Yargıtay, “Fulya Davası” olarak bilinen ve 10 yıldır devam eden davada son noktayı koydu, 2007 ve 2008’deki Beşiktaş genel kurullarındaki ibra kararlarını iptal etti. Yargıtay’ın bu hükmü ile kulübü zarara uğratarak giden eski yönetimlerden ‘hesap sorma’ yolu açıldı...
SPOR SERVİSİ/İSTANBUL
Futbol dünyasında sistemi derinden etkileyecek bir dönem başlıyor. Yargıtay, Fulya Davası olarak bilinen ve 10 yıldır süren dosyada verdiği kararla, yönetimleri sorumluluk altına alacak sürecin kapısını açtı.
2007 ve 2008 yılındaki Beşiktaş Genel Kurul toplantılarında yönetim ve denetleme kurulunun ibrasına ilişkin kararların iptaline ilişkin mahkeme kararı Yargıtay tarafından onandı. Fikret Orman’ın Yıldırım Demirören lehine Yargıtay’a yaptığı ise itiraz reddedildi.
besiktaspostasi.com’un haberine göre; İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen ve kamuoyunda “Fulya Davası” olarak da bilinen davada 2007 ve 2008’de gerçekleştirilen genel kurul toplantılarında yönetim ve denetleme kurulu üyelerinin ibrasına ilişkin kararların iptali yönünde karar çıkmış, yani Yıldırım Demirören yönetimi ibra edilmemişti. Bu kararla kulübün, Fulya projesi, Vicente Del Bosque ve Matteo Ferrari’ye ödenen tazminatlar başta olmak üzere kulübün uğradığı birçok zararın dönemin başkan (Yıldırım Demirören) ve yönetiminden geri alınmasının önü açılmıştı. Ancak Fikret Orman başkanlığındaki yönetim kurulu 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin verdiği bu kararı Yargıtay’a götürmüştü.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, Fikret Orman yönetiminin yaptığı itirazı reddetti ve 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararını onadı.
Beşiktaş kongre üyeleri tarafından 2008’de açılan dava Yargıtay’a gitmiş, Yargıtay “Kulüpler dernekler kanununa göre yönetiliyor. Genel kurullarında da bu ibra ediliyor” diyerek dosyayı geri göndermişti. Yargıtay, ikinci kez gelen dava dosyasını ‘genel kurulun yanıltıldığını’ kabul ederek bu kez onadı, Vicente Del Bosque ve Matteo Ferrari’ye ödenen tazminatlar başta olmak üzere kulübün uğradığı zararların temini konusunda mevcut kulüp yönetimlerine kapıyı açmış oldu.
Emsal niteliğinde olan bu karar ile sadece Beşiktaş’ın mevcut yönetimi değil tüm kulüpler için yeni bir sürecin kapısı açıldı. Yönetimler, ibra edilmiş olsalar bile eski yönetimlerin yol açtığı zararları 5253 Sayılı Dernekler Kanununun 32. Maddesine dayanarak o dönemin yöneticilerinden talep etme girişiminde bulunabilecek.
BİTMEYEN TARTIŞMA: FULYA
Fulya projesi ile ilgili tartışmalar yıllardır sürüyor. Kongre üyeleri, kulübün alması gereken katları alamadığını, kendilerine otoparkların bırakıldığını ileri sürüyor. Üyelerden Hürser Tekinoktay da mahkemenin “Fulya’da zarar yok” kararını temyize götürdü. Beşiktaş Başkanı Fikret Orman ise 18 Kasım 2017’deki divan kurulunda yaptığı konuşmada, “Fulya projesi bize göre heba olmuş bir projedir. Son olarak kiracımız olan market iflas edip çıktı, 7-8 milyon TL borç bıraktı. Burayı 3-4 milyon dolarlık bir yatırımla senelik 3-4 milyon gelir edeceğimiz bir yapıya dönüştürebiliriz. Daha önce söylenen 12-15 milyon dolarlık gelirler maalesef hayal” demişti.
BİR GÖRÜŞ- ŞEKİP HARDAL/AVUKAT
Her ne kadar Beşiktaş’ın mevcut yönetimi, eski yönetim lehine karara itiraz etmiş olsa da; Beşiktaş Spor Kulübü menfaatlerinin zarara uğraması nedeniyle Fulya projesi, Vicente Del Bosque ve Matteo Ferrari’ye ödenen tazminatlar başta olmak üzere kulübe verilen birçok zararın Demirören ve yönetiminden geri alınmasına imkan tanıyan bu kararı gündemine almalı ve hukuki rücu hakkını kullanmalıdır. Dernek statüsündeki profesyonel futbol kulüplerimizin en büyük sorunu yönetimlerin denetlenemeyişidir. Yargıtay kararı, Spor Kulüpleri ve Spor Anonim Şirketleri Yasası’na sahip olmayan Türk futbol kulüplerinin yönetici ve başkanları üzerinde bir baskı oluşturacaktır.