KARAR TV'de konuşan Oxford Üniversitesi Araştırmacısı Galip Dalay, 'Türkiye’de İran ile İsrail arasındaki bu gerilimin hafife alınan bir tarafı var. Bu hafife alınacak bir şey değil, İran ile İsrail arasında yaşananlar son derece ciddi. Türkiye’deki sosyal medya ve ulusal tartışmalardaki şeylere baktığımda, meseleyi hafife alma ve küçümseme gibi şeyler görüyorum. Füzelerin bir sonuç doğurmadığına değiniliyor, zaten yapılan füze saldırısı sonuç doğurmasın diye tasarlandı' dedi.
MUSTAFA SİVİŞ | KARAR
Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un yorumuyla ekranlara gelen Bi' Karar Ver programına konuk olan Karar Yazarı Galip Dalay, İran ve İsrail arasında yaşanan çatışmaların, Türkiye ve dünyadan nasıl göründüğüne dair kritik değerlendirmelerde bulundu. Şam'daki İran temsilciliğinin vurulması ve son olarak İsrail'e karşı düzenlenen dron-füze saldırısıyla birlikte bölgeyi bekleyen olası tehlikelere dikkat çeken Dalay, yaşananların Türkiye'de hafife alındığını ve bunun aksine hali hazırdaki durumun çok tehlikeli olduğunu belirtti.
Dalay, 'İran meselesinde, Türkiye bir rol alacak gibi duruyor. Türkiye’de, İran ile İsrail arasındaki bu gerilimin hafife alınan bir tarafı var. Bu hafife alınacak bir şey değil, İran ile İsrail arasında yaşananlar son derece ciddi. Türkiye’deki sosyal medya ve ulusal tartışmalardaki şeylere baktığımda, meseleyi hafife alma ve küçümseme gibi şeyler görüyorum. Füzelerin bir sonuç doğurmadığına değiniliyor, zaten yapılan füze saldırısı sonuç doğurmasın diye tasarlandı. İsrail’in karşı cevabı çok sert olmasın diye can yakmak amaçlanmamıştı, eylemin bir sonucu olmasın istendi. Ama sonuç olarak İsrail nasıl cevap verecek, bu bizi bir sarmala sokabilir. En nihayetinde İsrail ile İran arasındaki gerilim, vekil aktörlerin gölgesinden çıkarılıp diğer iki aktörün karşı karşıya geldiği bir şekilde yaşanıyor. İran kendi toprağından bir fiil İsrail’i hedef aldı' ifadelerini kullandı.
İşte, Karar Yazarı Galip Dalay'ın bölge ve Türkiye'ye ilişkin kritik değerlendirmeleri...
'İSRAİL ABD'Yİ SAVAŞA ÇEKMEK İSTİYOR'
'İsrail ile İran arasında bölgesel vekiller üzerinden yaşanan gerilim yeni bir şey değil, epey zamandır devam ediyor. İsrail uzun zamandır İran’a yakın aktörleri hem Suriye’de hem de Lübnan’da hedef alıyor. 7 Ekim’den sonra bu hedef almalar hem sayı açısından hem de hedeflerin ciddiyeti açısında artış gösterdi. Bir fiil İranlı askeri yetkililer vurulmaya başlandı. En son da Şam’daki bir İran temsilciliğini vurdu. Uluslararası hukuka göre burası resmi olarak İran toprağı sayılıyor. Peki, İsrail bunu neden yapmak istiyor? Benim şahsi kanaatim, Netanyahu İran ile ciddi şekilde bir savaş istiyor ve uluslararası ortamda İsrail’in imajı zedelendi. Bu ortam içerisinde İran meselesini de görmek isterken ABD’yi de bu savaşa dahil etmek istiyorlar. Fakat Amerika tarafının şu ana kadar böyle bir savaşa dahil olmak istediğine dair bir emare yok.'
'Yani İsrail ya da Netanyahu el yükselterek İran ile bir çatışma yaratmak ve ABD’yi de bunun içerisine çekerek bu meseleyi görmek istiyor. Ama dediğim gibi Amerika’nın bu noktada İsrail ile aynı çizgide olduğuna dair bir resim henüz yok. Buna rağmen İsrail’in önümüzdeki dönemde İran başlığında yeni adımlar atarak Amerika’yı da bu konuda daha sert bir tutum almaya zorlayacak gibi duruyor. Belli bir süre sonra kontrollü gerilim de bir çatışmaya dönebilir.'
'İRAN'IN YAPTIKLARI NETANYAHU'NUN ELİNİ GÜÇLENDİRDİ'
'Şüphesiz İran’ın yaptıkları Netanyahu’nun elini güçlendirdi ve Filistin meselesini ikinci plana düşürdü. Bu gerilim ve saldırıların, Filistin davası açısından uluslararası manada ciddi negatif etkileri var. Televizyon kanallarını bile açtığımızda Filistin konuşulmuyor, gündem İsrail-İran çatışmasına kaydı. Çok konuşulmuyor ama ikinci bir diğer sorun da gündemde İsrail-İran konuşulurken, İsrail, Batı Şeria’nın ilhakı ve Gazze’nin de insansız hale getirilmesi politikasını daha da derinleştirebilir. Orada böyle bir ortam çıkabilir. Türkiye ve bölge için kötü olacak 3.bir senaryo da bu süreç İran’ın nükleer programını daha da hızlandırabilmesine yol açabilir. Bu da bölgede bir nükleer yarışa neden olabilir. Ve son olarak Orta Doğu’da bir istikrar ve güven yok, neredeyse bölgedeki birçok ülkede savaş ve iç çatışmalar var. Ama bir İran-İsrail savaşı, bizim şu anda konuştuğumuz Orta Doğu’da hali hazırda yaşanan krizi kat be kat aşacak bir sorun olacak. Bu çatışmanın bir parçası olmayacak ülke neredeyse yok denilebilir, herkesi kapsar. Ümit edelim ki böyle bir şey çıkmasın ama İsrail hükümeti böyle bir savaş ortamını arzuluyor.'
'TÜRKİYE-BATI İLİŞKİLERİ NORMALLEŞİYOR AMA RUSYA...'
'Şu anda Türkiye ile batı arasında bir normalleşme yaşanıyor. 2-3 yıl öncesiyle karşılaştırdığımız zaman ciddi bir normalleşme emaresi görüyoruz. İsveç’in NATO üyeliği ve Türkiye’nin F-16 alım krizi çözüldü. Yani iklimde ciddi bir yumuşama var. Ayrıca Cumhurbaşkanı’nın ABD’ye bir ziyaret yapması bekleniyor. Türkiye ile batı arasında epeyce fazla sayıda diyalog kanalı açıldı. Benzeri şekilde Rusya ile ilişkilerde bir gerileme yaşanmasa bile sanki orada gerilim alanları oluşuyor gibi görünüyor. Önümüzdeki dönemlerde özellikle Orta Asya’da, Kafkasya’da ve Karadeniz’de Türkiye ve Rusya arasında gerilim alanlarının artacağını düşünüyorum. Dolayısıyla Türkiye ile Batı ilişkilerinin iklimi yumuşuyor. Bu da önümüzdeki dönemde Türkiye’nin bölgesel denklemin dışında bırakılması olasılığını belki azaltabilir ama Gazze krizi başladığından bugüne kadar gördüğümüz resim hala orada Türkiye’nin aktif bir rol alması konusunda Batı ve Amerika’nın çok da istekli olmadığını görüyoruz. Bunu mümkün mertebe Arap ülkeleri merkezli götürmek istiyor. Ama önümüzdeki dönemde bu resim değişir mi. Açıkçası ben bunun çok fazla değişeceğini düşünmüyorum. Türkiye ile Amerika arasındaki gerilim hatlarında ciddi bir azalma yaşandığı da aşikar.'