TÜYAP Uluslarlarası İstanbul Kitap Fuarı’nın bu yılki onur konuğu ülkesi Azerbaycan’ın Kültür Bakanlığı özenle hazırladığı standında 25 yayıncısını, 2000 kitabını ve onlarca edebiyatçısını ağırlıyor. Fuarda görüştüğüm Azerbaycanlı yazarlara duygularını KARAR okurları için sordum. Cevaplarında gurur da var, günlerdir fuarda olmalarına rağmen Türk yazarları etrafta görememenin üzüntüsü de...
SALİHA SULTAN
2 Kasım’da 41’inci kez kapılarını açan TÜYAP Uluslarlarası İstanbul Kitap Fuarı 10 Kasım’a kadar kitapseverleri ağırlamaya devam ediyor. Fuar, bu yıl da ekonomik kriz nedeniyle cep yakan kitap fiyatlarının gölgesinde kalsa da, çocuk edebiyatından yetişkin edebiyatına bine yakın yayınevinin stant açtığı salonlarında yeni heyecanlar yaşanıyor. 3 Kasım’da ziyaret ettiğim fuarda benim adresim ise bu yıl fuarın konuk ülkesi olarak ağırlanan ve 5 numaralı salonda yer alan Azerbaycan standı oldu.
ONUR KONUĞU FUARIN EN DIŞINDA DEĞİL KALBİNDE OLABİLİRDİ
Azerbaycan standında bu yıl konuk ülke olmanın heyecanı gözle görülür bir biçimde yaşanırken, öte yandan konuk ülkeye ayrılan salonun fuarın en dış alanında, ziyaretçilerin uğrak noktası olmayan bir alanda bulunması ise bir güzelliği yine kendi ellerimizle görünmez kılmamızın üzücü örneklerinden biri. Konuk ülke Azerbaycan standı fuarın tam kalbinde yer alabilir, daha çok ziyaretçiye ulaşması sağlanabilirdi. Ev sahibi olarak bu özensizliğimize rağmen Azerbaycan Kültür Bakanlığı tarafından büyük bir özenle hazırlanan stanta Azerbaycan edebiyatının usta kalemlerinin 2000’e yakın eseri Türk okurlarını bekliyor. Bakanlık, gün boyu düzenlediği çeşitli etkinliklerle de günümüz Azerbaycan edebiyatının yaşayan kalemlerini Türk okurları ve yayıncıları ile buluşturuyor. Fuarda bir araya geldiğim Azerbaycanlı dostlara konuk ülke olmaya dair hislerini KARAR okurlarımız için sordum. Cevaplarında gurur da var, Türkiye’de bulunmanın sevinci de. Öte yandan günlerdir fuarda olmalarına rağmen Türk yazarları etrafta görememenin üzüntüsü de...
BURADA OLMAK BİZİM İÇİN BÜYÜK GURUR
Azerbaycan olarak bütün dünya fuarlarına katılıyoruz ancak ilk kez başka bir ülkedeki fuara onur konuğu olarak iştirak ediyoruz. Burada onur konuğu olmak bizim için çok büyük bir gurur, zaten bizim ilk kez böyle bir çalışmayı Türkiye’de yapmaktan başka da bir düşüncemiz yoktu. Bu gerçekleştiği için çok mutluyuz. 25 yayıncı, onlarca yazarla İstanbul Kitap Fuarına katıldık. Müzikten edebiyata kültürümüzü tanıtan birçok programla buradayız. Türkiye’deki kardeşlerimizin Azerbaycan edebiyatını, medeniyetini yakından tanıması için çok güzel bir fırsat oldu. Türkiyeli kardeşlerimiz Azerbaycan kültürüne yakınlar ama bu etkinliker bizi daha da kaynaştıracaktır. Müzikten coğrafyaya, kültürden edebiyata 2000’e yakın kitabımızı burada sergiliyoruz. Klasiklerden modern yazarlara hepsine yer vermeye çalıştık. Azerbaycan ve Türkiye’nin kültür bakanlıklarının iş birliği sayesinde son dört yılda Azerbaycan Türkiye yayıncıları arasında hızla gelişen bir işbirliği var. Ankara’da da Azerbaycan Medeniyet Merkezi açtık, bu çalışma ile de yeni projelere imza atmaya hazırlanıyoruz.
KÜLTÜRÜMÜZÜ ANKARA’DA TANITIYORUZ
Direktörü olduğum Azerbaycan Medeniyet Merkezi, şubat ayında Azerbaycan Kültür Bakanlığına bağlı bir kurum olarak Ankara’da açıldı. İki ülke arasında kültürel ilişkilerin daha güçlenmesi, Azerbaycan kültürünün, edebiyatının ve dilinin tanıtılması amacıyla faaliyet gösteriyoruz. Azerbaycan sanatına ait müzikten dansa, kıyafetten halıya birçok etkinlik düzenliyoruz. Kitap fuarlarına ise ayrı bir önem veriyoruz. Burada Nizami Gencevi’ye adanmış bir kitabı Türkçe yayımladık, onun tanıtımını yaptık. Ayrıca Azerbaycan Masalları kitabımızın tanıtımını da gerçekleştirdik. 29 Kasım-8 Aralık tarihleri arasında gerçekleşecek Ankara Kitap Fuarı’nda da yine onur konuğu olarak yer alacağız. Orada da birçok kitabımızın tanıtımını yapacağız. Ankara’ya da herkesi bekliyoruz.
Samir Abbasov
BUGÜNLERİ UNUTULMAZ BİR KİTAP GİBİ HATIRLAYACAĞIZ
Azerbaycan’ın onur konuğu olması tarihi bir hadisedir, biz Azerbaycan edebiyatını kültürünü bu kadar geniş çapta takdim etmekten gurur duyuyoruz. Azerbaycan’ın en ünlü şairleri, yazarları, edebiyat insanları, bilim adamları fuara katıldılar ve inanıyorum ki medeniyetimizi ve edebiyatımızı tanıtmak için büyük bir fırsat oldu. İki yıl önce Azerbaycan’da Türkiye onur konuğu idi, biz o günleri bir bayram gibi yaşadık, çok sevindik. Türk edebiyatına olan ilgimiz sonsuzdur ve kardeş ülkede bu yıl bazı kitaplar yayınlandı. Onlardan biri Vakıf Samedoğlu’nun İlahi kitabı, Mikayıl Azatlı adlı şairimizin yüzüncü yılında toplu şiirleri, Nizami Gencevi hakkında Rus bir yazarın yazdığı kitaptır. Bu kitaplar Türkçeye çevrildi. Bütün bu çalışmaları Azerbaycan Kültür Bakanlığı, Türk Medeniyeti ve Mirası Vakfı ve Azerbaycan’ın Türkiye’deki Medeniyet Merkezi birlikte gerçekleştirdi. İnanıyorum ki unutulmayacak günler yaşadık, kitapla yaşadık, kitaba döndük ve inanıyorum ki bugünleri unutulmaz bir kitap gibi hatırlayacağız.
Ferid Hüseyn
ÜLKELERİMİZİN YAKINLAŞMASININ KÜLTÜREL YÖNÜ İÇİN SEVİNDİRİCİ
Fuara ilk gelişim değil, sanırım 10’uncu kez katılıyorum. Bu sene tabii bizim için onur konuğu ülke olarak burada bulunmamız gurur verici bir hadise. Bu son yıllarda ülkelerimiz arasındaki yakınlaşmanın kültürel ayağı olarak bizim için sevindirici oldu. Tabii ki bütün organizasyonlarda sorunlar olur, olmasa daha iyi tabii. İlk olduğu için sanıyorum gelecek zamanlardaki diğer bu tür kültürel organizasyonlarda telafi edilecektir. Türkiye’de olmak bizim için her zaman çok güzel, teşekkürler.
Kısmet Rüstemov
MAALESEF TÜRKİYELİ YAZARLARI GÖREMEDİM
Tüyap İstanbul Kitap Fuarı’na sanırım 10’ncu kez katılıyorum. Daha önce yazar dostlarımla gelmiştim. Bu defa Azerbaycan Kültür Bakanlığı’nın daveti ile fuara katıldım. Sağolsunlar, çağdaş edebiyatımızın en önemli isimleriyle birlikte beni de ağırladılar. Fuarda onur konuğu olmak gurur verici ancak maalesef Türkiyeli yazar dostlarımızı göremedim. 4 gündür buradayım, bir tek büyük şair dışında, abimiz Adnan Özer’den gayri kimse ziyaret etmedi. Olsun. Adnan Bey yetti zaten. Ama gönül isterdi fuar kornidatörleri Azerbaycanı onur konuğu olarak fuar alanının merkezine alsınlar. Uluslararası salonda biliyorsunuz, neredeyse hiçkimse olmuyor. Sözüm ona, ne edebiyatçılar, yazarlar, ne de okurlardan beklediğim ilgiyi göremedim. Bütün bunlara rağmen güzel günler yaşadık elbette. Sanırım gelecek yıllarda bu sorunlar çözülür, Türkiye-Azerbaycan edebiyatı gerçek kalem kardeşliği üzerine bir araya gelir. Üstadımız Eli Bey Hüseynzadenin tabiriyle söylersek, “Sözde değil, emelde birlik oluruz”...
Şehriyar del Gerani