CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuşuyor.
CHP Grup Toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Medyamız en modern altyapıya sahip ama bizim sesimizi ve nefesimizi yansıtmıyor. İlimde, sanatta, kültürde hep benzer sıkıntılarla karşı karşıyayız. Fikri iktidarımızı hala tesis edemediğimiz kanaatindeyim" sözlerine cevap verdi. Kılıçdaroğlu, "Sayın Erdoğan senin iktidarın Orta Çağ fikri bile değil, sen ondan bile geridesin" dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, toplantı öncesinde gazeteci yazar Bekir Coşkun'u sonsuzluğa uğurladıklarını ifade etti.
Bekir Coşkun'un kalemini satmayan yiğit bir gazeteci olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Coşkun'un, "düşündüğünü şiir tadında yazan" bir gazeteci olduğunu söyledi.
"BEKİR COŞKUN BU YAZI BİLDİ AMA GELECEK YAZI BİLEMEDİ"
Kılıçdaroğlu, "Bekir Coşkun, belli çevreleri ürküten bir gazeteci. Adaletten, haktan, hukuktan yana olan bir gazeteci. Sadece insan haklarını değil, canlı olan herkesin hakkını ve hukukunu savunan bir gazeteci. Ağacın, kuşun, kedinin, köpeğin, her şeyin korunması gerektiğini söyleyen bir gazeteci. Urfa'dan İstanbul'a, Ankara'ya yolculuğu güzel bir yolculuktur aslında. Urfa'nın kültürünü asla unutmayan bir gazeteci. Son yazısında Urfa'nın hoyratına benzer bir dörtlüğü vardı. Şöyle diyordu: 'Yazarım yazı bilmem. Bu yaz böyle geçti, gelecek yazı bilmem.' Evet, bu yazı böyle geçirdi ama gelecek yazı bilemedi." diye konuştu.
Coşkun'a Allah'tan rahmet, yakınlarına ve basın camiasına başsağlığı dileyen Kılıçdaroğlu, Coşkun'un bütün yazılarının miras kaldığını, onun beklentilerini yaşatmanın herkesin ortak görevi olduğunu dile getirdi.
ERSİN TATAR'A TEBRİK
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde hafta sonu gerçekleşen seçimde cumhurbaşkanı seçilen Ersin Tatar'ı tebrik eden Kılıçdaroğlu, "Demokratik bir yarış gerçekleşti. Sayın Ersin Tatar cumhurbaşkanlığına seçildi. Kendisini hem Twitter üzerinden hem de doğrudan telefonla kutladım. Başarılarının sürekli olması hepimizin ortak arzusu. Umuyoruz ve diliyoruz, Kıbrıs'ın tanınması konusunda çok daha geniş, köklü bir çabayı hayata geçirir. Kıbrıs'a barışın ve demokrasinin gelemesini sağlayan kişi rahmetli Bülent Ecevit. Bu vesileyle Ecevit'i de saygıyla, sevgiyle, hürmetle anmak hepimizin ortak görevi." dedi.
19 Ekim'in Muhtarlar Günü olduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, muhtarların hakkını ve hukukunu savunmanın CHP'nin görevi olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, 82 değişik kanunda 354 maddenin muhtarlarla ilgili olduğunu, hiçbir muhtarın bunları bilmediğini, kendisinin de hiçbir siyasinin de bunları bilmediğini ifade etti.
"Muhtarlar için neden tek, özgün bir kanun çıkarılmaz?" sorusunu yönelten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Biz bununla ilgili bir çalışma yaptık. Çalışmamız da hazır. Eğer diğer siyasi partiler de 'evet' derse muhtarların hakkını, hukukunu özel bir yasada düzenleyelim ve bu özel yasada yer alsın. Belediye başkanlarının, milletvekillerinin var da niye muhtarların yok. Üstelik muhtarlar gerçek anlamda demokrasiyi temsil eden kesim. Hiçbir siyasi partiye üye değil. Adıyla sanıyla çıkıyor, 'şunları yapacağım bana oy verin' diyor. Oyunu alıyor, geliyor koltuğuna oturuyor. Muhtarlık seçimleri birinci sınıf demokrasiyi andırır. Aynı zamanda muhtarlarla ilgili olarak bir bütçenin de olması gerekir. Bütün muhtar kardeşlerime söylüyorum: Gördüğün her siyasiye söyle, 'Neden bizim bütçemiz yok kardeşim'. Belediyenin bütçesi var, başkan seçimle geliyor. Hizmetse ben de hizmet ediyorum. En azından evinde yiyeceği olmayana ben yardım edeyim. Sosyal yardımlar politik olarak dağıtılacağına, sosyal yardımların muhtarların eliyle dağıtılması lazım. Bir mahallede, köyde kimin yoksul olup olmadığını, kimin ihtiyaç sahibi olup olmadığını en iyi muhtar bilir. Niye devre dışı tutuyorlar? Yine aynı şekilde muhtar tek başınadır. Bir yere gittiği zaman muhtarlığı kapatmak zorundadır. Oysa muhtar olmadığı zaman, bürokratik işleri yapabilmesi için bir kişinin görevlendirilmesi lazım. Bizim bazı belediyelerimiz bu görevlendirmeleri yapıyor. Bunun yasal anlamda gerçekleşmesi lazım."
HATAY'DAKİ ORMAN YANGININA MÜDAHALE EDEN BELEDİYELERE TEŞEKKÜR
Kılıçdaroğlu, Hatay'daki orman yangınlarına belediyenin de müdahale ettiğini belirterek Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'a teşekkür etti. Bu yangınların söndürülmesinde katkı veren Mersin, Adana, Gaziantep, Osmaniye ve Kahramanmaraş belediye başkanlarına da teşekkür eden Kılıçdaroğlu, bunu söylerken siyasi parti ayrımı yapmadıklarına işaret etti. Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay'da evleri yanan ailelere yardımda bulunulduğunu ve yangında zarar gören içme suyu isale hattının yapıldığını da anlattı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk gençliğinin fikri, vicdanı ve irfanı hür olmasını istediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, bu çerçevede genç kuşakların yetiştirildiğini, Nobel ödülleri alındığını, sanatın ve kültürün geliştirildiğini, bazı üniversitelerin de dünyada söz sahibi olabildiğini belirtti.
"SENİN FİKRİN ORTA ÇAĞ FİKRİ BİLE DEĞİL"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Fikri iktidarımızı hala tesis edemedik." dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Erdoğan, senin fikrin Orta Çağ fikri bile değil, sen ondan bile geridesin. Fikri iktidarda ahlak, erdem, bilgi, istişare lazım. Bir kişinin fikrinden değil, milyonların fikrinden söz ediyoruz. Sen kendi iktidarını korumak için 'Nasıl olur da 83 milyon benim söylediğimi tekrar ettiğinde ve 83 milyonun çocukları okula gittiğinde, 18 yaşına geldiğinde bunların tamamı bana oy verdiğinde fikri iktidar gerçekleşmiş olur...' Böyle bir dünya yok, Orta Çağ'da bile yoktu. 4+4+4'ü getirdin, şimdi 'Eğitimde reforma ihtiyacımız var.' diyorsun. Her bakan geldiğinde yeni bir reform yaptı. Ne oldu sonuç? Düşlediği eğitim sistemini ve fikri iktidarı gerçekleştirme şansı kocaman bir sıfırdır ama haberi bile yok. Hürriyete karşı olan birisinin fikri, vicdanı, irfanı hür insan istediğini duydunuz mu? Hürriyete karşısın sen."
"BUGÜN ÖĞRENCİLER İNTERNETE GİREMİYORSA BUNUN SORUMLULUĞU KİMDE?"
Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin eğitimin sorunlarına yönelik çözüm önerilerinin hayata geçirilmesini istedi. Türkiye'de 3 milyon 37 bin öğrencinin internete girememesinin sorumlusunu soran Kılıçdaroğlu, "Türk Telekom'u götürdün Hariri ailesine peşkeş çektin, internete yatırım yapmadılar, kar elde ettiler. 'Borçları ödemiyorum.' dediler. Bugün öğrenciler internete giremiyorsa bunun sorumluluğu kimde?" dedi.
Kılıçdaroğlu, öğretmenlere ve ihtiyaç sahibi ailelere bilgisayar dağıtılması gerektiğini yineleyerek "Fatih Projesi'ndeki paralar nereye gitti? Ahkam kesiyor bir de, insanda biraz sıkılma olur. 'Para yok.' Tonlarca para var ama öğretmene, ihtiyaç sahibi aileye yok." ifadelerini kullandı.
Düşük gelirlilere ve bütün öğretmenlere ücretsiz internet öneren Kılıçdaroğlu, "Bunları dinlemiyor beyefendi, 'Fikri iktidarımızı hala tesis edemedik...' Daha çok beklersin. O gençler, 2023'te sandığa gelecekler, kimden hesap soracaklarını hep beraber göreceğiz. O çocuklara nasıl bir Türkiye bıraktığını her beraber göreceğiz. Onların hakkını hukukunu nasıl yediğini, o çocuklar senden de benden de iyi biliyorlar." görüşünü savundu.
"17 YILDA 489 MİLYAR DOLAR TEFECİLERE FAİZ ÖDEDİLER"
Kılıçdaroğlu, "17 yılda 489 milyar dolar tefecilere faiz ödediler. 464 Osmangazi Köprüsü demek. Bu para nereye gitti? Tefeciye gitti. Beylerin fikri iktidarında tefeciye, bizim fikri iktidarımızda böyle bir şey yoktur; alın teri, emek, ücret, kalkınmak, bilgi, ahlak, adalet değerlidir." diye konuştu.
Bu tutarla 4 bin şehir hastanesi yapılabileceğini de belirten Kılıçdaroğlu, "Her bir vatandaş için, Vali 'Beni nasıl tanımazsın, o zaman dükkanını kapatın.' diyor ya, o vatandaş da dahil olmak üzere, 48 bin 732 lira ödenebilirdi. Aile başına ise 165 bin 689 lira ödenirdi. Bu paralar tefeciye gitti." ifadelerini kullandı.
"BAHÇELİ'YE YÜREKTEN TEŞEKKÜR EDİYORUM"
Kemal Kılıçdaroğlu, MHP tarafından başlatılan "Askıda Ekmek Kampanyası"na ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:
"Projeye bakın, ne proje ama. Çağ açan bir proje. Bizim fakirliğimizi, bu iktidarın 18 yıl sonunda bizi getirdiği rezilliği bundan daha iyi dünyaya anlatamazsınız. O nedenle Sayın Bahçeli'ye yürekten teşekkür ediyorum. Kuru soğana mahkum ettiniz. 21. yüzyıldan söz ediyorum. 83 milyon, bir avuç tefeciye hizmet eder hale geldik. Beyler tefecilere milyar dolarları yağdırırken, işinden olan adama 'Sana ayda 1168 lira vereceğim. Günde 39 lira. Krallar gibi yaşayacaksın.' diyor. Bunlarda vicdan var mı? Açlık sınırı 2448 lira. Açlık sınırının altında milyonlar var."
Çubuk'tan partisinin sosyal yardım ekibini arayan bir annenin yaşadıklarını paylaşan Kılıçdaroğlu, bu annenin evinde yiyecek bulunmadığı için 2 aylık bebeğine bakamayacak durumda olduğunu söylediğini aktardı. Kılıçdaroğlu, söz konusu anneye yardımda bulunduklarını belirterek "Bu, bize ulaşan bir kişi, böyle milyonlar var. Saraydaki zevat ve onun beslemeleri bunu asla bilmezler. Onların halkla, vatandaşla, çiftçiyle, esnafla, emeklilikte yaşa takılanlarla, muhtarlarla hiçbir ilgileri yoktur. Onlar saray gözlüğünden bakıyorlar dünyaya." diye konuştu.
"EVLATLARIMIZ GELECEKLERİNİ YURT DIŞINDA ARIYOR"
Kemal Kılıçdaroğlu, genç kuşağın geleceği Türkiye'de değil yurt dışında aradığını savunarak yapılan bir anketi anlattı. Mayıs ayında gençlere yöneltilen "İmkanınız olsa yurt dışına yerleşip orada yaşamak ister misiniz?" sorusuna Türkiye genelinde yüzde 62,5'inin "evet" yanıtını verdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "AK Parti'li gençlerin yüzde 47,3'ü de 'İmkanımız olsa yurt dışına giderdik.' diyor. Bu tablonun sorumlusu kim?" diye sordu.
Kılıçdaroğlu, eylülde yapılan gençlik araştırmasındaki "Size kalıcı olarak başka bir ülke vatandaşlığı verilirse Türkiye'yi terk edip o ülkeye yerleşmeyi düşünür müsünüz?" sorusuna yüzde 64'ün "Evet terkederim." karşılığını verdiğini belirterek, "Böyle bir gençlik yetiştirdiler. Beka sorunu, beka sorunu... Bundan daha büyük beka sorunu olur mu? Bizim yetiştirdiğimiz evlatlarımız geleceklerini yurt dışında arıyorlar. Erdoğan'ın ve beslemelerinin sayesinde arıyorlar." sözlerini sarf etti.
Üniversiteyi bitirmiş, taşı sıksa suyunu çıkaracak gençlerin yıllardır işsiz olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bunlarda ahlak var mı Allah aşkına? Ben konuşunca rahatsız oluyorlar, zaten rahatsız olun, önlem alın diye konuşuyorum. Türkiye'yi 18 yılda bu hale getirdiler." değerlendirmesinde bulundu.
"KORKUDAN SUUDİ ARABİSTAN'A BİR ŞEY SÖYLEYEMİYORLAR"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Suudi Arabistan'ın Türk mallarına ambargo uyguladığı" yönündeki söylemleri anımsatarak, "Korkudan bir şey söyleyemiyorlar. Bunlar İstanbul'un ortasında, konsoloslukta adamı doğradılar, ceset dahil hepsini aldılar, uçaklarına bindiler ve gittiler. Bir şey söyleyemedin. Cezayı kim çekiyor? Erdoğan çekse, 'Cezasını çekiyor, tamam.' derim. Bu ülkenin sanayicisi, üreticisinin ne günahı var? Senin izlediğin politika yüzünden fatura onlara çıkıyor. Bütün bunlara rağmen 23 Eylül'de 'Suudi Arabistan milli günü kutlu olsun.' diye havaalanlarına afiş asılıyor." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın erken seçime yönelik, "Bunlar kabile devletlerinin yaptığı işlerdir." sözlerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Sen Kızılderili kabile reisinin dünya siyaset tarihine giren açıklamalarını acaba okudun mu? Biz kabile devletinden daha da gerideyiz, adam bunun farkında değil. Gelenek, görenek, anayasa, adalet kaldı mı? Hayır. Keşke kabile devleti konumunda olsaydık, hiç değilse oturur tartışırdık. Devletin bütün çivilerini söktüler. Sen anayasayı ihlal eden, 'Anayasa Mahkemesi kararını uygulamıyorum.' diyen adamı yakında Yargıtaya veya Anayasa Mahkemesine üye yapacaksın. Yalandan fikri iktidar olunmaz; önce dürüst, ahlaklı, herkesin düşüncesine saygılı olacaksınız. 18 yıldır söylüyor, geldiğimiz noktada söylediklerinin tamamının yalan olduğu çıktı ortaya."
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
İbni Haldun Üniversitesi'nin külliye açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şöyle konuşmuştu:
"Gerçek iktidarın fikri iktidar olduğunu gayet iyi biliyoruz. Şahsen bu konuda kendimi biraz mahzun hissediyorum. Samimi bir muhasebeyle geçtiğimiz 18 yılda her alanda, tarihi eserlere ve hizmetlere imza attığımızı ama eğitim ve öğretimde, kültürde arzu ettiğimiz ilerlemeyi sağlayamadığımızı düşünüyorum. Medyamız en modern altyapıya sahip ama bizim sesimizi ve nefesimizi yansıtmıyor. İlimde, sanatta, kültürde hep benzer sıkıntılarla karşı karşıyayız. Fikri iktidarımızı hala tesis edemediğimiz kanaatindeyim."