Sinop Boyabat’ta Eti Bakır AŞ’nin maden sahasına karşı, altı siyasi parti ve üç belediye başkanının katıldığı ortak basın açıklaması yapıldı. İş insanı Mehmet Cengiz’e ait Eti Bakır AŞ’ye verilen maden sahası, Sinop’un Boyabat İlçesi Karaburun bölgesinde yaklaşık 22 bin 400 futbol sahası büyüklüğünde bir alanı kapsıyor. Bölgedeki doğa katliamına dikkat çekilen açıklamada, yüzbinlerce ağacın kesileceği, su kaynaklarının kirlenmesi ve ekolojik dengenin bozulacağı vurgulandı.
İş insanı Mehmet Cengiz’e ait Eti Bakır AŞ’ye verilen maden sahası, Sinop’un Boyabat İlçesi Karaburun bölgesinde yaklaşık 22 bin 400 futbol sahası büyüklüğünde bir alanı kapsıyor. Bu devasa alana karşı altı siyasi parti, üç belediye başkanı ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcisi, birleşerek karşı duruşlarını sergilediler.
6 PARTİDEN DESTEK
CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, CHP’li Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz, Gerze Belediye Başkanı Osman Belovacıklı ve Ayancık Belediye Başkanı Hayrettin Kaya’nın ortak açıklama yaptığı basın toplantısına, CHP, TİP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Yeniden Refah Partisi ve Anahtar Parti İl Başkanları da destek verdi.
Cumhuriyet gazetesinden Cengiz Demirel’in haberine göre, Boyabat Belediyesi önünde yapılan basın açıklamasında, bölgenin karşı karşıya kalacağı büyük çevresel tahribat gündeme getirildi. Açıklamada, maden faaliyetleri nedeniyle yüzbinlerce ağacın kesileceği, Boyabat’ı besleyen su kaynaklarının kirlenmesinin kaçınılmaz olduğu ve Gökırmak üzerinden Kızılırmak’a kadar suyun kirlenerek büyük bir doğa katliamına yol açacağı ifade edildi. Ayrıca, Boyabat Çevre Derneği (BOYÇED) adı altında bir dernek kuruldu. Dernek, çevre koruma mücadelesinin yasal zeminde sürdürülebilirliği için çalışmalarını yürütecek.
'DOĞANIN DENGESİ ZARAR GÖRECEK'
BOYÇED Başkanı Osman Çakıcı, yaptığı açıklamada, maden arama faaliyetlerinin sadece meralarla sınırlı kalmayacağını, bunun tarım arazilerine ve hatta yerleşim alanlarına kadar uzanabileceği uyarısında bulundu. Çakıcı, arama faaliyetlerinin başlatılmadan önce yürütmenin durdurulması için açılan davaların tamamlanmasını beklemenin gerekliliğine dikkat çekerek, "10 kilometreye kadar yarı çapta olan arılık alanlar kirlenecek ve ekolojik denge bir daha geri gelmemek üzere zarar görecektir" dedi. Çakıcı, kamulaştırmalar ve satın almaların başlamasının da muhtemel olduğunu belirterek, bu tür gelişmelerin bölge halkı için büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade etti.
Yapılan açıklama ve gösteriler, bölge halkının yanı sıra çevre duyarlılığı taşıyan tüm kesimlerin, maden faaliyetlerine karşı ortak bir direniş gösterdiğini ve yasal yollarla mücadelenin sürdürüleceğini ortaya koyuyor. Bu birleşim, maden arama faaliyetlerinin doğaya ve insan yaşamına zarar vermesinin önlenmesi için büyük bir adım olarak değerlendiriliyor.
