ABD’de süren Hakan Atilla davasında jürinin karar süreci ikinci gününe girdi. Önceki gün Sarraf’ın çizdiği şemayı inceleyen 12 üyeli Noel tatili öncesinde kararını açıklaması bekleniyor. Zira, jüri üyeleri karar açıklanana kadar evlerine gidemiyor.
ABD’de bir ayını dolduran eski Halkbankası Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla ikinci gününe giren jürinin karar alma süreci devam ediyor. İlk gün savcılığın ‘yıldız tanığı’ Rıza Sarraf’ın çizdiği şemayı inceleyen jüri bir karara varamamıştı. ABD’de 21 Aralık günü Noel tatilinin de başlayacak olması nedeni ile jürinin kısa sürede kararını açıklaması bekleniyor. Zira karar açıklanana kadar 12 kişilik jürinin evine gitmesi yasak. Jüri ve mahkeme ile ilgili süreç ile şöyle olcak:
* 12 üyeli jüri yapılan her bir suçlama için ayrı ayrı ‘oybirliği’ ile karar alacak.
* Jürinin bir karara varması için bir süre sınırı yok. Karar çıkana kadar üyelerin evlerine gitmesine izin verilmiyor.
* Jüri değerlendirme sırasında yeni oturumlar yapılmasını talep etme ve iddia makamı ile savunma ekiplerinden bazı noktalara açıklık getirme ya da bazı tezlerini yeniden aktarmalarını isteme hakkı bulunuyor.
* Jürinin görüş ayrılıklarının giderilememesi ve değerlendirme sürecinin tıkanması halinde ise yargıç davayı düşürme ve yeniden yargılama talep edebiliyor.
* Jürinin görevi bir sanığın suçlu olduğuna ya da olmadığına hükmettiği noktada sona eriyor. Suçsuz bulunan sanık tahliye edilirken suçlu bulunursa yargıç belirlenen bir tarihte tarafları yeni bir duruşmada bir araya getirerek verilecek cezayı açıklıyor.
* Suçunu kabul eden ve savcılıkla anlaşma yoluna giderek, tanıklık yapan Sarraf için verilecek ceza ise savcı ve hakim arasındaki anlaşma ile belirlenecek.
HAKAN ATİLLA’YA SUÇLAMALAR
* ABD Hazine Bakanlığı’nı dolandırmak için kumpas kurma
* Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’nı delmek için kumpas kurma
* Bankacılık sisteminde sahtekarlık yapma
* Bankacılık sisteminde sahtekarlık yapmak için kumpas kurma
* Kara para aklama
* Kara para aklamak için kumpas kurma
4 HAFTADA SARRAF DAVASI
Türkiye’yi hedef alan ABD’deki davada her şey Mart 2016’da başladı. Eşi Ebru Gündeş ve kızı ile ABD’ye gelen Rıza Sarraf burada FBI ajanları tarafından yakalandı. 2017 yılı Eylül ayına kadar tutuklu kalan Sarraf’ın avukatları Eylül 2017’den itibaren savunmaya yönelik girişimde bulunmayınca ‘işbirliği’ iddiaları gündeme geldi. Kendisinde haber alınamayan Sarraf için Türkiye iki kez ABD’ye nota vererek akıbeti hakkında bilgi istedi. Beklenen haber, kasım sonunda geldi. Rıza Sarraf, 29 Kasım’da tanık kürsüsünde ilk duruşmasına çıktı. Bu duruşmada yakalanmasından bu yana başından geçenleri aktaran Sarraf, “İşbirliği sorumluluğu kabul etmenin ve cezaevinden çıkmanın en hızlı yoluydu” diye konuştu. Sarraf ayrıca tutuklu bulunduğu sürede gardiyanlara alkol ve cep telefonu kullanımı için rüşvet verdiğini de itiraf etti. Sarraf, iade girişimleri başarısız olunca işbirliğine karar verdiğini söyledi. Sarraf, itirafçı olmasından sonra duruşmanın tek sanığı konumundaki Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’yı suçladı: “Hakan Atilla, Yaptırım kuralları hakkında bankadaki en bilgili kişi. Oluşturduğumuz yapının Amerikan yaptırımlarıyla uyumlu gözükmesi için katkıda bulundu.”
Yaptırımlardan kaçınmak için kurulan sistemi bir şema üzerinde çizerek anlatan Sarraf, dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a 50 milyon avro rüşvet verdiğini söyledi.
Sarraf’ın 2016 yılında ABD’de cezaevindeyken yaptığı bir konuşması, 4 Aralık’ta yayınlandı. Konuşmada, Sarraf’ın ‘cezaevinden çıkmak için en iyi yolun yapmadığını şeyleri bile yaptığını söylemek olduğunu’ söylediği ortaya çıktı. İfadesinin beşinci gününde Hakan Atilla’nın avukatları tarafından çapraz sorguya alınan Sarraf, Ağustos 2016’dan itibaren itirafçılık için görüşmelere başladığını ve bu süre içinde yetkililerle toplam 12 görüşme yaptığını kaydetti. Sarraf’ın beş gün süren ifadesinin ardından tanık kürsüsüne oturan davanın tek sanığı Hakan Atilla kendisi hakkındaki tüm suçlamaları reddetti. Atilla aleyhinde iki kanıt bulunuyor. Bunların birincisi o dönemde ABD Hazine Bakanlığı’nda çalışan Adam Szubin’in ifadeleri. Szubin, yaptırımların delinmemesi konusunda Halkbank yetkilileriyle yaptığı bir toplantıda Hakan Atilla’yı kenara çekip bu konuda uyardığını söyledi. Ancak Szubin, daha önce uyardığı kişinin Süleyman Aslan olduğunu iddia ettiği hatırlatılınca, bir üst düzey yetkiliyle konuştuğunu ancak bunun kim olduğunu hatırlamadığını belirtti. İkinci kanıt ise Aslan’la Sarraf arasındaki bir WhatsApp mesajlaşması. Bu görüşmede, Hakan Atilla’nın yaptırımları delme konusundaki tavsiyesine uyulduğu belirtiliyor.