Orta Doğu Teknik Üniversitesi önderliğinde yürütülen bir çalışma tıp tarihinde devrimsel bir buluş olarak görülüyor. En az 6 ayda eski haline dönebilecek kırık kemikler, kök hücre kullanılarak üç boyutlu yazıcıyla üretilen yeni nesil implantlar sayesinde 6-8 hafta içinde iyileşiyor.
Türkiye’de her geçen gün bilim ve sağlık alanında önemli bir gelişme yaşanıyor. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öncülüğünde yürütülen bir çalışma da onlardan biri. ODTÜ Kimya Bölümü Öğretim Üyesi ve ODTÜ Biyomalzeme ve Doku Mühendisliği Merkezi (BIOMATEN) Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nesrin Hasırcı, merkez olarak biyomalzeme ve doku mühendisliği alanında yürüttükleri, hastaya özel implant üretimi konusundaki araştırmalarını ve ortaya koydukları devrim niteliğindeki buluşlarını anlattı. Normalde bir kemik kırığının en az 6 ayda eski halini alabildiğini, ancak yeni geliştirilen kök hücre ve üç boyutlu basım yöntemiyle üretilen implantlar sayesinde çok daha kısa sürede iyileşme sağlandığını ifade eden Hasırcı, geliştirdikleri implantları tavşanların bacak kemiklerine uyguladıklarında başarı sağladıklarını söyledi. Hasırcı “İmplante edilmeden önce de tavşan kök hücrelerini, geliştirdiğimiz üç boyutlu implantlara ekledik. Kök hücre eklenmiş örnekler ile eklenmemiş kontrol grupları arasında kıyaslama yaptık. Gözlemlerimiz şöyle oldu; geliştirdiğimiz malzemeler, 4 hafta içinde kemik gelişimini çok artırıyor, 8 hafta içinde yeni kemik oluşumu neredeyse tamamlanıyor. Yani implantla kemik birbirine kaynıyor. Kemik ile implant birleşince de mekanik gücü neredeyse sağlam kemik kadar iyi hale geliyor” diye konuştu. Hasırcı, çalışmalarının İngiltere’deki Royal Society Chemistry’nin Biomaterials Science dergisinde yayımlandığını da sözlerine ekledi.
Özellikle kırılan kemiğin iyileşmesinin zor olduğunun ve uzun sürdüğünün altını çizen Hasırcı, bu nedenle vücutla uyumlu, yan etki göstermeyecek ve kemik dokusunun da yenilenmesini sağlayabilecek ortopedik implanta ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Hasırcı, genellikle metalden yapılan kemik plakalarının vücut içinde paslanabildiğini, bu nedenle irritasyon ve inflamasyona ve ayrıca implantın gevşemesine yol açabildiğini kaydetti. Isıyı hızla iletmeleri nedeniyle metal implantların, iyileşme tamamlandıktan çok sonra bile hastaya rahatsızlık verebileceğine dikkati çeken Hasırcı, ayrıca vücutta kalıcı olan metal implantların, çocuk hastaların gelişmelerine ayak uyduramadıkları için belli aralıklarla değiştirilmeleri gerektiğini vurguladı.
Çalışmalarının BIOMATEN’in, ODTÜ Kimya, Biyolojik Bilimler ve Biyoteknoloji bölümlerinin yanında, Yeditepe Üniversitesi, Haliç Üniversitesi ve Acıbadem üniversitelerinden öğretim üyelerinin katkılarıyla interdisipliner olarak yürütüldüğünü belirten Hasırcı, araştırma grupları olarak kendilerinin geliştirdiği biyobozunur kompozit malzemeler ile hastaya özgü kemik desteklerini doku mühendisliği yöntemiyle yaptıklarını ve kemik dokusu oluşturduklarını açıkladı.
HER HASTAYA ÖZEL GELİŞTİRİLİYOR
Prof. Dr. Nesrin Hasırcı, çalışmalarının önemini şöyle anlattı: “Hastaya özel bir kemik implantı geliştiriyoruz. Örneğin kafatası gibi yuvarlaklığı olan hasarlarda veya çok büyük kemik kayıplarında kullanılmak üzere, özel şekilli kemik implantlarını biyobozunur malzemelerden üç boyutlu basımla ürettik. Burada metal hiçbir malzeme kullanmadık. Bu nedenle hiçbir dedektörde uyarı sesi vermeyen, hastanın dokularına ısı iletmeyen ve vücutla tam uyumlu bir malzeme geliştirmiş olduk. Bu implantlar, seçtiğimiz ve geliştirdiğimiz malzemeler sayesinde vücutta zamanla emiliyor ve vücuttan atılarak geride hiçbir iz bırakmıyor. Yeni doku o bölgede oluşurken, geliştirdiğimiz polimerik malzeme kendi kendine eriyor ve yok oluyor. Dolayısıyla vücutta 3-5 yıl sonra yabancı hiçbir cisim ya da madde kalmıyor.”