Türk Kızılayı bu yıl 32 ülkede kurban konservesi dağıtıyor. Türk Kızılayı’nın Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, kurban etlerini hijyenik bir şekilde konservelere dönüştürüldüğünü belirterek “Bu yöntem sayesinde ihtiyaç sahipleri de tüketilebiliyor” diyor.
ERKUT TEZERDİ
Türk Kızılayı Kurban Bayramı’nın bereket ve neşesinin tüm dünyada yaşanması için büyük bir seferberlik başlattı. Hayırseverlere “Kurban bereketi yıl boyu sürsün” sloganıyla seslenen Kızılay, vatandaşlar tarafından bağışlanan 70 bine yakın kurbanı ihtiyaç sahiplerine dağıtıyor; etler hijyenik koşullar esas alınarak konserve yapılıyor, ardından 32 ülkede ihtiyaç sahiplerine ulaştırılıyor.
2017 yılında yurt içinde dağıtılmak üzere 650 bin kurban konservesi üretmeyi planlayan Türk Kızılayı, 18 ay raf ömrü bulunun bu konserveleri, Türkiye ile birlikte 32 ülkede, ihtiyaç sahiplerine ulaştıracak.
Türk Kızılayı Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, “2017 yılında yurt içinde dağıtılmak üzere 650 bin kurban konservesi üretilmesi planlanıyor. Bunları İhtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz” sözlerini kaydediyor. Kınık’la Türk Kızılayı’nın faaliyeti üzerine konuştuk.
Kurban etleri konservelere dönüştürülüp ihtiyaç sahiplerine dağıtılacak. Çalışmalar hakkında neler söylersiniz?
Hayırseverlere ‘Kurban bereketi yıl boyu sürsün’ sloganıyla sesleniyoruz. Bu projeyle birlikte Kurban Bayramı bir gün değil, bir yol sürüyor. Çünkü kurban etlerini hijyenik bir şekilde konservelere dönüştürüyoruz. Bu yöntem sayesinde kurban etleri yıl boyunca sağlıklı bir şekilde ihtiyaç sahipleri tarafından tüketilebiliyor. Bu yıl Türkiye ile birlikte 32 ülkede kurban kesip ihtiyaç sahiplerine ulaştıracağız. Toplam 70 bine yakın kurban kesilip dağıtılacak. Kurban etlerinin konserve yapılmasının sebebi kurban bereketinin yıl boyu sürmesi için. Yani ihtiyaç sahipleri 18 ay raf ömrü olan kavurma ve kıymaları yıl içerisinde istedikleri zaman açarak tüketebiliyor. Sıcak et olarak dağıtılmama nedenlerinden biri de ihtiyaç sahiplerinin evlerinde uygun saklama imkânlarının olamaması ve yıl içerisinde kendi arzu ettikleri zaman istedikleri miktarda konserve açıp kullanabilmeleridir. Böylece bir iki gün değil, yıl boyu sofralarına koyabiliyorlar. Bu yöntem Kızılay’ın kullandığı sadece Kızılay’a özgü bir model. Başarıyla da uyguluyoruz.
Dağıtılacak konserveler hangi ülkeler, bölgeler ile şehirler ağırlıklı olacak?
2017 yılında yurt içinde dağıtılmak üzere 650 bin kurban konservesi üretilmesi planlanıyor. Özellikle terör mağduru bölgeler ile depremden etkilenen insanlarımıza ve ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Yurt dışında ise farklı coğrafyalara milletimizin yardım elini götürüyoruz. Savaşın gölgesinde yaşayan Gazze halkına, Irak, Suriye, kıtlığın pençesindeki Somali, Yemen’e, Balkan ülkelerine kurban bereketimizi ulaştırıyoruz. Bu yıl ilk kez Tataristan ve Güney Sudanlı ihtiyaç sahipleri için de kurban kesimi yapılacak. Kızılay olarak Türkiye ile birlikte 32 ülkede kurban kesimi gerçekleştireceğiz. Seçimimizi yaparken dil, din ve ırk ayrımı gözetmiyoruz.
Kesimde hijyenin ön planda olması için altın kurallar neler? Sağlıklı kurban etinin özelliklerini nasıl sıralarsınız?
Kurbanlıklarınız İslami şartlara uygun biçimde kesiliyor. Din görevlileri kurban kesimine eşlik ediyor. Tüm kurbanlıklar veteriner kontrolünden geçiriliyor. İşlemler noter huzurunda gerçekleştiriliyor. Kurban kesimleri Et ve Süt Kurumu’nun kombinalarında yapılıyor. Kesimi yapılan kurban etleri daha sonra yine Et ve Süt Kurumu’nun Ankara Sincan’daki tesislerinde kıyma ve kuşbaşı konserve haline getiriliyor. Konserve üretiminde; konserveler hazırlandıktan sonra bombaj adı verilen bir bekleme süresine tabi tutulmaktadır. Bu işlemin gerekçesi ise bozulma ve kutuda şişmeleri önlemek için belli bir süre dinlendirilmesi zorunluluğudur. Geçen yıl Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Başbakanımız Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birçok bakanımız ve milletvekilimiz kurban vekaletlerini Kızılay’a verdi.
DÖRT BÜYÜKLERDEN KAN BAĞIŞI
Kızılay’ın kan bağışı stoklarında mevcut bir yetersizlik olduğu iddia ediliyor. Böyle bir eksiğimiz var mı? Varsa neler yapmak gerekiyor?
Düzenli kan vermenin sağlığa faydalı olduğunu insanımıza anlatmamız gerekiyor. Dolayısıyla ‘Bugün sana, yarın bana ve herkesin kana ihtiyacı olacağı bir günün geleceği’ düşüncesiyle düzenli kan bağışı kültürünü yerleştirmemiz gerekiyor. Ülkemizin bir yıllık kan ihtiyacı yaklaşık 2,5 milyon ünitedir. Biz 2016 yılında 2 milyon 100 bin ünitenin üzerinde bir kan bağışı alarak ülke ihtiyacının büyük bölümünü karşıladık. Geçen yıl bu konuda büyük spor kulüplerimizle Kan Bağış Ligi yaptık. Başta Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzon olmak üzere taraftarlar kan bağışlayarak stoklarımızı uygun seviyelere taşıdı.
ÇIPLAK AYAKLA YÜRÜMEYİN
İstanbul’da son dönemde yaşanan yüksek miktardaki yağışlar seli de beraberinde getiriyor. Vatandaşlara ne gibi uyarılarda bulunursunuz?
Doğal afetlerden korunmanın en etkili yöntemi de eğitimdir. Özellikle çocukların doğal afetler hakkında küçük yaştan itibaren eğitilerek, bilinçli bir vatandaş olarak yetişmeleri sağlanmalıdır. Son yağışlarda özellikle vatandaşların çıplak ayakla yağmur sularında yürüdüğünü gördük. Oysa bu riskli bir durum, yalınayak yüründüğünde ayağa herhangi bir cisim batabilir, elektrik telleri kopması sonucu akıma kapılma tehlikesi olabilir. Ayrıca kanalizasyon sularının karıştığı durumlarda mikrop kapılabilir. Her vatandaşımızın afetlere karşı kendi ve ailesi için bir afetten korunma planını yapması gerekli.