Kültür mirasımızı taşıyan kurumlara yeni UNESCO akreditasyonu masada

Kültür mirasımızı taşıyan kurumlara yeni UNESCO akreditasyonu masada

Geleneksel Sanatlar Derneği, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği İstanbul Kültür Yolu Festivali kapsamında gerçekleştirdiğ bir forumda kültürel miras alanında çalışma yapan sivil toplum kuruluşlarına UNESCO’ya nasıl akredite olabilecekleri konusunda rehberlik etti. ICH NGO Forum’un da destek verdiği forumda, listede şu ana kadar 341 unsuru yer alan Türkiye’nin daha çok kültür mirasının kaydedilmesi adına yapılabilecekler masaya yatırıldı.

SALİHA SULTAN

Türkiye’nin UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miras Listesine kültürel miras alanında yaptığı öncü çalışmalar ve gelecekte yapılabilecekler İstanbul’da düzenlenen bir forumda masaya yatırıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen İstanbul Kültür Yolu Festivali kapsamında Geleneksel Sanat Derneği (GSD) tarafından gerçekleştirilen forumda kültürel miras alanında henüz akreditasyonu bulunmayan sivil toplum kuruluşlarına akredite olmaları noktasında yol gösteren konular işlendi. ‘Yaşayan Mirasın Korunmasına Yönelik Yeni Yaklaşımlar ve 2023 UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras : STK’ların Uluslararası Forumu’ başlıklı forum, 1 Ekim’de Sepetçiler Kasrı’nda gerçekleşti.

Forumun açılışında konuşan GSD Başkanı Ahmet Akcan, son 25 yıldır Türkiye’de kültürel miras alanında birçok projeyi hayata geçirdiklerini vurgulayarak, “2010 yılında UNESCO ile başlayan akreditasyon sürecimizi ile diktiğimiz fidan meyvelerini vermeye başladı” diye konuştu. Akcan, forumun akreditasyonu bulunmayan sivil toplum kurumlarına rehber niteliğinde olduğunu ifade ederek, bakanlığa bu konudaki öncü çalışmaları için teşekkür etti. Forumda yer alan SOKÜM STK Forumu (ICH NGO Forum) Başkanı Robert Baron da, forumun sivil toplum kuruluşlarının kendi deneyimini paylaşması açısından önemini vurgulayarak, “GSD bu alandaki çalışmalarda son derece aktif bir rol oynuyor. Müzikten dansa her alanda somut olmayan kültürel mirasın korunması, yüzlerce yıldır devam eden bu değerlerin gelecek nesillere taşınması için çalışmaktalar, kendilerine teşekkür ediyorum” diye konuştu.

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Öcal Oğuz da, “2003 yılında çok derin ve önemli bir tespitte bulunuldu, biz akademisyenler olarak araştırma yapabiliriz, kurumlar olarak yayınlar yapabilir, pekçok konuda kaynak kişi ve alandan veri toplayıp arşive koyabiliriz ama bütünü bunlar kültürel mirası kuşaktan kuşağa aktarmamızı sağlamıyor o zaman bunun yol ve yöntemlerini bulmalıyız. 2003 yılındaki UNESCO sözleşmesinin anlamı budur, binlerce yıllık deneyimimiz kuşaklara ve geleceğe nasıl aktarırız?” ifadelerini kullandı. Oğuz, Türkiye’de 2009’da Bakanlık ile yapılan iş birliği ile sivil toplum kuruluşlarının sürece katılımını sağlayan bir akreditasyon süreci başlatıldığını hatırlatarak, “Kültürel mirası kuşatmak ve aktarmak adına önemli bir çalışma olduğu için UNESCO Türkiye Milli Komisyonu adına bu çalışmada payı olan herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.

Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü Selim Terzi de konuşmasına unvanını taşıdığı müdürlüğün bir yıl kadar önce kurulduğunu aktararak, “Genel müdür olduktan sona somut olmayan kültürün ne kadar değerli olduğunu çok çok daha iyi anlama fırsatı buldum.
Yapılan iş sadece Türkiye’nin değil dünyanın geleceğine de daha da güzel, umutlu bakacağımız işleri yapmamız gerektiğini hissettiriyor. Bu anlamda sivil toplum kuruluşları ile yapacağımızı çalışmaları çok önemsiyoruz” dedi. Terzi, Türkiye’nin UNESCO’ya akredite olan 9 sivil toplum kuruluşunun olduğunu aktararak, bunu artırmak istediklerini söyledi. Terzi son alarak, Türkiye’nin uluslararası envanterde 341 unsurunun yer aldığının altını çizerek, “Somut olmayan mirasımız konusunda çok iyi bir hikaye yazmak, o iyi hikayenin kahramanları arasında yer almak istiyoruz” diye konuştu.

dgsdg.jpg

‘BİZİM KÜLTÜRÜMÜZ TÜM İNSANLIĞA AİT’

Forumda konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu da, kadim medeniyetlerin beşiği olan Türkiye’nin çok katmanlı bir kültürel yapısı olduğunu dile getirerek, şunları söyledi: “Bu kültürel mirası aktarmak bizim en büyük sorumluluğumuz. Bu unsurları toplumların kimliğini ve aidiyet duygusunu oluşturan en temel unsurlar olarak görüyoruz. UNESCO bunların korunması için atılmış en önemli adımlardan birisi, Türkiye olarak bu sözleşmeye imza atan bir ülke olmaktan gurur duyuyoruz.” Bu konuda sivil toplum kuruluşlarına önemli bir rol düştüğünü vurgulayan Mumcu, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu kuruluşlar yerel kültürlerin yaşatılmasında , farkındalığın artırılmasında ve uluslararası işbirliklerinin geliştirilmesinde önemli bir role sahiptir. Bu etkinliğinde böyle bir rolü olacaktır. Bu çalışmalar kültürel mirasın yalnızca bize ait olmadığını tüm insanlığa ait olduğunu bir kez daha hatırlatmakta. Türkiye kültürel mirasın korunması ve sürdürülebilirliğinde lider bir rol üstlenmektedir, bu çalışmalar yeni perspektifler geliştirmesinde etkili olacaktır.”

Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN