Gazze'de 471 gün sonra gelen ateşkes sonrası ilk kez patlama sesi olmayan bir gecenin ardından bombasız bir güne uyanıldı. Enkaz halindeki evlerine dönenler, 'Katliam yok, çocuklar korkusuzca uyudu' sözleriyle buruk sevinçlerini dile getirdi. Dünya Bankası ve BM'ye göre, 350 yıl geriye giden Gazze'nin toparlanması zaman alacak.
MORGUN KAPISINA KİLİT VURULDU
Tel Aviv ve Hamas arasında ateşkes ve esir takası anlaşmasının ardından katliam silahları susunca, Gazze'de kadın ve çocuklar ilk kez rahat uyudu. Filistinliler, bombardımansız geçirdikleri ilk geceyi sosyal medya hesaplarından paylaştı. Yusuf Hamada, "Gazzeli çocukların korku veya bombardıman olmadan uyuduğu ilk gece. Allah'a şükürler olsun" derken, Ebubekir Abid "Hastane morgu ilk kez kilitli. Artık ceset yok ve yere sıçrayan kan ve korkunç sahneler yok" ifadelerini kullandı.
GAZZE 350 YIL GERİYE GİTTİ
Cibaliye Mülteci Kampı, Safveti ve Beyt Lahiya bölgelerine dönen Filistinliler, bölgede büyük yıkımla karşılaştı. Ancak ilk kez yakınlarını kaybetmedi ve hastanelerin morgları önünde beklemek zorunda kalmadı. Ateşkesin ilk gününde 630'dan fazla insani yardım TIR'ı Gazze'ye ulaştı. Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler, ateşkes devam etse ve üçüncü aşama da başarılı olsa bile; Gazze ekonomisinin 350 yıl geriye gittiğini ve enkaz kaldırma işleminin bile 21 süreceğini açıkladı.
ESİR TAKASINDA ‘MEDENİYET’ FARKI
İlk rehine takasıyla serbest bırakılan 3 İsrailli ve 90 Filistinli mahkum, sevinç gözyaşlarıyla karşılandı. Hamas, İsrailli üç kadını hediyeler vererek uğurlarken, rehinelerin sağlıklı ve mutlu oldukları gözlendi. 69’u kadın, 20’si çocuk 90 Filistinli mahkumun ise bitkin halleri dikkat çekti. Serbest bırakılan mahkumlardan Rağad Amru “Cezaevi çıkışında saçımızdan, başörtümüzden sürüklendik” dedi.
GAZZE’DE SEVİNÇ VE HÜZÜN BİR ARADA
471 gün boyunca acımasız bombardımanların hedefi olan Gazze’de bir kişi “ilk defa irkilerek uyandığıma inanamıyorum” diyerek sevincini dile getirdi. Ancak evlerini yerle bir olmuş bulan on binlerce Gazzeli için sevinç yerini hüzne bıraktı. 15 aydan fazla süren saldırılar bölgeyi enkaza çevirirken 350 yıl öncesine geri götürdü.
Pazar sabahı İsrail ve Hamas arasındaki ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından Gazze’de başlayan kutlamalar, Filistinlilerin evlerinden geriye kalanlara dönmeye başlamasıyla yerini kısa sürede üzüntüye bıraktı. Ateşkeste ilk aşamanın bir bölümünde, İsrail güçlerinin yoğun nüfuslu bölgelerden çekilmesi ve yerinden edilen binlerce Filistinlinin evlerine dönmesi öngörülüyor. Ancak pek çok Filistinli pazar günü Gazze’ye döndüklerinde evlerinden geriye pek de bir şey kalmadığını gördü. 15 ay boyunca hava, kara ve denizden insanlık dışı saldırılar Gazze’nin büyük bir bölümünü enkaza çevirdi. İsrail’in bombardımanı ve kara operasyonları tüm mahalleleri, kararmış bina kabukları ve her yöne uzanan enkaz yığınları ile moloz yığınlarıyla kaplı bir çöplüğe dönüştürdü. Uluslararası uzmanlar, Han Yunus’un Gazze’deki tüm yerleşimler arasında en ağır yıkıma uğrayan şehir olduğunu belirtiyor. İşgal güçleri, Hamas’a karşı dört ay süren ve Gazze’deki en uzun kara operasyonu olan şiddetli bir çatışmanın ardından pazar günü şehirden çekildi. Ana yollar kazılmış, kritik su ve elektrik altyapısı harabeye dönmüş durumda. Şeridin kuzeyinde de benzer manzaralar vardı. Cibaliye bölgenin en büyük mülteci kampına ev sahipliği yapıyor ve buradaki yapıların çoğu dümdüz edilmiş durumda. Ancak enkaza dönen evler, altyapı ve hastanelerin yarattığı hayal kırıklığı bir yana, uzun süredir ilk kez bombalarla uyanmamanın sevinci de vardı. Bir Filistinli BBC’ye yaptığı açıklamada “İlk kez irkilerek uyanmadığıma inanamıyorum” diye duygularını dile getirdi. Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre, İsrail saldırılarında 47 bine Filistinli öldürüldü. Gazze nüfusunun yaklaşık yüzde 90’ı, çoğu birkaç kez olmak üzere, yerinden edildi. Avrupa Birliği, BM ve Dünya Bankası geçen yıl mart ayında yayınladıkları Geçici Hasar Değerlendirme raporunda Gazze’nin kritik altyapısının yeniden inşasının maliyetini 17.9 milyar euro olarak açıkladı. Geçen yıl ekim ayında ise BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı, İsrail ablukasının devam etmesi halinde Gazze ekonomisinin savaş öncesi seviyelere dönmesinin 350 yıl alabileceği uyarısında bulundu.
HAMAS: DİRENİŞ AHLAKI İLE İSRAİL BARBARLIĞININ FARKI ORTAYA ÇIKTI
Hamas, Gazze’de ateşkes ve esir takası kapsamında serbest bırakılan Filistinli ve İsrailli esirlerin durumu karşılaştırıldığında “direniş ahlakı ve İsrail barbarlığı” arasındaki büyük farkın ortaya çıktığını belirtti. Açıklamada, İsrailli esirler ruhsal ve bedensel açıdan sağ salim teslim edilirken, Filistinli esirlerde bitkinlik ve ihmalin göze çarptığına dikkat çekildi. Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail ile varılan ateşkes ve esir takası anlaşmasının birinci aşaması kapsamında dün 3 İsrailli kadın esiri Kızılhaç ekibine teslim etmişti. Hamas ve İsrail arasında varılan karşılıklı esir takası mutabakatı kapsamında 90 Filistinli çocuk ve kadın esir, geceleyin işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Ofer Askeri Cezaevinden serbest bırakılmıştı. Serbest bırakılan İsrailli Emily Damari’nin annesi Mandy Damari, kızının sağlık durumunun beklediklerinden daha iyi olduğunu söyledi. Damari, kızı serbest bırakıldığı için hayatını geri kazandığını ve dünyanın “en mutlu kızı olduğunu” kaydetti. Serbest bırakılan Filistinli Rağad Amru ise, İsrail güçlerinin Filistinli kadınları serbest bırakmadan hemen önce saçlarından sürükleyerek darp ettiğini söyledi. 23 yaşındaki Rağad Amru, “Öğle vaktinde hapishane müdür yardımcısı geldi, saldırgan ifadelerle ‘Beni bir daha denemeyin, herhangi bir şerî (tesettürlü) elbise giymeniz yasak’ dedi ve sonrasında darp, küfürler ve saatlerce süren sorgu başladı.” dedi. Ofer Hapishanesi’nde yarı çıplak vaziyette darp edildiklerini ve hakarete uğradıklarını anlatan Amru, ardından yanlarına durumları çok kötü halde olan bir grup Filistinli çocuğun getirildiğini ifade etti. -AA
