Usta tiyatrocu Müjdat Gezen'in 70'inci sanat yılı etkinliğine katılan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sanatın ve sanatçının değerini bütün toplumun her katmanının bilmesi gerektiğini belirtti. Sanatçının önem kazandığı her toplumun gelişmiş bir toplum olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Gönül ister ki Türkiye’nin bu kabus atmosferinde her siyasetçi zamanın belirli bir dilimini sanatçıya ayırabilsin. Ama maalesef böyle bir ortam hemen hemen son 20 yıldır hiç yaratılmadı" dedi.
Müjdat Gezen’in sahneye adım atışının 70. yılı, Cemal Reşit Rey Konser Salonunda etkinlikle kutlandı. Moderatörlüğünü İlker Ayrık’ın yaptığı etkinliğe Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ ve çok sayıda davetli katıldı.
'SANATÇILARLA KONUŞULABİLECEK ORTAM YARATILMADI'
Etkinlikte konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, sanatın ve sanatçının değerini bütün toplumun her katmanının bilmesi gerektiğinin altını çizerek, şunları söyledi:
"Bizi güldüren sanatçı’ olarak tanıttılar ama izlerken duygulandığımız anlar da oldu. Dolasıyla sanatçı bizi güldüren, ağlatan, bizi düşündüren değerli bir insandır. Dolayısıyla sanatın ve sanatçının önem kazandığı her toplum, bir anlamda gelişmiş bir toplumdur. Gönül ister ki Türkiye’nin bu kabus atmosferinde her siyasetçi zamanın belirli bir dilimini sanatçıya ayırabilsin. Sanatçılarla oturup konuşabilsin. Onlarla dertleşebilsin. Ama maalesef böyle bir ortam hemen hemen son 20 yıldır hiç yaratılmadı. Böyle bir ortama toplumun da ihtiyacı var. Siyasetçilerin de ihtiyacı var. Böyle bir ortamı yaratmak dileğiyle hepinize şükran borçluyum. Hepinize teşekkür ederim. Bizi güldüren, zaman zaman ağlatan Müjdat Gezen’e de hepinizin huzurunda saygılarımı sunuyorum."
'HALKA ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM'
Sanat hayatında jubile yaptığını söyleyen Müjdat Gezen, şu açıklamayı yaptı:
Hani bir kaydırak vardır ya çocuk parklarında, küçük çocuklar o merdivenleri dakikalarca çıkar, sonra o kaydıraktan bir iner, bir iki saniyede biter. Ben o kaydırağın tam başındaki adamım şimdi. Oradan inişe böyle hızla geçiyorsun. Yoruldum, dinleneyim. Öğrencilerimle oyun koyarım sahneye, onlar oynarlar. Ben seyrederim, yazarım, onlar oynarlar ama, artık sahneye çıkacak gibi hissetmiyorum kendimi. Bu gece kızımla beraber en son oynadığımız oyun, baba-kızdan bir bölüm oynuyoruz. Sonra hadi bana eyvallah. Ustalara, bana emeği geçen herkese, bu halka çok teşekkür ediyorum. Bu zor bir meslek, çileli bir meslek. Çilesini de çektik, sefasını da sürdük. Şimdi artık dinlenme zamanı. Gün gelir bir dizide oynarız, bir şey yaparız ufak ufak. Ama bu yorgunlukla biraz da dinlenmek istiyorum."