Ahmet Taşgetiren ve Yusuf Ziya Cömert’in sunumuyla KARAR TV ekranlarında yayınlanan ‘ Yüzleşme’ programının 9 Kasım 2023 Perşembe günkü konuğu, Eski İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı oldu. Başta, İslam dünyasının içerisinde bulunduğu durumun sebepleri olmak üzere pek çok kritik konunun tartışıldığı programda, Prof. Dr. Çağrıcı ‘Müslümanların en büyük yanlışı, bu çağın gerisinde kalmalarıdır.’ ifadelerini kullandı.
KARAR TV’de Ahmet Taşgetiren ve Yusuf Ziya Cömert'in sunumuyla ekranlara gelen ‘Yüzleşme’ programının bu haftaki konuğu, Eski İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı oldu. Her hafta olduğu gibi bu bölümde de birbirinden kritik konuların konuşulduğu yapımda, İslam dünyasının içerisinde bulunduğu durumun tarihsel sürecine ve sebeplerine değinildi. Konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Mustafa Çağrıcı, ‘Müslümanların en büyük yanlışı, bu çağın gerisinde kalmalarıdır.’ şeklinde konuştu.
MUSTAFA SİVİŞ I KARAR
İSLAM DÜNYASININ DÜNÜNÜ VE BUGÜNÜNÜ ANLAMAK
Programda önemli tespitlerde bulunan Mustafa Çağrıcı, Ahmet Taşgetiren’in ‘İslam dünyasının ve Gazze’nin şu an içerisinde bulunduğu durumu anlamak için nasıl bir dil kullanılması gerekiyor? İslam’ın insani sesini yükseltmek için ne yapılabilir?’ sorusuna cevap olarak, ‘İlahiyat fakültelerinde iki tane asıl ilim vardır. İkisinin de 1000 yıl önce nizamiyede okutulan tefsir ve kelamdan bir milim bir farkı yoktur. Kitaplar da aynıdır. Bakmayın siz Latin harfleriyle yazılmış modern kitaplar olduğuna. İçerikleri ve vizyonu aynıdır. Bu durum değişmeden ne bilim gelişir ne teknoloji gelişir ne de Gazze olayları biter. Bugünkü şartlar, Müslümanların ve Müslümanlığın hazırlıksız olduğu bir zamanın dayatmasıdır.’ ifadelerini kullandı.
Konuşmasının devamında önemli konuların altını çizmeye devam eden Mustafa Çağırıcı, ‘Biz İslam’ın evrensel ve küresel barış vizyonunu gerçekleştirmek için gereken hazırlığı yapamadık. Müslümanların en büyük yanlışı, bu çağa hazırlıksız yakalanması oldu. Hala Nizamiye medreselerinden farkımız yok. Geçmişte kalan bakış açılarının değişmesi gerekiyor. Bunları konuşuyorsak hala ümidimiz vardır. Allah’a inanan insanın ümidi bitmez.’ şeklinde konuştu.
DİN VE AHLAK ANLAYIŞI NEREYE GİDİYOR?
Günümüz şartlarının ve Müslümanların hali hazırda içerisinde bulunduğu durumun tarihsel nedenleri hakkında da konuşan Çağrıcı, birbirinden değerli tespitlerde bulundu. Yusuf Ziya Cömert’in ‘Din mi elden gidiyor ahlak mı?’ sorusunu cevaplayan Çağrıcı, ‘Gazze olayı somut bir şey gösterdi. Batı kendi içerisinde insan hakları, kadın ve erkek eşitliği, özgürlükler ve hukukun üstünlüğü konusunda kabul etmemiz gerekiyor ki bizden ileride. Ama her şeyin küreselleştiği bir dünyada neden ahlak anlayışları da küreselleşmedi. Herkes batının yaptıklarına lanet okuyor. Batıda kitlesel bir çıkış olmadı. Mutlak zulme karşı batılı yöneticiler İsrail’e tam destek verdi. Yani batının “Din olmasa da ahlak olur” çıkışı aslında altı boş bir söylem gibi geliyor. Batı denilen çevre ahlak kurallarına uyuyor diyoruz ama Afrika’nın sömürülmesi meselesine karşı gayet memnunlar.’ dedi.
Devamında kritik konulara değinmeyi sürdüren Çağrıcı, ‘Hakkın, adaletin ve küreselleşmesi gerekiyor. Bunun aksine zulüm küreselleşiyor. Ahlak kendini merkeze almayı reddeden bir kurumdur. Ahlakın da küresel olarak uygulanması ve kabul edilmesi gerekiyor. Bu dini doğru anlatabilsek çağdaş insana hitap edebilsek her şey çözülecek. Bu din yanlış anlatılıyor. Savaş dili üzerinden bugünün insanına hitap edemeyiz.’ cümlelerini kurdu.
