldırıyoruz fakat bu ortamlarda da yine en başta hakları kısılanlar özellikle daha zayıf guruplar ve kadınlar oluyor.
Bu salgın bir kere daha bize gösterdi ki artık adaletsizliklerin karşısında, sadece Türkiye’de değil dünyanın her yerinde, kadınlar ayakta, direniyor. Biz kadınların bu direnişini selamlıyoruz” diye konuştu.
HAYALİMİZ KISITLANDI, İNANCIMIZ SÜRÜYOR
Festival Direktörü Bengi Semerci de, festivale destek verenlere ve emeği geçenlere teşekkür ederek “Onuncu yılda çok hayalimiz vardı mesela bugüne kadar katılanların tamamını bu yıl ağırlayacaktık ama pandemi yüzünden bu hayalimiz kısıtlandı ama olsun adalet inancımız sürüyor. Adaleti desteklemek cesaret istiyor” ifadelerini kullandı.
Pınar Altuğ Atacan’ın sunuculuğunu üstlendiği programda festivalin bu yılki ödülleri de sahiplerini buldu.
Festivalin ‘Sinema Onur Ödülü’ Polonyalı ödüllü yönetmen Agnieszka Holland’a, ‘Akademik Onur Ödülü’ hukuk profesörü Paulo Pinto de Albuquerque’ye, ‘Sinemaya Katkı Ödülü’ ise ‘İstanbul Kanatlarımın Altında’, ‘Eşkıya’ ve ‘Vizontele-Tuuba’ adlı filmlerin de görüntü yönetmeni olan Uğur İçbak’a verildi.
Tören sonunda, festivalin açılış filmi Massoud Bakhshi’nin yönettiği ‘En Uzun Gece’ filmi çevirimiçi olarak izleyiciyle buluştu. Festival gösterimlerinde bu yıl da Türk ve dünya sinemasından seçilmiş, adalet ekseninde çekilen ‘Ben Masumum’ temalı filmler yer alıyor.
Bu kapsamda Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması’nda 8 film, Altın Terazi Kısa Metraj Film Yarışması’nda ise 10 film yarışıyor. ‘Adalet Terazisi’ bölümü de bu yıl dünya sinemasından 5 filmle tekrar izleyiciyle buluşuyor.
Festivalde yer alan filmleri ‘online.icapff.com’ sitesinden bilet alarak izleyebilirsiniz. Adalet konusu etrafında gerçekleşecek söyleşileri ise festivalin ‘icapff.com’ internet sitesinden takip edebilirsiniz.
MOĞOLLAR ALTIN TERAZİ PEŞİNDE
Festivalin uzun metraj ödülü Altın Terazi için bu yıl 8 film yarışıyor. Yarışma bölümündeki bütün filmler aynı zamanda Türkiye’deki izleyicisiyle ilk kez buluşuyor.
Yarışmada Moğolistan Almanya ortak yapımı ‘Dünyanın Damarları’ filmi dikkati çekiyor.
Moğol bozkırlarının ortasındaki bir ilde geleneksel bir göçebe hayatı yaşayan 11 yaşındaki Amra ile annesi Zaya, babası Erdene ve küçük kız kardeşi Altaa’nın topraklarına göz koyan altın şirketleriyle mücadelesini anlatan filmin yönetmen koltuğunda Byambasuren Davaa oturuyor.
Yarışmada yarışan diğer filmler ise, Fransa’dan ‘Ektiğimiz Tohumlar’, Arjantin’den ‘Kolektif Suç’, Portekiz’den ‘Teslimiyet’, İngiltere’den ‘Uyuşturucu Kuryesi Çocuklar’, İran’dan ‘Yabancı’, Güney Kore’den ‘Yaşlı Kadın’ ve Türkiye’den ‘Yaşamak’.
ALMANYA’DA BİR ALMANYA’DA BİR HUKUK MÜCADELESİ
Mezarcı filmi ile uluslararası birçok festivalden ödüller ile dönen ünlü yönetmen Talip Karamahmutoğlu’nun Almanya’da çektiği ‘Yaşamak’ isimli son filmi, 10. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nde Altın Terazi ödülü için yarışıyor.
Esra İnal, Hakan Uğurlu, Reiner Wagner, Erkan Petekkaya ve Willma Elles gibi oyuncuların oynadığı film, Almanya’da devlet tarafından elinden alınan çocuğunu geri almak için tek başına mücadele eden bir annenin zorlu savaşını anlatıyor.