MHP’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderlerle görüşme önerisini reddetmesi ile Davutoğlu’na kapı aralaması AK Parti ile CHP arasında güçlenen koalisyon seçeneğine yeni bir imkan sunuyor. Kılıçdaroğlu'nun TÜSİAD görüşmesinden önce yaptığı açıklamalar ise CHP-MHP-HDP projesinin puanının yükseltti.
Türkiye haftaya koalisyon seçeneklerini konuşarak giriyor. Siyasi partilerin ve seçmenin kafasında yeni hükümet formülünden başka bir şey yok. Herkes kendisi için en avantajlı olanın peşinde. Bir yandan güçlü pazarlık için piyasaya haber sızdırılıyor öte yandan da AK Parti ile koalisyonu kendi tabanlarına izah etmek için her gün başka bir argüman üretiliyor.
Hafta başı itibariyle "koalisyon borsası" şöyle seyrediyor…
MHP’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderlerle görüşme önerisini reddetmesi ile Davutoğlu’na kapı aralaması AK Parti ile CHP arasında güçlenen koalisyon seçeneğine yeni bir imkan sunuyor gibi. Ama AK Parti-MHP senaryosu daha çok pişmesi gereken bir formül…
AK Parti ise koalisyon ortağı işaret etme konusunda şu ana kadar tavır belirtmeyerek iyi oynuyor. Tabi ki ibre CHP’den yana ama kesin mi, değil!
CHP’nin ise kesinlikle hükümette olmak istediğini artık biliyoruz. Ama "konuyu tabana nasıl açıklayacağız", endişesi de giderek büyüyor. Kılıçdaroğlu'nun TÜSİAD'la sürpriz randevusu bu endişeyi azaltma yönünde bir adım olarak yorumlanabilir. Sürpriz ziyaret haberinden hemen sonra kameraların karşısına geçen Kılıçdaroğlu'nun, şartlarını sıralaması ve "Hükümeti kurma görevi yüzde 60'ın" sözleri de öyle... MHP'nin "3'lü proje"yi kabul etmediği/etmeyeceği ortadayken, Kılıçdaroğlu, beklenmedik çıkışıyla AK Parti-CHP koalisyonu için "el yükseltme" ve tabanını rahatlatma hamlesi yaptı.
Tam bu noktada AK Parti’yi dışarıda bırakacak üçlü formül de yeniden konuşulur oldu. Yani, CHP-MHP-HDP koalisyonu, daha doğrusu ittifakı. Çünkü, bu formülde aslında bir hükümetten değil; MHP ile HDP’nin bir araya gelmesi imkansız olduğu için iki partinin dışarıdan destek vereceği CHP azınlık hükümeti senaryosundan bahsediyoruz.
Özellikle ulusalcı kesim ve anti-Erdoğan blok bunun için bastırıyor. İmza kampanyaları yapılıyor, kulisler atılıyor. Yani, “öldü” denilen üçlü formül hala hayat belirtisi taşıyor.
Bütün bunlar da erken seçim ihtimalini bir parça daha zayıflatıyor.
Hafta başı itibariyle ihtimal hesapları şöyle:
