Karar TV ekranlarında Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un yorumlarıyla yayınlanan Bi' Karar Ver programı yeni yayın dönemine başladı. Türkiye'nin içerisinden geçtiği sıcak gündemi değerlendiren ikili, adli suçlarda uygulanmayan ceza politikaları başta olmak üzere CHP içerisinde yaşanan kumpas iddialarını ve DEVA - Gelecek Partisi arasında yaşanan birleşme müzakerelerini ele aldı. Yaşanan cinayetlere dikkat çeken Elif Çakır ise 'Cezaevleri adli suçlular yerine hakaret suçlularıyla dolu' dedi.
UMUT GÖR
Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un yorumuyla ekranlara gelen Bi' Karar Ver programı yeni yayın dönemine Türkiye'yi derinden sarsan adli olaylarda yetersiz kalan ceza konularını masaya yatırarak başladı.
Son günlerde yaşanan korkunç cinayetleri değerlendiren Elif Çakır, "Türkiye'de yeni infaz kanunuyla beraber cezaevleri adli suçlular yerine 'iktidarı eleştirdi' mazeretiyle muhalefet suçlularıyla dolmuş durumda. Gelinen son durumda caydırıcı cezalar almayacağını bilen adli suçlular dışarıda elini kolunu sallaya sallaya geziyor" ifadelerini kullandı.
'AF TARTIŞMASININ BEDELİNİ TÜRKİYE ÖDÜYOR'
İstanbul Fatih'te yaşanan kadın cinayetleri sonrasında adli suçlulara yönelik af tartışmasının ortadan kalkması gerektiğini belirten Yıldıray Oğur, "Cezaevlerinde siyasi suçlulara yer açabilmek adına af tartışması gündeme getiriliyor. Bu durumu sonuna kadar eleştirmek gerekiyor. Ümraniye'de Polis memurunu şehit eden ve Beyoğlu'nda bir kadını taciz eden şahısların sabıka kaydı olduğu ortaya çıktı. Gündeme getirilen af tartışmalarının bedelini tüm Türkiye ödüyor" diye konuştu.
'YENİ İNFAZ KANUNUNDA HAKİMLER NE YAPSIN?'
Yeni infaz kanununun Türkiye'de adli suçlara caydırıcı cezalar getirmediğini dile getiren Elif Çakır, 'Devletin sokakların güvenliğini sağlaması' gerektiğine dikkat çekti, "Türkiye'de gasp gibi suçların yeni infaz kanununda yeri yok, hakim ne yapabilir? 'İktidarı eleştirdi, Cumhurbaşkanına hakaret etti' gibi nedenlerle cezaevleri dolmuş durumda. İki milyon vatandaş bu gibi nedenlerle soruşturma geçirmiş vaziyette. İktidar vatandaşı ve yargıyı bunun üzerinden korkutuyor. Gerçek suçlularda dışarıda elini kolunu sallaya sallaya geziyor. Çünkü suçlular cezaevlerinde çok kalmayacağını biliyor. Cezaevleri adli suçlular yerine hakaret suçlularıyla dolu" diye belirtti.
'ÖZEL HAYATLAR ÜZERİNDEN SİYASET YÜRÜTÜLMEMELİ'
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel ve Manisa Şehzadeler İlçesi Belediye Başkanı Gülşah Durbay hakkında ortaya atılan ilişki iddialarını değerlendiren ikili, yürütülen kumpası eleştirdi, siyasette etik çağrısı yaptı.
Özel hayatın gizliliğine dikkat çeken Elif Çakır, "Siyasette politikacıları kamu zararı üzerinden değerlendirmek gerekir. Kamuya ve toplum düzenine zarar verecek bir durum yoksa geri kalan durumlar bizleri ilgilendirmez. Ama Türkiye'de bu gibi konular itibarsızlaştırma siyaseti adına kullanılıyor." diye konuştu.
'NORMALLEŞME TEK BAŞINA YAPILMAZ'
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in iktidarla normalleşme adımlarını değerlendiren Yıldıray Oğur, gelinen durumu değerlendirdi, "Özgür Özel, Kılıçdaroğlu'nun 'Helalleşme' adımı gibi 'Normalleşme' siyasetini de tepeden inme şeklinde tek başına yürüyor. Doğal olarak da kendi tabanıyla karşı karşıyla geliyor. Özgür Özel bu siyaseti tek başına yürütemez. Medyanın ve tüm parçaların bir siyasi hava yürütülmesiyle bu siyaset yürütülebilir" dedi.
'İKİ AYRI PARTİ OLARAK ÇIKMALARI HATAYDI'
DEVA Partisi ve Gelecek Partisi arasındaki birleşme müzakerelerini değerlendiren Elif Çakır, iki partinin de büyük hatalar içerisinde eridiklerini açıkladı: "İki parti de büyük strateji hatalarında bulundu. Farklı partiler kurmalarını toplum ve seçmen anlayamadı. Tek parti içerisinde bulunmaları gerekirdi. Toplumun kanaat önderleri de bu şekilde düşünüyor. Gelinen noktada iki parti de çok kötü oy oranlarıyla toplum nezdindeki itibarlarını kaybetti."
'ONLAR KENDİ PARTİLERİNİN ESİRİ OLMUŞ'
Her iki partinin de çeşitli sebeplerden bürokratik süreçleri aşamadıklarını dile getiren Yıldıray Oğur, "Her iki partide de siyaseten değerli isimler bulunuyor. Bir araya geldiklerinde yeni farklı bir hava yaratabilirler. Ancak birleşme müzakereleri çeşitli nedenlerden kaynaklı aşılamıyor. Her yeni adımda kendi parti meclisleri büyük engeller yaratır vaziyete geldi." ifadelerini kullandı.