Yaşar Kemal'in aramızdan ayrılışının dokuzuncu yılı, sanat ve kültür dünyasını bir araya getiren unutulmaz bir gecede anıldı. Ahmet Güneştekin'in atölyesinde düzenlenen ve sanat, edebiyat, müzik ve siyaset dünyasından birçok önemli ismi bir araya getiren bu özel gece, Yaşar Kemal'in mirasının ne denli zengin ve çeşitli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Sanatın ve kültürün özgün renkleri, geçtiğimiz Çarşamba akşamı, Ahmet Güneştekin'in atölyesinde bir araya geldi. Bu özel buluşma, Türk edebiyatının usta kalemi Yaşar Kemal'in aramızdan ayrılışının dokuzuncu yılı anısına düzenlendi. Anma gecesi, sanat, edebiyat, müzik ve siyaset dünyasından birçok önemli ismi bir araya getirdi. Geceye İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, KARAR yazarları Akif Beki ve İsmet Berkan, Ertuğrul Özkök, Vahap Munyar, Ertuğrul Özkök, Tahir Özyurtseven, İsmail Küçükkaya, İsmail Saymaz, Derya Sazak, Yavuz Oğhan ve geceyi tertip eden Ahmet Güneştekin ile Yaşar Kemal'in torunu Ali Gökçeli katıldı. Ahmet Güneştekin'in özenle hazırladığı ve Bach, Vivaldi, Rojda, Neşet Ertaş, Dengbej'lerin eserlerinden oluşan 10 saatlik playlist, büyük yazarın son anlarında başucunda çalıyordu.
Anma gecesinde yaşananları Ertuğrul Özkök, köşesinde kaleme aldı. Gecenin en duygusal anlarından biri, Yaşar Kemal'in hayatını ve düşüncelerini renklerle anlatan, Güneştekin tarafından özel olarak tasarlanmış bir belgeselin gösterimi oldu. Belgeselde, Rojda'nın sesini duydulduğu bir sahne, Yaşar Kemal'in "Türklerde ve Kürtlerde duyduğum en güzel kadın sesi bu" dediği unutulmaz bir anı canlandırdı. Kültürel çeşitliliğin ve sanatın birleştirici gücünün altını çizen bu etkinlik, Rojda ve Kubat'ın Türkçe-Kürtçe düetiyle zirveye ulaştı.
BERLİN'DEKİ TURİZM FUARINA SİNEM ÖZLER GİDECEK
Etkinlik aynı zamanda, Türk mutfak kültürünün tanıtımına katkıda bulunacak bir haberle de renklendi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy'un, Berlin'deki turizm fuarına Türkiye'nin gastronomi elçisi olarak Sinem Özler'i götüreceği müjdesi, Türk lezzetlerinin dünya sahnesindeki yerini daha da pekiştirecek gibi görünüyor.
Politika dünyasından da ses getiren bir katılım vardı: Ekrem İmamoğlu. İstanbul'un sosyal ve kültürel dönüşümüne dair umut verici mesajlar verdiği bu gece, aynı zamanda bir dayanışma ve birlik mesajı olarak da öne çıktı. İmamoğlu'nun, seçim kampanyası sürecinde karşılaştığı olumlu tepkiler ve Üsküdar ile Fatih ilçelerinde beklenen değişim, geceye siyasi bir boyut da ekledi.
Sanat, edebiyat, müzik, politika ve gastronominin iç içe geçtiği bu anma gecesi, Yaşar Kemal'in mirasının ne denli zengin ve çeşitli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Büyük yazarın torunu Ali Gökçeli'nin de aramızda olduğu bu özel gecede, Yaşar Kemal'in sanat ve düşünce dünyası, renkli bir paletin fırça darbeleriyle hayat buldu.
