Bodrum sahillerinde kıyıya vuran Suriyeli 3 yaşındaki Aylan'ın yürek yakan fotoğrafı vicdanları kanattı. O görüntü, bir tartışmanın fitilini de ateşledi. Yeni Şafak Yazarı İsmail Kılıçarslan, Türkiye'de Suriyeli görmek istemeyenlerin şimdi "insanlık numarası" yaptıklarını yazdı.
İsmail Kılıçarslan, Yeni Şafak'taki köşe yazısında Aylan'ın dünyayı sarsan fotoğrafından sonra "duyarlılık" gösterenlerin önceki tavırlarını hatırlattı.
Aynı çevrelerin Esed'in binlerce çocuğu katletmesi karşısında sessiz kaldığını hatta Esed'i temize çıkarmak için çaba gösterdiğini belirten Kılıçarslan, şimdi sergilenen tavrı "insanlık numarası" ve "insan taklidi" olarak yorumladı.
Ölümden kaçıp Türkiye'ye sığınan Suriyelileri istemeyenlerin Aylan'ın fotoğrafından sonra duyarlılık pozu verdiğini ifade eden Kılıçarslan, yazısında çok sert ifadeler kullandı.
İsmail Kılıçarslan'ın yazısı
Aşağılık soysuzlar
Bugün böyle. Bugün net ve doğrudan yazacağım. Çünkü bu ikiyüzlülüğü, bu soysuzluğu, bu alçaklığı sadece net ve doğrudan anlatmak gerekiyor.
300.000 (yazıyla üç yüz bin) insan öldürdü Esed. Bu insanların yaklaşık 100 bininin insan yavrusu yani çocuk olduğu tahmin ediliyor. Fakat bu aşağılık soysuzlar 5 yıldır bütün Türkiye'den Esed'in bir 'çocuk katili' olduğunu saklamaya çalışıyorlar. Hatta bazıları bunun karşılığında para alıyor.
Doğu Guta'da kimyasal silah kullanıldığında yere yatırılmış çocuk cesetleri oracıkta, tüm dünyanın gözü önünde yatıp dururken bu aşağılık soysuzlar ne ile meşgullerdi dersiniz? Bildiniz. 'Elde bu katliamı Esed'in yaptığına dair bir delil yok' demekle.
Bir doktor, sahip olduğu son oksijen tüpü ile ölmek üzere olan 3 yaşındaki bir yavruyu hayata döndürmeye çalışırken 'şuf, haza erhabi – bakın bu bir terörist' diye bağırıyordu dünyaya. Ne yapıyordu o esnada bu aşağılık soysuzlar? Bildiniz. 'IŞİD insanların kafalarını kesiyor' diyen sesleri arş-ı alayı buluyordu. IŞİD denen terörist organizasyonun insan öldürmesi 'çok kötü', Baas isimli terörist organizasyonun insan öldürmesi ise 'kabul edilebilir' idi onlar için.
Türkiye, bütün dünyaya insanlık dersi vererek Müslüman, Ezidi, Dürzi, Hristiyan, Nusayri, Arap, Kürt, Türkmen 2,5 milyon insana kapılarını açıyordu. Ne yapıyordu tam o sırada bu aşağılık soysuzlar? Bildiniz. 'Bunların ülkemizde ne işi var?' yaygarası yapıyorlardı. Bu 2,5 milyon insanın 50 ila 100 bininin barınma problemi var diye Türkiye'ye etmedik laf bırakmıyorlardı.