Karar Gündem'e Ömer Faruk Gergerlioğlu konuk oldu. Gergerlioğlu, haksız yere nasıl tutuklandığını, cezaevi ve tahliye sürecini anlattı. "Ben insan hakları savunucusuyum. Direniş sergilediğim için mutluyum" diye konuşan Gergerlioğlu, herkes tarafından merak edilen Meclis'e ne zaman döneceği hakkında ise, "Bayram gelmeden bu sürecin bitmiş olması lazım. Yerel mahkeme kararı verdi. En azından haftaya olması lazım" dedi.
DEMET İLCE | KARAR
KARAR TV, önemli konu ve konukları ile gündemin nabzını tutuyor. Karar Gündem'in konuğu, HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu oldu. ‘Terör propagandası yapmak' iddiasıyla 2 yıl hapis cezası alan ve cezası Yargıtay tarafından onanan HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, tahliye sürecini Karar TV izleyicilerine anlattı. AYM'nin 'hak ihlali' kararının yerel mahkemeye ulaşması sonrası tahliye edilen Gergerlioğlu, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
"OY BİRLİĞİ İLE VERİLEN KARAR ÇOK ÖNEMLİ"
İki gün önce tahliye edilen Gergerlioğlu, AYM'nin verdiği kararın oy birliği ile verilmiş olmasının önemine dikkat çekti. "İktidarın nazarında son derece rahatsız edici milletvekili haline gelmiştim" diye konuşan Gergerlioğlu, haksız yere nasıl tutuklandığını şöyle anlattı:
"Burada büyük mağduriyetler yaşadık. Toplumun yaşadığı mağduriyetlerdi aslında. Şu anda AYM bana yönelik çok ağır ihlallerin yapıldığına karar verdi. Hem de oy birliği ile. Bu çok önemli. Benim sadece vekilliğimin düşürülüp cezaevine atılmam değildi mesele, 5 yıldır bu haksızlığı yaşıyordum. İktidarı İslami açıdan çok eleştiriyordum. Bunu en iyi yapan milletvekillerindendim. Din ile insanların kandırılmasının ne olduğunu çok iyi bilirim. İktidarın nazarında son derece rahatsız edici milletvekili haline gelmiştim.
"TESLİM OLMAYACAĞIM' DEDİM"
Bardağı taşıran son nokta çıplak arama oldu. Jet hızıyla vekilliğim düşürüldü ve adalet nöbetine girdim.17 Mart'ta kararım açıklandı ve Meclis'ten çıkmadım. Bütün milletvekillerinin beni tebrik etmesi lazımdı. O kadar ağır bir haksızlıkla karşı karşıyaydım ki. Ben orada 'teslim olmayacağım' dedim. AK Parti içinden de rahatsız olanlar oldu sanırım ama bana gelip söylemeye cesaret edemediler. Devlet Bahçeli, Cumartesi akşam üstü tweet attı 'Meclis'ten atın' dedi.
"ESRARENGİZ BAZI ŞAHISLAR İFADEYE GİRDİ"
Meclis'in kendi polislerinden 158 polis çağrılmış. Bir kişi için gelmiş hepsi. Ben de o sırada sabah namazına kalkmıştım. Dışarda gürültüler duyduk, çıktım. 'Namaz için iki dakika müsaade edin' dedim. Müsaade etmediler. 3 saat pijamalı olarak beni tuttular. Karakolda ifadelerim sildirildi. Esrarengiz bazı şahıslar ifadeye girdi. Sahte video ekleyerek bir iddia kurgulamışlar.
"BU HİKAYE BURADA BİTMEZ' DEDİM"
2 Nisan akşamı paltomu ayakkabımı alıp kapıya yöneldiğimizde 'bu hikaye burada bitmez' dedim. Ben o akşam anjiyo oldum. AYM'den umutluydum. AYM kararı hızlı bir şekilde verdi. AYM' dekiler de bu rezaleti gördü. AYM'den tokat gibi bir karar çıktı. Tel tel dökülen bir yargı sistemimiz var. Siz bir insanı 5 yıl boyunca mağdur etmişsiniz. Kararın açıklandığı gün dışarı çıkmam lazımdı. Eşyalarımı topladım bekliyordum. Şükür secdesine yatmıştım. Eski davalarda AYM karar verdiği günün gecesi insanlar tahliye olurlardı. Ama ben 6 gün daha bekletildim. Devlet Bahçeli çıktı AYM'ye tuhaf tuhaf sözler etti. Bana yönelik hakaretlerde bulundu. Hepsini kendisine iade ediyorum.
"DİRENİŞ SERGİLEDİĞİM İÇİN MUTLUYUM"
Tahliye olduğumda Gazetecilerin olduğu yere polis beni indirtmedi. Gazetecilere demeç vermeyim diye. Oradan Genel Merkez'e geçtik ve basına ancak demeç verebildik. Kararın siyasi olduğu A'dan Z'ye belli. Bu yüzden izin verilmedi. Ben direniş sergilediğim için mutluyum. Kendi davama inanmıştım. Ben insan hakları savunucusuyum. Kendi hakkımı savunduğum için siyasetin önü açıldı. İnsan hakları demokrasi için mücadele vermemiz lazım. Bunu içselleştirmeliyiz. Ben HDP içinde de bu perspektifi sunuyorum. Gerçekten HDP olarak seçmenlerimiz bana tam destek veriyor. Benim ne dediğimi hiç dinlemediler. Bana 'Sen HDP vekilisin, teröristsin' diye yaklaşıldı.
"ÇIPLAK ARAMA YOK DENMİŞTİ"
Cezaevlerine yabancı birisi değildim. Oraya giderken içimde tedirginlik vardı. Zaten darp edilerek götürüldüm. Girişte çıplak aranabileceğimi düşündüm. Ama bunu yapamadılar. Cezaevine girdiğimde mahkum yardım kitapçığı verildi. Kitapçığı açtım, bir baktım. 'Çıplak arama mahpusun çamaşırları aşağı indirilerek yapılabilir' yazıyordu. Resmi ağızlar çıplak arama yok demişti. 14 Gün karantinadaydık. Paslı duvarlar. Soğuk odalar. 30 yıldır boyanmamış duvarlar. Her taraf çıplak. Ancak yaşamsal gerekleri karşılayabildim. 14 gün yalnız başıma orada kaldım. Sonra başka koğuşa geçtim.
"CEZAEVİNDE DİRENİŞİME DEVAM ETTİM"
Cezaevinde direnişime devam ettim. İlkesel bir duruşum vardı. Hiçbir zaman geri adım atmadım, boyun eğmedim. 'Cezalandırmak için bana burayı vermişseniz geri adım atmayacağım' dedim. İçeride yaklaşık 35 kitap okudum, makale, şiir, günlük yazdım. 'Ben burayı faydaya çeviriyorum' demek istedim. Meclis'i, siyaseti iyi takip ettim. Cezaevinde hasta olmamak mümkün değil. Ben sağlığıma çok dikkat ettim. Hasta olursanız o ortamda çok zor."
"BAYRAMA KADAR MECLİS'E DÖNMEM GEREKİYOR"
Tahliye edildikten sonra milletvekilliğine ne zaman döneceği merak edilen Gergerlioğlu, "Bayram gelmeden bu sürecin bitmiş olması lazım. Yerel mahkeme kararı verdi. En azından haftaya olması lazım" dedi ve kendisine siyasi partilerin tutuklu bulunduğu süreçte yeteri kadar destek vermediğini dile getirdi. Gergerlioğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik de dikkat çeken ifadeler kullandı:
"Siyasi partilerin desteği yeterli değildi. Bunun ilkesel olduğunu düşünüyordum. HDP vekili olduğumu gözden uzak tutarak değerlendirmeliydiler. CHP ve İYİ Parti'de de kuvvetli bir tavır göremedim. Devlet Bahçeli AYM'ye, bana yapmadığı hakareti bırakmayan bir siyasi parti lideri. Bu kadar kötü bir üslupla eleştiri ayıp. AYM bu kararı vermişken sen bir insana hala terörist diyorsan hain diyorsan senin utanman lazım, yüzünün kızarması lazım!