Garanti Bankası Genel Müdürü Fuat Erbil, önümüzdeki günlerde kamu bankalarının faizi düşüreceğine ilişkin, “Fonlama faizi ortada. Serbest piyasa ortamında kamu bankaları böyle bir yolu seçerse rekabet halinde olduğumuzdan biz de gereğini yaparız” dedi.
GÜVEN ADALI / EKONOMİ SERVİSİ
Düzenlediği basın toplantısında, bankacılık sektörü ve ekonomide yaşananlara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Garanti Bankası Genel Müdürü Fuat Erbil, faizler üzerindeki tartışmaya değindi. Ekonomi yönetiminin kamu bankalarının faiz indirmesi yönünde çağrılarına değinen Erbil, “Merkez Bankası’nın fonlama faizi belli ve bu oran serbest piyasa şartlarında oluşuyor. Eğer kamu bankaları düşürme yönünde bir adım atarsa biz de bu bankalarla rekabet çerçevesinde indirime gidebiliriz” dedi. Konut piyasasında yaşanan durgunluğun faizlerden kaynaklanmadığını, emlak fiyatların etkili olmuş olabileceğini işaret eden Erbil, “Ciddi bir kesim konuta talebi bulunuyor. Geçtiğimiz yıl verilen konut kredilerinde rekor artış yaşandı ve sorunluluk oranı da yüzde 1’in altında. Baktığınızda faizler aylık yüzde 1.10-1.20 seviyelerinde seyrediyor. Yüzde 12.25’lik fonlama faizini göz önüne aldığınızda yüzde 15’ler seviyesindeki oran normal kabul edilebilir” diye konuştu.
Rekor seviyelere ulaşan kârlılık oranının rahatsızlık uyandırmaması gerektiğini söyleyen Fuat Erbil, verdikleri hizmet karşılığında oluşa kârın bir sonuç olduğuna değindi. “Bankacılık sektörü kârını artırıyorsa, önümüzdeki yıllarda daha çok yatırım yapacak, daha fazla projeye finansman sağlayacaktır demektir” ifadelerini kullanan Erbil, konuşmasında şu noktalara değindi:
* 2017’nin havası genelde ılıman olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye ciddi bir büyümeye imza attı. Mali disiplin açısından soru işaretleri vardı. Ama rakamlar açıklandığında yanıldığımızı anladık. Geçen sene neler zorladı? Enflasyon en zorlayıcı faktördü. Bunun birinci nedeni enerji ve emtia fiyatlarındaki oynaklık ve kurdaki hareketlilik. Bu da enflasyonun üzerinde baskı yarattı.
* Merkez bankaları bu sene daha sıkılaştırıcı bir politika izleyecekler. Bu bir risk faktörü olabilir
* Bu yıl büyüme beklentimiz yüzde 4 civarında.
* Yumuşak karnımız enflasyon. Enflasyon bir süre bu seviyelerde kalacak gibi görünüyor ama yılın ikinci yarısından sonra düşüş trendine girmesini bekliyoruz
* Önceki gün işsizlik rakamları açıklandı, geçen yıl 1.5 milyon adet iş yaratılmış. Avrupa’da 2017’de yapılan iş yaratım sayısı ile hemen hemen aynı. Bu da Türkiye’nin gücünü göstermesi açısından önemli bir gösterge.
* Cari açık devam ediyor. İhracat büyüdükçe ithalat da artıyor. Umut ediyorum cari açık ihracat ve turizmle düzelecektir.
* Bu yıl 2018’de ekseriyetle ekonomide iyileşmemin olacağını bekliyoruz. Global risk faktörünü göz ardı etmemek kaydıyla. Belirsizliklere hazırlıklı olmalıyız.
AFRİN EKONOMİYİ ETKİLEMEDİ
Afrin’de yürütülen Zeytin Dalı Harekatı’nın piyasalara etkilerini değerlendiren Fuat Erbil, “Jeopolitik risk ortamı söz konusu fakat doğru yönetildiğini görüyoruz. Normal şartlarda piyasaya negatif yansımaları olurdu. Fakat 3 veri böyle bir durumun söz konusu olmadığını gösteriyor. 1- CDS seviyelerinde bozulma yok. 2-Kur üzerinde bir baskı oluşmadı ve 2018’e başladığı seviyeler olan 3,75 düzeyinde. 3-Yurtdışından 2017’de 11 milyar dolar sermaye geldi. 2018’in 5-6 haftalık dönemine bakıldığında da çıkış yaşanmadığını hatta giriş olduğunu görüyoruz. Her ne kadar sorun da yaşasak ABD girişleri çok ciddi destekliyor.”
OTAŞ BU YIL ÇÖZÜLÜR
OTAŞ’a ait Türk Telekom hisselerinde ve Ülker’de yaşananları değerlendiren Fuat Erbil, “Sorun Türk Telekom ile alakalı değil. Faaliyetlerine devam ediyor, alanında tek ve stratejik bir firma olduğu için süreç yavaş yürüyor. Koordinasyonu Ulaştırma Bakanlığı yapıyor. Sabredersek çözülecektir ancak bankalar tedbirlerini en kötü senaryoya göre almışlardır. Bankalar üzerinde en ufak olumsuz bir etkisi olmayacaktır. Karşılıklar ayrılmıştır. Çoklu bir alıcı potansiyeli mevcut ve sorunun 2018’in ikinci yarısında çözüleceğini düşünüyorum” dedi. Ülker’in ise bankalarla en ufak sorunu olmayan bir grup olduğuna değinen Erbil, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bazen böyle büyük gruplar borçlanma politikalarını değiştirebilirler. Bankacılık sistemi ya da Garanti için sorun oluşturacak bir durum yoktur.
2017’DE YÜZDE 20.5 BÜYÜDÜK
Geçtiğimiz yıllarda bankacılık sektöründe şubeleşme ve istihdam sayısının büyük bir ivmeyle arttığını ve verimsiz şubelerin kapandığı bir dönemin yaşandığına işaret eden Fuat Erbil, şunları söyledi: “2018’de şube ve çalışan sayımızın paralele yakın seyretmesini planlıyoruz. Toplam büyümemiz yüzde 20.5, mevduat yüzde 18, sorunlu kredilerimiz yüzde 2.5 ve sermaye yeterliliğimiz yüzde 19 oldu. Kredi Garanti Fonu kredilerindeki sorunluluk oranının sektör ortalamasından daha negatif olacağını düşünmüyoruz.”
