CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ülkenin yönetilemez bir duruma geldiğini belirterek MHP lideri Devlet Bahçeli'ye 'seçim' çağrısı yaptı: Ülkeyi seviyorsan 'yeter artık' de ve Türkiye'yi seçime götür.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye seslenerek, "Ülkeyi seviyorsan 'yeter artık' de ve Türkiye'yi seçime götür" açıklamasını yaptı. Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı ile bir tartışma ortamımız olursa, Zoom üzerinden de, stüdyoda da olur. Ben Trump kadar cesur olacağını düşünmüyorum. Ama Trump yapacaksın derse, Erdoğan mecburen yapar" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KRT’de İnan Demirel, Akif Beki ve Yavuz Oğhan'ın sorularını yanıtladı.
"ÜLKEYİ SEVİYORSAN TÜRKİYE'Yİ SEÇİME GÖTÜR"
Kılıçdaroğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli’ye çağrı yaparak, "Aç olan binlerce çocuk, çöp konteynerlerinden geçinen binlerce insan var. Ülke yönetilmiyor. Bu ülkenin kurtuluşu bir an önce seçime gitmektir. Bunu kime söylüyorum? Sayın Bahçeli'ye söylüyorum. Bu ülkeyi seviyorsan çık kardeşim yarın sabah de ki 'Yeter artık'... Türkiye'yi seçime götür. Sorumluluk sahibi insanlar bu ülkeyi yönetirler" dedi.
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Katar Emiri ile ilgili görüntüleri için, "Bir ülkenin Devlet Başkanı bu pozisyonda olmamalı. Saygısızlık yapsın demiyorum ama bu saygının sınırlarını aşan bir davranış türü. Biraz ezik. Bir şeyler talep etmeye gelen, o talebin kabul edilmesini isteyen ruh halini görüyorsunuz o fotoğrafta. Gidecek başka yeri yok çünkü. Oraya para almaya gidiyorsunuz. Adam verir mi, vermez mi bilmiyorum. Rusya'ya, Amerika'ya, Azerbaycan'a gidersiniz anlarım ama Katar'a niye gidersiniz, anlamıyorum. Bu eğilme tartışması değil, fotoğraftaki ruh hali beni rahatsız etti. Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı'nın teslim olmuş hali beni rahatsız etti. Karşıdaki kişinin hiç umurunda bile değil. Kolundan çekiyor hatta, bırak bunları der gibi. Türkiye Cumhuriyeti devletini yöneten bir kişinin bu pozisyona düşmemesi gerek. Mitingde açıklama yapıyor... Bırak şimdi bunları. Papazı teslim ettin. Aptal olma diye mektup yazan adamın yanına gittin. Devletlerde mütekabiliyet diye bir kural vardır. Size ne yaparlarsa aynı cevabı verirsiniz. Amerika'da Rus Büyükelçi'nin arabasına ceza yazıldıysa, Moskova'da da Amerikalıya ceza yazılır. İçerde vatan, millet, gidiyorsunuz ama dışarıda ne yaptığınız ortada" diye konuştu.
"AÇIKLANAN RAKAMLAR DOĞRU DEĞİL DİYE BİR BİLGİYE ULAŞTIK"
"2019'da bir Bilim Kurulu oluşturulmuştu, Sağlık Bakanlığı'nın bir yayını da vardı, pandemi dolayısıyla alınacak önlemleri içeren bir kitap basılmıştı. Normalde bu tür olaylar için bir kurul varsa, akademik ve bilimsel kurulsa, kurul değerlendirme yapar, sözcü de kamuoyuna açıklama yapar. Toplum da bu açıklamalardan tatmin olur. Açıklamaları sayın Bakan yaptı, hepimiz bilgileri doğru paylaştığı için teşekkür ettik. Fakat bir süre sonra açıklanan rakamlar doğru değil diye bir bilgiye ulaştık. Belediyelerden, defnedilen cenazeler için rakam aldık, o rakamlar da bakan beyin açıkladığı rakamlarla aynı değildi.
Ben bir Milletvekili arkadaşımı Sağlık Bakanı ile konuşması için görevlendirdim, bizdeki rakamlarla sayın bakanın açıkladığı rakamların aynı olmadığını iletmesini istedim. Başka bir şey yapmadık. Bize ısrarla 'Belediyelerden siz rakamları açıklayın' dendiği zaman, "Bu rakamları açıklaması gereken kurum bakanlıktır, bir Tabipler Birliği var" dedik.
"BAKAN, ERDOĞAN'IN TALİMATI İLE YANLIŞ BİLGİ VERİYOR"
Tabipler Birliği rakamları açıklamayı başlayınca inanılmaz bir tepkiyle karşılaştı. En sonunda rakamlar, hasta sayısı, vaka sayısı derken doğruların söylenmediği çıktı ortaya. Hiç sayı açıklanmazsa, 'Vaka sayılarını açıklamak toplumda moral bozukluğuna yol açabilir' dersiniz, bunu anlarız. 'Türkiye'nin menfaati için yalan söylüyoruz' derseniz, ülkenin saygınlığına gölge düşürürsünüz. Devlet dediğiniz aygıtın doğruları söylemesi lazım. Bilim Kurulu gerçekleri biliyor ama sözcü konumundaki sayın Bakan, Erdoğan'ın talimatı gereği yanlış bilgi aktarıyor. Eğer bir Bakan, sağlıkla ilgili bilgileri açıklıyor ve lafa da 'Erdoğan'ın talimatları doğrultusunda' diye başlıyorsa, balık baştan kokmuş demektir."
Trump ve Biden tartışması hatırlatılarak sorulan soruya cevap veren Kılıçdaroğlu, "Cumhurbaşkanı ile bir tartışma ortamımız olursa, zoom üzerinden de, stüdyoda da olur. Ben Trump kadar cesur olacağını düşünmüyorum. Ama Trump yapacaksın derse, Erdoğan mecburen yapar" ifadelerini kullandı.
"BÖCEK'İN DURUMU KRİTİK"
Koronavirüse yakalanan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ile ilgili açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
"Hocalardan düzenli olarak bilgi alıyorum. Makineye bağlı, akciğerde sorun var. Umarız iyileşir. Durumunun kritik olduğu ifade ediliyor, doktorlar her türlü çabayı gösteriyorlar. Özel hastanedeydi, üniversite hastanesine geçti."
Kılıçdaroğlu daha önceki bir televizyon programında da seçim çağrısı yaparak "Zaten yönetemiyorlar. Onların şartlar daha da ağırlaşmasın diye erken seçime gitmesi gerekiyor. Fatura kime çıkıyor garibana çıkıyor" demişti.